Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kapsamında Birleşmiş Milletler Akıllı Yaptırımları
Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kapsamında Birleşmiş Milletler Akıllı Yaptırımları
Ülkü HALATÇI ULUSOY
GİRİŞ
Cicero'nun deyişiyle nerede toplum varsa orada hukuk vardır (Ubi Societas Ibi his). Bir başka ifade ile "nerede ve ne zaman bir toplum varsa, orada o zaman hukuk vardır." Hukuku devletten arındıran bu görüşe göre, uluslararası topluluğun olduğu yerde de uluslararası hukuk vardır. Bir toplumun yapısı, normatif kuralları biçimlendirdiği gibi, bu kuralların ihlali halinde gösterilecek tepkinin şiddetini ve ortaya koyma şeklini de belirlemektedir. Ulusal hukuk sistemlerine bakıldığında bu tepkinin şekli, yoğunluğu ve ortaya konuluş yönteminin kesin olarak belirlenmiş olduğu görülmektedir." Uluslararası topluluğun, davranış kurallarının ihlaline verdiği tepkinin biçimi ve ortaya konuluş yöntemi ise, bu topluluğun niteliği ve gelişme düzeyi nedeniyle ulusal hukukta olduğundan farklıdır. Bu nedenle, ulusal ve uluslararası hukukun yapı farklarını dikkate almayanlar, uluslararası hukuku, ulusal hukuk kalıpları ile değerlendirerek, uluslararası hukukun varlığını bile tartışmalı bir noktaya getirebilmektedirler.'
Yapılan karşılaştırmanın en çok yaptırım hususunda yoğunlaştığı görülmektedir. Daha çok örfi kuralların hâkim olduğu 19. yy.'da düşünürlerin özellikle de İngiliz Austin'in, bir toplumda kuralların belirli bir egemenin iradesinden doğmadıkça veya bir toplumda egemen bir irade olmadıkça gerçek hukuk kurallarından bahsedilemeyeceğini, bu nedenle de uluslararası hukuk kurallarının gerçek hukuk kuralları olamayacağını ileri sürdükleri görülmektedir. Austin'e göre, bunlar ancak pozitif ahlak kuralları olabilir. Benzer şekilde Alman Lasson da, uluslararası hukukun gerçek bir hukuk karakterinden yoksun olduğunu belirtmiştir.19. yy.'da hâkim olan bu görüşün bir yansıması Keyn Davası'nda, Lord Cleridge'nin uluslararası hukuka ilişkin olarak yaptığı şu açıklamada ifadesini bulmuştur:
"Uluslararası hukuk ifadesi hatalı bir ifadedir; bu eksikliği akılda tutmadıkça yanıltmaya müsaittir. Hukuk, bir kanun koyucu ve onu icra ve infaz edecek bir mahkemeyi gerektirir. Egemen devletler için müşterek bir kanun koyucu yoktur ve onları bağlayacak şekilde karar almaya ve ihlal halinde onları zorlamaya yeterli bir mahkeme de yoktur. Devletler hukuku medeni milletlerin kendi aralarındaki ilişkilerinde riayet etmeye razı oldukları örfler bütünüdür.
Belirtilen görüşlerin 19. yy.'da bile eleştirildiği görülmektedir. S ir Frederic Pallock, bu iddiaların ortaya çıkarabileceği sakıncaları şu sözleri ile belirtmiştir. "Milletlerarası hukuk, egemen iktidar ve mahkeme noksanlığı hakkında ne denirse densin, hukuk biliminin (jurisprüdansın) gerçek bir koludur. Onu hukuki niteliği olmayan "pozitif milletlerarası ahlak" diye tanımlayabilirsiniz. Fakat böyle yaparsanız (bütün) gerçekler aleyhinize olur".7 Bu görüşünü desteklemek için de İngiltere'de, esası uluslararası hukuk üzerine yoğunlaşan bir gemin karıştığı davanın görüldüğü mahkemenin bir üyesinin şu sözlerine dayanmaktadır.
"Bence, bütün milletlerin anlaşması ile bir milletlerarası hukuk tesis edilebilir ve bu hukuk bağlayıcı olabilir. Fakat böyle bir kurala riayet etmeyen bir devlete bunu yaptırmak imkânsız olabilir. Bir milletin rıza gösterdiği bir kurala mukavemet etmesi ve mukavemetin kınlamaması, hukukun (normatif) gücüne halel getirmez. Çünkü böyle bir mukavemet sadece, mukavemet eden devleti ihlalci pozisyonuna sokar; fakat oluşumuna kendisinin de katıldığı hukuk varlığını sürdürür. Belli bir şahıs, ulusal hukukta belli bir kurala mukavemet edebildi diye o kuralın olmadığı söylenebilir w;?"
Bu görüşlerin günümüz uygulamasını yansıttığı görülecektir. Pek çok örf ve adet hukuku kuralı, 21. yy'da gerek iki taraflı gerek çok taraflı antlaşmalar ile yazılı hale gelmiştir. Uluslararası hukuk kurallarının tek bir merkezi otorite tarafından oluşturulmamış olması, uluslararası topluluğun örgütlenme biçiminin farklılığından kaynaklanmaktadır. Uluslararası hukukun bütün süjeleri, bu kuralların bağlayıcı olduklarını kabul etmektedir. Devletlerin anayasalarında uluslararası hukuka yapılan göndermeler, uluslararası hukukun varlığının devletlerce "anayasal düzeyde" kabul edilmiş olduğunu somutlaştırmaktadır. Ayrıca uluslararası hukuk alanında hukuka aykırı eylemlerin görülmesi, bu hukuk dalının yokluğunu değil, varlığını kanıtlayacak şekilde yorumlanabilir. İhlal edildiğini iddia etmek, o alanda hukuk kurallarının var olduğunu kabul etmek demektir. Günümüzde her devlet, uluslararası hukukun en ağır ihlalini oluşturacak davranışlarını savunmak için bile, uluslararası hukuk kurallarına dayanma ihtiyacı içindedir."
Uluslararası hukuka yönelik en önemli eleştirilerden biri, zorunlu yargı yetkisinin bulunmamasıdır. Ancak buna rağmen devletler, artan şekilde Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) başvurmakta ve zorunlu yargı yetkisini kabul eden Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi örgütlere üye olmaktadırlar. Uluslararası sorumluluk konusundaki gelişmeler de bu konudaki eksiklikleri giderme amacını taşımaktadır. Son eleştiri noktası ise, uluslararası hukuk kurallarına uyulmasını sağlayacak uluslararası bir yürütme organının bulunmadığı yönündedir.
Bugün gelinen noktada, uluslararası hukukta böyle bir eksikliğin bulunduğunu kabul etmek mümkün görünmemektedir. Uluslararası top-
luluğun örgütlenme düzeyi arttıkça, merkezi yaptırım uygulama kapasitesi de artmaktadır. Milletler Cemiyeti (MC) ve daha sonra Birleşmiş Mil-letler'in (BM) kurulması ile birlikte kolektif yaptırım uygulanması mümkün hale gelmiştir. Özellikle son 20 yılda BM'nin yürütme organı olarak nitelendirilebilecek organı Güvenlik Konseyi tarafından uygulanan yaptırımların hem türü hem de sayısı ciddi ölçüde artmıştır. Anılan yaptırımların uygulanması noktasında, uluslararası hukuka yönelik yaptırım eksikliğine ilişkin iddialar zayıflamaktadır.
Özellikle de 11 Eylül terörist saldırıları sonrası, uluslararası terörizmin uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en önemli tehditlerden biri haline gelmesi nedeniyle akıllı yaptırımlara, uygulandığı bir döneme girilmiştir. Üstelik önceleri sadece devletlere yönelik ve çoğunlukla geniş kapsamlı yaptırımlar uygulanırken, spesifik nitelikteki akıllı yaptırımlar ile birlikte hedefin devletlerden, devlet dışı aktörlere ve bireylere yöneldiği görülmektedir. Bu durum, klasik uluslararası hukuk anlayışında önemli bir dönüşüme işaret etmektedir. Terörizmin finansmanı ile mücadelede sadece devletlere yönelik yaptırım uygulanması etkili sonuç vermeyeceğinden, farklı türde yaptırım uygulamaları kaçınılmaz olmuştur. Belirtilen bu yeni tür yaptırımlar, uluslararası hukuk kurallarının uygulandığı uluslararası topluluğun belirlenmesi açısından büyük öneme sahiptir. Artık uluslararası topluluğun sadece devletlerden oluştuğu düşüncesine dayanan geleneksel uluslararası hukukun yerini, uluslararası topluluğun devletler, uluslararası örgütler, devlet niteliği kazanmamakla birlikte örgütlenmiş topluluklar, uluslararası topluluğun genel çıkarlarını ya da paylaştığı değerleri ilgilendiren bireylere ilişkin hususlarda doğrudan bireylerljden oluştuğu bir uluslararası hukuk almıştır. Bu durumda uluslararası hukuk, bütün bu süjelere uygulanacak olan kuralları kapsamaktadır. Terörizmin finansmanı ile hukuki yollardan mücadele de uluslararası topluluğun kapsamında yer alan bütün süjelere yaptırım uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Böylece devlet dışı aktörler de devletler tarafından uygulanmak zorunda olan bağlayıcı kararların süjesi haline
gelmektedir.
Küreselleşen terörizm, yöneldiği hedeflere ulaşabilmek için önemli bir mali desteğe ihtiyaç duymakta; bunun sonucunda ihtiyaç duyduğu mali kaynaklara ulaşabilmek için hukuka uygun ya da aykırı pek çok yoldan ciddi bir gelir elde etmektedirler. Bunun için uluslararası fınans sistemlerinin kullanılması gerekmekte ve böylece terörizm ulusal bir sorun olmaktan çıkarak küresel bir sorun haline gelmektedir. Mali desteğin büyük bölümü de yüksek gelire sahip bireyler ve kuruluşlardan temin edilmektedir.
BM ise. Güvenlik Konseyi kararları aracılığı ile bu kişi ve kuruluşlara yönelik uygulanacak yaptırımları tek merkezde toplamaya çalışmaktadır. Münferit bazda yapılmış olan çok sayıda uluslararası terörizm ant-'aşması olmasına rağmen, pekçok devlet, çeşitli gerekçeler ile bu antlaşmalara taraf olmaktan kaçınmaktadır. Ayrıca bu antlaşmalara riayetin sağlanmasına yönelik icra mekanizmaları da bulunmamaktadır. İşte ortaya çıkan bu boşluk da Güvenlik Konseyi'nin akıllı yaptırım kararları ile doldurulmaya çalışılmaktadır.
Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kapsamında Birleşmiş Milletler Akıllı Yaptırımları başlıklı bu çalışmanın amacı da öncelikle, uluslararası hukukta ve BM kapsamında uygulanan yaptırım türlerini örnek olaylar ışığında belirlemek, ardından BM Güvenlik Konseyi'nin devletlere yönelik kapsamlı yaptırım uygulaması yerine, hedefin daha net olarak belirlendiği akıllı yaptırım uygulamasını tercih etme gerekçelerini dayanakları ile ortaya koymaktır.
Çalışma, esas olarak internet veri tabanlarından yararlanılarak elde edilen ve özellikle son 10 yıldır konuya ilişkin yazılan güncel makaleleri referans almaktadır. Ayrıca yerli ve yabancı literatür taranarak konu ile ilgili bütün kitaplara ulaşılmaya çalışılmıştır. Konuya ilişkin doğrudan bir monografi bulunmamakla birlikte, konuyu ilgilendirdiği ölçüde, gerek terörizm gerek BM yaptırımlarına ilişkin mevcut genel eserlerden ve monografilerden yararlanılmıştır. BM'nin terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin çalışmaları ve raporları araştırılmış, bu kapsamda yapılan sözleşmeler değerlendirilmiştir. Ancak asıl olarak BM Güvenlik Konseyi'nin terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla almış olduğu kararlar üzerinden bir inceleme yapılmıştır. Bu amaçla, kararlar incelenirken, BM Yaptırımlar Komiteleri'ni eleştiren, özellikle de sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanmış olan raporlara da çalışmada yer verilmiş; akıllı yaptırımların uygulanmasından doğan sorunları daha belirgin hale getirebilmek için gerek ulusal gerek bölgesel nitelikli uluslararası mahkemelerin konuya ilişkin vermiş olduğu kararlar değerlendirilmiştir.
Bütün bu değerlendirmeler çalışmada dört başlık altında toplanmıştır.
Çalışmanın "BM Kapsamında Uygulanan Yaptırım Türleri" başlıklı birinci bölümünde, genel olarak BM kapsamında uygulanan yaptırımların gelişimi hakkında bilgi verilmiştir. Ardından BM yaptırımlarını uygulama konusunda yetkili olan Güvenlik Konseyi'nin karar alma yöntemi incelenmiş ve akıllı yaptırımlara neden ihtiyaç duyulduğu ve akıllı yaptırımların önceki Güvenlik Konseyi kararlarından farkları açıklanmıştır.
"BM Kapsamında Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Yönelik Faaliyetler" başlıklı ikinci bölümde, terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla BM bünyesinde yürütülen çalışmalar ele alınmış; öncelikle Genel Kurul'un faaliyetleri ve bu kapsamda Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme incelenmiştir. Ardından çalışmanın asıl konusu olan Güvenlik Konseyi'nin terörizmin finansmanını önlemeye yönelik almış olduğu akıllı yaptırım kararları ve bu kararların uygulanması ile uygulanmasının denetimi amacıyla oluşturulan Yaptırımlar Komiteleri'nin görevleri belirlenmiştir. Çalışmanın "Akıllı Yaptırım Kararlarının Uygulanmasından Doğan Hukuki Sorunlar" başlıklı üçüncü bölümünde ise, Güvenlik Konseyi'nin akıllı yaptırım kararlarının uygulanmasından doğan hukuki sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, öncelikle Güvenlik Konseyi'nin özellikle akıllı yaptırım kararlan konusunda yetkilerinin sınırının ne olması gerektiği incelenmiştir. Daha sonra akıllı yaptırımların uygulanmasından doğan hukuki sorunlar belirlenerek, özellikle Yaptırımlar Komiteleri tarafından oluşturulan listelerin (blacklist) insan hakları ile olan ilişkisi değerlendirilmiştir. Bu sorunlar tespit edildikten sonra, örnek mahkeme kararlan ışığında akıllı yaptırım kararlarının yargısal denetiminin mümkün olup olmadığı üzerine bir inceleme yapılmıştır. Bu bölümde özellikle, Güvenlik Konseyi'nin akıllı yaptırım kararlarının ulusal-uluslararası hukuk ve bölgesel-uluslararası hukuk ilişkilerini nasıl etkilediği, konuya ilişkin içtihat ile aydınlatılmaya çalışılmıştır. Böylece gerek ulusal yargı gerek bölgesel nitelikteki yargı mercilerinin BM Antlaşma-sı'm diğer antlaşmalardan üstün konuma getiren BM Antlaşması'nm 103. maddesini nasıl yorumladığı açıklığa kavuşturulacaktır. Uluslararası hukukun yatay ilişkiler üzerine inşa edilen yapısının bir istisnası olan bu düzenlemeye ilişkin tartışmalar güncelliğini korumaktadır.
ÖNSÖZ
"Korku Çağı" olarak adlandırılan 20. yy.'da, bu çağın böyle anılmasını en vurucu şekilde ortaya koyan Kafka'nın Dava adlı romanı çok önemli bir yere sahiptir. Kafka"nın bu romanda tasvir ettiği yargılama süreci, korkuların nedenini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Lise yıllarında okuduğumda çok etkilendiğim; ama hukuk fakültesini bitirdikten sonra çok daha fazla anlam yüklediğim bu romandaki yargılama sürecine ilişkin yaşanan zorlukların 21.yy.'da da boyut değiştirerek devam etmesi, terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından uygulanan akıllı yaptırımlar konusunda çalışma yapmamda önemli bir rol oynadı.
21.yy."in en büyük korkularından birisi, uluslararası terörizm oldu. İnsanoğlu, bu korku ile başetmenin yollarını ararken, bir yandan da yeni korkular yarattı. Uluslararası terörizmle mücadele yolları, bireyler için en az terörizmin kendisi kadar kaygı yaratan bir hale geldi. Örneğin, bir sabah uyandığınızda kendinizi Birleşmiş Milletler"in terörizmle mücadele amacıyla oluşturduğu kara listede adı geçen bir terör zanlısı olarak bulabilirsiniz. Üstelik size bu konuda hiçbir bilgi verilmemiş olabilir. Bu durumdan ancak alışveriş yaparken, bankadaki hesaplarınızın dondurulduğunu fark ettiğinizde veya bir başka ülkeye seyahat etmek isteyip de size bu listede yer aldığınız gerekçesi ile vize başvurunuz reddedildiğinde haberdar olabilirsiniz. Ya da çok prestijli bir üniversiteden burs almış olabilirsiniz ve adınız bu kara listede yer alan bir terör zanlısı ile benzerlik taşıdığı için, üniversitenin bulunduğu ülke size vize vermeyebilir ve nihayetinde bursunuzu kaybedebilirsiniz. Sözkonusu durumlardan birisi başınıza geldiyse, sizi Birleşmiş Milletler'in akıllı yaptırımları ile hem ulusal hem de uluslararası düzeyde zorlu bir hukuki mücadele süreci bekliyor demektir.
Kafka'nın Dava adlı romanında sorguladığı gibi, bir hukuk devletinde yaşayan insanların başına nasıl böyle bir şey gelebilir? Dava'nm kahramanı Joseph K., tutuklanmış olmasına rağmen, davalı olup olmadığını bile bilmemektedir. Tutuklanma nedeni hakkında hiçbir bilgi edinememektedir, kendisi hakkında herhangi bir soruşturma yapılmadan sadece tutuklanmıştır. En sonunda Joseph K. öyle bir noktaya gelir ki tek dileği, bir an önce mahkûm olmaktır; çünkü bu davadan ancak mahkûm olursa kurtulabilecektir. Oysa yargılama sürecinde ne bir yargıca ulaşabilmiştir ne de bir yüksek mahkemeye. Birleşmiş Milletler akıllı yaptırımları karşısında kendini savunmak da en az bu kadar zordur. Ne kara listeye hangi gerekçe ile alındığınızı öğrenmeniz ne de hakkınızı arayabileceğiniz bir merciye ulaşmanız mümkündür. Birleşmiş Mil-letler'in uluslararası terörizmle mücadele etmek amacıyla uygulamaya koyduğu yeni bir yaptırım türü olan akıllı yaptırımlar, hedefi net olarak belirleyerek, daha etkili bir sonuca ulaşmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Cep telefonlarının bile akıllı olduğu bu yüzyılda, yaptırımlar da akıllı olmalıdır. Böylece Birleşmiş Milletler, insanlığı terörizm korkusundan kurtaracaktır. Öte yandan bu yaptırımların uygulanması, bireylerin en temel haklarım ihlal edilebilmektedir. Bu defa da bireyler bu haklarından mahrum kalma korkusu ile baş başa kalmaktadır.
Her türlü eleştiriye açık olan kitabın okuyucuya katkı sağlaması umuduyla,
Yrd. Doç. Dr. Ülkü HALATÇI ULUSOY
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Ankara, Nisan 2014.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ...................................................................................................... V
KISALTMALAR................................................................................ XIII
GİRİŞ......................................................................................................... 1
I. BÖLÜM
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KAPSAMINDA UYGULANAN YAPTIRIM TÜRLERİ A. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YAPTIRIMLARI.................................. 9
- Genel Olarak.................................................................................... 9
- Birleşmiş Milletler Yaptırımlarının Gelişimi........................................ 12
B. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN İÇ DÜZENİNİ SAĞLAMAYA
YÖNELİK YAPTIRIMLARI............................................................ 20
- Genel Olarak................................................................................... 20
- Belirli Hakların Kullanılmasından Menedilmek................................... 21
- Genel Kurul'da Oya Katılma Hakkının Durdurulması.......................... 22
- Üyelikten İhraç............................................................................... 24
C. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN KÜRESEL DÜZENİ
SAĞLAMAYA YÖNELİK YAPTIRIMLARI.................................. 25
- Genel Olarak.................................................................................. 25
- Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Fiilinin Tespiti........................... 29
- Güvenlik Konseyi'nin Karar Alma Yöntemi....................................... 34
- Geçici Tedbirler.............................................................................. 37
5. Zorlayıcı Yaptırımlar........................................................................ 38
a. Genel Olarak............................................................................... 38
b. Askeri Kuvvet Kullanılmasını İçermeyen Yaptırımlar..................... 39
c. Askeri Kuvvet Kullanılmasını İçeren Yaptırımlar........................... 43
6. Akıllı Yaptırımlar (Hedeflenmiş/ Hedefe Yönelik
Yaptırımlar).................................................................................... 49
II. BÖLÜM
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KAPSAMINDA TERÖRİZMİN
FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE YÖNELİK
FAALİYETLER A. TERÖRİZMİN FİNANSMANI KAVRAMI..................................... 61 B. GENEL KURUL'UN FAALİYETLERİ............................................ 68
- Genel Olarak.................................................................................. 68
- Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair
Uluslararası Sözleşme...................................................................... 70 C. GÜVENLİK KONSEYİ'NİN FAALİYETLERİ................................ 79
- Genel Olarak.................................................................................. 79
- Güvenlik Konseyi'nin Terörizmle Mücadele Amacıyla
Kurduğu Komiteler......................................................................... 86
a. El Kaide ve Taliban Yaptırımlar Komiteleri (1267
Yaptırımlar Komitesi).................................................................. 87
b. Terörizmle Mücadele Komitesi (1373 Komitesi).......................... 101
c. Kitle İmha Silahları Komitesi (1540 Komitesi)............................. 108
III. BÖLÜM
AKILLI YAPTIRIM KARARLARININ UYGULANMASINDAN DOĞAN HUKUKİ SORUNLAR
A. GÜVENLİK KONSEYİNİN AKILLI YAPTIRIM
KARARLARINA İLİŞKİN YETKİ SORUNU............................... 113
- Güvenlik Konseyi'nin Yetkilerinin Sınırı........................................... 113
- Güvenlik Konseyi'nin Akıllı Yaptırım Kararlarına
İlişkin Yetkilerinin Sınırı................................................................. 121 B. AKILLI YAPTIRIM KARARLARI VE İNSAN HAKLARI......... 129
- Genel Olarak................................................................................. 129
- Akıllı Yaptırım Kararlan ve Hukukun Üstünlüğü............................... 133
a. Genel Olarak............................................................................. 133
b. Birleşmiş Milletler ve Organlarının Hukuk İle Bağlılığı.................. 134
- Listeleye Alma Usulünden Doğan Sorunlar...................................... 143
- Akıllı Yaptırım Kararları ve Adil Yargılanma
Yargılanma Hakkı......................................................................... 145
5. Akıllı Yaptırımların Nitelendirilmesine İlişkin Sorunlar....................... 154
a. Genel Olarak............................................................................. 154
b. Akıllı Yaptırımların Cezai Karakteri............................................. 156 C. AKILLI YAPTIRIM KARARLARININ
YARGISAL DENETİMİ................................................................. 164
- Genel Olarak................................................................................. 164
- Uluslararası Adalet Divam'nm Denetimi.......................................... 168
- Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin Denetimi.................... 175
a. Genel Olarak............................................................................. 175
b. İnsan Haklan Komitesi'nin Kararları............................................ 178
4. Avrupa Adalet Divanı'nın Denetimi................................................ 181
a. Genel Olarak............................................................................ 181
b. Avrupa Adalet Divanı'nın Kararlan............................................. 184
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Denetimi............................... 194
a. Genel Olarak............................................................................. 194
b. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin Kararlan............................ 195
IV. BOLUM
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER AKILLI YAPTIRIM
KARARLARININ TÜRK HUKUKU'NDA
UYGULANMASI A. AKILLI YAPTIRIM KARARLARININ TÜRK
HUKUKU NDAKİ YERİ................................................................ 209 B. AKILLI YAPTIRIM KARARLARININ UYGULANMASI
İÇİN TÜRK HUKUKU'NDA YAPILAN DÜZENLEMELER....... 218
1. Bakanlar Kurulu Kararları............................................................. 219
a. Genel Olarak............................................................................ 219
b. El Kadı Uyuşmazlığı.................................................................. 221
i. Danıştay 10. Dairesi'nin Yaklaşımı......................................... 222
ii. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun
Yaklaşımı............................................................................. 226
2. 6415 Sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi
Hakkında Kanun........................................................................... 230
a. Genel Olarak............................................................................ 230
b. 6415 Sayılı Kanun'un Getirdiği Yenilikler..................................... 233
c. 6415 Sayılı Kanun'a Göre Malvarlığının Dondurulması.................. 238
d. 6415 Sayılı Kanun'a İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı............... 245
SONUÇ.................................................................................................. 251
EKLER.................................................................................................. 261
KAYNAKÇA.......................................................................................... 293 KAVRAM DİZİNİ................................................................................. 327