Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mayıs (38)      Nisan (73)      Mart (139)      Şubat (116)

Vergi Kaçakçılığı

Vergi Kaçakçılığı



Sayfa Sayısı
:  
175
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2013
ISBN NO
:  
9786056278037

100,00 TL












GİRİŞ


 


 


Toplum içerisinde yaşam insanlar için bir tercihten ziyade zorunlu­luk olup, bu zorunluluk devletlerin varlığım ve amacını belirleyen temel etkenlerden en önemlisidir. Devletlerin varlık amaçlarına uygun faaliyette bulunması, bireyler için toplum halinde yaşamanın güvencesidir. Anılan güvenceyi sağlamaya, toplumsal çıkarları korumaya yönelik devlet faaliyet­lerinin neredeyse tümünde, birey ile devlet arasında bir çıkar zıtlığı söz ko­nusudur. Özellikle izlenen vergilendirme ve cezalandırma politikaları nede­niyle, devlet ve birey sıklıkla karşı karşı karşıya gelir. Bu karşıtlık nedeniyle vergilendirme ve cezalandırma yetkilerinin kullanılmasında birey hakları ile toplum yararı arasındaki dengenin özellikle gözetilmelidir. Bu çerçevede bireyin haklarını gereğinden fazla kollayan veya toplumun çıkarlarını gere­ğinden fazla ön plana alan bir yaklaşım anılan dengenin bozulması tehlikesi­ni beraberinde getirmektedir.

 


Devlet ceza politikası ile en genel anlamda kamu düzenini bozan in­san davranışlarını yasaklar ve yasakların ihlalini yaptırıma bağlar. Günümüz modern devletlerinde hangi davranışların kamu düzenini bozduğu, yasa ko­yucunun değer yargısı içeren ceza politikası ile belirlenmektedir. Devletin, vergi toplamaya ilişkin olan kamu düzenini (vergisel kamu düzeni) tesis etmeye yönelik faaliyetleri de, ceza politikasının normlarls yaratılmış değer yargıları ile korunmaya muhtaçtır.


 


 


Çalışmanın konusunu vergisel kamu düzenini bozduğu ve toplumdan daha çok devletin menfaatini ihlal ettiği öne sürülen vergi kaçakçılığı suçları oluşturmaktadır. Bu suçların işlenmesi sonucunda ceza politikasının içerdiği değer yargısının ihlal edildiği ve vergisel kamu düzenine yönelik bir tehdit oluştuğu varsayımı ile devlet, bireyi karşısına almaktadır. Son yıllarda vergi kaçakçılığı suçları, yoğun şekilde tartışılmakta, bu suçların vergisel kamu düzenini ihlal ettiği; bu nedenle de bilinen ceza hukuku ilke ve kurumları dışında analiz edilebileceği sonucuna varılmaktadır. Vergi kaçakçılığı suçla­rının TCK dışında düzenlenmiş olması ve suçun vergilendirmeye dair defter, belge ile kayıt ortamları üzerinde işlenmesi gerekçe gösterilerek yapılan bu tür değerlendirmelerin, anılan suçun analizi için doğru bir zemin, doğru bir çıkış noktası oluşturup oluşturmadığının araştırılması bu incelemenin temel amaçları arasındadır. Bu çerçevede çalışmada genel planda vergi suçları ve özel planda vergi kaçakçılığı suçları için bilinen ceza hukuku ilke ve kuralla­rından sapılmasını gerektirecek sebeplerin olup olmadığı; devletin üstlendiği hizmetleri finanse etmeyi amaçlayan vergilendirme ilişkisinde, kural dışı davranışların aynı zamanda devletin cezalandırma yetkisi kapsamına giren bir ihlali içerip içermediği de araştırılması gereken önemli hususlardandır. Vergi kaçakçılığı suçunun irdelenmesi; bu irdelemelerde ulaşılan sonuçlar çerçevesinde yargı uygulamasının değerlendirilebilmesi suça özgü saptama­ların yapılmasını gerektirir. Verginin eksik veya hiç ödenmemesini vergi kaçakçılığı suçunun oluşumu bakımından bir unsur olarak dikkate almayan kanun koyucunun bu tercihine rağmen, vergi kaçakçılığı suçunun "vergi suçu" olarak nitelendirilmesi ve bu nitelendirmeye bağlı sonuçlar üretilmesi hiç kuşku yok ki eleştirel bir bakış açısını hak etmektedir. Yine özellikle son dönemde kabahatleri suç olmaktan çıkarma eğilimi de dikkate alınarak vergi kabahatleri ile vergi kaçakçılığı suçları arasında sınırların belirlenmesi; vergi kaçakçılığı suçlarının vergi yükümlüleri dışında, vergi yükümlüsü olmayan­lar tarafından da işlenebilmesi, irdelenmesi gerekli konular arasında değer­lendirilmiştir. Çalışmada vergi kaçakçılığı suçları ile paralellik taşıyan bel­gede sahtecilik suçlarına özel bir önem atfedilmekte; vergi kaçakçılığı suçla­rının analizinde yoğun şekilde tartışılan sorunlu noktalar, belgede sahtecilik suçları ile ilgili öğreti ve içtihat ışığında karşılaştırmalı biçimde ele alınmak­tadır.




 

İncelemede ceza hukuku, vergi hukuku, idare hukuku, anayasa hu­kuku kuramları ve bu kuramlar ile ilgili içtihat sıklıkla kullanılmakla birlikte, kamu hukukunun bütünsel algılama ve araştırmayı gerekli kıldığına olan inancımız nedeniyle konu kamu hukukunun özel bir alanına özgülenmemiş-tir. Ceza hukuku kaynaklarına yoğun şekilde yönelinmesi çalışma konusu­nun niteliğinden kaynaklanmakta olup, çalışma ceza hukuku kuramma bir katkıyı hedeflememektedir. Vergisel kapsamın da bulunduğu değerlendirme­siyle ceza hukuku öğretisinin vergi kaçakçılığı suçlarına sırt çevirmesi bir zaafa yol açarak, analizlerde toplum ve birey bakımından var olan güvence­leri tartışılabilir hale getirmektedir. Yüksek yargının dahi, diğer suçlardan ayrı analiz etmeyi yeğlediği vergi kaçakçılığı suçlarının devletin cezalandır­ma politikası ile analiz edilmesi gerekliliği çalışmanın temel konuları arasın­dadır. Bu bağlamda ceza hukuku bakımından üzerinde uzlaşma bulunanhususların, vergi kaçakçılığı suçu için de geçerli olmasına ilişkin savımız, ayrıntılara girmekten kaçınılarak, salt vergi kaçakçılığı suçlarına özgü sonuç­lara vurgu yapılmasını gerekli kılmıştır.



 

Çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde amaç; ver­gi kaçakçılığı suçlarına ilişkin teorik çerçeveyi çizmek ve suçun ayırıcı va­sıflarını saptamaktır. İkinci bölümün hedefi ise, ilk bölümdeki veriler ışığın­da, pozitif hukuktaki düzenlemeleri de dikkate alarak vergi kaçakçılığı suçu­nu ceza teorisi, yaptırım teorisi ve muhakeme teorisi bakımından irdelemek­tir.

 


Birinci bölüm "Vergi Hukuku ve Ceza Hukuku Çerçevesinden Vergi Suçları" başlığı altında iki alt bölümden oluşmaktadır. Birinci alt bölümde vergi suçu nitelendirmesi üzerinden bir yol haritası çizilmeye çalışılmakta­dır. Bu amaçla "Vergilendirme Yetkisi İle Cezalandırma Yetkisi Bağlamında Vergi Suçları" başlığı altında vergi suçları değerlendirilmektedir. Bu alt bö­lüm ile amaçlanan vergi suçlarının hangi birikimin ürünü olduğunun sap­tanmasıdır. Bu sayede vergi suçlarına ilişkin değerlendirmelerde, hangi hu­kuk alanına yoğunlaşılması gerektiği saptanmaya çalışılmaktadır. Böylelikle Anayasal düzeyde ve yasa normu bazındaki değerlendirmeler için zemin araştırması yapılmış olmaktadır. Bu alt bölümde vergilendirme ve cezalan­dırma yetkilerinin gelişim ve önemine ilişkin analizlerden sonra bu iki yetki­nin vergi suçları üzerindeki etkisi de araştırılmaktadır. Bir ara sonuç içeren "Cezalandırma - Vergilendirme Yetkileri Bağlamında Vergi Suçları" başlığı ile vergi suçlarının devletin hangi yetkisinin ürünü olduğu araştırılmakta; egemenliğin iki temel unsuru göz önüne alınarak vergi suçlarının, devletin ceza siyasetine ait bir okumayı gerekli kılıp kılmadığı incelenmektedir. Ce­zalandırma yetkisi ile değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılan vergi suçları ile korunmaya çalışılan menfaate ilişkin analizler de bu bölümde yapılmaktadır. Vergi suçlarının kamu düzenini, hazine yararını, vergisel kamu düzenini ve benzeri menfaatleri koruduğu değerlendirmelerinin yeter­sizliği; tüm vergi suçları için ortak amaç belirlemenin isabeti de bu başlık altında ele alınmaktadır. Öğretide ve yargı kararlarında yer alan görüşlere alternatif oluşturduğu düşünülen saptamalar, çalışmanın ilerleyen kısımla­rındaki analizler için veri oluşturmaktadır. Bu bölümde ayrıca vergi suçları­nın, vergi kabahatlerinden ayrılmasına ilişkin tartışmalara yer verilmektedir. Son dönemde TCK açısından da sonuç doğuran, kabahatleri suç olmaktançıkarma eğiliminin vergi suçu - vergi kabahati ayrımına yol açmış olması da tartışılmaktadır.




 

Birinci bölüme dahil ikinci alt bölümde, vergi kaçakçılığı suçları özel olarak ele alınmaktadır. Konunun pozitif hukukta düzenlenişinin tartış­ma konusu yapılmasını amaçlayan bu alt bölümde, öncelikle Anayasa'nm bakışı; Anayasa Mahkemesi kararları ve öğretide öne sürülen görüşler ince­lenmekte, vergi kaçakçılığı suçlarının vergilendirme yetkisi ve cezalandırma yetkisi ile birlikte analiz etme çabalarına eleştirel bir yaklaşım getirilmekte­dir. Bu çabaların bir sonucu olarak, Anayasa'nm 38. ve 73. maddeleri ara­sında bağlantı kurulduğu ve vergi kaçakçılığı suçlarının, diğer suçlardan ayrı değerlendirildiği saptamasından sonra; suçların Anayasa'nm 38. maddesi açısından değerlendirilmesinin beklenen sonuçlara ulaşılmasını engellediği ortaya konmaya çalışılmaktadır. Vergi kaçakçılığı suçlarının kanundaki dü­zenlenişinin tarihsel süreç içerisinde ele alındığı bu kısımda vergi kaçakçılığı suçlarının TCK yerine VUK'da düzenlenmiş olmasından doğan sonuçlar, VUK'un niteliği ve TCK ile özel ceza normu içeren kanunlarla ilişkisi de dikkate alınarak ele alınmaktadır.

 

"Vergi Kaçakçılığı Suçlarının Pozitif Hukuk Bakımından İrdelen­mesi" başlıklı ikinci bölüm, üç alt ana başlıktan oluşmaktadır. Alt başlıklar­da birinci bölümdeki tespitlerin ışığında, sırasıyla; suç teorisi, ceza teorisi ve muhakeme teorisi bakımından değerlendirmeler yapılmaktadır. Ancak daha önce de ifade edildiği üzere, bu değerlendirmeler yapılırken ceza hukukunun vergi kaçakçılığı suçları açısından doğurduğu tüm sonuçlar tüketilmemekte­dir. Çalışmanın amacına uygun olarak, vergi kaçakçılığı suçlarının diğer suçlara nazaran özellik arz ettiği düşünülen ve tartışmalı görülen noktalar üzerinde durulmaktadır.

 

Suç teorisi bakımından vergi kaçakçılığı suçu analizlerinde öncelikle defter, belge ve kayıt ortamının hukuki niteliği saptanmaya çalışılmakta; ardından da suçun maddi unsuru alt ayrımları ile ele alınıp irdelenmektedir. Sırf davranış suçu olan vergi kaçakçılığı suçlarında davranışın öneminin bu saptamaya bağlı olarak arttığına vurgu yapılmaktadır. Korunmaya çalışılan menfaatin de davranış bakımından önemine işaretle, bu durumun davranış unsuru bakımından sonuçları araştırılmaktadır. Suçun sonuç ve nedensellik unsurları da, maddi unsur başlığı altında incelenmiştir. Sonuç unsuruna özel­likle tehlike suçu değerlendirmeleri açısından önem atfedilmektedir. Tehlike suçu ile neticesi davranışa bitişik suçun vergi kaçakçılığı suçlarında birleş­mesi bu kısımda dikkate alınmaktadır. Manevi unsurda ise kasta yönelik sonuçlara vurgu yapılmaktadır. Genel kast, özel kast tartışmasının da yapıl­dığı bu bölümde defter, belge ve kayıt ortamlarını suçun ön şartı mı olduğu yoksa davranış unsuruna mı dahil olduğu sorunu tartışılmaktadır. Yine suç teorisinin vergi kaçakçılığı suçuna etkisi teşebbüs, suçların içtimai, teselsül ve iştirak hükümleri dikkate alınarak değerlendirilmekte; vergi kaçakçılığı suçlarına dair genel tespitler suçun özel görünüm biçimleri açısından tartış­ma konusu yapılmaktadır.


 


Yaptırım teorisi açısından değerlendirmelerde, yaptırımın niceliğine dair tartışmalar yer almaktadır. Öğretide suçun korumaya çalıştığı menfaat göz ardı edilerek, yaptırım bazlı değerlendirmeler yapılmasına eleştirel bir yaklaşım getirilmektedir. Aynı şekilde yaptırım bağlamında Anayasa Mah-kemesi'nin, vergi kaçakçılığı suçlarının yaptırımlarına dair değerlendirmeleri de irdelenmektedir. Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesi'nin vergi kaçakçılığı suçlarını diğer suçlardan ayrı tutma çabasının, yaptırımlar bakımından da geçerli olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu kısımda ayrıca yaptırımların art­masına, azalmasına ve uygulanabilir olmaktan çıkmasına yol açan sebepler ayrı başlıklar altında incelenmektedir.


 


Muhakeme hukuku bakımından vergi kaçakçılığı suçlarına özgü ol­duğunu düşündüğümüz özel durumlar iki temel başlık altında ele alınmakta­dır, îlk olarak suçun haber alınma ve bildirilmesi ile ilgili özel hükümler değerlendirilmekte ve ikinci olarak da vergi kaçakçılığı suçlarına etkili, vergi mahkemesi ve ceza mahkemesi kararlarının etkileşiminden doğan sonuçlar tartışılmaktadır.


 


Çalışmanın bulguları değerlendirme ve sonuç başlığı altında özetlen­mektedir.