Semantik Doğal Hukuk ve Hukuki Yorum
Semantik Doğal Hukuk ve Hukuki Yorum
Uğur DİNÇ
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
GİRİŞ
"Kamu hukukunda yorum olmaz!" Eğitimimle ilgili olan bir yönetmelik maddesinin doğru yorumuna dâir bir idarî başvuruma karşılık olarak verilen bu cevapla karşılaşıncaya dek, Türkçe literatürün hukukî yorum konusunda kuramsal olarak çok zengin olmadığının farkmdaydım; fakat hukukun belirli bir alanında, özellikle de bir tarafında devletin kamusal-icrâî otoritesini sonuna dek kullandığı bir ilişki alanında kanunî meHnlerin yorumlanmasının yasak(!) olduğunu yeni öğreniyordum. Başvurumun böylece usûlî(!) bir gerekçeyle kafadan reddedilmesinin yanında, bu söylemden çıkan diğer bir sonuca göre yorum öylesine lümpen bir iştir ki, ancak özel ilişkiler buna lâyıktır ve âlî kamu hukukumuz bundan beridir. Başvurumla yapmaya çalıştığım şey, bir yönetmelik maddesinin mesajını gramer kurallarını ve içinde bulunan hiçbir kelimenin anlamını göz ardı etmeksizin anlamaya ve anlatmaya çalışmaktı. Fakat aldığım ikinci cevap, kerameti de ancak kendisiyle kaim bir meşrulaştırma idi: "Biz bu maddeyi böyle uyguluyoruz." Böylece yalnızca mahkemelerin değil, idâri makamların da 'hukukî realist' olabileceklerinin bilincine vardım! Bana bu cevabı veren kişinin idarî bir memur olması, onu aynı söylemde bulunabilecek bir hâkime karşı elbette daha mazur kılar. Çünkü onun işlemleri hâkimin denetimine tâbidir. Fakat benzer bir şeyi söyleyebilecek bir yüksek mahkeme hâkimini kime şikâyet edeceğiz?
Belirli bir kanun hükmüyle ilgili olarak bir idarî makamın ya da bir mahkemenin uygulamasının, aslında, zamanında belirli bir aklın bu hükme getirdiği bir 'yorum' doğrultusunda şekillendiğinin ve son tahlilde, sözkonusu yorumun sahibi olmak bakımından, bu uygulamanın ardında belirli bir tercihin, bir görüşün bulunduğunun unutulması hâlinde, aynı metne getirilebilecek haricî görüşlerle yerleşik tercihin öngöremediği, belki de istemeyebileceği sonuçların doğabileceği ihtimâli, bu yeni görüşlerin pür bir subjektivizmle iç içeymiş gibi anlaşılabilen 'yorum' kelimesiyle damgalanabilmesine yol açabilmektedir. Yerleşik uygulamalar böylece diğer akıllara kapalı hâle getirilebiliyor, kanun hükmünün anlamı ve uygulanışı sabitlenip hukuk belirginleştirilmiş, yorum gibi parazitik(!) faaliyetlere karşı sarsılmaz hâle getirilmiş oluyor. Durum hukukta bu iken, gündelik konuşmada da çok farklı değildir. Karşınızdaki kişinin belirli bir konu hakkındaki ifâdelerine karşılık olarak "Tabîî ki, bu sizin kişisel yorumunuz." cümlesini kurduğunuzda, o görüşün yanlışlığım zahmetsizce, sanki otomatik olarak kanıtlamış olabiliyorsunuz. Bu kavram, yaygın bir şekilde, kanun metninde bulunan anlamın elde edilmesine ilişkin değil de, onda bulunmayan bir anlamın zoraki olarak ona yüklenmesi gibi, tevîl ile eş anlamlı olarak kullanılabiliyor, varlığı itibariyle objektiflikten yoksun olmaya yazgılı şekilde algılanabiliyor.
Amerikan Hukukî Realistleri ile 1970'lerin sisli atmosferinde ortaya çıkan eleştirel hareketlerin sarstığı, John Austin'in ilkel hukukî pozitivizminin hatalarına düşmeyen ve daha sofistike kuramlar ortaya koyan H.L.A. Hart ve Joseph Raz gibi pozitivist kuramcıların hâkimiyetinde bulunan hukuk felsefesi akademisindeki rakiplerine karşı Moore, aynı zamanda doğal hukukun da çağdaş bir savunusunu üstleniyor. Kuramında, hukukun çoğunlukla akademi çevresiyle sınırlı kalan ontolojik yönünün yanında, görünür yüzünü de yönlendirebilecek, arkaplandaki teorik tezlerin pratiğe aktarılmasını sağlayacak yorumsal yönüne doğal hukuk kuramının tezlerini işliyor. Bu amaçla Moore, her yorum pratiğinde karşılaşılabilen, hukuk kurallarında yer alan kelimelerin anlamları, kanunkoyucunun niyeti, emsal kararların ağırlığı ve değerlerin rolü gibi yorumsal araçların nasıl anlaşılması ve uygulanması gerektiğine dâir bir hukukî yorum kuramı geliştiriyor. Moore'un buradaki genel amacı, şüpheci ve konvansiyonalist kuramların iddia ettiklerinin aksine, hukukun metafizik ve semantik olarak belirli ve objektif olduğunu göstermektir.
Bu amaçla, çalışmanın ilk bölümünde hukukî belirlilik ve objektiflik meseleleri ele alınmış, ardından Moore'un doğal hukuk kuramının metafizik öncülleri ile bu meselelerin çözümü için öngördüğü realist semantik (ya da nedensel gönderge) kuram incelendi. Onun doğal hukuk kuramı II. bölümün, hukukî yorum kuramı ise III. Bölümün konusudur. Tüm bu konular ele alınırken, ilgili tartışmalar bağlamında karşılaştırmalı yöntem benimsenerek, Moore'un görüşleri karşıt tezlerle birlikte ele alındı.
Moore'un görüşleri 'hukuk devleti', 'demokrasi', 'insan hakları' ve daha birçok dillere pelesenk, fakat çetinceviz kavramların anlamlan hakkındaki algı kapılarını aralıyor. Bunun yanında, yüksek mahkemelerin verdiği önemli kararlar hakkında hukukî söylemde sıklıkla rastlanan "Mahkeme ... hakkına dâir içtihadını değiştirdi." şeklindeki hukuki olayın temelinde yatan sâiklerin neler olabileceğine açıklık getiriyor, Onun çalışmasının önemi, öyle sanıyorum ki, hukuka yalnızca hukukçunun kendi yarattığı dünyadan ve onun çerçevesi, değerleri, kurumları ve görüşleriyle sınırlı ve hattâ bunlarla malûl bir bakış açısıyla değil, hukukla muhatap olanların gözüyle bakabilmeye imkân sağlamasında yatıyor. Hukukî metinlerin nasıl yorumlanacağına dâir yüksek tansiyonlu — hukukî olmaktan ziyâde siyâsî— tartışmaların yaşandığı ülkemizde, bu ihtiyacın aksine hukukî yorum konusunda yeterince zengin bir literatürün oluşmadığı, hukukî yorum konusunun çoğunlukla hukuka giriş düzeyindeki eserlerde, herhangi bir hukuk siyâseti amacı taşınmaksızm lafzî yorum, gaî yorum, sistematik yorum gibi çok genel başlıklar altında ve oldukça kısa bir şekilde, öncelik sıralaması yapılmaksızın geçiştirildiği Türkçe literatüre Moore'un kuramının önemli bir katkısı olabilir.