YENİ TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi
YENİ TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi
Ömer ÇINAR
Sayfa Sayısı
:
198
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2013
ISBN NO
:
9786051520087
Yard. Doç. Dr. Ömer ÇINAR
1979 yılında Giresunun Eynesil İlçesinde doğdu. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2009 yılında, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bilim Dalında, \\\"Tü¬ketici Hukukunda Haksız Şartlar\\\" isimli teziyle doktora öğrenimini ta¬mamladı. Halen, İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
GİRİŞ
Türk Borçlar Kanununun 581. maddesinde kefalet sözleşmesi, ke¬filin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kefilin borcu fer\\\′i ve aynı zamanda tali niteliktedir. Fer\\\′ilik ilkesinin en önemli görünümü kefaletin sona ermesinde ortaya çıkar. Asıl borç veya borç ilişkisi sona erdiği takdirde, kural olarak, kefilin sorumluluğu da sona erer. Buna karşılık, kefalet sözleşmesi bağımsız bir sözleşme olup, kefilin borcu, asıl borçtan farklı bir borçtur. Kefilin borcu daima bir para borcudur. Bu nedenle, kefilin bazı hallerde sorumluluğu sona erse bile asıl bor ilişkisi devam edebilecektir.
Kefalet sözleşmesi, genellikle, kefil tarafından herhangi bir menfaat elde edilmeksizin (ivazsız) yapılır. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri, kefili koruyucu nitelikte düzenlenmiştir. Ka-nunkoyucunun bu koruyucu tavrı, kefilin sorumluluğunun sınırlanması ve sona ermesi açısından belirgin olarak görülür. Türk Borçlar Kanunu, kefalet sözleşmesinin kurulması, geçerlilik koşulları ve sona ermesine ilişkin, önceki Borçlar Kanununda olmayan önemli yenilik ve değişiklikler içermektedir. Kefalet sözleşmesinin kurulmasına ve geçerliliğine ilişkin değişiklik ve yeniliklerin bir kısmı, kefilin sorumluluğunun sona ermesi¬ne ilişkin hükümlere de uygulanacaktır. Bu değişiklik ve yenilikler kısaca değerlendirilecek olursa; Türk Borçlar Kanununun 582. maddesinin son fıkrasına göre, Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil, kefalet sözleşmesini düzenleyen onbeşinci bölümde kendisine tamnan haklardan önceden feragat edemeyecektir. Buhükümnedeniyle,kefaletsözleşmesineilişkinKanunda yer alan düzenlemelerin tamamı, tek taraflı bir emredici karaktere dönüşmüştür. Öyle ki, kefil kendisine sağlanan haklardan vazgeçemez iken, alacaklın, kefilin yararına olarak, kendi haklarından vazgeçebilecek, kanun hükümlerinden farklı içerikte sözleşme yapılması mümkün olabilecektir. Türk Borçlar Kanununun 582. maddesinin son fıkrasının bir uygulaması olarak, önceki Borçlar Kanunumuzun 493. ve 494. maddelerinde olduğu¬nun aksine, süreli ve süreli olmayan kefalette (TBK m. 600, 601), kefilin, önceden yaptığı feragatler, kesin hükümsüz kabul edilecektir.
Türk Borçlar Kanununun 583. maddesinde kefalet sözleşmesinin kurulması İçin, tarih, müteselsil kefil ve kefil olunan azami tutarın el yazısı ile yazılması öngörülmüştür. Böylece, kefalet sözleşmesi için nitelikli bir yazılı şekil kabul edildiği söylenebilir. Yine, aynı Kanunun 584. maddesinde gerçek kişilerin kefalet sözleşmesi yapması ve kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan bazı değişiklikler için, kanundan veya mahkeme kararından kaynaklanan ayrı yaşama hakkı olmadığı sürece, eşinin rızasını alması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, kefilin sorumluluğunu azaltan veya sona erdiren değişiklikler İçin de geçerli olacaktır. Böylece, gerçek kişi ve evli olan kefil, kendisinin sorumluluktan kurtulmasını engelleyen sözleşme kayıtlarını tek başına kabul ederse eşi¬nin rızasını almadığı için bu sözleşme geçerli olmayacaktır.
Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesine ilişkin hükümleri, önceki Borçlar Kanununa göre önemli değişiklik ve yenilikler içermektedir. Bu değişiklikler, İsviçre Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri esas alınarak gerçekleştirilmiş ol¬makla birlikte, kanunkoyucu söz konusu Kanundan bazı noktalarda ayrı düzenlemeler yapmıştır. Kefilin sorumluluğu, fer\\\′ilik ilkesinin bir sonucu olarak, asıl borcun sona ermesi nedeniyle sona erer. Kefalet sözleşmesi¬nin yapılabilmesi için geçerli bir borcun bulunması gerekli olduğundan, asıl borcun herhangi bir sebeple ortadan kalkması durumunda kefilin sorumluluğu son bulur. Belirtmek gerekir ki, Türk Borçlar Kanunu, bu konuda, önceki Borçlar Kanununa göre herhangi bir değişiklik getirme¬miştir. Kefalet, bir sözleşme olduğu ve kefil, bu sözleşmeyle borç altına girdiğine göre, asıl borcu sona erdiren nedenler, aynı zamanda kefilin borcunu da sona erdirir. Bu nedenle biz çalışmamızda kefilin sorumlu-ilişkin taraf değişiklikleri ve ölüm mevcut bir borcu sona erdirmezken, kefalete özgü olarak, asıl borçlunun değişmesi veya Ölümü kefilin sorum¬luluğu
luğunun asıl borca bağlı olarak sona ermesini incelerken, asıl borcu sona erdiren nedenleri de inceleyeceğiz.
Türk Borçlar Kanununun 598. maddesi ilâ 602. maddeleri arasında, asıl borcun sona ermesi yanında, kefalet sözleşmesini sona erdiren başka nedenler de düzenlenmiştir. Bu hükümlerin bir kısmı önceki Borçlar Kanununda olmayan yeni düzenlemelerdir. Buna göre, gerçek kişilerin yaptığı kefalet sözleşmelerinin on yıllık azami süre sonunda sona ermesi ve kefaletin gülecekte doğacak bir borç için yapılması halinde, asıl borç henüz muaccel olmadan kefilin saikını etkileyen bazı nedenlerden dolayı kefilin dönme hakkı Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda getirdiği önemli yeniliklerdir. Süreli kefalet ve süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluktan kurtulması önceki Borç¬lar Kanununda da düzenlenmiş olmakla birlikte, Türk Borçlar Kanunu, süreli kefalette, Önceki Kanununa göre Önemli bir değişiklik getirmiş ve kefilin kendiliğinden sorumluluktan kurtulacağını kabul etmiştir. Türk Borçlar Kanunu, süreli olmayan kefalette ise, önceki Kanun döneminde tartışma konusu olan, müteselsil kefilin süreli olmayan kefalete ilişkin hü¬kümlerden yararlanıp yararlanmayacağı sorununu çözmeye yönelik bir düzenleme getirmiş ve Kanunda öngörülen hallerde müteselsil kefilin de söz konusu hükümden yararlanabileceğini kabul etmiştir. Türk Borçlar Kanununda, çalışanlara süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda önceki Kanunun yapısı korunmuştur.
Kefilin sorumluluğunu sona erdiren nedenler, sadece yukarıda be¬lirttiklerimizle sınırlı değildir. Kefilin sorumluluğu, kefalet sözleşmesine özgü başka bazı nedenlerle de azalır veya sona erer. Özellikle, alacaklı¬nın, kefili bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi, alacağın güvenceleri ve belgeleri kefile vermemesi, kefilin ödeme istemini kabul etmemesi, birlikte kefalette, kefillerden birinin diğer kefillerin varlığına güvenerek kefalet sözleşmesi yaptığını alacaklının bilmesine karşın diğer kefaletin gerçekleşmemesi, hükümsüzleşmesi ya da kefilin borçtan kur¬tarılması gibi nedenler kefilin sorumluluğunu azaltır veya tamamen sona erdirir. Alacaklının, asıl borçlunun iflası veya konkordato mehli verilmesi hallerinde alacak hakkını korumak için gerekli tedbirleri almaması, ala¬cağını yazdırmaması da kefilin sorumluluğuna etkili olur. Yine, asıl borca açısından etkili olur. Aynı şekilde kefilin Ölümü balinde, mirasçı¬ları defter tutulmasını isterse, sorumlulukları da buna bağlı olarak değişir.
Biz bu çalışmamızda, kefilin sorumluluğunu tamamen sona erdiren nedenler yanında, kefalet sözleşmesini sona erdirmeyen, ancak kefilin sorumluluğunu azaltan konuları da inceleyeceğiz. Bu nedenle, çalışma¬mızın adını \\\"Kefalet Sözleşmesinin Sona Ermesi\\\" yerine, \\\"Kefilin Sorum¬luluğunun Sona Ermesi\\\" şeklinde belirledik. Çalışmamızda öncelikle, kefilin sorumluluğunun asıl borca bağlı olarak ve asıl borcu sona erdiren nedenlerle sona ermesi, daha sonra ise, bütün kefalet türleri açısından uy¬gulama alanı bulan süreli ve süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluğun sona ermesi incelenecektir. Gerçek kişi kefiller için öngörülen, on yıllık azami sorumluluk süresi, süreli kefalet ile benzerlik taşıdığından kefale¬tin süreye bağlı olarak sona ermesi başlığı altında ayrı ayrı ele alınacaktır. Bu konuları takiben, kefilin dönme hakkı, ödemenin alacaklı tarafından kabul edilmemesi, alacaklının kefile bilgi verme ve teminatların korun¬masına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi, çalışanlara kefalet ve asıl borca İlişkin taraf değişiklikleri (özellikle asıl borcun nakli) hususları da kefilin sorumluluğuna etkisi açısından ayrı ayrı incelenecektir.
öNSöZ
Bu çalışmamızda, Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesini düzenleyen tüm hükümleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Türk Borçlar Kanununun bu konudaki hükümleri, önceki Borçlar Kanununa göre önemli değişiklik ve yenilikler içermektedir. Bu değişiklikler ve yenilikler, İsviçre Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hü¬kümleri esas alınarak gerçekleştirilmiş olduğundan çalışmamızda, İsviçre Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesi¬ne ilişkin hükümleri ve bu konuda yazılan eserlere de yer verilmiştir.
Türk hukukunda, önceki Borçlar Kanunumuzun yürürlükte olduğu dönemde, kefaletin geçerlilik koşulları, kefilin sorumluluğunun kapsamı, kefilin alacaklı ve borçlu ile olan ilişkileri konularında monografik çalış¬malar yapılmış ise de kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda çalışma sayısı bir kaç eser ile sınırlı kalmıştır. Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri kitaplarının bir çoğunda ise konu, çok sınırlı incelenmiştir. Özellikle kefilin sorumluluğunu sona erdiren asıl borcun sona ermesi veya borcu sona erdiren nedenlere yer verilmemiş, genel hükümlere atıf yapılmakla yetinilmiştir.
Türk Borçlar Kanununda, özellikle gerçek kişi kefiller için azami on yıllık sorumluluk süresi öngörülmesi, kefile belirli koşullarda sözleş¬meden dönme hakkı tanınması ve süreli kefalette kefilin, sürenin sona ermesi ile birlikte kendiliğinden sorumluluktan kurtulması gibi önemli yenilikler ve değişiklikler getirilmiştir. Bunun yanında, Türk Borçlar Ka¬nunu, kefilin sorumluluğunu azaltan ya da sona erdiren diğer nedenler konusunda da önceki Kanuna göre farklı hükümler içermektedir. TürkBorçlar Kanununun yürürlüğe girdiği Temmuz 2012 tarihinden bugü¬ne kadar kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda değişiklik ve yeniliklere ayrıntılı bir şekilde yer veren yeterli sayıda çalışma da mevcut değildir.
Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle çalışmamızda, kefaletin asıl borca bağlı olarak sona ermesi ve Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumlu¬luğunun sona ermesi konusunda getirdiği yenilik ve değişikliklere ay¬rıntılı olarak yer verilmiş, Kanununun bu konuya ilişkin hükümlerinin uygulanması ve ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında çözüm önerileri de sunulmuştur.
Bu çalışmanın hazırlanması sırasında büyük fedakarlık ve anlayış gösteren sevgili eşime ve canım oğluma en kalbi şükranlarımı sunarım.
Son olarak, bu çalışmayı hızlı bir şekilde, yayıma hazırlayan ve ba¬sımını gerçekleştiren On İki Levha Yayıncılık A,Ş. ve özellikle sayın Erol ÖZ\\\′e çok teşekkür ederim. 15.04.2013
Üsküdar-İstanbul
İÇİNDEKİLER
§1.Kefilin Sorumluluğunun Asıl Borca Bağlı Olarak veya Asıl Borcu Sona Erdiren Sebeplerle Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.İfa
III.Asıl Borcun İfasının İmkansızlaşması
IV.Alacaklı ve Borçlu Sıfatlarının Birleşmesi
A.Genel Olarak
B.Borçlu ve Kefil Sıfatlarının Birleşmesi
V.İbra
VI.Yenileme
VII.Takas
A.Asıl Borçlu ile Alacaklı Arasında Takas
B.Kefil ile Alacaklı Arasında Yapılan Takas
VIII.Zamanaşımı
A.Genel Olarak
B.Asıl Borcun Zamanaşımına Uğraması
C.Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Borcun Zamanaşımına Uğraması
IX.Alacağa İlişkin Kesin Hükmün ve Alacaklının Dönme veya Fesih Yoluyla Sözleşme İlişkisini Sonlandırmasının Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
A.Kesin Hükmün Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
B.Alacaklının Sözleşmeden Dönmesi veya Sözleşmeyi Feshinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
§2.Kefilin Sorumluluğunun Süreye Bağlı Olarak Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.Süreli Kefalette Kararlaştırılan Sürenin Sona Ermesi
A.\\\\\\\"Süreli Kefalet\\\\\\\" Kavramı
B.Süreli Olmayan Kefalet Sözleşmesinin Süreli Kefalet Olarak Dönüştürülmesi ve Özellikle Şekil Sorunu
C.Kefaletin Süreli Olup Olmadığının Belirlenmesi Açısından Bazı Durumların Özel Olarak İncelenmesi
D.Kararlaştırılan Sürenin Sona Ermesi ve Sonuçları
III.Gerçek Kişi Kefiller Açısından On Yıllık Azami Sürenin Sona Ermesi (TBK m.598/f.3, 4, 5)
A.Genel Olarak
B.On Yıllık Süreye İlişkin Hükmün (TBK m.598/f.3) Kapsamı
C.On Yıllık Sürenin Başlangıcı ve Taraflarca Uzatılması
D.On Yıllık veya Uzatılmış Sürenin Sona Ermesinin Sonuçları
1.Kefaletin Kendiliğinden Ortadan Kalkması
2.Birlikte Kefalette Kefillerden Birinin Sorumluluktan Kurtulmasının Diğer Kefillerin Sorumluluğuna Etkisi
§3.Süreli Olmayan (Belirsiz Süreli) Kefalette Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.Süreli Olmayan Kefalete İlişkin Hükmün (TBK m.601) Uygulama Alanı
A.Genel Olarak
B.Sürekli Borç İlişkileri Açısından
C.Müteselsil Kefalet Açısından
III.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Koşulları
A.Genel Olarak
B.Kefilin Alacaklıdan İstemde Bulunması
1.İstemin Hukuki Niteliği ve Şekli
2.Kefilin İstemde Bulunma Zamanı
a.Asıl Borcun Muaccel Olması Halinde
b.Asıl Borcun Muacceliyetinin Alacaklının İhbarına Bağlı Olması Halinde
3.İstemin Kapsamı
C.Kefilin İsteminin Alacaklıya Yüklediği Külfetler ve Külfetin Yerine Getirilmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluktan Kurtulması
§4.Kefilin Kefalet Sözleşmesinden Dönmesi (TBK m.599)
I.Genel Olarak
II.Dönme Bildiriminin Şekli, İçeriği ve Hukuki Niteliği
III.Kefilin Sözleşmeden Dönmesinin Koşulları
A.Kefalet ile Teminat Altına Alınan Borcun Henüz Doğmamış Olması
B.Asıl Borçlunun Mali Durumunun, Kefalet Sözleşmesinin Kurulmasından Sonra Önemli Ölçüde Bozulması veya Kefilin İyiniyetle Varsaydığından Daha Kötü Olması
IV.Kefilin Sözleşmeden Dönme Hakkını Kullanmasının Sonuçları
§5.Kefilin Ödeme Teklifinin Alacaklı Tarafından Haklı Bir Neden Olmaksızın Kabul Edilmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluktan Kurtulması (TBK m. 593)
I.Genel Olarak
II.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Koşulları
A.Asıl Borcun Muaccel Olması veya Alacaklının Borcun Erken İfasına Rızasının Bulunması
B.Alacaklının Haklı Bir neden Olmaksızın Ödemeyi Kabul Etmemesi
III.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Sonuçları
§6.Alacaklının Bilgi Verme, Rehin ve Senetleri Teslim Etme ve Güvenceleri Azaltmama Yükümlülüklerine Aykırı Davranması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması veya Sona Ermesi (TBK m. 592)
I.Genel Olarak
II.Alacaklının Rehin Haklarını, Güvenceyi ve Rüçhan Haklarını Azaltması veya Ağır Kusuruyla Elinden Çıkarması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması veya Sona Ermesi (TBK m.592/f.1 ve f.4)
A.Hükmün Kapsamının Belirlenmesi (Alacaklının Korumakla Yükümlü Olduğu Rehin, Güvence ve Rüçhan Hakkı)
B.Alacaklının Teminatları Koruma (Azaltmama) ve Ağır Kusurla Elinden Çıkarmama Yükümlülüğüne Uymamasının Sonuçları
III.Alacaklının, Kefile Bilgi Verme, Borç Senetleri ve Teminatları Teslim Etme Yükümlülüğü ve Buna Uymamasının Sonuçları (TBK m.592, f.3 ve f.4)
§7.Alacaklının Asıl Borç ve Kapsamı Hakkında Kefili Bilgilendirme, Asıl Borçlunun İflası veya Konkordato İstemesi Halinde Hakkını Korumak İçin Gerekenleri Yapma Yükümlülükleri ve Bunlara Uymaması Halinde Kefilin Sorumluluğunun Azalması (TBK m.594)
I.Alacaklının Kefili Bilgilendirme Yükümlülüğü
II.Alacaklının Asıl Borçlunun İflası veya Konkordato Mehli Verilmesi Halinde Alacak Hakkını Koruma Yükümlülüğü
III.Alacaklının Bildirim veya Alacağın Korunmasına İlişkin Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Halinde Kefilin Sorumluluğunun Azalması
§8.Birlikte Kefalette Kefilin Özel Saikinin Boşa Çıkması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi (TBK m.587/f.3)
I.Genel Olarak
II.Hükmün Uygulanmasının Koşulları
A.Alacaklının Kefilin Özel Saikini Bilmesi veya Bilmesi Gerekmesi
B.Kefilin Başka Kişilerin de Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayımının Gerçekleşmemesi
C.Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayılan Birlikte Kefillerden Birinin Alacaklı Tarafından Kefalet Borcundan Kurtarılması
D.Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayılan Birlikte Kefillerden Birinin Kefaletinin Hükümsüz Olduğuna Karar Verilmesi
E.Hükmün (TBK m.587/f.3) Koşullarının Gerçekleşmesinin Sonuçları
§9.Çalışanlara Kefalette, Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi (TBK m.602, m.592/f.2)
I.Çalışanlara Süreli Olmayan Kefalette Fesih Bildirimi (TBK m.602)
II.Alacaklının Çalışan Kişi Üzerindeki Özen Yükümlülüğünü Yerine Getirmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması (TBK m.592/f.2)
§10.Asıl Borçlunun Değişmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
I.Genel Olarak
II.Borcun Dış Nakli Sözleşmesi Uyarınca Borçlunun Değişmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
III.Ticari İşletmenin Devri, Başka Bir İşletmeyle Birleşmesi veya Tür Değiştirmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
IV.Rehinli Taşınmazın Devrinin veya İcra Yoluyla Satılmasının Kefilin Sorumluluğuna Etkisi (TMK m.888, İİK m.125)
V.Asıl Borçlunun veya Kefilin Ölümü Halinde Terekeye İlişkin Resmi Defter Tutulmasının Kefalet Sözleşmesine Etkisi (m.619 / m.630)
1979 yılında Giresunun Eynesil İlçesinde doğdu. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2009 yılında, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bilim Dalında, \\\"Tü¬ketici Hukukunda Haksız Şartlar\\\" isimli teziyle doktora öğrenimini ta¬mamladı. Halen, İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
GİRİŞ
Türk Borçlar Kanununun 581. maddesinde kefalet sözleşmesi, ke¬filin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kefilin borcu fer\\\′i ve aynı zamanda tali niteliktedir. Fer\\\′ilik ilkesinin en önemli görünümü kefaletin sona ermesinde ortaya çıkar. Asıl borç veya borç ilişkisi sona erdiği takdirde, kural olarak, kefilin sorumluluğu da sona erer. Buna karşılık, kefalet sözleşmesi bağımsız bir sözleşme olup, kefilin borcu, asıl borçtan farklı bir borçtur. Kefilin borcu daima bir para borcudur. Bu nedenle, kefilin bazı hallerde sorumluluğu sona erse bile asıl bor ilişkisi devam edebilecektir.
Kefalet sözleşmesi, genellikle, kefil tarafından herhangi bir menfaat elde edilmeksizin (ivazsız) yapılır. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri, kefili koruyucu nitelikte düzenlenmiştir. Ka-nunkoyucunun bu koruyucu tavrı, kefilin sorumluluğunun sınırlanması ve sona ermesi açısından belirgin olarak görülür. Türk Borçlar Kanunu, kefalet sözleşmesinin kurulması, geçerlilik koşulları ve sona ermesine ilişkin, önceki Borçlar Kanununda olmayan önemli yenilik ve değişiklikler içermektedir. Kefalet sözleşmesinin kurulmasına ve geçerliliğine ilişkin değişiklik ve yeniliklerin bir kısmı, kefilin sorumluluğunun sona ermesi¬ne ilişkin hükümlere de uygulanacaktır. Bu değişiklik ve yenilikler kısaca değerlendirilecek olursa; Türk Borçlar Kanununun 582. maddesinin son fıkrasına göre, Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil, kefalet sözleşmesini düzenleyen onbeşinci bölümde kendisine tamnan haklardan önceden feragat edemeyecektir. Buhükümnedeniyle,kefaletsözleşmesineilişkinKanunda yer alan düzenlemelerin tamamı, tek taraflı bir emredici karaktere dönüşmüştür. Öyle ki, kefil kendisine sağlanan haklardan vazgeçemez iken, alacaklın, kefilin yararına olarak, kendi haklarından vazgeçebilecek, kanun hükümlerinden farklı içerikte sözleşme yapılması mümkün olabilecektir. Türk Borçlar Kanununun 582. maddesinin son fıkrasının bir uygulaması olarak, önceki Borçlar Kanunumuzun 493. ve 494. maddelerinde olduğu¬nun aksine, süreli ve süreli olmayan kefalette (TBK m. 600, 601), kefilin, önceden yaptığı feragatler, kesin hükümsüz kabul edilecektir.
Türk Borçlar Kanununun 583. maddesinde kefalet sözleşmesinin kurulması İçin, tarih, müteselsil kefil ve kefil olunan azami tutarın el yazısı ile yazılması öngörülmüştür. Böylece, kefalet sözleşmesi için nitelikli bir yazılı şekil kabul edildiği söylenebilir. Yine, aynı Kanunun 584. maddesinde gerçek kişilerin kefalet sözleşmesi yapması ve kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan bazı değişiklikler için, kanundan veya mahkeme kararından kaynaklanan ayrı yaşama hakkı olmadığı sürece, eşinin rızasını alması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, kefilin sorumluluğunu azaltan veya sona erdiren değişiklikler İçin de geçerli olacaktır. Böylece, gerçek kişi ve evli olan kefil, kendisinin sorumluluktan kurtulmasını engelleyen sözleşme kayıtlarını tek başına kabul ederse eşi¬nin rızasını almadığı için bu sözleşme geçerli olmayacaktır.
Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesine ilişkin hükümleri, önceki Borçlar Kanununa göre önemli değişiklik ve yenilikler içermektedir. Bu değişiklikler, İsviçre Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri esas alınarak gerçekleştirilmiş ol¬makla birlikte, kanunkoyucu söz konusu Kanundan bazı noktalarda ayrı düzenlemeler yapmıştır. Kefilin sorumluluğu, fer\\\′ilik ilkesinin bir sonucu olarak, asıl borcun sona ermesi nedeniyle sona erer. Kefalet sözleşmesi¬nin yapılabilmesi için geçerli bir borcun bulunması gerekli olduğundan, asıl borcun herhangi bir sebeple ortadan kalkması durumunda kefilin sorumluluğu son bulur. Belirtmek gerekir ki, Türk Borçlar Kanunu, bu konuda, önceki Borçlar Kanununa göre herhangi bir değişiklik getirme¬miştir. Kefalet, bir sözleşme olduğu ve kefil, bu sözleşmeyle borç altına girdiğine göre, asıl borcu sona erdiren nedenler, aynı zamanda kefilin borcunu da sona erdirir. Bu nedenle biz çalışmamızda kefilin sorumlu-ilişkin taraf değişiklikleri ve ölüm mevcut bir borcu sona erdirmezken, kefalete özgü olarak, asıl borçlunun değişmesi veya Ölümü kefilin sorum¬luluğu
luğunun asıl borca bağlı olarak sona ermesini incelerken, asıl borcu sona erdiren nedenleri de inceleyeceğiz.
Türk Borçlar Kanununun 598. maddesi ilâ 602. maddeleri arasında, asıl borcun sona ermesi yanında, kefalet sözleşmesini sona erdiren başka nedenler de düzenlenmiştir. Bu hükümlerin bir kısmı önceki Borçlar Kanununda olmayan yeni düzenlemelerdir. Buna göre, gerçek kişilerin yaptığı kefalet sözleşmelerinin on yıllık azami süre sonunda sona ermesi ve kefaletin gülecekte doğacak bir borç için yapılması halinde, asıl borç henüz muaccel olmadan kefilin saikını etkileyen bazı nedenlerden dolayı kefilin dönme hakkı Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda getirdiği önemli yeniliklerdir. Süreli kefalet ve süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluktan kurtulması önceki Borç¬lar Kanununda da düzenlenmiş olmakla birlikte, Türk Borçlar Kanunu, süreli kefalette, Önceki Kanununa göre Önemli bir değişiklik getirmiş ve kefilin kendiliğinden sorumluluktan kurtulacağını kabul etmiştir. Türk Borçlar Kanunu, süreli olmayan kefalette ise, önceki Kanun döneminde tartışma konusu olan, müteselsil kefilin süreli olmayan kefalete ilişkin hü¬kümlerden yararlanıp yararlanmayacağı sorununu çözmeye yönelik bir düzenleme getirmiş ve Kanunda öngörülen hallerde müteselsil kefilin de söz konusu hükümden yararlanabileceğini kabul etmiştir. Türk Borçlar Kanununda, çalışanlara süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda önceki Kanunun yapısı korunmuştur.
Kefilin sorumluluğunu sona erdiren nedenler, sadece yukarıda be¬lirttiklerimizle sınırlı değildir. Kefilin sorumluluğu, kefalet sözleşmesine özgü başka bazı nedenlerle de azalır veya sona erer. Özellikle, alacaklı¬nın, kefili bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi, alacağın güvenceleri ve belgeleri kefile vermemesi, kefilin ödeme istemini kabul etmemesi, birlikte kefalette, kefillerden birinin diğer kefillerin varlığına güvenerek kefalet sözleşmesi yaptığını alacaklının bilmesine karşın diğer kefaletin gerçekleşmemesi, hükümsüzleşmesi ya da kefilin borçtan kur¬tarılması gibi nedenler kefilin sorumluluğunu azaltır veya tamamen sona erdirir. Alacaklının, asıl borçlunun iflası veya konkordato mehli verilmesi hallerinde alacak hakkını korumak için gerekli tedbirleri almaması, ala¬cağını yazdırmaması da kefilin sorumluluğuna etkili olur. Yine, asıl borca açısından etkili olur. Aynı şekilde kefilin Ölümü balinde, mirasçı¬ları defter tutulmasını isterse, sorumlulukları da buna bağlı olarak değişir.
Biz bu çalışmamızda, kefilin sorumluluğunu tamamen sona erdiren nedenler yanında, kefalet sözleşmesini sona erdirmeyen, ancak kefilin sorumluluğunu azaltan konuları da inceleyeceğiz. Bu nedenle, çalışma¬mızın adını \\\"Kefalet Sözleşmesinin Sona Ermesi\\\" yerine, \\\"Kefilin Sorum¬luluğunun Sona Ermesi\\\" şeklinde belirledik. Çalışmamızda öncelikle, kefilin sorumluluğunun asıl borca bağlı olarak ve asıl borcu sona erdiren nedenlerle sona ermesi, daha sonra ise, bütün kefalet türleri açısından uy¬gulama alanı bulan süreli ve süreli olmayan kefalette kefilin sorumluluğun sona ermesi incelenecektir. Gerçek kişi kefiller için öngörülen, on yıllık azami sorumluluk süresi, süreli kefalet ile benzerlik taşıdığından kefale¬tin süreye bağlı olarak sona ermesi başlığı altında ayrı ayrı ele alınacaktır. Bu konuları takiben, kefilin dönme hakkı, ödemenin alacaklı tarafından kabul edilmemesi, alacaklının kefile bilgi verme ve teminatların korun¬masına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi, çalışanlara kefalet ve asıl borca İlişkin taraf değişiklikleri (özellikle asıl borcun nakli) hususları da kefilin sorumluluğuna etkisi açısından ayrı ayrı incelenecektir.
öNSöZ
Bu çalışmamızda, Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesini düzenleyen tüm hükümleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Türk Borçlar Kanununun bu konudaki hükümleri, önceki Borçlar Kanununa göre önemli değişiklik ve yenilikler içermektedir. Bu değişiklikler ve yenilikler, İsviçre Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hü¬kümleri esas alınarak gerçekleştirilmiş olduğundan çalışmamızda, İsviçre Borçlar Kanununun kefilin sorumluluğunun azalması veya sona ermesi¬ne ilişkin hükümleri ve bu konuda yazılan eserlere de yer verilmiştir.
Türk hukukunda, önceki Borçlar Kanunumuzun yürürlükte olduğu dönemde, kefaletin geçerlilik koşulları, kefilin sorumluluğunun kapsamı, kefilin alacaklı ve borçlu ile olan ilişkileri konularında monografik çalış¬malar yapılmış ise de kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda çalışma sayısı bir kaç eser ile sınırlı kalmıştır. Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri kitaplarının bir çoğunda ise konu, çok sınırlı incelenmiştir. Özellikle kefilin sorumluluğunu sona erdiren asıl borcun sona ermesi veya borcu sona erdiren nedenlere yer verilmemiş, genel hükümlere atıf yapılmakla yetinilmiştir.
Türk Borçlar Kanununda, özellikle gerçek kişi kefiller için azami on yıllık sorumluluk süresi öngörülmesi, kefile belirli koşullarda sözleş¬meden dönme hakkı tanınması ve süreli kefalette kefilin, sürenin sona ermesi ile birlikte kendiliğinden sorumluluktan kurtulması gibi önemli yenilikler ve değişiklikler getirilmiştir. Bunun yanında, Türk Borçlar Ka¬nunu, kefilin sorumluluğunu azaltan ya da sona erdiren diğer nedenler konusunda da önceki Kanuna göre farklı hükümler içermektedir. TürkBorçlar Kanununun yürürlüğe girdiği Temmuz 2012 tarihinden bugü¬ne kadar kefilin sorumluluğunun sona ermesi konusunda değişiklik ve yeniliklere ayrıntılı bir şekilde yer veren yeterli sayıda çalışma da mevcut değildir.
Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle çalışmamızda, kefaletin asıl borca bağlı olarak sona ermesi ve Türk Borçlar Kanununun kefilin sorumlu¬luğunun sona ermesi konusunda getirdiği yenilik ve değişikliklere ay¬rıntılı olarak yer verilmiş, Kanununun bu konuya ilişkin hükümlerinin uygulanması ve ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında çözüm önerileri de sunulmuştur.
Bu çalışmanın hazırlanması sırasında büyük fedakarlık ve anlayış gösteren sevgili eşime ve canım oğluma en kalbi şükranlarımı sunarım.
Son olarak, bu çalışmayı hızlı bir şekilde, yayıma hazırlayan ve ba¬sımını gerçekleştiren On İki Levha Yayıncılık A,Ş. ve özellikle sayın Erol ÖZ\\\′e çok teşekkür ederim. 15.04.2013
Üsküdar-İstanbul
İÇİNDEKİLER
§1.Kefilin Sorumluluğunun Asıl Borca Bağlı Olarak veya Asıl Borcu Sona Erdiren Sebeplerle Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.İfa
III.Asıl Borcun İfasının İmkansızlaşması
IV.Alacaklı ve Borçlu Sıfatlarının Birleşmesi
A.Genel Olarak
B.Borçlu ve Kefil Sıfatlarının Birleşmesi
V.İbra
VI.Yenileme
VII.Takas
A.Asıl Borçlu ile Alacaklı Arasında Takas
B.Kefil ile Alacaklı Arasında Yapılan Takas
VIII.Zamanaşımı
A.Genel Olarak
B.Asıl Borcun Zamanaşımına Uğraması
C.Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Borcun Zamanaşımına Uğraması
IX.Alacağa İlişkin Kesin Hükmün ve Alacaklının Dönme veya Fesih Yoluyla Sözleşme İlişkisini Sonlandırmasının Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
A.Kesin Hükmün Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
B.Alacaklının Sözleşmeden Dönmesi veya Sözleşmeyi Feshinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
§2.Kefilin Sorumluluğunun Süreye Bağlı Olarak Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.Süreli Kefalette Kararlaştırılan Sürenin Sona Ermesi
A.\\\\\\\"Süreli Kefalet\\\\\\\" Kavramı
B.Süreli Olmayan Kefalet Sözleşmesinin Süreli Kefalet Olarak Dönüştürülmesi ve Özellikle Şekil Sorunu
C.Kefaletin Süreli Olup Olmadığının Belirlenmesi Açısından Bazı Durumların Özel Olarak İncelenmesi
D.Kararlaştırılan Sürenin Sona Ermesi ve Sonuçları
III.Gerçek Kişi Kefiller Açısından On Yıllık Azami Sürenin Sona Ermesi (TBK m.598/f.3, 4, 5)
A.Genel Olarak
B.On Yıllık Süreye İlişkin Hükmün (TBK m.598/f.3) Kapsamı
C.On Yıllık Sürenin Başlangıcı ve Taraflarca Uzatılması
D.On Yıllık veya Uzatılmış Sürenin Sona Ermesinin Sonuçları
1.Kefaletin Kendiliğinden Ortadan Kalkması
2.Birlikte Kefalette Kefillerden Birinin Sorumluluktan Kurtulmasının Diğer Kefillerin Sorumluluğuna Etkisi
§3.Süreli Olmayan (Belirsiz Süreli) Kefalette Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi
I.Genel Olarak
II.Süreli Olmayan Kefalete İlişkin Hükmün (TBK m.601) Uygulama Alanı
A.Genel Olarak
B.Sürekli Borç İlişkileri Açısından
C.Müteselsil Kefalet Açısından
III.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Koşulları
A.Genel Olarak
B.Kefilin Alacaklıdan İstemde Bulunması
1.İstemin Hukuki Niteliği ve Şekli
2.Kefilin İstemde Bulunma Zamanı
a.Asıl Borcun Muaccel Olması Halinde
b.Asıl Borcun Muacceliyetinin Alacaklının İhbarına Bağlı Olması Halinde
3.İstemin Kapsamı
C.Kefilin İsteminin Alacaklıya Yüklediği Külfetler ve Külfetin Yerine Getirilmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluktan Kurtulması
§4.Kefilin Kefalet Sözleşmesinden Dönmesi (TBK m.599)
I.Genel Olarak
II.Dönme Bildiriminin Şekli, İçeriği ve Hukuki Niteliği
III.Kefilin Sözleşmeden Dönmesinin Koşulları
A.Kefalet ile Teminat Altına Alınan Borcun Henüz Doğmamış Olması
B.Asıl Borçlunun Mali Durumunun, Kefalet Sözleşmesinin Kurulmasından Sonra Önemli Ölçüde Bozulması veya Kefilin İyiniyetle Varsaydığından Daha Kötü Olması
IV.Kefilin Sözleşmeden Dönme Hakkını Kullanmasının Sonuçları
§5.Kefilin Ödeme Teklifinin Alacaklı Tarafından Haklı Bir Neden Olmaksızın Kabul Edilmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluktan Kurtulması (TBK m. 593)
I.Genel Olarak
II.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Koşulları
A.Asıl Borcun Muaccel Olması veya Alacaklının Borcun Erken İfasına Rızasının Bulunması
B.Alacaklının Haklı Bir neden Olmaksızın Ödemeyi Kabul Etmemesi
III.Kefilin Sorumluluktan Kurtulmasının Sonuçları
§6.Alacaklının Bilgi Verme, Rehin ve Senetleri Teslim Etme ve Güvenceleri Azaltmama Yükümlülüklerine Aykırı Davranması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması veya Sona Ermesi (TBK m. 592)
I.Genel Olarak
II.Alacaklının Rehin Haklarını, Güvenceyi ve Rüçhan Haklarını Azaltması veya Ağır Kusuruyla Elinden Çıkarması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması veya Sona Ermesi (TBK m.592/f.1 ve f.4)
A.Hükmün Kapsamının Belirlenmesi (Alacaklının Korumakla Yükümlü Olduğu Rehin, Güvence ve Rüçhan Hakkı)
B.Alacaklının Teminatları Koruma (Azaltmama) ve Ağır Kusurla Elinden Çıkarmama Yükümlülüğüne Uymamasının Sonuçları
III.Alacaklının, Kefile Bilgi Verme, Borç Senetleri ve Teminatları Teslim Etme Yükümlülüğü ve Buna Uymamasının Sonuçları (TBK m.592, f.3 ve f.4)
§7.Alacaklının Asıl Borç ve Kapsamı Hakkında Kefili Bilgilendirme, Asıl Borçlunun İflası veya Konkordato İstemesi Halinde Hakkını Korumak İçin Gerekenleri Yapma Yükümlülükleri ve Bunlara Uymaması Halinde Kefilin Sorumluluğunun Azalması (TBK m.594)
I.Alacaklının Kefili Bilgilendirme Yükümlülüğü
II.Alacaklının Asıl Borçlunun İflası veya Konkordato Mehli Verilmesi Halinde Alacak Hakkını Koruma Yükümlülüğü
III.Alacaklının Bildirim veya Alacağın Korunmasına İlişkin Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Halinde Kefilin Sorumluluğunun Azalması
§8.Birlikte Kefalette Kefilin Özel Saikinin Boşa Çıkması Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi (TBK m.587/f.3)
I.Genel Olarak
II.Hükmün Uygulanmasının Koşulları
A.Alacaklının Kefilin Özel Saikini Bilmesi veya Bilmesi Gerekmesi
B.Kefilin Başka Kişilerin de Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayımının Gerçekleşmemesi
C.Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayılan Birlikte Kefillerden Birinin Alacaklı Tarafından Kefalet Borcundan Kurtarılması
D.Kefil Olduğu veya Olacağı Varsayılan Birlikte Kefillerden Birinin Kefaletinin Hükümsüz Olduğuna Karar Verilmesi
E.Hükmün (TBK m.587/f.3) Koşullarının Gerçekleşmesinin Sonuçları
§9.Çalışanlara Kefalette, Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi (TBK m.602, m.592/f.2)
I.Çalışanlara Süreli Olmayan Kefalette Fesih Bildirimi (TBK m.602)
II.Alacaklının Çalışan Kişi Üzerindeki Özen Yükümlülüğünü Yerine Getirmemesi Nedeniyle Kefilin Sorumluluğunun Azalması (TBK m.592/f.2)
§10.Asıl Borçlunun Değişmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
I.Genel Olarak
II.Borcun Dış Nakli Sözleşmesi Uyarınca Borçlunun Değişmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
III.Ticari İşletmenin Devri, Başka Bir İşletmeyle Birleşmesi veya Tür Değiştirmesinin Kefilin Sorumluluğuna Etkisi
IV.Rehinli Taşınmazın Devrinin veya İcra Yoluyla Satılmasının Kefilin Sorumluluğuna Etkisi (TMK m.888, İİK m.125)
V.Asıl Borçlunun veya Kefilin Ölümü Halinde Terekeye İlişkin Resmi Defter Tutulmasının Kefalet Sözleşmesine Etkisi (m.619 / m.630)