Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (73)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddi İhlallerinden Devletin Sorumluluğu

Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddi İhlallerinden Devletin Sorumluluğu



Sayfa Sayısı
:  
234
Kitap Ölçüleri
:  
16x0 cm
Basım Yılı
:  
2012
ISBN NO
:  
9789754646528

840,00 TL











GİRİŞ Uluslararası hukukun emredici normlarından doğan yükümlülüklerin ciddi ihlallerinden doğan sorumluluk uluslararası hukuk alanında bir evrimin sonucudur. Uluslararası hukukun geçirdiği evrim yeni ya da sırf uluslararası hukuka özgü değildir. Bu durum, uluslararası hukukun gelişmeye açık oldu¬ğunun bir göstergesidir. Hayatın yansıması kabul edilen hukukun, mütemadi değişimlerin tesirinde kalması elbette ki doğaldır. Ancak, hukukun değişimi aynı hızda hukuk kurallarına yansımaz. Hukuk kuralları, ancak geçici bir sosyal durumu tesbit eder ve çok çabuk eskir. İşte, doğal ve kaçınılmaz olan uluslararası hayatın değişikliğe uğraması, onu idare eden hukukun da doğal ve kaçınılmaz değişikliğini doğurmuştur.1 Uluslararası hukukun evrimi, ahlaki olarak bağlayıcı normlar bütünün¬den oluşan ve ancak insanlar tarafından keşfedilebilen doğal hukuk anlayışı ve insanlar tarafından yaratılan pozitif hukuk anlayışları ile ilişkilendirilmiş-tir.2 Pek çok çeşidi bulunan hukuki pozitivizm, genellikle doğal hukuk anla¬yışına muhalif olarak değerlendirilmiştir. Ancak, süreç içerisinde doğal hu¬kuk ile hukuki pozitivizm arası ayrım giderek törpülenmiştir. Doğal hukuk ve hukuki pozitivizm anlayışlarını birbirine yaklaştıran nedenlerden biri hu¬kuk ve ahlak arası ayrımdaki gelişmeler olmuştur. İnsan haklarının gelişme¬si, mahkeme kararlarında ve hukukun yorumlanmasında ahlak ilkelerine ya¬pılan göndermeler hukuki pozitivizmi, doğal hukuka yaklaştırmıştır.3 Uluslararası hukukun bu kaçınılmaz ve doğal değişikliğinde, siyasal söy¬lemlerin ve gücün tesirinde muğlak uluslararası hukuk alanı için kesin veri¬lere ulaşmak bir hayli zor olsa da, belli başlı olaylar yol gösterici olarak ge¬nel kabul görmüştür. Vestfalya Barış Anlaşmasından sonra, uluslararası hu¬kuka uzun dönem hakim olan egemenlik kavramındaki değişikliğin hem çok göze battığını, hem de diğer sahaları etkilediğini söylemek mümkündür. Devletlerin içişlerinde olduğu gibi dış işlerinde de, kendi iradeleri ile kabul ettikleri sınırlamalardan başka sınırlama kabul etmeksizin hareket etme mut¬lak iradesinin yansıması olan egemenlik, süreç içerisinde sınırlandırılmıştır. Dünya Savaşları, uluslararası andlaşmalar, uluslararası örgütler ve hatta bi-reylerin uluslararası hukuk alanında varlıkları, devletlerin uluslararası huku¬kun tek sujesi olma tekelini kırmış, uluslararası toplum kavramı, uluslararası kamu düzeni ve onun araçları ihtiyacı devlet egemenliğini ve uluslararası hukuku etkilemiştir. Devlet egemenliğinin, devlet İradesi dışında sınırlandı¬rıldığının en büyük göstergelerinden biri uluslararası hukukun emredici ku¬ralları olmuştur. Uluslararası hukukun en önemli aktörü devletler kabul edil¬se de, uluslararası toplum kavramının gelişmesi ve uluslararası toplumun hak ve yükümlülük ehliyetinin tartışılması devlet egemenliğini merkezden çepere doğru itmiştir. Uluslararası sorumluluk, uluslararası hukukun evriminden doğal olarak etkilenmiş, devletlerin hala en önemli aktörü sayıldığı uluslararası toplumu etkileyen gelişmelerin de bir sonucu olarak daha karmaşık ve daha çeşitli ha¬le gelmiştir.4 Uluslararası hukukun kalbi kabul edilen uluslararası sorumlu¬luk, uzun süre Doğal Hukuk anlayışı çerçevesinde uygulanmıştır. Buna göre, yalnız zarar veren ve zarar gören devlet arası, zarar veren devletin ortaya çı¬kan zararı gidermekle yükümlü olduğu "hukuki sorumluluk" olarak adlandı¬rılan klasik iki taraflı sorumluluk anlayışı zamanla ihtiyaçlara cevap vermek¬te yetersiz kalmıştır. Uluslararası alanda görünen devlet sayısının fazlalaşması, Dünya Savaş¬larının ve ciddi kayıpların yaşanması, silahın ve silahlanmanın gelişmesi, devletlerin birbirleriyle iletişim, etkileşim ve karşılıklı muhtaçlıklarının art¬ması, çok taraflı ve çok boyutlu uluslararası andlaşmalann yapılması, katı devlet egemenliği anlayışının zayıflaması, uluslararası örgütlerin doğması ve uluslararası hukuk sujesi olarak kabul edilmeleri, uluslararası toplum, ulusla¬rarası kamu düzeni, uluslararası hukukun emredici kuradan gibi "düzen" kavramı, asgari ortak kural ve ilkelerin varlığını doğurmuştur.5 Bu gelişme¬ler, uluslararası hukuk düzenini bizatihi korunmaya değer hale getirmiştir.6 Uluslararası sorumluluğun işlevine, uluslararası kamu düzeni ve uluslararası hukuk kurallarının korunması da eklenmiş, uluslararası yükümlülüğün ihlali münhasıran "hukuki zarar" olarak kabul edilmiştir.7 Uluslararası toplumun, hak ve fiil ehliyetine sahip ayrı bir tüzel kişilik olma hususunda aldığı mesafe ve farazi uluslararası kamu düzeninin sonucu görülen emredici normlar ve dolayısı ile normlar hiyararşisi sorumluluk ko¬nusunda da bir hiyerarşinin varlığına işaret etmiştir. Norma bağlı olarak ihla¬lin niteliği ve ona bağlı sorumluluk için "ağırlaştırılmış", "özel", "ilave" so¬rumluluk rejimlerinin önerilmesi, sorumluluğun tekliği klasik ilkesini sorgu-latmış, farklı sorumluluk rejimleri ihtiyacı doğurmuştur.8 Bunun sonucu ola¬rak da, uluslararası hukukun bütün ihlalleri için kabul edilen sorumluluğun tekliği ilkesini korumak güçleşmiştir.9 Özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra ağırlık kazanan, soykırım işle¬meme, ırk ayrımcılığı ve saldın fiillerinden kaçınma gibi emredici norm ka¬bul edilen ve pozitif hukukun da bir parçası haline gelen uluslararası huku¬kun belli nitelikli ihlalleri "uluslararası suç" olarak kabul edilmiştir.10 Ulus¬lararası suçun devletin sorumluluğu sahasına girişi, uluslararası ceza sorum¬luluğunun varlığı ya da devletlerin cezalandırılması konularını tartışmaya açmıştır. Gelinen nokta, iki taraflı sorumluluk ilişkisinin hem taraflarını hem de kapsamını genişletmiştir. Sorumluluğun taraflarının genişlemesi, devlet odaklı, ademi-merkez yapıdaki uluslararası hukuk alanında, klasik sorumlu¬luk anlayışından sapmaları daha belirgin hale getirse de, cezai sorumluluğa ilişkin kurumsal eksiklik tipik hukuki ve cezai sorumluluğun uygulanma ka¬biliyetinin yokluğunu göstermiştir. Teknolojik ve küresel gelişmelerle birlikte devletin hukuka uygun faali¬yetlerinden sorumluluğunun anılması, devletin uluslararası sorumluluğuna hukuki ve cezai sorumluluk tartışmalarının yanında bir açı daha eklemiştir. Devletin hukuka uygun faaliyetlerinden doğan zararlar için risk ya da objek¬tif sorumluluk rejimi doğmuş ve devletlerin hukuka aykırı fiillerinden doğan sorumluluktan ayrılmıştır. Köklerini en yakın Roma Hukukuna dayandırabi-leceğimiz, fiil-kusur-zarar-illiyet bağı çerçevesinde kusur sorumluluğunun devletin uluslararası sorumluluğuna ilişkin tesirini görmezden gelmek müm¬kün olmasa da, Uluslararası Hukuk Komisyonu çalışmalarında zararın, so¬rumluluğun doğmasının unsuru olmaktan çıkarılması kusur sorumluluğunukapsam dışı bırakmıştır. Bu nedenle, Çalışmamızda, kusur sorumluluğuna ya da objektif sorumluluğa değinilmemiştir. Uluslararası hukuk düzeninin bizatihi korunmaya muhtaç bir değer hali¬ne gelmesi ve uluslararası hukuka riayet yükümlülüğün doğması, uluslararası toplumun evrimi sonucu zarar gören ve zarar veren arası zararı giderme yü¬kümlülüğüne bağlı iki taraflı hukuki sorumluluk ilişkisinin ihtiyaçlara cevap verememesi, emredici normların varlığının, sorumluluk sahasında da bir hi¬yerarşiyi doğurması ve klasik sorumluluğun tekliği ilkesinin yetersizliği, soykırım, ırk ayrımcılığı gibi uluslararası suçların pozitif hukukun bir parça¬sı haline gelmesi sonucu cezai sorumluluğun gündeme gelmesi ancak belli sebeplerle uygulanma kabiliyetinin sınırlı olması, Uluslararası Hukuk Ko¬misyonu çalışmalarında zararın, sorumluluk unsuru olmaktan çıkarılması ve devletlerin hukuka uygun faaliyetlerinden sorumluluğun ayrıca incelenmesi, devletin sorumluluğunu "kendine özgü" olma mecburiyetinde bırakmıştır. Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddi İhlallerinden Sorumluluğun incelendiği Çalışmamız, yukarıda belirti¬len gelişmeler ışığında değerlendirilmiştir. Uluslararası Hukuk Komisyonu tarafından Birleşmiş Milletler Genel Ku¬ruluna sunulan ve Aralık 2001 tarihinde Genel Kurul tarafından kabul edilen "Uluslararası Haksız Fiillerden Devletin Sorumluluğu" adındaki metin esas alınmış ve Çalışmamızda "Nihai Metin" olarak adlandırılmıştır. Ancak, belli durumlarda, konunun anlaşılırlığma katkısı açısından Uluslararası Hukuk Komisyonunun devletin sorumluluğu konusundaki çalışması çerçevesinde önceki Taslak Maddeler ile birlikte incelenmiştir. İlk Bölümde, Çalışma konusunun üzerine şekillendiği yapı hakkında bil¬gi verilmiştir. Bu bağlamda, uluslararası hukuk teorilerine, uluslararası top¬lum kavramı ve uluslararası kamu düzenine, Çalışmamız ile ilgisi oranında uluslararası sorumluluk teorilerine değinilmiş ve uluslararası haksız fiiller¬den devletin sorumluluğu konusunda Uluslararası Hukuk Komisyonu tara¬fından hazırlanan Metin kısaca anlatılmıştır. Uluslararası haksız fiilin sonuç¬lan ile uluslararası haksız fiil kabul edilen emredici norm ihlallerinin sonuç¬lan kıyaslanmıştır. Uluslararası hukukun emredici normlan kabul edilen devletlerin müşte¬rek çıkarlarını korumayı amaçlayan erga omnes yükümlülükler vçjus cogens kurallar, uluslararası hukuk sisteminin temel özelliklerini tanımlamaya yar¬dımcı anayasal kurallar -tartışmalı- kabul edilmişlerdir.11 Bir hukuk düzenivarlığının göstergesi kabul edilen ve üstün değer atfedilen bu kuralların varlıklannın kabulü, bunlann ihlalleri halinde de aynı değer atfının sonucunu gerektirmiştir. Çalışmamızın esası, bu sorun etrafında şekillenmiştir. Bu ne¬denle, İkinci Bölümde, uluslararası hukukta normlar hiyerarşisinin varlığı, emredici norm, erga omnes yükümlülük ve uluslararası suç kavranılan ince¬lenmiş, müşterek ve ayrı noktalarına dikkat çekilmiştir. Yine, uluslararası hukukun emredici normlanndan doğan yükümlülük ihlallerinin ciddiliği ile uluslararası suçlann ciddiliği, uluslararası suç kavramının uluslararası ceza sorumluluğunu doğurduğu tartışmalanna ve uluslararası suç ile uluslararası hukukun emredici normlarının benzerliğinden ötürü sorumluluk rejimine açıklık getirmesi amacıyla incelenmiştir. Çalışmamızın Üçüncü Bölümünde, uluslararası hukukun emredici norm¬lanndan doğan yükümlülüklerin ciddi ihlallerinin sonuçlarına yer verilmiştir. Buna göre, uluslararası hukukun emredici normlarından doğan yükümlülük¬lerin ciddi ihlallerine son vermek için işbirliği içinde olma, bu ihlallerden doğan sonuçları hukuka uygun olarak tanımama ve ihlallerin meydana getir¬diği durumun sürdürülmesi için yardım etmeme konusunda bütün devletlere getirilen yükümlülükler anlatılmıştır. Her ne kadar uluslararası hukukun em¬redici normlanndan doğan yükümlülüklerin ciddi ihlalleri için özel sonuç olarak düzenlenmiş olsa da, gerçekte bu düzenleme uluslararası hukukta "emredici normların ciddi ihlallerini" ve sıradan norm ihlallerinden ayırma¬ya yetmemektedir. Örneğin, soykmm suçunu hukuka uygun tanınmazken, ikili ticaret anlaşmasının ihlalinin hukuka uygun olarak tanınabilmesi ihtima¬li, süreç içerisinde uluslararası hukukun geldiği nokta ile uyuşmamaktadır. Zira, uluslararası toplum kavramının zorunlu kıldığı uluslararası hukuk dü¬zeni, hiç zarar doğmasa dahi, sırf bir uluslararası hukuk kuralı ihlal edilmiş olmasına da belli sonuçlar bağlamış, uluslararası hukuka riayeti sorumluluk korumasına vermiştir. Ayrıca bu düzenleme, ihlalin niteliği ile sorumluluğun ağırlığı arasında uygunluğu sağlamamaktadır. Uluslararası hukukun emredici normlanndan doğan yükümlülüklerin ciddi ihlalleri için öngörülen özel so-nuçlann devlet uygulamasına bakıldığında, bu düzenlemenin uluslararası hukukun sıradan normlan için bile tesiri ciddi şekilde sorgulanır. Örneğin, uluslararası yükümlülük ihlalinin "hukuka uygun olarak tanınmaması" uygu¬lamada etkili sonuç doğurmaz. Hukuka uygun olarak tanınmayan haksız fiil¬leri işleyen devletin hukuki, ekonomik hiçbir ilişkisini etkilemez. Aynı şe-kilde, haksız fiilin meydana getirdiği sonucun devamı için yardım etmeme yükümlülüğü aynı derecede muğlak ve tesirsizdir. Uluslararası sorumluluğun cezai nitelik kazanması kaygısı, yapılan düzenlemeleri anlamlı olmaktan uzaklaştırmıştır. Uluslararası hukukun emredici normlarının ihlalleri, uluslararası suçlar¬dan hem Çalışmamızda, hem de literatürde ayrı görülmediğinden uluslararası suçlara ilişkin sonuçlar da Üçüncü Bölümde incelenmiştir. Bu sayede, ulus¬lararası sorumluluk rejimini değerlendirmek de mümkün olmuştur. Sorumlu¬luk rejimi ile ilgili Doğrudan Zarar Gören Devlet ve Doğrudan Zarar Gören Devletten Başka Devletlerin Sorumluluğa Başvurma ve Tedbir Alrria Hakla¬rı, Uluslararası Hukukun Emredici Normlarına Saygı gibi başlıklara yer ve¬rilmiştir. Çalışmamızda, hem haksızlığı ortadan kaldıran durum olarak, hem de devletin uluslararası uygulanması bölümünde ayrı bölüm olarak düzenlenen "karşı tedbirler" konusuna iki nedenden ötürü yer verilmemiştir. Bunlardan biri, uluslararası haksız fiilden doğrudan zarar görmeyen devletlerin karşı tedbirlere başvurması konusundaki ihtilafın çözülememiş olmasıdır. Diğer sebebi ise, haksızlığı ortadan kaldıran durumların emredici normlara uygula¬namayacağı hükmünün karşı tedbirleri de kapsamasıdır. Ancak, Üçüncü Bö¬lümde, Doğrudan Zarar Gören Devletten Başka Devletlerin Alacağı Tedbir¬ler başlığı altında kısmen yer verilmiştir. Devletin sorumluluğu ile bağlantılı olarak, uluslararası toplumun temsili, uluslararası ceza hukukunun varlığı ya da uygulanması, uluslararası kamu düzeni açısından uluslararası hukuka riayetin sağlanması gibi konularda Bir¬leşmiş Milletler en çok tartışılan kurum olmuştur. Başlıca, "uluslararası hu¬kukun anayasallaşması" ya da "hegemonya aracı" temelinde şekillenen Bir¬leşmiş Milletler ile ilgili farklı görüşler Çalışmamızın farklı bölümlerinde dağınık şekilde aktarılmıştır. Hukuki metinlerin yorumlanmasında, "hazırlık çalışmalarının" bilimsel değeri konusunda şüphe yoktur. Bu nedenle Çalışmamızda, hazırlık çalışma¬sı olarak nitelenebilecek Taslak Maddelere ve özel raportörlerin raporlarında yer alan madde önerilerine bazen alt başlık şeklinde, bazen de münhasır baş¬lık ayırmaksızın konu içinde değinilmiştir. Uluslararası hukuk alanındaki pek çok kavram ulusal hukuklarda yer bulmasına rağmen, Çalışmamızda uluslararası hukuk kavramlarının ulusal hukuk görünümlerine yer verilmemiştir. Çalışmamızın çoğu yerinde, yabancı dildeki ifadeye bağlı kalınmasına özen gösterilmiştir. Bu durum, söz öbeklerindeki yeknesaklığı ortadan kal¬dırmıştır. Çevirilerde, hukuki yazılarda olması gereken şekilde, kavramların hukuksal etkileri bakımından paralellikleri aranmıştır. Uluslararası Hukuk Komisyonu, zaman zaman "Komisyon olarak ad¬landırılmış ya da UHK şeklinde kısaltılarak da kullanılmıştır. Yine aynı şe¬kilde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, yalnız "Güvenlik Konseyi" ola¬rak, Uluslararası Adalet Divanı "UAD", Uluslararası Daimi Adalet Divanı "UDAD" olarak anılabilmiştir. Çalışmamızda esas alınan, 2001 tarihli "Uluslararası Haksız Fiillerden Devletin Uluslararası Sorumluluğu" Nihai Metin′nin, uluslararası hukuk ala¬nında Birleşmiş Milletler Andlaşması ve 1969 Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesinden sonra en önemli üçüncü metin olacağı ifade edilmiştir.13 Bu nedenle, Metin′in "şekil" açısından Türkçe′ye çevirisinde bu belgeler esas alınmış, orijinal Metin′deki "part" ifadesi "kısım", "chapter" ifadesi "bö¬lüm" olarak çevrilmiştir. ÖNSÖZ Elinizdeki kitap, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hu¬kuku alanında yaptığım "Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Do¬ğan Yükümlülük İhlallerinden Devletin Sorumluluğu" adlı doktora tezimin gözden geçirilmiş halidir. Kitap konusundaki çalışmam, akademik yaşantının önemli bir aşamasını oluşturmak yanında, hayatımın belli bir dönemini de doldurdu. Bu çalışmamda, pek çok kişinin emeği, sabrı ve desteği mevcut. Burada adlarını saymayı unuttuklarım beni affetsinler. Devletin sorumluluğu konusunda çalışma kararımı teşvik eden ve yar¬dımlarını esirgemeyen ilk tez danışmanım Prof. Dr. İlyas Doğan′a ve çalış¬malarımı kolaylaştıran Prof. Dr. Attila Özer′e teşekkür ederim. Yine, devle¬tin sorumluluğu konusunda çalışmamı öğütleyen, sorumluluk deryasında her boğulmamda can simidi uzatan ve gönüllü danışmanlığımı yürüten Prof. Dr. Mehmet Emin Çağıran′ a teşekkür ederim. Yüksek Lisans′ta da tez danış¬manım olan, titizliği, bütün uluslararası hukuk sahasına hakimiyeti dolayısı Çalışmamı kolaylaştıran, her tür sorunlu durumda yardımını esirgemeyen danışmanım Prof. Dr. Enver Bozkurt′a teşekkür ederim. Çalışmamda, tümdengelim metodu izledim ve bütün devletin sorumlulu¬ğu alanını incelemeye çalıştımjlk başladığımda hacmini tam kestiremediğim bu konunun, yurt dışında şahit olduğum önemi beni şevklendirdi. Universita Di Bologna, Facolta Di Giurisprudenza′da uluslararası hukuk derslerine ve devletin sorumluluğu konusundaki çalışmalara katıldım. A. CICU Hukuk Kütüphanesinden ve Johns Hopkins SAIS Bologna Centre Kütüphanesinden yararlandım. Bu süreçte, Dr. Elisa Baroncini ve Maria Del Pilar Rodriguez′in adlarını anmadan geçmemeliyim belki, arkadaşlıkları ve aka¬demik yetileriyle yanımda oldukları için. Ayrıca, Uluslararası Hukuk Ko¬misyonunun devletin sorumluluğu konusundaki çalışmanın yapıldığı dö¬nemdeki son Özel Raportörü J. Crawford, Cambridge University ile ilişki-lenmemi sağlayarak, Lauterpacht Centre for International Law, Cambridge Library ve Cambridge University Squire Law Library′e ulaşmama vesile oldu. Cambridge′de bulunduğum süreç içerisinde, çalışmam ile ilgili en yeni kaynaklara ve konu ile ilgili temel eserlere ulaşabildim. Oradaki araştırmala¬rım, Kitabın bel kemiğini kuvvetlendirdi. Elbette ki, her dönemde Gazi Üni¬versitesi Kütüphanesi, on-line veri tabanları konusundaki zenginliği, perso¬neli, üniversiteler arası işbirliği ve sair kanallarla yükümü ve çalışmamın maliyetini hafifletti. Çalışmalarımın yurtdışı ayağı konusunda, Didem Tekeli′nin katkısı, des¬tek ya da yardım lafını hafif bırakır. Didem olmasaydı, Bologna ve Cambridge Üniversitelerine gitmeyi başarabileceğimden emin değilim. Didem′e müteşekkirim, tabir yerinde ise benimle yurt dışına geldiği için. Yine bu konuda, Selçuk An′ya teşekkür etmeliyim, tavsiyeleri, desteği ve yardımları için. Araştırma Görevlisi Ecehan Somuncuoğlu′na teşekkür etme¬liyim, Siyasal ve Hukuk Kütüphanelerini benim için yol eylediğinden. Ayrı¬ca, ufkundan yararlandığım, dostluğundan ve oda arkadaşlığından gurur duyduğum Doç. Dr. Mehmet Akif Okur′a teşekkür ederim. Bu uzun ve zorlu yolda yardımlarını esirgemeyen, varlıklarıyla güven veren arkadaşlanm, hocalanm, Prof. Dr. Yadigar İzmirli′ye, Prof. Dr. Hasan Tunç′a, Prof. Dr. Mehmet Akif Kütükçü′ye, Prof. Dr. F. Rifat Ortaç′a, Doç. Dr. Altan Çetin′e, Yard. Doç. Dr. Fatma Taşdemir′e, Araştırma Görevlisi İrşad Sanalioğlu′ na, Araştırma Görevlisi Dr. Murat Saraçlı′ya, Araştırma Görevlisi Hatice Metin Altmok′a, Yargıtay Üyesi Dr. İbrahim Zengin′e, Hakim Albay Sedat Çelenlioğlu′ na, Konsolos Cemal Sangu′ya, Av. A. Tuba Ayan′a, Av. Mehmet Emin Bağcı′ya, Av. Aytül Kaplan′a teşekkür ederim. Ailemin her üyesine, hep yanımda olduklarından ve her zaman yanımda olacakları güvenini verdiklerinden dolayı ne kadar teşekkür etsem az olacak. Onlar için yazacaklarım, hep yetersiz hissini vereceğinden yazmıyorum. Ama, yeğenim Erdem Ertuğrul Çimendağ′a olan özür borcumu yazmadan geçmemeliyim. Küçücük zihnini, ben uçakta iken yağmur yağdığında saçla¬rımın ıslanması gibi envai çeşit kaygıyla yorduğum için ve erken yaşında yüreğine özlem gibi ağır bir yükü yüklediğim için. Çankaya-Şubat2012 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR 13 GİRİŞ 15 BİRİNCİ BÖLÜM EMREDİCİ NORMLARLA İLGİLİ SORUMLULUK DÜZENLEMESİNİN HUKUKİ ZEMİNİ 1.1. ULUSLARARASI HUKUK TEORİLERİ 24 1.2. ULUSLARARASI TOPLUM 26 1.3. ULUSLARARASI SORUMLULUK TEORİLERİ 36 1.3.1. Hukuki Sorumluluk 37 1.3.2. Cezai Sorumluluk 39 1.4. ULUSLARARASI HUKUK KOMİSYONU VE DEVLETİN SORUMLULUĞU 49 1.4.1. Uluslararası Sorumluluğun Kaynağı 56 1.4.1.1. Uluslararası Yükümlülüğün İhlali 56 1.4.1.2. Uluslararası Yükümlülük İhlalinin Devlete Atfedilmesi 58 1.4.2. Uluslararası Sorumluluğun Sonuçlan 59 1.4.2.1. İhlal Edilen Yükümlülüğü Yerine Getirme Ödevinin Devam Etmesi 60 1.4.2.2. İhlale Son Verme ve Tekrar Etmeme Yükümlülüğü 61 1.4.2.3. Giderim Yükümlülüğü 63 1.4.2.3.1. Eski Hale İade Yükümlülüğü 65 1.4.2.3.2. Tazminat Yükümlülüğü 68 1.4.2.3.3. Tatmin Yükümlülüğü 74 İKİNCİ BOLUM ULUSLARARASI HUKUKUN EMREDİCİ NORMLARI VE CİDDİ İHLALLERİ 2.1. ULUSLARARASI HUKUKTA EMREDİCİ NORMLAR 86 2.1.1. Emredici Kural - Jus Cogens 91 2.1.1.1. Jus Cogens Kural Örnekleri 99 2.1.1.1.1. Kuvvet Kullanımının Yasaklanması 100 2.1.1.1.2. Şelf Determinasyon Hakkı .′..104 2.1.1.1.3. Temel İnsan Haklan 106 2.1.1.1.4. Çevre Hukuku 111 2.1.1.2. Uluslararası Hukukta Jus Cogens Kabul Edilmeyen Emredici Kural Örnekleri 113 2.1.2. Emredici Kural-Erga Omnes 114 2.1.3. Emredici Kural-Uluslararası Suç 120 2.1.3.1. Devletin Sorumluluğu Bağlamında Uluslararası Suç 126 2.1.3.2. Uluslararası Suç ve Jus Cogens Kural İlişkisi 134 2.1.3.3. Uluslararası Suç ve Erga Omnes Yükümlülük İlişkisi 136 2.1.3.4. Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin Devletin Sorumluluğu Açısından Değerlendirilmesi 138 2.1.4. Uluslararası Hukuk Komisyonu ve Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin İhlali 145 2.2. EMREDİCİ NORMLARDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜK İHLALLERİNİN CİDDİLİĞİ ′.. 148 2.2.1. Nihai Metin′ de Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin İhlalinin Ciddiliği 148 2.2.2. Uluslararası Suçların Ciddiliği 150 UÇUNCU BOLUM ULUSLARARASI HUKUKUN EMREDİCİ NORMLARINDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLERİN CİDDİ İHLALLERİNİN ÖZEL SONUÇLARI NİHAİ METİN′DE ULUSLARARASI HUKUKUN EMREDİCİ NORMLARINDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLERİN CİDDİ İHLALLERİNİN ÖZEL SONUÇLARI 156 3.1.1. Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddi İhlallerine Hukuka Uygun Yollarla Son Vermek İçin İşbirliği İçinde Olma Yükümlülüğü 159 3.1.2. Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddi İhlallerinin Meydana Getirdiği Durumu Tanımama ve Yardımda Bulunmama Yükümlülükleri 161 3.1.2.1. Ciddi İhlal Oluşturan Durumu Hukuka Uygun Olarak Tanımama Yükümlülüğü 161 3.1.2.2. Ciddi İhlal Oluşturan Duruma Yardımda Bulunmama Yükümlülüğü 166 3.1.3. İşbirliği İçinde Olma, Tanımama ve Yardımda Bulunmama Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmesinde Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar 170 ULUSLARARASI HUKUKUN EMREDİCİ NORMLARINDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLERİN CİDDİ İHLALLERİNİN ÖZEL SONUÇLARI DÜZENLEMESİNİN ÖN AŞAMASI 171 3.2.1. Taslak Maddeler′in İlk Okuma′sında Uluslararası Suç Teşkil Eden Haksız Fiillerin Ciddi İhlallerinin Özel Sonuçlan 172 3.2.1.1. Zarar Gören Devlete İlişkin Özel Sonuçlar 176 3.2.1.1.1. Zarar Gören Devletin Eski Hale Getirmeye İlişkin Yetkisi 177 3.2.1.1.1.1. 43/c Maddede Düzenlenen Sınırlamalar Olmaksızın Eski Hale İade 178 3.2.1.1.1.2. 43/d Maddede Düzenlenen Sınırlamalar Olmaksızın Eski Hale İade 179 3.2.1.1.2. Zarar Gören Devletin Tatmine ilişkin Yetkisi 179 3.2.1.2. Bütün Devletler İçin Getirilen Yükümlülükler 180 3.2.2. Uluslararası Hukuk Komisyonunda Önerilen Ancak Nihai Metin′de ya da Taslak Maddeler′in İlk Okuma′smda Yer Almayan Özel Sonuçlar 182 3.2.2.1. Birleşmiş Milletler Andlaşmasının Sağladığı Tedbirler 182 3.2.2.2. Uluslararası Toplum Üyesi Olmaktan Doğan Hak ve İmtiyazlann Askıya Alınması ve Birleşmiş Milletler Örgütünden İhraç 186 3.3. EMREDİCİ NORMLARDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLERİN CİDDİ İHLALLERİNDE SORUMLULUĞUN UYGULANMASI 187 3.3.1. Doğrudan Zarar Gören Devlet Tarafından Sorumluluğa Başvurulması 188 3.3.2. Doğrudan Zarar Gören Devletten Başka Devlet Tarafından Sorumluluğa Başvurulması 192 3.3.3. Doğrudan Zarar Gören Devletten Başka Devletler Tarafından Alınan Tedbirler 198 3.3.4. Uluslararası Hukukun Emredici Normlarına Saygı 203 SONUÇ 207 KAYNAKÇA 211