Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (73)      Mart (140)      Mart (140)      Ocak (138)

Milletlerarası Adalet Divanı′nın Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasına Dair Kararlarında Dikkate Aldığı İlkeler

Milletlerarası Adalet Divanı′nın Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasına Dair Kararlarında Dikkate Aldığı İlkeler



Sayfa Sayısı
:  
201
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2008
ISBN NO
:  
9789752959743

80,00 TL

Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...











öNSöZ 1974 tarihli Birleşik Krallık ve İzlanda Arasındaki Balıkçılık Davası′nda Milletlerarası Adalet Divanı′nın da tespit ettiği üzere: "Deniz alanlarının sınırlandırılma-sının, milletlerarası bir yönü vardır. Yalnızca kıyı devletinin iç hukukunda açıklandığı şekildeki iradesine tâbi olamaz. Her ne kadar bu işlem tek taraflı ise de, üçüncü devletler bakımından bu sınırlandırmanın geçerliliği milletlerarası hukuku da ilgilendirir. " İki veya daha fazla devletin talep ettiği deniz yetki alanları, çeşitli nedenlerle örtüşebilmekte ve bu durumda ilgili devletlerin deniz alanlarını ayıracak bir deniz sınırının belirlenmesine ihtiyaç olabilmektedir. Divan önüne sıklıkla götürülen meselelerden biri olan deniz alanlarının sınırlandırılması sorununun çözümü, tarafların kendi aralarında diledikleri bir sınırlandırma yöntemini uygulayarak olabileceği gibi, çözüm milletlerarası hukukun ilgili kuralları temelinde olacaksa, belirli ilke ve kuralların uygulanmasını gerektirmektedir. İşte bu ilke ve kurallardan, Divan kararlarında sözü geçenler, bu önemli kavramların, ilgili milletlerarası yargı ya da hakem kararları temelinde açıklığa kavuşturulmasına hizmet eder. "Milletlerarası Adalet Divanı′nın Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasına Dair Kararlarında Dikkate Aldığı İlkeler" başlıklı yüksek lisans tezinde Araştıma Görevlisi ibrahim Gökalp′in, deniz alanlarının sınırlandırılması hukukuna dair incelemesi, bu hukukun Divan tarafından bugüne kadar nasıl yorumlandığını saptamaya yöneliktir. Çalışmada, öncelikle, genel olarak deniz alanlarının sınırlandırılması hukukuna değinilmiş, sonrasında, herhangi bir deniz alanı sınırlandırma uyuşmazlığının söz konusu olabilmesi için önkoşul niteliğini haiz deniz alanları üzerindeki hak kazanım esasları incelenmiştir. Bu önkoşulun içeriğinin belirlenmesi üzerine ise, ikinci bölüme geçilerek, deniz alanlarının sınırlandırılmasında söz konusu olan ilkeler ve kullanılan yöntemler ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır. Oybirliği ile kabul edilerek başarılı bulunan tez ile varılan sonuçların, konumu ve yaşadığı sorunlar dolayısıyla deniz hukukunun özel bir önem taşıdığı ülkemizde konuyla ilgili yürütülen çalışmalar için, kayda değer bir katkısının olmasını temenni ederim. Beyazıt, 26 Kasım 2008 Prof. Dr. Ayşe Nur TÜTÜNCÜ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Umumi Hukuku Anabil i m Dalı Başkanı ÖNSÖZ Bu çalışmanın konusunu, deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Milletlerarası Adalet Divam′nm kararlarında Divan tarafından dikkate alman ilkeler oluşturmaktadır. Sözügeçen çalışma, Prof. Dr. Jale Civelek, Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Prof. Dr. Ayşe Nur Tütüncü ve Yard. Doç. Dr. Galip Engin Şimşek tarafından oluşturulmuş olan jüri önünde savunulmuş ve oybirliği ile kabul edilmiş olan yüksek lisans tezinin genel olarak gözden geçirilmiş halidir. Deniz alanlarının sınırlandırılması hukuku, milletlerarası hukukun oldukça yeni kodifıye edilmiş ve milletlerarası yargı içtihatları ile yeni yeni şekillenmeye başlamış olan alanlarından biridir. Türk doktrininde bu alanda yazılmış eser sayısı da pek fazla değildir. Bu çalışmanın hazırlanmasındaki amaçlardan biri de esas itibariyle bu konudaki boşluğun doldurulmasına katkıda bulunmaktır. Türkiye Cumhuriyeti′nin muhatabı olduğu milletlerarası uyuşmazlıklarla olan ilgisi bakımından da önemli bir yer teşkil eden bu milletlerarası hukuk alt dalı, Türk doktrini açısından ihmal edilmeksizin ele alınması gereken bir öneme sahiptir. Nitekim çalışmamızın başka bir amacı da bu yöndedir. Yani, milletlerarası hukukun ülkemiz için oldukça önemli olan bu alt dalını olabildiğince açık bir biçimde Türk doktrinine arz etmek, bu çalışmanın diğer bir amacıdır. Çalışmamızın hazırlanması sırasında maddi ve manevi katkısı olan kimseleri burada teker teker ele almak, bir önsözün amacı dışına çıkmamıza sebep olacaktır. Fakat burada mutlaka belirtilmesi gereken kimseler vardır ve bu kimselere olan borcumu sadece burada isimlerini belirtmek suretiyle yerine getirmem mümkün değildir. Öncelikle, bir seneye yakın süreye sığdırılmış olan bu sistematik çalışmanın yapılması esnasında, her daim yakından ilgi ve desteğini esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Ayşe Nur Tütüncü′ye teşekkür etmek isterim. Anabilim Dalımız öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Galip Engin Şimşek hocam değerli görüşlerini hiçbir zaman eksik etmemiştir. Dolayısıyla teşekkür duygularımı ona da iletmek isterim. Tezimi büyük bir titizlikle incelendikten sonra bu konudaki ilgili görüşlerini belirtip bana yol gösteren çok kıymetli jüri üyesi hocalarıma da sadece teşekkür etmek yeterli değildir. Nitekim tez savunması esnasında eserime yöneltmiş oldukları olumlu görüşler ve övgüleri ileri zamanlarda yapacağım diğer bütün çalışmalarımda da daîma hatırlayacağım. Tezimin hazırlanması sırasında manevi desteklerini eksik etmemiş olan kürsü arkadaşlarım ve meslektaşlarım da her zaman yanımda oldular. Devletler Umumi Hukuku araştırma görevlilerinden Enver Arıkoğlu ve Verda Neslihan Akün′e bu ve- sile ile içtenlikle teşekkür etmek isterim. Burada belirtmem gereken önemli bir mesele daha vardır. Yapmış olduğum gözlemler uyarınca, her yüksek lisans öğrencisinin tezini yazarken belli konularda kendisine yardımcı olan akademik çalışma arkadaşlarına sahip olabildiğini söylemek mümkün değildir. Fakat ben bu şansa sahip oldum. Nitekim Devletler Umumi Hukuku araştırma görevlilerinden Elif Başkaraca-oğlu benden her daim desteklerini esirgememiş ve her konuda, bütün içtenliğiyle, bana yardımcı olmuştur. Devletler Özel Hukuku araştırma görevlisi Ayşe Elif Ulusunun yapmış olduğu yardım ve katkıları görmezden gelip burada belirtmeden geçmem mümkün değildir. Son olarak, tezimi hazırladığım süreç içerisinde, manevi desteklerini hiç bir zaman eksik etmemiş olan yakın arkadaşlarım İsmail Yıldız ve Önder Gültekin′e teşekkürü bir borç bilirim. Kitabımızın bu baskısını güvenle emanet ettiğim Beta Yaymevi′nin sahibi Sayın Seyhan Satar ve kitabı düzenleyen Feridun Kılınç ve kapak tasarımında Gülgonca Çarpık′a bu konuda göstermiş oldukları hassasiyet için ayrıca teşekkür ediyorum. Aslında bu önsözün en başında bahsedilmesi gereken kimselerden, yani ailemden, belki de okuyanlar için daha akılda kalıcı olması açısından, burada bahsetmek niyetindeyim. Çünkü bugünleri onlara borçlu olduğumuz ailelerimiz, aslında bütün kitapların görünmeyen yazarlarıdır. Dolayısıyla onlara da burada saygılarımı sunuyor, bu çalışmanın arzu eden herkes için faydalı olmasını içtenlikle temenni ediyorum. Şişli-İstanbul İbrahim Gökalp GİRİŞ: 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren teknoloji hızlı bir biçimde ilerlemiş ve buna bağlı olarak işletilebilecek deniz alanları kesimleri de genişle-meştir. Dolayısıyla devletler de daha geniş deniz alanları üzerinde hak iddia etmeye başlamışlardır. Devletler tarafından daha geniş deniz alanları üzerinde hak iddia edilmesi ise, bir çok devleti esas olarak açık denizler rejimine tabi olan deniz alanlarında karşı karşıya getirmiştir. Başka bir anlatımla, birden fazla devletin üzerinde hak iddia ettiği deniz alanlarının yer itibarıyla aynı olması, yani kesişmesi halinde, ortaya çözülmesi gereken uyuşmazlıklar çıkmıştır. Aynı deniz alanları üzerinde birden fazla devletin hak iddia etmesi halinde çıkacak olan bu uyuşmazlık ise, ancak bu deniz alanlarının sınırlandırılması ve ilgili devletlere kendilerine ait olan deniz alanlarının işaret edilmesi suretiyle çözümlenebilecektir. Deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin uyuşmazlıkların, bir hakem mahkemesi veya Milletlerarası Adalet Divanı (Divan) kararı ile çözümlenmesi mümkündür.1 Çalışmamızda, Divan′ın deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin uyuşmazlıkları çözerken dikkate almış olduğu ilkeler ince- Bilindiği üzere, milletlerarası hukuk kişileri arasındaki uyuşmazlıkların çözümü, görüşmeler, dostça girişim, arabuluculuk, uzlaştırma, araştırma ve soruşturma gibi "yargı dışı çözüm yollan" ile mümkün olabildiği gibi, "yargısal çözüm yolları" ile de mümkün olabilmektedir. (B.M. Şartı md. 33) Yargısal çözüm yollan ise, milletlerarası hakemlik ve milletlerarası mahkemeler biçiminde bir ayrıma tâbi tutulmaktadır. Günümüzde, evrensel nitelikli milletlerarası yargı organı olarak, Milletlerarası Deniz Hukuku Mahkemesi ve Divan′ın belirtilmesi mümkündür. Yapısı, Milletlerarası Adalet Divanı Statüsü′nün (M.A.D.S.) 2-33. maddeleri ile Divan içtüzüğü′nün 1-18 ve 32-37. maddelerinde düzenlenmiş olan Divan′ın iki tür yetkisi vardır. Bunlardan ilki, devletlerarası davalarda bağlayıcı karar verme yetkisidir. İkincisi ise B.M, organlarının ve kimi milletlerarası örgütlerin başvurusu üzerine danışma görüşü verme yetkisidir. Divan önündeki davalarda kural olarak yalnızca M.A.D.S.′ye taraf olan devletler taraf olabilmektedir. (M.A.D.S. md. 34/1 ve 35/1) Bu duruma göre, Divan önündeki davalara, en başta, B.M. andlaşmasınm 93/1. maddesine göre M.A.D.S.′nin otomatik bir biçimde tarafı olan devletler taraf olabilmektedir. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti′de bu hakka sahiptir. İkinci olarak, B.M. üyesi olmayan M.A.D.S.′ye taraf olan devletlerin bu hakkı bulunmaktadır. Üçüncü olarak M.A.D.S.′ye taraf olmayan devletler de M.A.D.S.′nin 35/2. maddesine göre Güvenlik Konseyi′nce belirlenecek koşullar uyarınca Divan önündeki davalara taraf olmak hakkına sahiptir. Davalara taraf olma yetkisine sahip olan devletler arasında ortaya çıkan belirli bir uyuşmazlığın Divan önüne gelebilmesi için, uyuşmazlık tarafı devletlerin bu yöndeki rızalarının verilmesi gerekmektedir. Bu nza, bir tahkimname ile, önceden yapılan milletlerarası andlaşmalar ile, tek taraflı bir bildiri ile veya forum prorogatum yolu ile verilebilmektedir. (Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri, IV. Kitap, 2. bs, Ankara, Turhan Kitabevı, 2006, s. 47-54). Divan′ın kararlan kesindir. Ancak, taraflar Divan kararlarının yorumunu isteyebileceği gibi, gözden geçirilmesini de isteyebilir. (M.A.D.S. md. 60/1, 61). lenecektir. Dolayısıyla bu çalışmada, kural olarak, Divan′m kararları ve burada bahsi geçen ilkeler ele alınacaktır. İlkelerin ele alınması ile birlikte, henüz yeni gelişen bu milletlerarası hukuk alt dalını Divan′m bugüne kadar ilgili somut olaylar karşısında nasıl yorumlamış olduğu açıklığa kavuşturulacaktır. Böylelikle, deniz alanlarının sınırlandırılması hukukunun içeriği de yeterince tespit edilmiş olacaktır. Yapılacak olan bu inceleme ile ayrıca, bu konu ile ilgili olarak gelecekte ortaya çıkabilecek muhtemel uyuşmazlıklar karşısında Divan′ın takınacağı tutum ve vereceği karar hakkında da önemli ölçüde fikir sahibi olunabilecektir Bir deniz alanı smırlandırılmasmın söz konusu olabilmesi için, öncelikle ilgili deniz alanları üzerinde milletlerarası hukuka göre hak sahibi olan devletlerin söz konusu olması gerekmektedir. Sınırlandırma, devletlerin daha önceden zaten hak sahibi olduğu deniz alanlarının belirlenmesi işlemidir. Yani ilgili deniz alanı üzerinde hak sahipliği, sınırlandırma meselelerinin muhatapı olabilmek için bir önkoşuldur. Dolayısıyla, öncelikle deniz alanları üzerinde hak kazanım esasları incelenmelidir. Çalışmamızda da bu durum dikkate alınmak suretiyle, öncelikle deniz alanlarının sınırlandırılması hukuku ve kaynakları bahsi ele alınmış, ardından deniz alanları üzerinde hak kazanım esasları incelenmiştir. İlgili devletler deniz alanları üzerinde hak kazanım esaslarına göre hak sahibi olabilecek durumda iseler; ancak o takdirde -bu devletlerin üzerinde hak sahibi oldukları- bu deniz alanları üzerinde sınırlandırma yapılması söz konusu olabilecektir. Deniz alanlarının sınırlandırılması ise, milletlerarası hukukun bu konuda öngörmüş olduğu ilkeler uyarınca gerçekleştirilecektir. Divan′ın da ilgili davalarda ele almış olduğu sınırlandırma hukukuna ilişkin bu ilkeler, Divan tarafından belirtilmiş olan deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin temel kuralın açılımı suretiyle elde edilmiştir. Dolayısıyla, deniz alanlarının sınırlandırılmasında kullanılan temel kuralın açılımını yapmak suretiyle konuyu incelemek ve bu kuralın içeriğinden çıkarılacak olan ilkeleri yeri geldikçe ilgili konu başlıklarında ele almak, en sistematik yöntem olarak görünmektedir. Çalışmamızda da, kural olarak, bu sistematiğe uygun bir inceleme yapılmıştır. Yani, hak kazanım esaslarının hemen ardından, deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ilkeler, bunların temel kuralın açılımı sonucu ortaya çıkışı dikkate alınmak suretiyle, ilgili konu başlıkları çerçevesinde incelenmiştir. Burada, sınırlandırma ile ilgili ilkeler bakımından önemli olan bir hususun daha belirtilmesi gerekmektedir. Deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ilkelerin sınırlandırma yapılırken sağlıklı bir biçimde uygulanabilmesi amacıyla, uygulanabilir yöntemlerin2 kullanılması gerekmektedir. Dolayı- 2 İngilizce metinlerde "practical methods" olarak ifade edilmiş bu kavram, Türk doktrininde çoğunlukla "pratik metodlar" olarak çevrilmiştir. Çalışmamızda, bu kavram "uygulanabilir yöntemler" olarak çevrilmiş olup, eserin bütününde bu çeviriye uygun bir kullanım tercih edilmiştir. sıyla, ilgili bölümde sınırlandırma ilkeleri ile uygulanabilir yöntemler bir arada ele alınmıştır. Bütün uygulanabilir yöntemlerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesi, ancak bir hukukçu değil de bir deniz bilimci için mümkün olabilecek bir husustur. Dolayısıyla, uygulanabilir yöntemler bahsinde sadece, özellikle önem taşıyan eşit uzaklık meselesi ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır. Zira eşit uzaklık, çalışmamızın konusu kapsamında incelemiş olduğumuz davalarda ve bilimsel yayınlarda, sanki başka bir sınırlandırma yöntemi yokmuş gibi, tek başına tartışma konusu olmuştur. Dolayısıyla, bu yaklaşıma uygun olarak, eşit uzaklık dışındaki diğer yöntemlere kısa bir biçimde değinmenin daha uygun olacağı düşünülmüştür. Bütün bu meseleler incelenirken, aslında alışılmış olan bir yöntemin izlendiği söylenebilir. İlk bölümde, deniz alanlarının sınırlandırılması hukuku ve bunun kaynaklarından bahsedilmek suretiyle, ileriki bölümlerde yapacağımız açıklamalar ve kullandığımız sistematik için bir dayanak oluşturulmaya çalışılmıştır. Çalışmamızın konusu itibarıyla asıl olan Divan′m görüşleridir. Dolayısıyla, hak kazanım esasları ve sınırlandırma ilkeleri ile ilgili diğer bölümlerdeki her bir konu başlığı altında, o konuyla ilgili olarak Divan′m her bir davada varmış olduğu sonuçlar, kronolojik bir biçimde aktarılmaya çalışılmıştır. Bunun yanında, ulusal ve yabancı doktrinde ilgili konu hakkında görüşler var olduğunda, bunlara da yeterli kapsamda yer verilmiştir. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ V ÖNSÖZ VII İÇİNDEKİLER IX KISALTMALAR XIII GİRİŞ 1 I. BÖLÜM: Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Hukuku ile İlgili Temel Kurallar 5 A. Genel Olarak Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Hukuku 5 1. Genel Olarak 5 2. Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasına Yönlendiren Değişimler 6 3. Deniz Alanlarından Yararlanılması ve Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasmm Önemi 9 4. Deniz Alanlarının Sımrlandırılmasınm Ege Denizi Kıta Sahanlığı Sorunu Bağlamında Önemi 11 B. Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Hukukunun Kaynakları 13 C. Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasında Hak Kazanım Esasları 22 1. Kıta Sahanlığı Üzerinde Hak Kazanım Esasları ile İlgili Hükümler ile Kıta Sahanlığının Sınırlandırması ile İlgili Hükümler Arasındaki İlişki 22 2. Genel Olarak Kıta Sahanlığı Üzerindeki Hak Kazanım Esasları 25 3. Bir Hak Kazanım Esası Olarak Doğal Uzantı ve Mesafe 30 a. Doğal Uzantı 30 b. Mesafe 39 II. BÖLÜM: Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Hukukunda İlke ve Yöntemler 43 A. Genel Olarak 43 B. Sınırlandırmanın Hakkaniyet İlkeleri Uyarınca Yapılması 48 1. Sınırlandırmada Hakkaniyet İlkeleri 48 a. Genel Olarak Adalet ve Hakkaniyet Kavramları 48 b. Milletlerarası Hukukta Hakkaniyet ve Hakkaniyet İlkelerinin Kullanılması 55 c. Hakkaniyet İlkelerinin Özellikleri 59 d. Bazı Hakkaniyet İlkeleri 61 2. Sınırlandırmada İlgili/Özel Koşullar 63 a. Genel Olarak 63 b. İlgili Koşullar 64 (1) Coğrafya 64 (2) Jeoloji 70 (3) Ekonomi 74 i. Genel Olarak 74 ii. Bir Ekonomik Faktör Olarak Balıkçılık 76 iii. Bir Ekonomik Faktör Olarak Maden Kaynakları 76 iv. Bir Ekonomik Faktör Olarak Denizcilik 77 (4) Orantılılık 77 (5) İlgili Koşul Olarak Adalar 80 (6) Diğer İlgili Koşullar 85 3. "İlgili Koşullar" ile "Özel Koşullar" Arasındaki İlişki ve Divan Kararlarındaki Durum 86 C. Sınırlandırmanın Tarafların Anlaşması Yoluyla Yapılması 100 D. Sonucun Hakkaniyete Uygunluğu ve Bunun Sınanması: Orantılılık ve Diğer Devletin Doğal Uzantısını Kapatmama İlkeleri 107 1. Hakkaniyete Uygun Sonuç 107 2. Orantılılık İlkesi 111 3. Diğer Devletin Doğal Uzantısını Kapatmama İlkesi 120 a. Doğal Uzantı ve Genel Olarak Diğer Devletin Doğal Uzantısını Kapatmama İlkesi 120 b. Mesafe Esası ve Diğer Devletin Doğal Uzantısını Kapatmama İlkesi 123 c. Diğer Devletin Doğal Uzantısını Kapatmama İlkesi ve Bu Konudaki Divan Kararları 124 E. Coğrafyanın Üstünlüğü İlkesi 128 1. Genel Olarak 128 2. Coğrafyanın Sınırlandırmadaki İşlevi 130 3. Bir İlgili Koşul Olarak Coğrafya 131 a. Coğrafî Faktörler 133 (1) Genel Olarak 133 (2) Coğrafî Olan Faktörlerden Meydana Gelen Faktörler 135 i. Kıyı Uzunlukları 135 ii. Deniz Yönüne Doğru Olan Uzantının Uzunluğu 136 b. Daha Geniş Coğrafî İçerik: Makrocoğrafya 136 c. Olağan Dışı Coğrafî Özellikler 137 F. Uygulanabilir Yöntemler 139 1. Genel Olarak 139 2. Eşit Uzaklık Kavramı 142 a. Genel Olarak 142 XI b. Eşit Uzaklık Kavramı ve Hakkaniyet İlkeleri ile İlişkisi 150 c. Eşit Uzaklık Yöntemi ve Diğer Yöntemler 152 (1) Eşit Uzaklık Yöntemi 152 i) Katı Eşit Uzaklık 152 ii) Basitleştirilmiş Eşit Uzaklık 153 iii) Değiştirilmiş Eşit Uzaklık 153 (2) Diğer Yöntemler 154 i) Enlemler ve Boylamlar Yöntemi 154 ii) Kuşatma Yöntemi 155 iii) Dikey Yöntemi 155 G. Genel Olarak Ege Denizi Kıta Sahanlığı Sorunu 156 1. Genel Olarak 156 2. Uyuşmazlığın Esasını Oluşturan Olaylar ve Bu Uyuşmazlığın Hangi Yolla Çözüleceği Meselesi 157 3. Ege Kıta Sahanlığının Esasına İlişkin Olan Uyuşmazlık 160 a) Yunanistan′ın Görüşleri 161 b) Türkiye′nin Görüşleri 163 SONUÇ 169 EKLER 173 BİBLİYOGRAFYA 193