Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Türk Hukukunda Siyasal Parti Yasakları

Türk Hukukunda Siyasal Parti Yasakları



Sayfa Sayısı
:  
326
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2008

80,00 TL











TEŞEKKÜR

 

Değerli olan hiçbir şey, başkalarının yardımı olmadan başarılamaz. Nüvesi doktora tezi olan bu çalışmanın ortaya çıkmasında ve basılmasında destek ve yardımlannı yakından hissettiğim insanlara teşekkür borçluyum. Bu bağlamda, öncelikle bana rahat, huzurlu ve sevgi dolu bir çalışma ortamı yaratan sevgili eşim CANDAN′a; Bu çalışmanın, bilimsel ve akademik ölçülere uygunluğu konusunda destek ve uyarılarını benden esirgemeyen ve mesleki açıdan gelişmemde büyük katkısı olan Hocam Prof. Dr. Necmi YÜZBAŞI-OĞLU′na; Nihayet, kitabın Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültemiz yayını olarak basılmasını sağlayan değerli hocam Prof. Dr. Haluk KABAALİOĞLU′na sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ekrem Ali AKARTÜRK SUNUŞ Siyasi partiler günümüz demokrasilerinin vazgeçilmez kurumları, başka bir ifadeyle "olmazsa olmazlan"dır. Bir toplumun siyasal örgütlenmesinde insan vücudundaki damarların işlevini görürler. Sosyalden siyasala, toplumdan devlete taşıyıcı, katalizör kurumlardır. Seçimlerde aday gösterirler ve seçmenlerin adayları tanımasına yardımcı olurlar. Çoğunluğu elde eden parti iktidar olur ve ülkeyi yönetirken; diğer partiler muhalefet olarak onu denetler ve gelecek için iktidara hazırlanır. Böylece temsili demokrasilere işlerlik kazandırırlar. Siyasi partilerin önemli işlevlerinden biri de toplumdaki dağınık fikir, görüş ve eğilimlere açıklık getirmektir. Bu doğrultuda kamuoyunu bilgilendirirler, belirsizlikleri, kararsızlıkları giderirler; farklı görüşleri toparlayıp, değişik sosyal grupların çıkarlarını bağdaştırarak birbirine kaynaştırırlar. Toplum içinde birleştirici, bütünleştirici, eğitici işlev görürler. Geleceğin yönetici kadrolarını yetiştiren birer siyaset okulu gibidirler. Demokrasilere işlerlik kazandırmaları nedeniyle, siyasi partilerin gelişme süreci doğal olarak demokrasinin gelişme süreci ile paralellik gösterir. Tıpkı çağdaş demokrasiler gibi siyasi partiler de 18. yüzyılda filizlenmiş, 19. yüzyılda serpilmiş, 20. yüzyılda da kurumsallaşmışlardır. Anayasa Hukuku bakımından 20. yüzyıla damgasını vuran kurumlardan biri Anayasa Mahkemesi diğeri de siyasi partiler olmuştur. Bu iki kurum, yazılı Anayasa kurallarının yanında siyasal sistemin işleyişinin asıl belirleyicisi olmuşlardır. Ünlü siyaset bilimcisi M. Duverger siyasi partilerin bu rolünü şöyle ifade etmiştir: "Klasik anayasa hukukunu bilen, fakat partilerin rolünü bilmeyen bir kimse, çağdaş siyasi rejimler hakkında yanlış bir görüş sahibidir; partilerin rolünü bilen, ama klasik anayasa hukukunu bilmeyen bir kimse ise, çağdaş siyasi rejimler hakkında eksik ama doğru görüş sahibi olur." Bu nedenle, siyasi partilerin demokratik değerlerle kökleşip kurumsallaşması ile demokrasinin sağlıklı işleyişi arasında bir koşutluk, paralellik vardır. Kökleri yüz yılı aşan ve demokratik değerleri özümsemiş bir parti yapılanmasının olduğu ülkelerde demokrasinin de sağlıklı işlemesi bu durumun açık göstergesidir. Siyasi partilerin demokrasi ve siyasal sistemin işleyişindeki bu önemi, doğal olarak madalyonun öbür yüzünü de içinde barındırmaktadır. O da demokrasiyi özümseyememiş bir siyasi parti yapılanmasının olduğu ülkelerde, bu partilerin demokrasiyi yok etmeye kadar varabilecek boyutlarda tehlikeli olabilmeleridir. Ünlü Fransız kamu hukukçularından G. Vedel bu tehlikeyi, "demokrasi siyasi partiler olmaksızın yaşayamaz, ancak siyasi partiler yüzünden de son bulabilir" ifadeleriyle vurgulamıştır. Nitekim, 20. yüzyılın ilk yansında Avrupa bu süreci fiilen yaşamıştır. Başta Almanya olmak üzere Avrupa′da birçok ülke demokratik rejimlerden faşist rejimlere sürüklenirken, totaliter hedeflere ulaşmak için demokrasiyi kullanan siyasi partiler, bu sürecin temel aktörleri olmuşlardır. Bunun içindir ki, 2. Dünya Savaşı sonrası Anayasalarında çoğulcu, özgürlükçü demokrasileri totaliter rejim ve hedeflere karşı korumak ihtiyacı duyulmuş; bu amaçla bir yandan Anayasa Mahkemeleri kurulurken, bir yandan da siyasi partilere Anayasal statü verilmiştir. Böylece, siyasi partiler rejimi Anayasayla düzenlenmek suretiyle, demokrasilerin vazgeçilmez kurumları özelliklerine uygun güvenceye kavuşturulurken, demokrasiye zarar vermeleri de önlenmek istenmiştir. Koruyucu ya da mücadeleci demokrasi kavramları bu anlayışı ifade eder. Bu doğrultuda günümüz çoğulcu, özgürlükçü demokrasileri kendilerini koruyucu yapılanma veya kurumlara da sahiptirler. Fransa gibi açık demokrasi olarak bilinen ülkelerde, bu koruma demokratik değerleri özümsemiş köklü parti yapılanmaları, demokratik değerlere sahip çıkan sivil toplum örgütleri ve bilinçli kamuoyu desteği ile sağlanırken; Almanya gibi bazı ülkelerde, bunun yanında çoğulcu, özgürlükçü demokratik rejimi koruma amaçlı, Anayasa ile öngörülen parti yasaklamaları rejiminden de yararlanılmaktadır. VI Siyasi partilerin uyacakları esasları Anayasa ile belirlemek ve bu esaslara uymayan partilere karşı bir yasaklama rejimi öngörmek; dolayısyla özgürlükçü demokrasiyi ve Anayasanın kurduğu temel yapıyı hukukla korumak, kuşkusuz daha güven verici bir yaklaşımdır. Böyle bir yaklaşımın temelinde ya Almanya örneğinde olduğu gibi mazisindeki acı tecrübeleri tekrarlamamak ya da siyasi partileri kök-leşmemiş, demokrasiyi henüz özümseyememiş ülkelerde olduğu gibi demokrasinin ve Anayasal yapının temel değerlerinde uzlaşamama endişesinin yarattığı hukukla korunma dürtüsü yatar. Bu nedenle, ülkelerin siyasi partiler rejimi, demokratik değerleri özümseme ve Anayasal yapmm temelleri üzerinde uzlaşma derecesi ile paralellik gösterir. Bu konuda sorun yaşamayan ülkeler, siyasi partiler rejimi bakımından serbestliği tercih ederken; sorunlu ülkeler bu sorunlarının boyutlarına paralel olarak sınırlayıcı ya da yasaklayıcı olurlar. Bunun içindir ki, her ne kadar ulusalüstü hukukta ortak standartlar koyma çabası varsa da, bu konu ülkelerin siyasi partiler rejimini birbiriyle mukayase etmeye ya da örneklemeye çok da elverişli değildir. Genç meslektaşım Ekrem Ali Akartürk, Anayasa Hukukunun böylesine önemli, bir o kadar da dinamik ve karmaşık bir konusunda tez yazmayı üstlendi. Benim de danışmanlığını yaptığım bu çalışma, 2002 yılında tamamlanarak jüri tarafından doktora tezi olarak kabul edildi. Üç bölümden oluşan tezde, parti yasaklama rejimi birinci bölümde karşılaştırmalı hukuk, ikinci bölümde Türkiye bakımından ele alınırken, üçüncü bölümde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi ve Türk Anayasa Mahkemesinin içtihatları çerçevesinde irdelenmektedir. Dolayısıyla, tezde siyasi partiler rejimi, hem teori ve pozitif hukuk, hem de içtihadi hukuk yönüyle bütüncül olarak incelenmektedir. Siyasi partileri kökleşememiş, demokrasinin alt yapısını oluşturan cumhuriyetin temel ilke ve değerlerini henüz özümseyememiş olan Türkiye′de, siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasayla sınırlayarak, hukukla korumaya ihtiyaç duyulmasını yadırgamamak gerekir. Türkiye Cumhuriyetinin 600 yıllık Saltanatlı-Hilafetli, çokuluslu bir imparatorluğun topraklan üzerinde kurulduğu ve çok partili demokrasiye geçişin yarım yüzyıllık bir geçmişi olduğu gerçeği de bu tercihi haklılaştıran bize özgü özelliklerdir. Nitekim, Türkiye′de siyasi parti VII kapatmalarının üniter yapıyı ve laik Cumhuriyeti koruma dürtüsünde odaklanması bu zorlayıcı ihtiyacın göstergeleridir. Keza, siyasi parti kapatma sicilinin Avrupa′da örneği olmayan boyutlarda kabarık olması da ancak bu şekilde açıklanabilir. Dr. Ekrem Ali Akartürk′ün bu tezi yazdığı yıllarda, Anayasa Mahkemesinin gündeminde siyasi parti kapatma davaları vardı. Bugün de Mahkemenin gündeminde siyasi parti kapatma davaları var. Dr. Akartürk tezini güncelleştirerek yayımlamakla bu konuda geniş kitleleri bilgilendirmiş ve aydınlatmış olmaktadır. Kendisini bir kez daha kutluyor, başarılar diliyorum.

Prof. Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU Ortaköy, Haziran 2008 VIII

 

GİRİŞ

 

Türkiye′nin demokratik standartlarının Avrupa standartları ile uyumu konusunda, karşılaşılan temel sorunlardan biri de, siyasal parti yasaklama rejimimizden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, kitabın konusunu ve genel çerçevesini bu alanda ortaya çıkan sorunların saptanması ve çözüm önerilerinin tartışılması oluşturuyor. Ülkemizde, siyasal partilerin yasaklanması rejimi öteden beri demokratik siyasal çoğulculuğun gerekleri ile "Türkiye′nin kendine özgü koşullan" açısından tartışılmaktadır. Özellikle, Helsinki Zirvesi ile birlikte Türkiye′nin AB′ye aday ülke konumuna gelmesi ve Ekim 2005′ten bu yana devam eden katılım müzakere süreci bu tartışmaya yeni bir boyut kazandırmıştır. Öyle ki, ülkemizdeki parti yasaklama rejiminin Avrupa standartları ile uyumu, Birliğe üyelik açısından da pratik bir önem kazanmıştır. Türkiye′nin demokrasi açığının giderilmesi ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuksal boyutlarıyla çok yönlü yapısal reformları gerektirmekle birlikte, bütün bunların çözüm yolu öncelikle siyasal boyutta yapılacak reformlardan geçmektedir. Siyasal boyutun eksen kavramı ise, kuşkusuz siyasal partilerdir. Parti yasaklan ise, hukuk ve siyasetin kesiştiği kritik bir noktada yer almaktadır. Demokratik bir toplumda, ideolojik çoğulculuğun gerekleri ile parti yasaklama rejimi arasında hassas ve gerilimli bir ilişki bulunduğu yadsınamaz. Demokratik toplum modelinin geliştirilip güçlendirilmesine ilişkin dinamikler ile bu modelin varlığının korunmasına ilişkin dinamikler arasında paradoksal bir ilişki söz konusudur. Bu paradoksal ilişkiyi, hak ve özgürlükler ekseninde dengeye oturtacak olan araç ise, kuşkusuz iki yanı keskin bıçak nitelemesi ile hukuktur. Günümüzün demok- m rasi anlayışı bu nedenle kurumlar ve kurallar zemininde işleyen hukuk yoluyla demokrasi olmak zorundadır. Soruna ancak hukuksal boyutla sınırlı olarak bir bakış açısı getirme çabasında olan bu kitabın hedefi; ülkemizdeki parti yasaklarını Avrupa Hukuku standartlan açısından değerlendirmek ve bu sürecin neresinde olduğumuzu saptamaktır. Ancak, bu değerlendirmenin yapılabilmesi için öncelikle Avrupa Hukuku standartlarının belirlenmesi gerekiyor. Bu belirleme ile birlikte sorunların tanımlanması ve çözüm arayışları çerçevesinde öneriler geliştirilmesi mümkün olabilecektir. Üç bölümden oluşan kitabın birinci bölümü "Karşılaştırmalı Hukukta Siyasal Parti Yasaklama Rejimi" başlığını taşıyor. Bu bölümde, parti yasaklarını incelemede bir temel oluşturmak açısından öncelikle partilerin tarihsel gelişimi, tanımı ve işlevleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, liberal demokratik teori açısından partilerin yasaklanması sorunu tartışma konusu yapılmış; "devletin ideolojik yansızlığını ileri süren liberal anlayış ile "özgürlük düşmanlarına özgürlük tanınamaz" tezini ileri süren militan demokrasi anlayışı karşılaştırılarak bir senteze ulaşılmaya çalışılmıştır. Karşılaştırmalı hukukta siyasal parti yasaklan incelenirken; öncelikle Almanya başta olmak üzere, Fransa, İtalya, Portekiz gibi başlıca Avrupa ülkelerindeki parti yasaklama rejimleri ulusal hukuk bazında ele alınmış ve bu ülkeler arasında mevzuata dayalı ortak bir anlayışın bulunmadığı saptanmıştır. Ancak, bu ülkeler arasındaki bütün mevzuat farklılıklanna karşın bazı ortak noktaların bulunduğunu da not etmek gerekir. Örneğin, uygulamada söz konusu Avrupa ülkeleri arasında parti kapatma yaptırımı ya hiç uygulanmamış ya da çok nadir olarak uygulanmıştır. İkincisi, Avrupa coğrafyasında demokratik rejime tehdit olarak duyarlı olunan ana unsur tarihsel nedenlerle "ırkçı parti" olgusudur. Aynca, bu ülkelerde yerleşmiş demokratik gelenek ve kültür, demokratik rejimin unsurları üzerindeki uzlaşmayı kolaylaştırırken; demokrasi karşıtı siyasal örgütlerin yıkıcı etkisini siyasal çoğulculuk potasında minimize etmiştir. Parti yasaklan konusunda, Avrupa ülkeleri arasındaki görüş ve uygulama farklılıklarım gidermek ve ortak bir standart oluşturmak amacıyla Avrupa ortak siyasal partiler hukukunun temellendirilmesi yoluna gidilmiştir. Avrupa ortak siyasal partiler hukukunun verileri ise üç kaynak baz alınarak incelenmiştir: Birinci kaynak, Avrupa ölçeğinde Birliğin bütünleştirici faktörü olarak partilerin kurulması ve faaliyette bulunması yolunu açan Avrupa Parlamentosu′nun 10 Aralık 1996 tarihli kararıdır. Bu kararda; Avrupa partilerinin yükümlülüklerinden biri de "program ve uygulamaya dönük faaliyetlerinde AT Sözleşmesinde güvenceye bağlanan demokrasi ilkelerine, insan haklanna ve hukuk devletine saygılı olmak" olarak belirlenmiştir. Ancak, bu yükümlülüklerin ihlali açık bir parti yasağı yaptınmına bağlanmamıştır. İkinci kaynak, Venedik Komisyonu olarak bilinen "Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu"nun "Siyasal Partilerin Yasaklanması, Kapatılması ve Benzer Önlemler Hakkında" geliştirdiği ilkelere dayanıyor. Avrupa Konseyi′ne üye devletlerin uzman temsilcilerinden oluşan bu Komisyon, yayınladığı raporlarla Avrupa coğrafyasında demokrasi, insan haklan ve hukuk devleti ilkelerinin ortak temellerininin geliştirilmesine öncülük ediyor. Üçüncü kaynak ise, İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi ve bu Sözleşmeyi yorumlama yetkisine sahip İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi′nin içtihatlarından oluşuyor. Avrupa Ortak Partiler Hukukunun temellendirilmesi bağlamında kitabın özellikle ikinci ve üçüncü bölümlerinde her üç kaynaktan da yararlanılmıştır. Kitabın ikinci bölümü, "1982 Anayasası′na Göre Parti Yasaklama Rejimi" başlığını taşımaktadır. Bu bölümde, 1982 Anayasası′nın partilere yaklaşımı ortaya konmadan önce, ülkemizdeki siyasal partilerin tarihsel gelişimi ve hukuksal konumu üzerinde durulmuş; bu alanda yaşanan siyasal ve hukuksal gelişmeler, yürürlükteki Anayasa metnini anlamada tarihsel kaynak olarak değerlendirilmiştir. 1982 Anayasası′nın öngördüğü parti yasaklama rejimi incelenirken; 1995,2001 ve 2003 yılında yapılan Anayasa değişiklikleri de göz önünde bulundurulmuş; bu bağlamda konu, hem bu alanda yapılan akademik çalışmalar çerçevesinde teorik boyutta; hem de Anayasa Mahkemesi′nce verilen parti kapatma kararlan çerçevesinde uygulama boyutu ile değerlendirilmeye çalışılmıştır. Ülkemizdeki siyasal parti yasaklama rejiminin Avrupa Hukuku standartları ile uyumu konusunda esas alınması gereken temel ölçütlerin başında İHAS hükümleri gelmektedir. Bu açıdan, çalışmanın üçüncü bölümünde Türk Anayasa Mahkemesi′nce verilen parti kapatma kararlan ile bu alanda İHAM tarafından verilen kararların karşılaştırılması yapılmış; her iki Mahkeme arasındaki yaklaşım farklılık-lan saptanmaya çalışılmıştır. Böylece, ülkemizde yürürlükte bulunan parti yasaklama rejiminin Avrupa Hukuku′na uyum sürecinin neresinde olduğu saptandıktan sonra, "Sorunların Aşılmasına Yönelik Arayışlar" başlığı altında çözüm önerileri oluşturulmaya çalışılmıştır. Gerek kitabın başlığı, gerekse konusu açısından benimsenen terminolojik kavram, "parti kapatma rejimi" değil; "parti yasaklama reji-mi"dir. Çünkü, parti yasaklama rejimi; gerek hukuksal sonuçlan, gerek yasaklama nedenleri, gerekse kapatma ve kapatma dışı yaptırımları da kapsadığından, "parti kapatma rejimi"ne göre daha geniş bir kavramdır. Bu nedenle, parti kapatma nedenleri yanında kapatma dışı yaptıranlar ve kapatmanın hukuksal sonuçlan üzerinde de durulmuştur.

 

İÇİNDEKİLER

 

Kısaltmalar XVII GİRİŞ 1 Birinci Bölüm KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA SİYASAL PARTİ YASAKLAMA REJİMİ I. Siyasal Partilerin Tarihsel Gelişimi, Tanımı ve İşlevleri 6 A) Avrupa ve ABD′de Siyasal Partilerin Doğuşu ve Gelişimi 6 1) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 7 a) Partilerin Doğuşu 7 b) Partilerin Yasaklanması 9 2) İngiltere 12 3) Almanya 15 4) Fransa 20 B) Siyasal Partilerin Tanımı ve İşlevleri 21 1) Tanım 21 a) Öğretide Tanım Sorunu 21 IX b) Yasal Düzenlemelerde Tanım 25 aa) Federal Almanya ve Portekiz 25 bb) Türkiye 26 2) Siyasal Partilerin İşlevleri 27 II. Demokratik Teori Açısından Siyasal Partilerin Yasaklanması 30 A) Geleneksel Liberal Anlayış : "Devletin İdeolojik Yansızlığı" Tezi ..32 B) Militan Demokrasi Anlayışı: "Özgürlük Düşmanlarına Özgürlük Tanınamaz" 34 C) Değerlendirme 37 III. Başlıca Avrupa Ülkelerinde Parti Yasaklama Rejimi 40 A) Federal Almanya 41 1) Partilerin Anayasal Konumu 41 2) Anayasaya Aykırı Partilerin Yasaklanması 43 a) Yasaklama Nedenleri 43 b) Parti Yasağına İlişkin Davanın Özellikleri 48 aa) Yasaklama Yetkisi ...48 bb) Dava Açma Yetkisi 48 cc) Yargılama Usulü 50 3) Parti Yasağına İlişkin Kararın Hukuksal Sonuçları 51 a) Partinin Kapatılması 51 b) İkame Örgüt Yasağı (Ersatzorganisationsverbot) ....53 c) Malvarlığına El Koyma 54 d) Milletvekilliğinin Düşürülmesi 56 4) Yasaklanan Partiler 58 a) SRP′nin Yasaklanması 58 X b) KPD′nin Yasaklanması 62 c) NPD′nin Yasaklanması Süreci ve Ajan Parti Yöneticileri Skandali 64 aa) NPD′nin Kapatılması Talebi (Verbotsantrag) 67 bb) Davanın Skandala Dönüşmesi: Ajan-Provokatör Parti Yöneticileri 69 cc) Yüksek Mahkemenin Karan: "İki Yanı Keskin Bıçak" 72 dd) Kararın Analizi: Hukuk Devletine "Evet"; Devletin Hukukuna "Hayır" 75 B) Diğer Avrupa Ülkeleri 78 1) Fransa′da Parti Yasağı Sorunu 78 a)Partilerin Anayasal Statüsü 78 b) Parti Yasağı Sorunu 79 2) İtalya 82 a) Partilerin Anayasal Statüsü 83 b) Parti Yasağı Sorunu 84 3) Portekiz 85 a) Partilerin Anayasal Statüsü 85 b) Partilerin Yasaklanması 87 IV. Avrupa Ortak Siyasal Partiler Hukukunun Temellendirilmesi 88 A) AB Ölçeğinde Siyasal Parti Kavramına Geçiş 89 1) Avrupa Siyasal Partilerinin Anayasal Konumu Hakkında Kurumlar Komitesinin Raporu ve Avrupa Parlamentosu Kararı 89 2) İkinci Kuşak Partiler Hukukuna Geçiş 95 XI B) "Venedik Komisyonu"nca Geliştirilen İlkeler 100 1) Komisyonun Kuruluşu ve İşlevi 100 2) "Partilerin Yasaklanması, Kapatılması ve Benzer Önlemler Hakkında" Komisyonca Belirlenen İlkeler 101 İkinci Bölüm TÜRK HUKUKUNDA PARTİ YASAKLAMA REJİMİ I. 1982 Anayasası′na Değin Partilerin Hukuksal Konumu ve Tarihsel Gelişimi 105 A) 27 Mayıs 1960 Öncesi Dönem 105 1) Osmanlı Dönemi 105 2) Tek Partili Dönem 108 3) Çok Partili Dönem 110 B) 1961 Anayasası Dönemi 114 1) Partilerin Anayasal Konumu 114 2) Yasaklama Nedenleri 116 3) Kapatılan Partiler 117 a) Türkiye İşçi - Çiftçi Partisi 117 b) Milli Nizam Partisi 118 c) Türkiye İleri Ülkü Partisi 120 d) Türkiye İşçi Partisi 120 e) Türkiye Emekçi Partisi 122 4) 12 Eylül 1980 İhtilalinin Partilere Yaklaşımı 124 II. 1982 Anayasası ve 1995 Değişikliğine Göre Partilerin Anayasal Konumu ve Yasaklanması 126 XII A) 1995 Anayasa Değişikliğinin Partiler Açısından Önemi 127 1) Demokratikleşme ve Siyasal Katılım Yollarının Genişletilmesi 127 2) Siyasal Parti Yasaklan ve Kapatma 131 a) Parti Kapatma Nedenlerinde "Sınırlılık Tezi"....133 b) Parti Kapatma Rejiminde Değişiklikler 136 aa) Yasak Olmaktan Çıkarılan Ya da Somutlaştırma Yoluyla Daraltılan Yasaklar ....137 bb) Parti Kapatma Rejiminde Yenilikler 141 c) Parti Kapatmanın Hukuksal Sonuçlarında Değişiklikler 143 B) Partilerin Anayasal Statüsü 144 1) Tanım 144 2) Kuruluş Serbestliği ve Üyelik 146 3) Partilerin Niteliği ve Örgütlenmesi 149 4) Parti Ayrıcalıkları 151 C) Anayasadan Kaynaklanan Yasaklama Nedenleri 153 1) Demokratik Devlet Düzeninin Korunması 156 a) "Demokratik Devlet" 156 b) Sınıf veya Zümre Diktatörlüğü Kurma Amacı 160 c) Ulusal Egemenlik İlkesinin Korunması 164 d) İnsan Hakları, Eşitlik ve Hukuk Devleti İlkelerinin Korunması 166 2) Devletin Laik Niteliğinin Korunması 172 a) Atatürk İlke ve İnkılaplarının Korunması 178 b) DİB′nin Yerinin Korunması 183 XIII II. c) Devletin Temel Düzenini Din Kurallarına Dayandırma Amacı 189 3) Milli Devlet Niteliğinin Korunması 191 a) Devletin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bütünlüğünün Korunması 191 b) Azınlık Yaratma Yasağı 198 c) Bağımsızlığın Korunması 205 4) Suç İşlenmesini Teşvik Yasağı 207 D) SPY′de Öngörülen Diğer Yasaklar 209 1) 4445 sayılı Yasa ile Yürürlükten Kaldırılan Diğer Parti Yasaklan 210 2) Kapatma Yaptırımına Bağlanmayan Diğer Parti Yasakları: İhtar Yoluyla Devlet Yardımından Yoksun Bırakma 211 3) Anayasaya Aykırı Hale gelen Parti Yasaklan 219 4) Zımni İlga Konusu Parti Yasakları 222 Yargılama Süreci ve Kapatma Kararının Etki ve Sonuçlan 224 A Parti Kapatmada İzlenen Yöntem ve Süreç 224 1) Dava Yetkisi 224 a) Dava Açma Yetkisi 225 b) Davaya Bakmakla Görevli Mahkeme 227 2) Yargılama Usulü 229 B) Kapatma Kararının Etki ve Sonuçlan 233 1) Kesin Hüküm Etkisi ve Bağlayıcılık 233 2) Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi ve Yeniden Kurulamama 234 3) Ceza Kovuşturmasına Etkisi 238 4) Malvarlığının Hazineye Devri ...241 XIV 5) Milletvekilliğinin Düşürülmesi ve Siyasal Faaliyetin Sınırlanması 242 a) Milletvekili Olmayan Parti Mensupları Açısından 242 b) Milletvekili Parti Mensupları Açısından 245 c) Ilıcak/Türkiye Davası 246 Üçüncü Bölüm ANAYASA MAHKEMESİ VE İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARINDA PARTİ YASAKLARI VE SORUNLARIN AŞILMASINA YÖNELİK ARAYIŞLAR I. Anayasa Mahkemesi ve İHAM Kararlarında Parti Yasaklan 249 A) Karşılaştırmalı Örnek Kararlar 249 1) TBKP Kararı 249 a) Anayasa Mahkemesi Kararı 249 b) İHAM Kararı 252 2) Sosyalist Parti Kararı 255 a) Anayasa Mahkemesi Kararı 255 b) İHAM Kararı 259 3) Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Kararı......261 a) Anayasa Mahkemesi Kararı 261 b) İHAM Kararı 264 4) Refah Partisi Kararı 265 a) Anayasa Mahkemesi Kararı 265 b) İHAM Karan 267 XV B) Temel Yaklaşım Farklılıkları 271 1) Uygulanan Normların Çatışmasından Kaynaklanan Farklar 272 2) Anlayış ve Yoruma Dayalı Yaklaşım Farklılıkları 277 C) İHAM′ın Refah Partisi Karan ile Ortaya Koyduğu Yaklaşım Üzerine Bazı Saptamalar 281 II. Sorunların Aşılmasına Yönelik Arayışlar 285 A) Anayasal Düzenin İHAS ile Uyumlandırılması 285 1) İHAS′in Normatif Değerinin Açıkça Belirlenmesi 287 2) SPY′de Öngörülen ve Anayasaya Dayanmayan Yasakların Ayıklanması 288 3) Yargılamanın Yenilenmesi Yolu 290 B) Tüzük ve Programa Dayalı Aykırılık ile Eyleme Dayalı Aykırılık 294 l)Tüzük ve Programa Dayalı Aykırılık 295 2) Eyleme Dayalı Aykırılık: "Odak Olma" Halinin Saptanması 296 C) Parti Kapatma Dışında Demokratik ve Orantılı Yaptırımlara İlişkin Ara Modellerin Geliştirilmesi 301 1) Parti Kapatma Yaptırımının Nihai ve İstisnai Niteliği 301 2) Orantılı Yaptırım Modellerin Geliştirilmesi 302 SONU Ç 307 KAYNAKLAR 313 XVI