Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (50)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Medeni Hukuk Tüzel Kişilerinin Ehliyet Durumu

Medeni Hukuk Tüzel Kişilerinin Ehliyet Durumu



Sayfa Sayısı
:  
278
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2010
ISBN NO
:  
9786054396191

150,00 TL

Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...











GİRİŞ Hukukta haklara ve borçlara ehil olan kimseye kişi denmektedir. Bu anlamda her insan haklara ve borçlara ehildir ve hukuksal anlamda kişidir. Dolayısıyla hukuk alanının öznesi insandır. Bu durum insanın doğal olarak yaşadığı ve toplumsal ilişkilerin çok fazla yoğun olmadığı, dönemler için yeterli olmuştur. Ancak yerleşik düzene geçilmesi ile birlikte, ihtiyaçların artması ve bu artan ihtiyaçların karşılanmasındaki zorluklar ve insanlar arasındaki hukuksal ilişkilerin günlük ihtiyaçları karşılayamaması, soyut hukuk kavramlarının doğumuna neden olmuştur. Bu kavramlardan biride tüzel kişi kavramıdır. Tüzel kişi kavramı insanların yerleşik düzene geçmeleri ile ortaya çıkan hukuksal bir kavramdır. Tüzel kişilerin ortaya çıkması birçok biçimde açıklanabilir. Bunlardan birisi, insanların ideal veya ortak amaçlarını gerçekleştirmek için veya bir arada yaşamanın sonucu olarak ortaya çıkan çeşitli gereksinimleri karşılayabilmek için, kişilerin ekonomik ve fiziksel güçlerini bir araya getirmeleri ile tüzel kişi kavramı oluşmuştur denilebilir. Yani gerçek kişiler ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmek veya o amaca hizmet etmek için mal varlıklarının belirli bir kısmını özgülemek isteyebilirler. Bu durum da eğer amaç bir süreklilik taşıyorsa ve bu amacı gerçekleştirmek, bir kişinin ömrünü ve ekonomik sınırlarını aşıyorsa, işte bu durumlarda amacı gerçekleştirmek için özel bir örgütlenmeye ihtiyaç vardır. Bununla birlikte insan ömrü sınırlıdır. Sadece bir kimsenin gerçekleştirilmesi güç olan bir amaç söz konusu ise veya zaman içinde gerçekleştirilebilecek bir amaç söz konusu ise ve kişi öldükten sonra o amacın gerçekleştirilmesini istiyorsa, bu durumlarda insanların bir araya gelerek çalışmaları ve gününbirinde belki de bu amacı gerçekleştirmeleri, ancak ekonomik ve fiziksel güçlerin örgütlü bir biçimde birleşmesi ile mümkün olabilmektedir. Yine gittikçe artan ihtiyaçları karşılamak kişinin kendi imkânlarıyla mümkün olmayabilir. Ancak, ekonomik imkânları yeterli olan ve başkalarının da bundan yararlandırılmasını isteyen kimseler, mallarını belirli bir amaca özgüleyerek ihtiyacı olanlara sürekli olarak sunmaları mümkündür. İşte bu durum, tüzel kişi kavramı içerisinde gerçekleşmesi mümkün olan bir durumdur. Bütün bunlardan dolayıdır ki, toplumsal ilişkilerin yoğunlaşması, karmaşık ve süreklilik arz eden ilişkilerin artması ile soyut hukuk kavramlarına gereksinim duyulmuştur. İşte bu gereksinim sonucunda hukuk sistemleri, hak öznesi olan gerçek kişilerin (insanların) yanında, gerçek kişilerin sürekli ve ideal amaçlara hizmet etmek üzere, bir araya gelerek oluşturdukları kişi toplulukları ve belirli bir malın sürekli bir amaca özgülenerek, özgülenen bu malın nasıl yönetileceğim de belirten mal toplulukları oluşmuştur. Bu durumu ifade etmek üzere, gerçek kişilerin dışında, bunların kişiliklerini belirtmek amacıyla, hukuk düzenince tüzel kişi kavramı kullanılmıştır. Yani genel olarak tüzel kişiler, kendilerine bağımsız bir kişilik tanınmış, belirli bir ortak amaca yönelmiş kişi ya da mal topluluklarıdır denilebilir. Burada kişilik yine, tüzel kişiliği oluşturan kişilere değil, tüzel kişiliği oluşturan bireylerin kişiliklerinin dışında, topluluğa ve mal varlığına tanınmıştır. Tüzel kişilik hukuk tarafından tanınan ve verilen bir kişiliktir. Yani, doğal bir kişilik olmayıp hukuk tarafından oluşturulan bir kişiliktir. Tüzel kişiler birçok ayrıma tabi tutulabilir. Eskiden beri yapılan en önemli ayrım, kamu hukuku tüzel kişileri ile özel hukuk tüzel kişileri ayrımıdır. Kamu Hukuku tüzel kişileri içerisinde en eski olanı Devlet tüzel kişiliğidir. Bunların dışında Belediye, Köy gibi yerel yönetimlerin yanı sıra, devletin daha iyi organize olması sonucu topluma hizmet için kurulan kamu kurumu türünden, kamu tüzel kişilikleri de söz konusudur. Özel Hukuk Tüzel Kişileri, birçok kanunda düzenlenmiştir. Örneğin Türk Ticaret Kanunun da, Kolektif, komandit, anonim ve limitet şirketler düzenlenmiştir. Bunlar dar anlamda kazanç paylaşma amacı güdenve Türk Ticaret Kanunu′na tabi Özel Hukuk tüzel kişileridir. Yine Kooperatifler Kanunu ile kooperatifler düzenlenmiştir. Kooperatifler, öncelikli olarak kazanç paylaşmanın dışında, ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarını ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını, karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp koruma amacıyla kurulan tüzel kişilerdir. Bunlarla birlikte Sendikalar Kanununa tabi olarak kurulan sendikalar da, Özel Hukuk tüzel kişileri olarak kabul edilmektedir. Sendikalar, üyelerinin mesleki yararını koruma amacı ile kurulan, kazanç paylaşma amacı gütmeyen ve Sendikalar Kanunu′na tabi olan tüzel kişilerdir. Bir diğer özel hukuk tüzel kişisi de siyasi partilerdir. Siyasi Partiler Kanunu′na göre, seçimler yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışarak, demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içerisinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar, siyasi partiler olarak nitelendirilmektedirler. Her ne kadar amacı devleti yönetmek olsa da siyasi partiler Kamu Hukuku tüzel kişisi sayılmazlar. Medeni Kanun′da düzenlenen, gerek ekonomik, gerek kazanç paylaşma amacı, gerekse de siyasi amaç gütmeyen özel hukuk tüzel kişileri ise, dernekler ve vakıflardır. Bizim inceleme konumuzu da Medeni Hukuk tüzel kişileri olarak ifade edilen ve Medeni Kanun′da düzenlenen dernek ve vakıf tüzel kişileri oluşturmaktadır. Dernekler, kişi topluluğu görünümündeki Medeni Hukuk tüzel kişileridir. Medeni Kanun′da düzenlenmekle birlikte, ayrıca dernekler tüzel kişiliğine özgü Dernekler Kanunu vardır. Dernek, Dernekler Kanunu′nda, kazanç paylaşma dışında kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları biçiminde tanımlanmıştır. Vakıflar ise, derneklerden farklı olarak mal topluluğu görünümünde-dirler. Medeni Kanun da düzenlendikleri gibi, ayrı bir Vakıflar Kanun′da söz konusudur. Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip maltoplulukları biçiminde tanımlanmıştır. Eskiden Vakıflar ikiye ayrılarak incelenmekteydi; öncelikle Medeni Kanun yürürlüğe girmeden önce kurulan ve varlığını günümüze kadar koruyan, "eski vakıf" olarak ifade edilen vakıflar, ikinci olarakta Medeni Kanun yürürlüğe girdikten sonra Medeni Kanun Hükümlerine göre kurulan "vakıflar"dır. Eski vakıflara uygulanmak üzere 2762 sayılı Vakıflar Kanunu çıkarılmış idi, daha sonraları bu kanun yerine bütün vakıflar için uygulanacak 5737 sayılı Vakıflar Kanunu çıkarılmıştır. İşte bizim bu tez de inceleyeceğimiz, Medeni Kanuna göre kurulmuş dernek ve vakıf tüzel kişiliğidir. Medeni Kanunla birlikte, Dernekler Kanunu ve Vakıflar Kanunu′nda ki, derneklere ve vakıflara ilişkin hükümleri de burada değerlendirme imkânı bulacağız. Yalnız dernek ve vakıfları bütün yönleriyle bir tez de incelemek mümkün olmakla beraber, gerçekleştirme imkânı zordur. Bu amaçla bu tezde Medeni Hukuk tüzel kişilerinin sadece ehliyet durumları incelenecektir. Ancak konunun sunumuna hazırlık olması amacıyla, tüzel kişi kavramı, Medeni Hukuk tüzel kişilerinin kurulması sona ermesi, bunun yanında tüzel kişilik kurma işlemi tezimizde incelenecektir. Bununla birlikte tezde, tüzel kişilerin ehliyet konusu işlenirken, özellikle hak ve fiil ehliyeti ayrı ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Ehliyet başlığı altında değerlendirilen dava ehliyeti ise, usul hukukuna ilişkin bir konu olduğundan dolayı, tezde ayrı bir başlık halinde incelenmemiştir. Tezin sonuç bölümünde ise, özellikle dernek ve vakıfların ehliyet durumuna ilişkin önerilerimiz belirtildikten sonra, dernek ve vakıflara ilişkin uygulamada karşılaşılan problemlerde ayrıca belirtilecektir. SUNUŞ Hukuk Tekniği′nin amacı; gerçek kişilerin meşru ihtiyaçlarını en iyi ve uygun şekilde sağlamalarına hizmet etmektir. Bundan sonra da; Hukuk tarafından korunmayan bencil çıkarların başkalarının zararına elde edilmesi girişimlerine yardımcı olmamaktadır. Tüzel kişilik; Hukuk Tekniği′nin aynı amaç çerçevesinde yer alan bir icadıdır. İnsanların ortak ve sürekli meşru ihtiyaçları için, bireyin ömrü ve imkânlarını aşıyorlarsa, bireylerin ölümleri veya topluluktan ayrılmalarından etkilenmeyen bir "tüzel kişilik" kavramı "varsayılmıştır". Ne var ki "tüzel kişilik" kavramının bir "varsayım" olduğunu söylemekte tereddüt edilmiştir: -Böyle söyleyerek, Yönetici′ye: "uygun gördüğüm zaman da yok sayar, toplanan malı da müsadere ederim" deme imkânını vermiş olmaz mıyız? Olmayız, çünkü bu sorun "tüzel kişi"yi bir varsayım veya geçerlilik saymamız ile ilgisi olmayıp bir "Hukuk Devleti" sorunudur. Gerçek kişi (birey) bir varsayım değildir. Buna rağmen, Hukuk Devleti yoksa, Yönetici gerçek kişiyi de "izale" ederek malvarlığına el koyabilir. Hukuk Devleti varsa, Hukuk Devleti bu varsayımın bireyin meşru ihtiyaçlarını karşılamak için kabul edildiğini derhal idrâk eder ve bu "varsayım"a da riayet eder. Buna karşılık; tüzel kişiyi "varsayım" olarak değil "gerçeklik" olarak kabul etmenin daha çok sakıncası vardır: Bu kez de Hukuk Devleti′nden hoşlanmayıp sadece istemeyerek bu terimi kullananlar, -birey de gerçeklik, tüzel kişilik de gerçekliktir. Birey de tüzel kişiliklerinhak ve menfaatlerine saygı göstermek zorundadır, üstelik Kamu tüzel kişileri ve bunların en üstünde yer alan kutsal Devlet karşısında, gerçeklik de olsalar, varsayım da olsalar, gerçek kişilerin hakları kaale bile alınmaz, sakın hakkım var deme! - Hak yok, vazife vardır! diyebilirler. Görülüyor ki tüzel kişiler ister kişi topluluğu türünden ister vakıf (tahsis) türünden olsunlar "hak ve fiil ehliyetleri" bahsi; Hukuk′un çok önemli bahislerinden birisidir. Hukuk Tekniği′nin icatları, doğru bir Hukuk Felsefesi′nin denetimine verilmeli, bu Hukuk Felsefesi′nin "Kullanma talimatı"yla kullanılmalıdır. Yanlış kullanılmamalı, kötüye de kullanılmamalıdırlar. 1990 yılından beri Bugüne kadar danışmanı olduğum oniki öğrencim doktora tezlerini başarıyla verdiler. Yüksek Lisans tezlerinin hesabını tutamadım. Tamamı belki de (40)ı bulmuş veya aşmıştır. Yardımcı Doçent Doktor Ömer Ergün′ün yüksek lisans tezinde de danışmanı idim. Doktora tezinde de başarısını görmek nasip oldu. Kendisi ölçülü, nâzik, dengeli, halûk, dürüst bir akademik meslek mensubudur. Dicle Üniversitesi′nde bir "dost" vardır. İnşaallah Doçentlik ve Profesörlük unvanlarını aldığını da görmek bana nasib olur. Yard. Doç. Dr. Ömer Ergün′ü tebrik ile kendisine daha nice hayırlı başarılar dilerim. (Büyükada, 5 Temmuz 2010) Prof. Dr. Hüseyin HATEMİ İÜSBE-Maltepe ÜHF öNSöZ Tezde öncelikle tüzel kişilerin gerek kavram olarak gerekse tüzel kişiler kuramı olarak belirlenmesine çalışılmıştır. Tüzel kişilerin birçok çeşidi söz konusudur. Nitekim genel olarak tüzel kişiler Kamu Hukuku tüzel kişileri ve Özel Hukuk tüzel kişileri olarak ikiye ayrılarak incelenmektedir. Kamu Hukuku tüzel kişileri tez konumuzun inceleme alanı dışındadır. Özel Hukuk tüzel kişilerinin ise, birçok çeşidi var ve bunlar birçok kanunda düzenlenmektedir. Örneğin, Medeni Kanunda, Ticaret Kanunda, Sendikalar Kanununda, Kooperatifler Kanununda, Siyasi Partiler Kanununda vs. Tezin konusunu, Özel Hukuk tüzel kişilerinden olan ve kazanç paylaşma amacı gütmeyen, Medeni Kanun′da düzenlendiği gibi, her biri için özel kanunlar da çıkarılan Dernekler ve Vakıflar oluşturmaktadır. Ancak, dernek ve vakıfları bütün hukuksal yönleriyle bir tez de anlatmak mümkün olmakla birlikte aşırı hacimli bir çalışma olmuş olurdu. Dolayısıyla tez konusu belirlenirken konu itibariyle sadece Medeni Hukuk tüzel kişileri olan dernek ve vakıfların ehliyeti incelenerek konu sınırlaması yoluna gidilmiştir. Tez′de Medeni Hukuk tüzel kişileri olan Dernekler ve Vakıfların kuruluşu, tüzel kişilik kazanması ve sona ermesine ilişkin genel bilgiler de anlatılmıştır. Vakıf ve Derneklerin ehliyet durumu incelenirken, ehliyet kapsamı içerisinde değerlendirilen dava ehliyeti usul hukukunu ilgilendirdiğinden dolayı burada sadece konuya değinilmekle yetinilmiştir. Bununla birlikteesas olarak dernek ve vakıfların hak ve fiil ehliyetleri ayrı ayrı incelenmiş-tir. Dernek ve Vakıfların hak ehliyeti, gerçek kişilerin hak ehliyetine benzetilmiş, yaratılışları gereği insana özgü haklar dışında bütün haklara tüzel kişilerin de sahip olabileceği ifade edilmektedir. Ancak tüzel kişiler cins, yaş, hısımlık gibi insana özgü nitelikteki haklara sahip olamayacağı da ifade edilmiştir. Fiil ehliyeti, lehine haklar ve aleyhine borçlar oluşturabilmek olarak tanımlanabilir. Tüzel kişiler fiil ehliyetini organları aracılığıyla kullanmaktadırlar. "Medeni Hukuk Tüzel Kişilerinin Ehliyeti" konulu doktora tezimiz, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora tez savunma salonunda, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. Hasan Erman, Prof. Dr. Cevdet Yavuz, Prof. Dr. Halil Akkanat ve Prof. Dr. Aydın Gülan′dan oluşan jüri önünde savunularak başarılı bulunmuştur. Öncelikle gerek yüksek lisans programın da, gerekse de doktora programında danışmanlığımı yapan ve bu tezin hazırlanmasında, zor günlerimde desteğini her zaman arkamda hissetiyim Hocam Prof. Dr. Hüseyin Hatemi′ye minnet ve teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Yine doktora tezimin savunma aşamasında olumlu eleştirilerinden yararlandığım, Prof. Dr. Cevdet Yavuz, Prof. Dr. Hasan Erman ve Prof. Dr. Halil Akkanat Hocalarıma da ayrıca teşekkür ederim. Ayrıca tezin hazırlanması aşamasında, tezin biçimsel açıdan incelenmesini yapan Doç. Dr. Zafer Zeytin Hocama ve değerli dostum Ali Emrah Bozbayındır′a şükranlarımı sunarım. Doktora programının bütün aşamalarında olduğu gibi, sıkıntılı geçen tez yazma aşamasında, bu durumu büyük bir sabır ve anlayışla karşılayan değerli eşim Nesrin′e, Çocuklarım Hale Nur ve Muhammed Emre′ye sonsuz teşekkür ederim. Kitabın basımını üstlenip, çok kısa bir zaman içinde bunu gerçekleştiren, On İki Levha Yayıncılık çalışanları ve değerli yöneticisi sayın Erol Öz′ü de burada her türlü övgüyle anmak istiyorum. Bu çalışmanın hukuk doktrinine az da olsa katkı sağlaması en büyük mutluluğum olacaktır. Dr. Ömer Ergün Diyarbakır – Dicle kent 11 Temmuz 2010 İÇİNDEKİLER SUNUŞ v ÖNSÖZ vii İÇİNDEKİLER xi GİRİŞ 1 Birinci Bölüm TÜZEL KİŞİLİK KURAMINA GENEL BAKIŞ A. GENEL OLARAK S B. KAVRAM VE TANIMI 7 1. KAVRAM 7 2. TANIMI 8 C. TÜZEL KİŞİLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ 9 1. ESKİ HUKUK SİSTEMLERİNDE 9 a. Roma Hukukunda 9 b. Cermen Hukukunda 12 2. İSLAM VE OSMANLI HUKUKUNDA 13 a. İslam Hukukunda 13 b. Osmanlı Hukukunda 15 3. TÜRK HUKUKU′NDA 15 D. TÜZEL KİŞİNİN UNSURLARI 17 1. ORTAK AMAÇ 17 2. ORTAK BİR İRADE (BAĞIMSIZLIK ÖZELLİĞİ) 18 3. ÖRGÜTLENME 19 E. TÜZEL KİŞİLİĞİ AÇIKLAYAN TEORİLER 19 1. VARSAYIM TEORİSİ 19 2. GERÇEKLİK TEORİSİ 22 3. SOYUTLAMA TEORİSİ 23 4. BİREYCİ TEORİ 24 5. TÜZEL KİŞİLİĞİ AÇIKLAYAN TEORİLERİN MEDENİ KANUN DÜZENLEMELERİNE ETKİSİ 25 F. TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASINA İLİŞKİN SİSTEMLER 26 1. İZİN SİSTEMİ 26 2. NORMATİF SİSTEM 28 3. SERBEST KURULUŞ SİSTEMİ 28 4. TÜRKİYE′DE YÜRÜRLÜKTE OLAN SİSTEM 29 G. MEDENİ HUKUK ALANINDA "TÜZEL KİŞİLİK KURMA" İŞLEMLERİ 32 1. KAVRAM 32 2. KİŞİLİK KURMA İŞLEMİNİN KONUSU 33 3. KİŞİLİK KURMA İŞLEMİNİN DERNEK KURMA VE VAKIF KURMA TÜRLERİ VE BAŞLICA FARKLARI 35 a. Dernek Tüzel Kişiliği Kurma İşlemi 36 b. Vakıf Tüzel Kişiliği Kurma İşlemi 37 c. Başlıca Farklar 38 4. TÜZEL KİŞİLİK KURMA İŞLEMİNİN GEÇERLİK ŞARTLARI 38 a. Kurucu Unsur 38 (1) Dernekler Açısından 38 (2) Vakıflar Açısından 39 b. Ehliyet Unsuru 39 (1) Hak Ehliyeti Açısından 39 (2) Fiil Ehliyeti Açısından 41 c. Kişilik Kurma İşleminde Şekil Şartı 43 d. Kişilik Kurma İşleminde İrade Unsuru Ve İrade Beyanının Geri Alınması 45 (1) İrade Unsuru 45 (2) İrade Beyanının Geri Alınması 45 H. MEDENİ HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ 46 1. DERNEKLER 46 a. Dernekler İle İlgili Genel Bilgiler Ve Dernek Kavramı 46 (1) Türkiye′de Derneklerin Düzenlemesine İlişkin Kısa Tarihçe 46 (2) Dernek Kavramı ve Tanımı 52 i. Dernek Kavramı 52 ii. Tanımı 55 b. Derneğin Kuruluşu Ve Tüzel Kişilik Kazanması 56 (1) Derneğin Kuruluşu Ve Kurucular 56 i. Kuruluşu 56 ii. Kurucular 56 (2) Dernek Kurma İradesi 58 (3) Dernekte Amaç 59 (4) Derneğin Tüzel Kişilik Kazanması 62 c. Derneğin Organları 63 (1) Zorunlu Organlar 64 i. Genel Kurul 64 ii. Yönetim Kurulu 68 iii. Denetim Kurulu 70 (2) İradi Organlar (Seçimlik Organlar) 72 2. VAKIFLAR 73 a. Türkiye′de Genel Olarak Vakıflar 73 b. Vakıf Kavramı 74 c. Vakfın Tanımı ve Özellikleri 76 (1) Vakfın Tanımı 76 (2) Vakfın Özellikleri 77 i. Bir Mal Varlığına İhtiyaç Vardır 77 ii. Malvarlığının Belirli Ve Sürekli Bir Amaca Özgülenmesi 79 iii. Malın Bir Amaca Özgülenmesi Ve Sicile Tescil İle Tüzel Kişilik Kazanılır 81 d. Vakfın Kuruluşu 82 e. Vakfın Organları 86 (1) Zorunlu Organ Olarak Yönetim Organı 88 (2) Vakfın Seçimlik Organları 90 f. 5737 Sayılı Vakıflar Kanunun Genel Olarak Değerlendirilmesi 92 (1) Amaç ve Kapsam 92 (2) Tüzel Kişilik Temsilcilik ve Şube Açımı 93 (3) Yönetim ve Temsil 93 (4) Vakıflar Genel Müdürlüğünce Yönetilecek ve Temsil Edilecek Vakıflar 94 (5) Vakıfların Mal Edinmesi 94 (6) Vakıfların Amacının ve İşlevinin Değiştirilmesi 96 (7) Taviz Bedeli Karşılığı Olarak Bazı Vakıfların Sona Erdirilmesi 97 (8) Vakıflar Kanunu Kapsamında Vakıfların Uluslararası Faaliyetleri 98 (9) Vakıfların İktisadi İşletme ve Şirket Kurması 98 (10) Yurt İçindeki ve Yurt Dışındaki Vakıf Kültür Varlıklarının Yaşatılması 99 (11) Cemaat Vakıflarının Taşınmazlarına İlişkin Özel Düzenleme 100 I. TÜZEL KİŞİNİN FAALİYETLERİ (AMACA UYGUNLUK) 102 J. TÜZEL KİŞİNİN SONAERMESİ 106 1. DERNEĞİNSONAERMESİ 106 a. Derneğin Kendi Kendini Feshetmesi 106 b. Derneğin Kendiliğinden Sona Ermesi 107 (1) Amacın Gerçekleşmesi, Gerçekleşmesinin Olanaksız Hale Gelmesi Sürenin Sona Ermesi 107 (2) İlk Genel Kurul Toplantısının Kanunda Öngörülen Sürede Yapılmamış ve Zorunlu Organların Oluşturulmamış Olması 108 (3) Borç Ödemede Acze Düşmüş Olması 109 (4) Tüzük Gereğince Yönetim Kurulunun Oluşturulmasının Olanaksız Hale Gelmesi 109 (5) Olağan Genel Kurul Toplantısının İki Defa Üst Üste Yapılamaması 110 c. Derneğin Mahkeme Kararıyla Feshedilmesi 111 (1) Derneğin Amacının Kanuna veya Ahlaka Aykırı Hale Gelmesi 113 (2) Kuruluştaki Kanuna Aykırılık ve Eksikliklerin Giderilmemesi 114 (3) Suç Nedeniyle Derneğin Kapatılması 114 2. VAKFIN SONAERMESİ 115 a. Kendiliğinden Sona Erme 115 (1) Amacın Gerçekleşmesi veya Amacının Gerçekleşmesinin Olanaksız Hale Gelmesi 116 (2) Belirli Süreli Kurulmuş Vakıflarda Sürenin Dolması ile veya Bozucu Şartla Kurulmuş Vakıflarda Şartın Gerçekleşmesi İle 117 b. Mahkeme Kararıyla Vakfın Sona Ermesi 118 İkinci Bölüm MEDENİ HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNİN HAK EHLİYETİ A. GENEL OLARAK 121 B. BAŞLANGICI 125 C. KAPSAMI 126 1. KAMU HUKUKUNDA 129 2. ÖZEL HUKUKTA 130 a. Malvarlığı Hakları 130 (1) Alacak Haklan 131 (2) Ayni Haklar 132 (3) Miras Hakkı 135 (4) Diğer Haklar 137 b. Kişi Varlığı Hakları 137 (1) Maddi Bedensel Değerlere İlişkin Haklar 138 (2) Manevi Kişilik Değerlerine İlişkin Haklar 139 (3) Mesleki ve Ticari Manevi Değerler 143 c. Kişiler Hukukundan Doğan Diğer Haklar 144 (1) Tüzel Kişilerin İsmi ve Yerleşim Yeri 144 (2) Uyruğu 149 (3) Tüzel Kişilerin "Kişiliğinin" Korunması 154 d. Taraf ve Dava Ehliyeti 161 D. HAK EHLİYETİNİN SINIRLANMASI 165 1. YAPILARINDAN GELEN SINIRLAMALAR 165 2. ÖZEL KANUNLARLA KONAN SINIRLAMALAR 165 3. AMAÇ İLE SINIRLAMA 166 a. Ultra Vires Kavramı ve Değerlendirilmesi 167 (1) Ultra Vires Kavramı ve Tanımı 167 (2) Ultra Vires İlkesinin Uygulaması 169 (3) Ultra Vires İlkesinin Değerlendirilmesi 171 b. Ultra Vires İlkesinin Medeni Hukuktaki Görünümü: Tahsis İlkesi 174 c. Türk Hukukundaki Durum 177 Üçüncü Bölüm MEDENİ HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNİN FİİL EHLİYETİ A. GENEL OLARAK 179 B. TÜZEL KİŞİNİN FİİL EHLİYETİNİN BAŞLANGICI 183 C. TÜZEL KİŞİLERİN ORGANLARI 185 1. ORGAN KAVRAMI İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER VE GELİŞİMİ 186 2. ORGAN KAVRAMI 187 3. ORGAN KAVRAMININ BELİRLENMESİNDE TEMEL KRİTERLER 189 a. Biçimsel Kriter 189 b. Maddi Kriter 190 4. ORGAN VE TEMSİL 192 5. ORGAN VE YARDIMCI KİŞÃŽ, MÜSTAHDEM 197 a. Organ ve Yardımcı Kişi 197 b. Organ ve Müstahdem 200 D. ORGAN ÇEŞİTLERİ 202 1. ZORUNLU ORGANLAR İSTEĞE BAĞLI ORGANLAR 203 2. FERT ORGAN-KURUL ORGAN 204 3. KARAR ORGANI - YÜRÜTME ORGANI 205 4. İÇ ORGAN-DIŞ ORGAN 205 E. TÜZEL KİŞİNİN FİİL EHLİYETİ VE KAPSAMI 207 1. TÜZEL KİŞİLERİN FİİL EHLİYETİ 207 2. TÜZEL KİŞİNİN ORGANLARININ HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİNDEN SORUMLU TUTULABİLMESİNİN ŞARTLARI 208 a. Hukuka Aykırı Eylemin Bir Organ Tarafından Yapılmış Olması 208 b. Fiilin Organ Sıfatıyla Hareket Edildiği Esnada Yapılması 210 c. Organın Eyleminin Kusurlu Ve Hukuka Aykırı Olması 211 d. Bir Zararın Doğmuş Olması Lazım 212 3. FİİL EHLİYETİNİN KAPSAMI 212 a. Organların Hukuksal İşlemleri Açısından 212 b. Organların Hukuka Aykırı Eylemleri Açısından 214 (1) Organın Borca Aykırı Davranışı 215 (2) Organın Haksız Fiili 217 c. Tüzel Kişinin Sorumluluğunun Niteliği 218 d. Tüzel Kişinin Yardımcı Kişiler ve İstihdam Edilenlerin Eylemlerinden Sorumluluğu 221 e. Organın Faaliyetlerinden Dolayı Ortaya Çıkan Zararların Tazmini 222 4. SORUMLULUK KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ 223 a. Sorumluluk Kavramı 223 b. Sorumluluğun Çeşitleri 225 5. BORÇLARIN KAYNAKLARI 226 E TÜZEL KİŞİNİN CEZAİ SORUMLULUĞU 228 1. TÜZEL KİŞİLİĞİ AÇIKLAYAN TEORİLERE GÖRE CEZAİ SORUMLUK 229 2. CEZAİ SORUMLULUK KAVRAMI VE CEZAİ SORUMLULUĞUN ESASLARI 230 a. Kavram 230 b. Cezai Sorumluluğun Esasları 231 3. TÜZEL KİŞİLER VE SUÇ 231 4. TÜZEL KİŞİLERİN CEZAİ SORUMLULUĞUNU KABUL EDENLER VE REDDEDENLER 232 a. Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğunu Reddedenler 232 b. Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğunu Kabul Edenler 236 5. TÜZEL KİŞİLERİN CEZAİ SORUMLULUĞUNUN TÜRK HUKUKU′NDA DÜZENLENİŞ BİÇİMİ 240 G. "TÜZEL KİŞİLİĞİN" KÖTÜYE KULLANILMASI: TÜZEL KİŞİLİK PERDESİNİN KALDIRILMASI TEORİSİ 243 SONUÇ 247 KAYNAKÇA 265