Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mayıs (38)      Nisan (73)      Mart (139)      Şubat (116)

Türkiyede İnternet ve İfade Özgürlüğü

Türkiyede İnternet ve İfade Özgürlüğü



Sayfa Sayısı
:  
528
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2013
ISBN NO
:  
9786054354726

870,00 TL











TAKDİM (Av. Fikret İLKİZ) Türkiye′de 2007 yılının Ocak ayından itibaren "internet" ve "hukuk" tartışmaları en sıcak zamanlarını yaşamaya başlamıştı. Ortaya birçok yasa taslağı çıkmış ve bu taslaklar özgürlükler, internet ve hukuk üzerinden tartışılır hale gelmişti. 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu çok yeni olmasına karşın, İnternet ve web sayfalan için özel yasa çıkarılması düşünülüyordu. Bunlardan birisi de taslak olarak hazırlanan ama sonradan vazgeçilen "Bilişim Ağı Hizmetlerinin Düzenlenmesi ve Bilişim Suçlan Hakkında Kanun Tasarısı" idi. En ilginç maddelerinden birisinin başlığı ve içeriği şöyleydi: "İfade ve bilgiye erişim özgürlüğü". "Madde 3- (1) Kişilerin ifade ve bilgiye erişim özgürlüğü esastır. Bu özgürlükler ancak kanunlarda belirtilen hallerde sınırlandırılabilir." Taslak, tasarıya dahi dönüşemeden TBMM Komisyonlarının çekmecelerinde kaldı. Günümüzde iletişim teknolojilerinin ulaştığı nokta bakımından "ifade özgürlüğü"nün neden önemli olduğuna, Türkiye gibi bir ülkede yeniden ve yeniden değinmekte ve sürekli akılda tutmakta çok yarar var. Çünkü İnternet, ifade özgürlüğü ve bilginin serbestçe yayılması ve herkesin bilgiyi paylaşması özgürlüğünün en etkin kullanım aracıdır. Kitle iletişim araçları içinde İnternet; doğası gereği sınır tanımaz. Ulusal sınırları yoktur. Dünyanın ve uzayın neresinde iseniz; bilgiye ulaşmanız ve kendinizi ifade etmeniz için en etkin ve en gelişmiş teknolojidir. İnternet ortamında yayıncılık kavramıyla birlikte temel insan hak ve özgürlüklerinin başında gelen ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması, iletişimin gizliliği veya bilgiye ulaşmanın serbestliği gibi kavramların birlikte ele alınıp yorumlanması, insan hak ve sorumlulukların bu temel ilkeler doğrultusunda düzenlenmesi gerektirmektedir. İnternet ortamındaki yayınlar bakımından İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesinin (AİHS) 10 uncu maddesinin 2 inci paragrafında yer alan tedbirlere bağlı kalmak kaydıyla, devletler kendi iç hukuk düzenlemelerinde İnternet ortamındaki yayınlar için yasal düzenleme yapabilirler. Yeter ki; İnternet ortamındaki yayınlara getirilecek her sınırlandırma ifade özgürlüğünün korunması amacıyla getirilsin. Yasal sınırlandırmalar sansüre yol açmamalı ve oto sansür yaratmamalıdır... İnternet ortamındaki yayınlar için herhangi bir Kanun yapacaksanız veya bu alandaki sorumlulukları belirlemek istiyorsanız, göz ardı etmemeniz gereken temel insan hak ve özgürlüklerinin korunma ilkesinden ödün verdiğiniz andan itibaren, korumaya çalıştığınız özgürlüklerin yok olduğunu görürsünüz. Artun Avcı, bu kitabıyla hepimizi özgürlüklerden İnternet′e, İnternet′den ifade hak ve özgürlüğüne taşıyor. Ne denli değerli olduğu hakkında kuşkumuz bulunmayan ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğün, iletişimin özgürlüğünün İnternet ortamında ne kadar önemli olduğunu özellikle AİHM kararlarıyla anlatıyor ve yol haritamızı çiziyor. Artun Avcı ′nın bu çok değerli çalışmasını ifade özgürlüğü için, İnternet ortamında yayın ve bilgi edinme hakkı için, temel insan hak ve özgürlüklerinin korunması için atılmış önemli adımlardan biri olarak kabul etmek, hukukun ve iletişimin zenginleşmesini sağlayan yayınlardan birisi olarak görmek başka bir memnuniyet yaratıyor. Çok sevgili dostum Artun Avcı; emeğine, aklına, bilgine, insan haklarına gösterdiğin saygıya ve görüşlerine sağlık... TAKDİM (Prof. Dr. Atilla YAYLA) İfade özgürlüğünün engellenmesi, yeterince saygı görmemesi kadim beşeri problemlerin en başta gelenlerinden biri. İnsanlık yaşadıkça da bizimle kalacak, yani ifade özgürlüğü hem bir değer olarak var olacak hem de çeşitli yönleri ve yansımalarıyla tartışılacak. Tarihi süreç içinde ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların her dönemde var olduğu görülüyor. Klasik örnek, Site′sinin inanç ve değerlerini eleştiren sözler sarf ettiği için Sokrates′in yargılanması ve mahkum edilmesidir. Ancak, sonraki zamanlarda da dramatik ifade özgürlüğü engellemeleri ve mağduriyetleri eksik olmadı. Aralarında derece ve yoğunluk farkı olsa da dünyanın her coğrafyasında ifade özgürlüğü ihlalleri yaşandı. İlginç bir şekilde, iletişim imkanlarındaki her dönüşüm ifade özgürlüğüne yeni boyutlar kazandırdı. İlk ihlaller, elbette, konuşmanın sınırlanmasına yönelikti. Matbaanın icadı kitaplarda nelerin yazılıp nelerin yazılamayacağıyla ilgili tartışmalar başlattı. Bunu gazete ve dergilerin sahip olması gereken ifade özgürlüğü sınırlarıyla ilgili tartışmalar takip etti. Sonra radyo ve televizyon geldi. Muhtemelen, en yoğun münakaşa ve ihtilaflara yol açan iletişim aracı televizyondu. Zira televizyon hem ortalama insanın hayatında önceki ifade ve iletişim araçlarıyla karşılaştırılamayacak genişlikte ve derinlikte tesirler icra etti hem de yepyeni ve benzersiz niteliklere sahip bir iletişim aracı olarak boy gösterdi. Yaşları ilerledikçe muhafazakarlaşan İ. Berlin, K. Popper gibi önemli özgürlükçü filozofların televizyondan tabiri caizse "gıcık" kapması ve hatta onu insanlığın ve uygarlığın en büyük düşmanı ilan etmesi abartılı da olsa anlaşılabilir ve izah edilebilir endişelere dayanmaktaydı. Televizyon her daim ev ortamındaydı, görsellik gücüyle bir taraftan insanları kendisine meftun etmekte bir taraftan da önceki dönemlerle kıyaslanamayacak kadar etkilemekteydi. Ucuzdu, daha doğrusu bedavaydı, bağımlılık yaratıcıydı. Bu yüzden geniş tartışmalara konu oldu. Onu kullanan ve onunla ulaşılan insanlar arasında giderilemez eşitsizlikler yarattığı, siyasi ve ekonomik güç sahiplerinin manipülasyon ve rant arama aracına dönüştüğü, toplumsal değerleri ve özellikle ahlakı erozyona uğrattığı iddia edildi. Televizyonla ilgili tartışmalar sürmekteyken devreye internet girdi ve önceki iletişim araçlarından daha hızlı bir şekilde gelişti, çeşitlendi. İnternet bireysel ve toplumsal hayata değişik yollarda etkiledi. Hiç şüphe yok ki, en başta, iletişim ortamım demokratikleştirdi. Belli sosyal tabakaların ve siyasi-ekonomik güçlerin tekelinde kalmaktan çıkardı. Bugün isteyen herkes bir internet sitesi kurarak veya bir blog açarak varsa her konudaki görüşlerini açıklayabilir, kamuya duyurabilir. İsterse bunu başka ve dünya çapında popüler internet platformlarını kullanarak da yapabilir. Bunların hepsi sevindirici gelişmeler. Ne var ki, internet ifade özgürlüğüyle ilgili yeni imkanlaryaratırken kadim problemleri de yeniledi. Klasik medya organları olarak gazete, dergi, radyo ve televizyonlar belirli sayıda birimlerin kontrolündeydi. Buralara ulaşmak kolaydı. İnternet çağında her bilgisayar bir iletişim merkezi oldu. Bilgi ve enformasyon akışı aklı zorlayacak hız ve yoğunluğa ulaştı. Bütün bunların yanında bireylerin mahrem alanlarına girme, etrafa hakaretler yağdırma ve ağır mağduriyetler yaratmaimkanlarını da artırdı. Kullanıcılarına bir aşırı özgüven kazandırdı ve birçok kimseyi normal psikolojik veya yasal şartlar altında söylemeye tevessül etmeyecekleri şeyleri söyleme ruh haline gömdü. Devletlerin durumu da ilginçti. Başlarda bir şaşkınlık yaşadılar. Sonra, hem internetten hem yararlanma hem de onu sınırlama yollan aramaya başladılar. Tarzları farklı da olsa her siyasi yönetim bir şekilde internete müdahil oldu, olmaya çalışıyor. Böylece internette ifade özgürlüğü önemli bir problem olarak doğuyor. İfade özgürlüğünün engellenmesinin her zaman iki boyutu olmuştur. Türkiye gibi istikrarsız demokrasilerde ifade özgürlüğünü engelleyen ana güç olarak gözler genellikle devlete döner. Bu çok haksız değil, ancak problemin bir de toplumsal boyutu var. Başka bir deyişle, ifade özgürlüğüne yönelik tehditler sadece siyasi otoriteden değil, toplumsal algı ve kavrayışlardan da kaynaklanabilir. Bunun örnekleriyle her gün karşılaşıyoruz. Ancak, buna rağmen, ifade özgürlüğüne yönelik en büyük tehlike ve tehditler genel olarak kamu otoritelerinden gelmiştir, gelmektedir, ilerde de herhalde böyle olacaktır. Bu yüzden, uzun vadede siyasi otoritenin ifade özgürlüğü karşısındaki duruşu ve yaptığı regülasyonlar çok önemlidir. Hayek′in dediği gibi, bir siyasi coğrafyada uzunca bir süre egemen olan siyasi felsefe kendi değer sistemini toplum katmanları arasında yaygınlaştıracaktır. İfade özgürlüğünü değer olarak tanımayan ve hukuki koruma altına almayan bir siyasi yönetim sonunda toplumu genel olarak özgürlük, özel olarak ifade özgürlüğü karşıtı değerlere daha çok itecektir. Hiçbir özgürlük sınırsız olamaz ve özgürlüklerin fiilen kullanılmasının özgürlüklerin uzun vadede korunması için regüle edilmesi gerekir. Bunda tartışma yok; ihtilaf bunu kimin yapacağında. Devletsiz toplumun daha başarılı olacağına inananlar bunu toplumsal hayatın kendisinin yapacağını kabul eder ve devletin fazla müdahil olmamasını ister. Ancak, bu, doğru bile olsa, insanların tahammül edemeyeceği kadar uzun zaman alabilir. Bu yüzden toplumlar genellikle devlete dönüyor ve internetle ilgili regülasyonlar gerçekleştirmesini istiyor. Devletler de zaten buna çok istekli. Ne var ki, devlete bu görevi vermek aynı zamanda bir tehlikeye zemin hazırlamak anlamına gelir. Filin züccaciye dükkanına girmesi gibi, devlet, yaptığından çoğunu yıkabilir. Devletler genelde fikirlerden korkarlar. Bunda çok haksız da sayılmazlar. Tarih şahitlik yapmaktadır ki, fikirlerden daha güçlü bir silah yoktur ve zamanı gelmiş bir fikri hiçbir şey durduramaz. Bu yüzden her siyasi sistem ifade özgürlüğünü sınırlandırma yöntemleri aramaktadır.Bununla beraber, siyasi sitemler arasında bu bakımdan önemli farklar vardır. Kategorik olarak demokrasilerde ifade özgürlüğünün anti demokratik rejimlerdekinden daha geniş olması beklenir, gerekir. Yeni bir vasat, kimsenin tekelinde bulunmayan bir araç ve halen hızla gelişmekte olan bir mecra olmasından dolayı internet ve ifade özgürlüğü konusu henüz yeterince incelenmemiş durumdadır. Aslında böyle bir incelemeyi layıkı veçhile yapmak da, ilk bakışta sanılabileceğini tersine, pek kolay değildir. Zira,standart bilimsel duruş yanında enterdisipliner bir bakışı da gerektirir. Konu çok yönlüdür. İfade özgürlüğü sadece iletişim disipliniyle anlaşılıp açıklanamaz, çünkü onun felsefi, hukuki ve sosyolojik boyutları da vardır. Şimdiye kadar ufkumuzu genişletici fazla çalışmanın ortaya çıkmamasının bir sebebi de bu olsa gerek. Değerli akademisyen Dr. Artun Avcıbu çalışmasında alanda çığır açacağına inandığım bir gayreti başarıyla sergiliyor. İfade özgürlüğünün internet meerasmdaki durumunu siyasi felsefe, sosyoloji, iletişim teorisi ve hukuki boyutlarıyla etraflı bir tahlile tabi tutuyor. Hem uluslararası hukuk belgeleri hem ulusal hukuk düzenlemeleri çerçevesinde konuyu inceliyor. Artun Avcı′yı bu başarılı çalışmasından dolayı tebrik ediyorum ve okuyucuların eserden azami derecede istifade etmelerini diliyorum. 24 Şubat 2013 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KİTLE İLETİŞİMİ VE İNTERNET İLETİŞİMİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER 1. GENEL OLARAK İLETİŞİM ve KİTLE İLETİŞİMİ 11 2. KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI KISA TARİHİ 14 3. KİTLE İLETİŞİMİ OLARAK İNTERNET 27 3.1. İnternet Kavramı ve Tarihçesi 27 3.2. Türkiye′de İnternet ve İnternetin Kısa Tarihi 36 İKİNCİ BÖLÜM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE KATEGORİSİ (KİTLE) İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ 1. KAVRAM OLARAK ÖZGÜRLÜK VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ 45 2. ULUSLARARASI HUKUKTA İFADE VE (KİTLE) İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ 58 2.1. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (The Universal Declaration Of Human Rıghts) 67 2.1.1. Sözleşme ve İçeriği 67 2.1.2. Denetim Mekanizması 68 2.2. Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (International Covenant on Civil and Political Rights) 69 2.2.1. Sözleşme ve İçeriği 69 2.2.2. Denetim Mekanizması 73 2.3. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (The European Convention on Human Rights) 77 2.3.1. Sözleşme ve İçeriği 77 2.3.2. Denetim Mekanizması 81 2.3.3. AİHS’ye göre İfade Özgürlüğü ve Sınırlandırılması 84 2.3.3.1 Müdahale için “Yasa” Olmalıdır (prescribed by law) 91 2.3.3.2. Müdahale meşru bir amaç içermelidir (should be legitimate) 96 2.3.3.2.1. İfade Özgürlüğünün “meşru amaçlardan” Genel Yararı Korumaya Dönük Olarak Sınırlandırılması (ulusal güvenliği, toprak bütünlüğü, kamu güvenliği,kamu düzenini koruma, suçu önleme, sağlığı ya da ahlakı koruma) 97 2.3.3.2.2. İfade Özgürlüğünün “meşru amaçlardan” kişisel hakları korumaya dönük olarak sınırlandırılması (başkalarının şöhret ya da haklarının korunması, gizli sırların açıklanmasının engellenmesi) 102 2.3.3.2.3. İfade Özgürlüğünün “meşru amaçlardan” yargı bağımsızlığının sağlanması için önlenmesi 103 2.3.3.3. Müdahale demokratik bir toplum için gerekli olmalıdır (necessary in a democratic society) 105 2.3.3.4. Yasaya Uygun Müdahale Sonrası Mahkemenin Öngördüğü Ceza “Meşru Amaçla Orantılı/Ölçülü” Olmalıdır (proportionate to the legitimate aim pursued) 111 3. ULUSLARARASI MAHKEME İÇTİHATLARINDA İFADE VE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ 112 3.1. ABD Yüksek Mahkemesi İçtihatları 112 3.2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatları 130 3.2.1. AİHM İfade Özgürlüğü Örnek Kararları 130 3.2.1.1. Handyside/ İngiltere Kararı 131 3.2.1.2. Dalban/Romanya Kararı 134 3.2.1.3. Castells/İspanya Kararı 135 3.2.1.4. Thorgeirson/İzlanda Kararı 137 3.2.1.5. Sunday Times/ Birleşik Krallık 138 3.2.1.6. Lingens/Avusturya Kararı 139 3.2.1.7. Lopes Gomes da Silva–Portekiz Kararı 140 3.2.1.8. Goodwin/Birleşik Krallık Kararı 141 3.2.1.9. Observer&Guardian/Birleşik Krallık Kararı 142 3.2.1.10. Times Newspapers Limited/ Birleşik Krallık Kararı 145 3.2.1.11. AİHM’in İfade Özgürlüğü ile ilgili diğer Örnek Kararları 147 3.2.2. AİHM İfade Özgürlüğü Örnek Türkiye Kararları 150 3.2.2.1. Polat/Türkiye Kararı 151 3.2.2.2. Doğrusöz ve Aslan/Türkiye Kararı 152 3.2.2.3 Karataş/Türkiye Kararı:. 153 3.2.2.4. Başkaya-Okçuoğlu/Türkiye ve Okçuoğlu/Türkiye Kararları 153 3.2.2.5. Gerger/Türkiye Kararı 155 3.2.2.7. Ceylan/Türkiye Kararı 155 3.2.2.8. Erdoğdu-İnce/Türkiye Kararı 156 3.2.2.9 Sürek/Türkiye Kararları 156 3.2.2.10. Özgür Gündem/Türkiye Kararı 158 3.2.2.11. Dink/Türkiye Kararları 160 4. TÜRKİYE′DE İFADE ve (KİTLE) İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ 163 4.1. Türkiye′de İfade ve İletişim Özgürlüğünün Kısa Tarihi 163 4.2. Anayasa ve Kanunlarda İfade ve İletişim Özgürlüğüyle İlgili Düzenlemeler 182 4.2.1. TC Anayasası (1982 Anayasası) 182 4.2.2. Türk Ceza Kanunu 191 4.2.3. Terörle Mücadele Kanunu(TMK) 199 5. TÜRK YÜKSEK YARGISI İÇTİHATLARINDA İFADE VE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ 210 5.1. Yargıtay İçtihatları 210 5.2. Anayasa Mahkemesi İçtihatları 224 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KATEGORİSİ OLARAK İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ 1. KAVRAM VE TANIM 249 2. ULUSLARARASI HUKUKTA İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ 250 2.1. Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi 250 2.2. Bilgisayar Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Irkçı ve Yabancı Düşmanlığı Nitelikteki Eylemlerin Cezalandırılması Hakkındaki Birinci Ek Protokol (Additional Protocol to the Convention on Cybercrime, concerning the criminalisation of acts of a racist and xenophobic nature committed through computer systems-2003) 258 2.3. İnternette İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu (Declaration on freedom of communication on the Internet) 262 2.4. Avrupa Bakanlar Konferansı Kitle İletişim Politikası Siyasi Bildirisi 264 2. 5. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Bilgi Toplumunda İnsan Haklarını Ve Hukukun Üstünlüğü Bildirisi (Declaration of the Committee of Ministers on human rights and the rule of law in the Information Society) 267 3. ULUSLARARASI HUKUKTA İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLANDIRILMASI 269 3.1. Hukuka Aykırı İçerik (İllegal Content) 270 3.2. Zararlı İçerik (Harmful Content) 272 4. TÜRKİYE’DE İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ 274 4.1. Türk İnternet Hukukunun Tarihsel Gelişimi - 5651 Sayılı Kanun′dan Önceki Uygulamalar 274 4.1.1. 4756 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, Basın Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu′nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (2001-2002) 280 4.1.2. 5651 sayılı Kanun Öncesi İnternette İfade Özgürlüğü 285 4.1.2.1. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) Kapsamında verilen Erişim Engelleme Kararları 286 4.1.2.2. Türk Ceza Kanunu ve ilgili Kanun Hükümlerine Göre verilen Erişim Engelleme Kararları 288 4.2. 5651 Sayılı İnternet Kanununun (İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun) Yürürlüğe Girmesi 295 4.3. 5651 Sayılı Kanun ile Getirilen Düzenleme 303 4.3.1. Adli Makamlar tarafından verilen erişim engelleme kararları (m.8/1- a) 1,3,4,6,7 ve b) ) 314 4.3.2. İdari Makamlar tarafından verilen erişim engelleme kararları (Madde 8/1-a/2 ve 5 no’lu bentler) 317 4.4. 5651 Sayılı Kanunun Uygulanması ve Hukuki Değerlendirilmesi 333 4.4.1. 5615 Sayılı Kanun Kapsamında Verilen Erişim Engelleme Kararları 333 4.4.2. 5651 Sayılı Kanun Kapsamı Dışındaki Erişim Engelleme Kararları 372 4.4.2.1. Siyasi nedenlerle verilen erişim engelleme kararları 372 4.4.2.2. Ahlaki veya inanca dayalı nedenlerle verilen erişim engelleme kararları 375 4.5. “Güvenli İnternet” ve İfade Özgürlüğü 378 SONUÇ 403 KAYNAKÇA 415 EKLER 447