Sorumluluk Ve Tazminat Hukuku Sorunları
Sorumluluk Ve Tazminat Hukuku Sorunları
Ahmet İYİMAYA
Sayfa Sayısı
:
324
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
1990
ÖNSÖZ
«...Orada, ormanın eteğinde bir köy vardı... Komşumuz Meh¬met, yakındaki maden ocağında, yeraltı işçisi olarak çalışıyordu. Ak¬ciğerlerinden hastalandı. Rengi soluyor ve kendisi eriyordu. İşten ay¬rılmak zorunda kaldı. Giderek ağzından kan gelmeye başladı. Lime lime olmuş ciğer parçacıklarını adeta kusuyordu. Bir sabah, genç yaşta küçük çocuklarını geride bırakarak öldü. Köyümüzün büyük¬leri, «kader, verem...» demişlerdi. Biz küçükler, bundan çok çok et¬kilenmiştik...»
Hukuk fakültesinde «iş-kazalarını ve meslek hastalıklarını okur¬ken», «Mehmed′in başına geleni» nihayet yorumlayabilmiştim. O anda kararımı vermiştim: «İnsanın varlığına ve sağlığına yönelik za¬rarların hukuksal rejimiyle uğraşacaktım». Benim, sorumluluk ve tazminat hukukuna tutku düzeyinde bağlanmamın nedeni, olayda¬ki «İNSAN UNSURU»dur. Olağan yaşam tablosunu tamamîaya-madan ölen veya organlarım (söz gelimi iki gözünü) yitiren insan gerçeği, uyarıcı ve ürkütücüdür.
Bilimsel birikim ve beyin, kendinden vazgeçilmesi asla düşü¬nülemeyecek bir mitoloji kahramanını: «TEKNOLOJİ DEVİ»ni her-türlü yaşamımızın içine soktu. Yalnızca dünya gezegenini ve insanı değil, evrendeki dengeleri zorlayan bu «DEV»den korunma dü¬şüncesi ve yöntemleri, o denli geliştirilemedi. Dileğimiz, tehlike çanlarının, insanın intihar etmesi ve soy kütüğünü gelecekte sil¬mesi aşamasına ulaşmamasıdır.
Sorunların çözümünde hukuka ve sorumluluk hukukuna da görev düşmektedir. Karşılaşılmayan problemler, yapılarına uygun yeni çözüm beklerler. Sorumluluk hukukunun klasik kalıpları, çağ¬daş karmaşık sorunları arındırmada âdeta çaresizdir. Örneğin, şu tarihte meydana gelmiş bir radyasyon kazasına bağlı olarak, 50 yıl sonraki nesillerde açığa çıkabilecek cismanî arazları, hangi muci¬ze kurala göre çözebileceğiz!
Türk Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, gerek uygulama ve gerek öğreti öznesinde yeterli ilgi ve mazhariyete ulaşmamıştır. Yüksek Mahkemede, «insan zararları ile ilgili özel bir dairenin kurulama-
VII
mış olması», aynı soruna birkaç dairenin bakması sebebi ile olu¬şan ve çatışan farklı çözümlerin giderilememesi, benzeri sorunlar¬da adaletin tekliği ilkesi ve genel hukuk adına açıklanması zor çe¬lişkidir. Sorumluluk hukukunun çetin konularında bilimsel araş¬tırmaların yok denecek kadar az olması, -nedeni ne olursa olsun-savunulacak bir durum değildir. Örneğin TAZMİNAT DAVASI yön¬temi, çağdaş olanaklar içinde, «İLKEL» görünmektedir. İNSAN′a gelen zararların tamamının belli yöntemlerle sigortalanması, hak¬kın zarar görence değil, sigortaca izlenerek zarar görene «doğru¬dan sunulması», sorumluluğun sosyalize edilmesi... hukukçuların üzerinde fikir üretmeleri gereken ve günün birinde mutlaka ula¬şılacak olan bir «EVRE»dir.
Mükemmel ve olması lâzım gelen, belkide hiç «yakalanama-yacaktır». Gelişim çizgisi, en iyi sanılanı, üstelik kısa sürede geri¬de bırakıyor. Aslolan «mükemmeli arama duygusu ve azmi»dir. Hukukçunun böyle bir inanç içine girmesi, toplum açısından az şey anlatmamaktadır. Yaşamla birlikte akan insan enerjisini kör kuvvet olarak harcamak yerine, onu yine insana ve düşün dünya¬sına sunmak, bir erdem sayılmalıdır.
Yoğun meslekî uğraşıma rağmen üzerinde mutlaka durulması gerektiğine inandığım kimi hukuksal sorunlarda çaba harcadım. Her yıl en az iki sorunu inceledim. Bunlar meslekî dergilerde ya¬yımlandı. 15 yılın geride kaldığı meslek yaşamımda belli sayılara ulaşan ve dağınık halde bulunan bu «hukuk yazılarını» kitap ha¬line getirme düşüncesine ulaştım. Bu çabanın ve esere dönüştürme kararının eleştirilmeğe muhtaç çok yanları vardır. Özellikle «ma¬kale» olarak yayımında hoşgörülebilir «GİRİŞ» bölümlerinin, «ki¬tap» hâline getirilirken «metinden çıkarılması» düşünülebilirdi. An¬cak eserin tanımını, «hukuk yazılarından seçilmiş toplam» olarak verince, böyle bir «çıkarmaya» gitmenin gerekli olmadığı sonucu¬na ulaştım.
Bana hukuk bilimini sevdiren ve hukuk mantığının zevkini aşılayan bütün hocalarıma en büyük saygıyı sunmayı çok yetersiz sayıyorum.
Bu çabamla hukuka ve «İNSAN» denen doyulmaz varlığa bir nebze hizmet edebilmişsem, ne mutlu bana...
1 Şubat 1990, Kızılay/ANKARA Ahmet İYİMAYA
Avukat
VIII
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İçindekiler V
Önsöz VIÃ-VIII
Sorumluluk ve İş Hukuku Yönünden Hastalık 1-26
Sorumluluk Davası Yönünden Bağlantılı Kuruluşların Hu¬
sumeti Sorunu 27- 41
Tazminat Alacaklarına Ödeme Yeri Banka Iskonto Haddi
Oranında Ticarî Temerrüt Faizi Yürütülmesi 42- 55
Kısmî Tazminat Davasına İlişkin Bazı Sorunlar 56- 71
Kısmî Davada Kesinleşen Faiz Oranının Ek-Dava İçin Bağ¬
layıcılığı Sorunu 72- 83
Kusur Ehliyeti Üzerine 84- 96
Sorumluluk Hukuku Yönünden Gelişim Kusuru 97-104
Kıdem Tazminatı Açısından Faiz 105-113
Taşıma Sözleşmesine İlişkin Bazı Sorunlar 114-132
Müteselsil Borçluluğa İlişkin Bazı Sorunlar 133-152
İş Hukuku Yönünden Manevi Tazminatın İbrası 153-171
Kaçınılmazlığın Sorumluluk Davasındaki İşlevi 172-190
Tazminat Alacağına Yürütülecek Faiz 191-238
Sorumluluk Davasının Açılmamış Sayılması 239-251
Hatır Taşıması 252-277
«Gizli Belgeli» Adalet (!) (Yahut Savunmasız Yargı) 278-290
Avukatlıkta Özen Borcu 291-302
Tazminatın İrat Şeklinde Belirlenmesi 303-324
V
«...Orada, ormanın eteğinde bir köy vardı... Komşumuz Meh¬met, yakındaki maden ocağında, yeraltı işçisi olarak çalışıyordu. Ak¬ciğerlerinden hastalandı. Rengi soluyor ve kendisi eriyordu. İşten ay¬rılmak zorunda kaldı. Giderek ağzından kan gelmeye başladı. Lime lime olmuş ciğer parçacıklarını adeta kusuyordu. Bir sabah, genç yaşta küçük çocuklarını geride bırakarak öldü. Köyümüzün büyük¬leri, «kader, verem...» demişlerdi. Biz küçükler, bundan çok çok et¬kilenmiştik...»
Hukuk fakültesinde «iş-kazalarını ve meslek hastalıklarını okur¬ken», «Mehmed′in başına geleni» nihayet yorumlayabilmiştim. O anda kararımı vermiştim: «İnsanın varlığına ve sağlığına yönelik za¬rarların hukuksal rejimiyle uğraşacaktım». Benim, sorumluluk ve tazminat hukukuna tutku düzeyinde bağlanmamın nedeni, olayda¬ki «İNSAN UNSURU»dur. Olağan yaşam tablosunu tamamîaya-madan ölen veya organlarım (söz gelimi iki gözünü) yitiren insan gerçeği, uyarıcı ve ürkütücüdür.
Bilimsel birikim ve beyin, kendinden vazgeçilmesi asla düşü¬nülemeyecek bir mitoloji kahramanını: «TEKNOLOJİ DEVİ»ni her-türlü yaşamımızın içine soktu. Yalnızca dünya gezegenini ve insanı değil, evrendeki dengeleri zorlayan bu «DEV»den korunma dü¬şüncesi ve yöntemleri, o denli geliştirilemedi. Dileğimiz, tehlike çanlarının, insanın intihar etmesi ve soy kütüğünü gelecekte sil¬mesi aşamasına ulaşmamasıdır.
Sorunların çözümünde hukuka ve sorumluluk hukukuna da görev düşmektedir. Karşılaşılmayan problemler, yapılarına uygun yeni çözüm beklerler. Sorumluluk hukukunun klasik kalıpları, çağ¬daş karmaşık sorunları arındırmada âdeta çaresizdir. Örneğin, şu tarihte meydana gelmiş bir radyasyon kazasına bağlı olarak, 50 yıl sonraki nesillerde açığa çıkabilecek cismanî arazları, hangi muci¬ze kurala göre çözebileceğiz!
Türk Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, gerek uygulama ve gerek öğreti öznesinde yeterli ilgi ve mazhariyete ulaşmamıştır. Yüksek Mahkemede, «insan zararları ile ilgili özel bir dairenin kurulama-
VII
mış olması», aynı soruna birkaç dairenin bakması sebebi ile olu¬şan ve çatışan farklı çözümlerin giderilememesi, benzeri sorunlar¬da adaletin tekliği ilkesi ve genel hukuk adına açıklanması zor çe¬lişkidir. Sorumluluk hukukunun çetin konularında bilimsel araş¬tırmaların yok denecek kadar az olması, -nedeni ne olursa olsun-savunulacak bir durum değildir. Örneğin TAZMİNAT DAVASI yön¬temi, çağdaş olanaklar içinde, «İLKEL» görünmektedir. İNSAN′a gelen zararların tamamının belli yöntemlerle sigortalanması, hak¬kın zarar görence değil, sigortaca izlenerek zarar görene «doğru¬dan sunulması», sorumluluğun sosyalize edilmesi... hukukçuların üzerinde fikir üretmeleri gereken ve günün birinde mutlaka ula¬şılacak olan bir «EVRE»dir.
Mükemmel ve olması lâzım gelen, belkide hiç «yakalanama-yacaktır». Gelişim çizgisi, en iyi sanılanı, üstelik kısa sürede geri¬de bırakıyor. Aslolan «mükemmeli arama duygusu ve azmi»dir. Hukukçunun böyle bir inanç içine girmesi, toplum açısından az şey anlatmamaktadır. Yaşamla birlikte akan insan enerjisini kör kuvvet olarak harcamak yerine, onu yine insana ve düşün dünya¬sına sunmak, bir erdem sayılmalıdır.
Yoğun meslekî uğraşıma rağmen üzerinde mutlaka durulması gerektiğine inandığım kimi hukuksal sorunlarda çaba harcadım. Her yıl en az iki sorunu inceledim. Bunlar meslekî dergilerde ya¬yımlandı. 15 yılın geride kaldığı meslek yaşamımda belli sayılara ulaşan ve dağınık halde bulunan bu «hukuk yazılarını» kitap ha¬line getirme düşüncesine ulaştım. Bu çabanın ve esere dönüştürme kararının eleştirilmeğe muhtaç çok yanları vardır. Özellikle «ma¬kale» olarak yayımında hoşgörülebilir «GİRİŞ» bölümlerinin, «ki¬tap» hâline getirilirken «metinden çıkarılması» düşünülebilirdi. An¬cak eserin tanımını, «hukuk yazılarından seçilmiş toplam» olarak verince, böyle bir «çıkarmaya» gitmenin gerekli olmadığı sonucu¬na ulaştım.
Bana hukuk bilimini sevdiren ve hukuk mantığının zevkini aşılayan bütün hocalarıma en büyük saygıyı sunmayı çok yetersiz sayıyorum.
Bu çabamla hukuka ve «İNSAN» denen doyulmaz varlığa bir nebze hizmet edebilmişsem, ne mutlu bana...
1 Şubat 1990, Kızılay/ANKARA Ahmet İYİMAYA
Avukat
VIII
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İçindekiler V
Önsöz VIÃ-VIII
Sorumluluk ve İş Hukuku Yönünden Hastalık 1-26
Sorumluluk Davası Yönünden Bağlantılı Kuruluşların Hu¬
sumeti Sorunu 27- 41
Tazminat Alacaklarına Ödeme Yeri Banka Iskonto Haddi
Oranında Ticarî Temerrüt Faizi Yürütülmesi 42- 55
Kısmî Tazminat Davasına İlişkin Bazı Sorunlar 56- 71
Kısmî Davada Kesinleşen Faiz Oranının Ek-Dava İçin Bağ¬
layıcılığı Sorunu 72- 83
Kusur Ehliyeti Üzerine 84- 96
Sorumluluk Hukuku Yönünden Gelişim Kusuru 97-104
Kıdem Tazminatı Açısından Faiz 105-113
Taşıma Sözleşmesine İlişkin Bazı Sorunlar 114-132
Müteselsil Borçluluğa İlişkin Bazı Sorunlar 133-152
İş Hukuku Yönünden Manevi Tazminatın İbrası 153-171
Kaçınılmazlığın Sorumluluk Davasındaki İşlevi 172-190
Tazminat Alacağına Yürütülecek Faiz 191-238
Sorumluluk Davasının Açılmamış Sayılması 239-251
Hatır Taşıması 252-277
«Gizli Belgeli» Adalet (!) (Yahut Savunmasız Yargı) 278-290
Avukatlıkta Özen Borcu 291-302
Tazminatın İrat Şeklinde Belirlenmesi 303-324
V