Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (50)      Mart (140)      Åžubat (116)      Ocak (138)

Karşılıksız Çek Suçu Ve Uygulaması

Karşılıksız Çek Suçu Ve Uygulaması



Sayfa Sayısı
:  
213
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2010
ISBN NO
:  
9786055929480

5.120,00 TL









GÄ°RÄ°Åž





KONUNUN TANITILMASI




Ticari faydalarından dolayı çekin kullanım oranı son yıllarda hızlı bir artış göstermiş ve ülke ekonomisinin temel ödeme araçlarından biri haline gelmiştir. Zira çek kullanımı ile kişi, kaybolma ve çalınma riski olan nakit para taşıma ve saklama külfetinden kurtularak, aynı zamanda banka faizinden de yararlanabilmektir. Ayrıca çekle yapılan ödemeler ispat külfeti yönünden de yarar sağlamaktadır. Milli ekonomi ve fertler yönünden sağladığı yararlardan dolayı ülkeler çekle ödemeyi teşvik amacıyla çeşitli kolaylıklar getirmektedir.




Kambiyo senetleri arasındaki özel konumu, paraya göre daha güvenli bir ticaret aracı oluÅŸu ve ekonomiye saÄŸladığı katkı karşısında çek kullanımının özel hükümlerle düzenlenme ihtiyacı doÄŸmuÅŸ ve hukuki çerçeve belirlenmek suretiyle birtakım yaptırımlara baÄŸlanmıştır. Ãœlkemizde çek kavramı ve kullanımı, Türk Ticaret Kanunu\\\′nıın (TTK) 692 ile 765. maddeleri ile 14.12.2009 gün ve 594 1 sayılı Çek Kanunıf nda(l) düzenlenmiÅŸtir.





2001 yılında yapılan Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle Anayasa\\\′nın 38. maddesine, 4709 sayılı kanunun 15. maddesiyle, \\\"Ä°liç kimse, yalnızca sözleÅŸmeden doÄŸan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz/\\\′ hükmü eklenmiÅŸtir. Anılan kanunla Anayasa\\\′da kapsamlı bir deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilmiÅŸ ve yapılan bu deÄŸiÅŸikliklerin önemli bir kısmı, Ä°nsan Hakları Avrupa SözleÅŸmesi\\\′nde (Ä°HAS) öngörülen ilkeler ve esaslar çerçevesinde gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Nitekim Anayasa\\\′nın 38/8. maddesi de dayanağını Ä°HAS\\\′ın Ek 4 numaralı Protokolü\\\′nden almaktadır.





Anayasa\\\′ya eklenen hüküm baÄŸlamında mülga 09.03.1985 tarih ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun\\\′un 16. maddesiyle karşılıksız çek keÅŸide etme suçu için dfrgorû\\\′fen hürriyeti baÄŸlayıcı cezanın, Anayasa\\\′ya aykırılık teÅŸkil edip etmediÄŸi sorunu gündeme gelmiÅŸtir. Çekle ilgili hazırlanan kanun tasarısının gerekçesinde, hükmün Anayasa\\\′ya aykırılığı açıkça sebep olarak gösterilmiÅŸtir. Bu doÄŸrultuda. 26.02.2003 tarih ve 4814 sayılı Kanunla 3167 sayılı kanunda ve özellikle 16. maddede kapsamlı deÄŸiÅŸiklikler yapılmış ve nihayet çek kav-Ramı ve çek kullanımı 14.12.2009 gün ve 5941 sayılı Çek Kanunu ile yeniden düzenlenmiÅŸtir.





Fransız Çek Kanunu\\\′ndan esinlenilerek hazırlanan ve amacı çeki güvenilir bir ödeme aracı haline getirmek olan 3167 sayılı (eski) kanun 1985\\\′ten bu yana yaklaşık yirmi beÅŸ yıl yürürlükte kalmıştır. Bu kanunla;




• Çekle işleyen hesapların açılması sıkı kurallara bağlanmış, çek defterle
rinin bankalar tarafından belirlenecek boyutlarda ve kanunda öngörülen çek
yaprağı düzeninde basılması zorunluluğu getirilmiştir.

• Çeki kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan kişinin elindeki tüm çekle
rin iadesi zorunlu kılınmıştır.


• Çeki karşılıksız çıkan kişiye bir taraftan kanuna aykırı durumunu dü
zeltme hakkı tanınmış, diğer taraftan da gereğinde çek kullanması yasaklan
mıştır.

• Karşılıksız çek keÅŸide etmek suçu ÅŸikayete baÄŸlı \\\′\\\"bağımsız\\\" bir suç ola
rak düzenlenmiş ve (5) yıla kadar hürriyeti bağlayıcı cezayla cezalandırıl
mıştır.


• İleri düzenleme tarihli (vadeli) çek koruma zırhıyla güçlendirilmiştir.
3167 sayılı kanunla üzerindeki düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz
edilip de kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan çekin hem hukuki takibe,
hem de cezai kovuşturmaya konu edilebilmesine imkan tanınmıştır. Başka
bir deyişle kanun, normal çekle, vadeli çeki aynı hukuki ve cezai rejime tâbi
tutmuÅŸtur.



4814 sayılı kanunla değişik haliyle sekiz yıl uygulanması karşısında 3167 sayılı kanunun değiştirilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Zira umulanın aksine karşılıksız çek suçunun özel olarak düzenlenip suçun oldukça ağır bir hürriyeti bağlayıcı cezayla yaptırıma bağlanması caydırıcı olmamış, aksine karşılıksız çek ve ceza davası sayısı önemli miktarda artmıştır. Kanundaki bildirme, duyuru ve ihtarlarla ilgili maddeler işlem sayısının çoğalmasına sebep olmuş, hükümler gereği gibi işle(tile)memiştir.





Anayasa Mahkemesi, 3167 sayılı kanunun bankalara uygulanmasını öngördüğü cezaların Anayasa\\\′ya aykırı olmadığına hükmetmiÅŸtir.t2)



1993 yılında 3863 sayılı kanunla 3167 sayılı kanunun sadece karşılıksız çeke ilişkin 16. maddesi değiştirilmiştir. Değişiklikle keşidecinin çek bedeli-
nin karşılıksız kalan kısmıyla %10 tazminatını ve gecikme faizini muhatap bankaya veya bir şubesine yatırması durumunda vazgeçme şartı aranmaksızın kamu davasıyla cezanın kaldırılacağı öngörülmüştür. Kanuna ayrıca cezayla ilgili bir madde eklenmiştir.




Anayasa Mahkemesi, geçici maddenin kamu davası ve cezanın kaldırılmasına zaman sınırlaması koyan ibarelerini iptal etmiÅŸtir.\\\′\\\′* Yine Anayasa Mahkemesi. 16. maddenin Anayasa\\\′nın 5, 10, 65 ve 167. maddelerine aykırı olmadığını karara baÄŸlamıştır.14\\\′ Bu geliÅŸmeleri 3167 sayılı kanunu deÄŸiÅŸtiren 02.04.1998 tarih ve 4358 sayılı kanun\\\′5\\\′ izlemiÅŸtir. Anılan kanunla vergi kimlik numarası uygulamasının kapsamı belirlenmiÅŸ ve 3167 sayılı kanunun 3. maddesi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir.





26.02.2003 larih ve 4814 sayılı kanunla 3167 sayılı kanunda köklü ve kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. 3167 sayılı kanunda bankaların sorumluluğu, çek defterlerinin bastırılması, ibraz ve ödeme, hesaben tesviye, ihtar düzeltme hakkı, bankanın sorumlu olduğu tutar, T. Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilecek hususlar, tebligat adresi ve cezalara ilişkin toplam on yedi madde yeniden düzenlenmiştir. Bu değişikliklerden en önemlisi, karşılıksız çek keşide edilmesinde hapis cezası yerine çek bedeli tutarında ağır para cezası öngörülmesidir. Ancak mükerrirler hakkında hapis cezası korunmuştur.





Bu kapsamda yeni bir düzenleme yapılmasında, 3167 sayılı kanunun Anayasa\\\′nın 38/8 maddesine aykırı olduÄŸu inancı kadar, 3167 sayılı kanun dolayısıyla uygulamada karşılaşılan sorunlar ve güçlüklerle yerel mahkemeler ve Yargıtay\\\′daki iÅŸ yükü etkili olmuÅŸtur. Anayasa Mahkemesi, 3167 sayılı kanunun 4814 sayılı kanunla deÄŸiÅŸik, \\\"Ä°braz süresi önce 4. maddeye göre ibraz edildiÄŸinde yeterli karşılığı bulunmaması sebebiyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keÅŸide eden kiÅŸiler bir yıldan beÅŸ yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.\\\" ÅŸeklindeki 16/1 maddesine iliÅŸkin Anayasa\\\′ya aykırılık iddiasını reddetmiÅŸtir.



3167 sayılı kanunun yirmi yıl içinde karşılıksız çekin cezalandırılmasına iliÅŸkin 16. maddesinin üç kez deÄŸiÅŸtirilmesi ve üç kez de Anayasa Mahke-mesi\\\′nin incelemesine konu edilmesi sisteme yönelik eleÅŸtirileri artırmıştır.




4814 sayılı kanunla yapılan köklü deÄŸiÅŸikliklere raÄŸmen ilgili kurumlardan, Cumhuriyet savcılarından, mahkemelerden ve Yargıtay\\\′dan gelen ÅŸikayetler yeni bir kanuna ihtiyaç olduÄŸunu gözler önüne sermiÅŸtir. 26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu\\\′nun (TCK) yürürlüğe girmesinin ardından(7) 3167 sayılı kanunun 5237 sayılı TCK\\\′ııa aykırı düzenlemelere sahip olduÄŸu da bir gerçektir.



Yapılacak yeni düzenlemede aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır:



• Bankaların çek hesabının açılması sırasında yaptıkları araştırma derin-
leştirilmeli, vatandaşlık ve vergi numarası dışında kişinin tacir olup olmadığı
açıklığa kavuşturulmalı, hesap açtırmak isteyen kişiden yazılı bir beyan
alınmalı, bu beyanda kişi sicil numarasını, engel hali bulunup bulunmadığı
nı, tüzel kişilerde çekin bedelini tahsile amade tutacak kişinin kimler oldu
ğunu ve benzeri hususları belirtmelidir. Gereksiz bildirim, ihtar, tebligat ve
ilan işlemleri kaldırılmalıdır. Çek defterlerinin ve yapraklarının geri verilme
si usulü yeniden düzenlenmeli, kullanılmış, halen tedavülde olan çeklerin
kimlere verildiÄŸi ve keÅŸide tarihleri belirtilmelidir.

• Düzeltme hakkı 5237 sayılı kanuna uygun olarak etkin pişmanlık şek
linde düzenlenmelidir.


• Hamiline çek kayıt dışı ekonominin bir aracı olmaktan çıkarılmalıdır.

• Çekin bir ödeme aracı olduğunun belirleyici hükümlere yer verilmelidir.


• Tüzel kişinin işlemlerinin bir gerçek kişinin çek hesabı üzerinden yürü
tülmesi engellenmelidir.

• Ceza hükümleri yoruma açık olmamalıdır.


• 5237 sayılı TCK ile ahenk sağlanmalıdır.

• Karşılıksız çekle mücadelede hapis cezalarının yararlı olmamasının an
laşılması sebebiyle suçu önleyici farklı müesseseler oluşturulmalıdır.


• Hamil, sadece karşılıksızlığa ve hesabın sahteliğine karşı değil, keşide-
cinin hukuka aykırı fiilleri, peçelemeleri, perdelemeleri ve hileli davranışla
rına karşı da korunmalıdır. Tüzel kişilere, özellikle ticaret şirketlerine ilişkin
ödeme ve tahsil işlemlerinin şirketle ilgili olan veya olmayan gerçek kişilerin
hesapları üzerinden yürütülmesi, çek hesabının tüzel kişiye ait olması halin
de bu tüzel kişi adına çek karşılığını süresi içinde bankada hazır tutmakla



yükümlü kişinin belirli olması, şirketten ayrılan kişinin bu hususta sorumlu tutulmaması ve nihayet çeki tüzel kişi adına düzenleyen kişinin adı ve soyadının çekten anlaşılması da düzenlemenin amaçları arasında olmalıdır.




Çekin güvenli bir ödeme aracı olarak itibar kazanmasında kamu menfaati vardır. Piyasada ödemeler çoğunlukla nakit olarak yapılmakta, bu ise milli ekonomiye zarar vermektedir. 3167 sayılı Kanunun bu konuda sicili bozuktur.


5941 sayılı kanunla getirilen yeni sistemle, TTK\\\′nun çeke dair hükümlerinin aksine, ilgili kiÅŸiler arasındaki hukuki iliÅŸkiler ve bunların ihlalleriyle sonuçları düzenlenmemiÅŸ, çekin güvenilir bir ödeme aracı olmasını teinin eden. kayıt dışı ekonominin, kara paranın aklanmasıyla terörün finansmanının önlenmesi hakkında kamu hukuku nitelikli düzen kuralları getirilmeye çalışılmıştır. Bu anlayış tarzı kanun koyucu tarafından çekin, sadece ceza hukukunun deÄŸil, kamu hukuku bütününün bir parçası olarak görüldüğünü göstermektedir. Dolayısıyla kanun koyucu da düzenlemenin adını \\\"Çek Kanunu\\\" olarak belirlemiÅŸtir.



Çek hakkındaki Cenevre Yeknesak Kanunu, AB\\\′ye dahil Avrupa ülkeleriyle TTK\\\′nıın bu anlaÅŸmadan alman çeklere iliÅŸkin hükümlerinde, tacirlerin düzenledikleri çekler (tacir çeki) ile tacir olmayan kiÅŸilere ait çekler arasında hüküm farkı yoktur. Yabancı ve yerli öğretide de böyle bir ayrım bulunmamaktadır. Gerçi birçok yabancı ülkede çek defterleri, ülkemizde olduÄŸunun aksine münhasıran bankalar deÄŸil, kendileri tarafından bastınlabilmekte, çeki düzenleyenler, özellikle ÅŸirketler, kendi çek defterlerini tasarlamakta ve bu defterleri kullanmaktadır. Tacir olmayanlar da, bankalardan aldıkları defterlerle iÅŸlem yapmaktadır. ABD ile AB üyesi ülkelerde oldukça yerleÅŸik ve yaygın olan kendileri tarafından bastırılan çekleri kullanma uygulaması ÅŸirket çeklerine güven duyulmasını saÄŸlamakta, özellikle tanınmış, tanınmış olmasa bile bilinen ÅŸirketlerin çekleri itibar görmekte, hatta keÅŸidecinin sadece ÅŸirket olması çeke güven duyulmasını ve çekin piyasada kolaylıkla tedavülüne yardımcı olmaktadır. Ãœlkemizde bugüne kadar anılan farklılıktan yaraıianılamamıştır. 3167 sayılı (eski) kanunun tüm çekler için bir örnek yaprak düzeni gelirmiÅŸ olması, fiili bir farklılaÅŸmayı da engellemiÅŸtir. 5941 sayılı (yeni) kanımla bu ayrım getirilmiÅŸtir. Böyle bir ayrımın yapılması TTK\\\′nun çeke iliÅŸkin hükümlerinde bir deÄŸiÅŸiklik yapılmasını gerektirmemekte ve etkisi sadece 5941 sayılı (yeni) kanuna özgü bulunmakta ise de, bunun uygulamada çekin güvenilirliliÄŸine ve karşılıksız çek sayısının azalmasına ne Åžekilde katkıda bulunacağını zaman gösterecektir.




Hamiline çek, vergi denetiminde vergi idaresine güçlükler çıkarmakta, bu tür çekin nakit gibi dolaşımı, işlemler zincirinin (kayıt dışı işlem sürecinin) takibini imkansız hale getirerek kayıt dışı ekonominin işlemesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca hamiline çek, karapara aklanmasında ve terörün finansmanında etkili rol oynamaktadır. Her iki sorun da uluslararası nitelik taşımakta ve bu sebeple uluslararası standartlarda karşılık bulmuş olup, Karapara Aklanması Hakkında Mali Aksiyon (Financial Action Task Force on Money Laundering-FATF). 91/308/EEC sayılı Avrupa Topluluğu Yönergesi, BM Terorism Order gibi aksiyonlara ve sözleşmelere konu olmaktadır. Hamiline çek, vergi idaresinin tecrübesine ve somut olay gerçeğine göre kayıt dışı ekonomiye yardımcı bir araç olarak işlev görmektedir.





5941 sayılı (yeni) kanunla hamiline yazılacak çeklerin renklerinin ve boyutlarının diÄŸer çeklerden farklı olması, hamiline çeklerin ayrı bir çek hesabıyla çalışması, bankanın hamiline çek kullanacak müşterilerine hamiline çek hesabı açmak zorunda olması, bu hesap baÄŸlamında müşterilerine rengi ve boyutları emre ve nama yazılı çeklere nazaran deÄŸiÅŸik çek defteri vermesi, hamiline çek hesabının hareketlerinin dönemsel olarak Gelir Ä°daresi BaÅŸ-kanlığı\\\′na (GÄ°B) bildirilmesi gibi vergi incelemelerinde kolaylık saÄŸlayabilecek ve uygulamada caydırıcılık saÄŸlayacak bazı önlemler öngörülmüştür. Hamiline çek yaprağına deÄŸil de, emre veya nama yazılacak çeklere iliÅŸkin çek yaprağına hamiline çek yazılması, çeki geçersiz hale getirmez ve çekin yanlış çek yaprağında düzenlenmesi çek hukuku bakımından hiçbir hüküm doÄŸurmaz. Ancak GÄ°B, vergi hukuku yönünden inceleme baÅŸlatabilir ve bunun sonuçlan ağır olabilir. Anılan hükümlerin iÅŸleyebilmesi için 5941 sayılı (yeni) kanun, bankalara sorumluluk yüklemiÅŸtir. Bu çerçevede GÄ°B ve Mali Suçlan AraÅŸtırma K uru lif n un (MASAK) uygulamaya iliÅŸkin düzenlemeler yapacağı ve önlemin caydırıcı olmasını saÄŸlayacak usulleri yürürlüğe koyacağı muhakkaktır.





5941 sayılı (yeni) kanunla çekle işleyecek hesaplarda bankaların gösterecekleri özen hükümlerinin ve bu hükümler çerçevesinde bankaların sorumluluklarının ağırlaştırılması öngörülmüştür. Anılan hükümler, bir taraftan piyasanın güvenli bir şekilde çalışabilmesi düşüncesiyle, diğer taraftan da karapara aklanması ve terörün finansmanıyla mücadele anlayışıyla getirilmiştir.



5941 sayılı (yeni) kanun, kamu hukuku karakterli düzen hükümleri getirmektedir. Bu hükümlerin gereÄŸi gibi iÅŸleyebilmesi T. Cumhuriyet Merkez Bankasi\\\′na ve çek hesabı açma yetkisini haiz tüm bankalara baÄŸlıdır. Bu sebeple kanun bankalara, hem basiret göstermek ve hem de özenle hareket etmek görevini yüklemiÅŸ, onlara bildirim yükümlülüğü getirmiÅŸtir.




Bunlar;




• Çekin karşılıksız çıkması,

• Hamiline hesap açılması, bu hesapların içerdiği işlemlerin, hamiline çe
kin kendi özel yaprağında düzenlenmemesi,


• Tüzel kişilerin işlemlerinin bir gerçek kişinin çek hesabı üzerinden yü
rütülmesi,

durumlarında gündeme gelmektedir.






5941 sayılı (yeni) kanunda belirlenen yükümlülüklere uymayan fiiller. 5237 sayılı TCK ve 30.03.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu(8) hükümlerine uygun olarak adli ve idari para cezasıyla karşılanmıştır. Ancak gün para cezası sistemine göre düzenlenen adli para cezasının ödenmemesi durumunda yine hapis cezası gündeme gelecektir. Dolayısıyla karşılıksızdır işlemine sebebiyet vermek (karşılıksız çek) suçunda hapis cezası yaptırımının devam ettiği rahatlıkla söylenebilir. Bankalara terettüp eden yükümlülüklere aykırılıklar ise, idari para cezası şeklinde hükme bağlanmıştır.



Çekle ilgili Cenevre Yeknesak Kanunu gibi taraflar arası iliÅŸkileri düzenleyen uluslararası nitelikte yeni bir sözleÅŸme ve bu konuda herhangi bir çalışma yoktur. Çeki cezai takip yönünden düzenleyen tek kanun 3167 sayılı kanuna kaynaklık eden Fransız Çek Kanunu\\\′dur. Buna karşılık, bir taraftan karapara aklanması, diÄŸer taraftan terörizmin finansmanıyla ilgili daha önce anılan uluslararası düzenleme ve kararlarda hesap açmaya, kimlik belirlenmesine ve çekin tahsiline iliÅŸkin hükümler bulunmaktadır.








Ä°NCELEME PLANI




Çalışmanın ilk bölümünde çek kavramı hakkında açıklamalar yapılmış ve çekin ÅŸekil ÅŸartlan ve hukuki niteliÄŸi üzerinde durulmuÅŸtur. Ä°kinci bölümde çek keÅŸidesinde özellik arz eden ibraz süreleri, ileri keÅŸide tarihli çek ve karşılık konusu. Anayasa\\\′ya eklenen yasağın kapsam ve ÅŸartları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise, karşılaÅŸtırmalı olarak eski ve yeni düzenlemeler ile özellikle 5194 sayılı (yeni) kanun ile getirilen sistem açıklanmaya çalışılmış ve suça öngörülen yaptırım Anayasa\\\′daki yasak kapsamında irdelenmiÅŸ, hükmün Anayasa\\\′ya aykırılığı hususu deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Dördüncü bölümde, karşılıksızdır iÅŸlemine sebebiyet vermek suçuna iliÅŸkin usul hükümleri ve yeni sistemde özellik arz eden bazı durumlar incelenmiÅŸtir. Çalışma, varılan sonuçlar çerçevesinde noktalanmıştır.





İÇİNDEKİLER








BİRİNCİ BÖLÜM

KAVRAM, KAPSAM, HUKUKÄ° NÄ°TELÄ°K






I. KAVRAM İTİBARİYLE \\\"ÇEK\\\" 25
1. TİCARET VE \\\"ÇEK\\\" 25
2. TÜRK HUKUKUNDA \\\"ÇEK\\\" KAVRAMI 26
II. ÇEKİN HUKUKİ NİTELİĞİ 28
1. GENEL OLARAK 28
2. ÇEKİN KIYMETLİ EVRAK NİTELİĞİ 28
3. ÇEKİN EMRE YAZILI SENET NİTELİĞİ 28
4. ÇEKİN HAVALE NİTELİĞİ 29
5. ÇEKİN ÖDEME ARACI NİTELİĞİ 30
III. ÇEKİN ŞEKİL ŞARTLARI 30
1. GENEL OLARAK 30
1.1. Çek Kelimesi 30
1.2. Muayyen MeblaÄŸ 31
1.3. Muhatabın (Ödeyecek Kimsenin) Ad ve Soyadı 31
1.4. Ödeme Yeri 32
1.5. Keşide Günü ve Yeri 32
1.6. Keşidecinin İmzası 34
2. 5941 SAYILI ÇEK KANUNU\\\′NDA DÃœZENLENEN ÅžEKÄ°L ÅžARTLARI 35
IV. ÇEK KEŞİDESİNDE ÖZELLİK ARZ EDEN DURUMLAR 39
1. İBRAZ SÜRESİ VE İLERİ KEŞİDE TARİHLİ ÇEK 39
1.1. İbraz Süresi 39
1.2. İleri Keşide Tarihli Çek 40


2. KARÅžILIK 42
3. ANLAÅžMA 43







İKİNCİ BÖLÜM


KARÅžILIKSIZLADIR Ä°ÅžLEMÄ°NE SEBEBÄ°YET VERME





I. KARÅžILIKSIZDIR Ä°ÅžLEMÄ°NE SEBEBÄ°YET VERMEK FÄ°Ä°LÄ° 45
1. GENEL AÇIKLAMALAR 45
2. TÃœRK HUKUKUNDA \\\"KARÅžILIKSIZDIR Ä°ÅžLEMÄ°NE SEBEBÄ°YET
VERME SUÇU\\\" 46
3. YENÄ° ÇEK KANUNU\\\′NA GÖRE \\\"KARÅžILIKSIZDIR Ä°ÅžLEMÄ°NE
SEBEBİYET VERME SUÇU\\\" 47
3.1. Genel Olarak 47
3.2. Kanuni Unsurları Haiz Tam Bir Çekin Varlığı 50
3.3. Çekin Usulüne Uygun Olarak Süresinde İbraz Edilmesi 54
3.4. Çekin Karşılıksız Olduğunun Tespiti Usulü 57
4. KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİNE SEBEBİYET VERMEK SUÇU İLE İHLAL
EDÄ°LEN VE CEZA Ä°LE KORUNAN HUKUKÄ° MENFAAT 59
5. KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİNE SEBEBİYET VERMEK SUÇUNUN FAİLİ 60
6. SUÇUN UNSURLARI 69

6.1. Genel Açıklamalar 69
6.2. Maddi Unsur 70
6.3. Manevi Unsur 76
7. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ 84
7.1. Teşebbüs 84
7.2. Ä°ÅŸtirak 86
7.3. İçtima 88



8. MÃœEYYÄ°DE 90
8.1. Adli Para Cezası 90
8.2. Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı 101
II. SÖZLEŞMEDEN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜK SEBEBİYLE
ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI 108
1. GENEL AÇIKLAMALAR 108
2. KAVRAMSAL Ä°NCELEME 109

2.1. \\\"Sözleşme\\\" ve \\\"Yükümlülük\\\" Kavramları 110
2.2. \\\"Yükümlülüğün Yerine Getirilememesi\\\" İfadesi 111
2.3. \\\"Özgürlüğünden Alıkonulamaz\\\" İfadesi 111
2.4. \\\"Yalnızca\\\" Kelimesi 112
3. ÅžARTLARI 112
3.1. Yükümlülük Bir Sözleşmeden Doğmuş Olmalıdır 113
3.2. Yükümlülük, İyiniyetle Yerine Getirilememiş Olmalıdır 114








ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÖZEL USUL HÜKÜMLERİ






I. SUÇUN KOVUŞTURULMASI (TAKİBİ) 115
II. ETKÄ°N PÄ°ÅžMANLIK 119

III. ERTELEME HALLERİ, ÖNÖDEME, TEBLİĞNAMENİN TEBLİĞİ,
UZLAÅžTIRMA, SANIÄžIN YOKLUÄžUNDA YARGILAMA YAPILMASI 120
IV. YETKİLİ ve GÖREVLİ MAHKEME 122
V. ÖZELLİK ARZ EDEN DURUMLAR 124

1. ASKI MODELÄ° 124
2. TACİR ÇEKİ-ESNAF ÇEKİ AYRIMI 128
3. HAMİLİNE ÇEK YAPRAĞI KULLANILMASI ZORUNLULUĞU 132

4. ÇEK KARNELERİNİ İADE ETMEMENİN MÜEYYİDESİNİN
OLMAMASI 133
5. DİĞER SUÇ VE CEZALAR 133
SONUÇ 136
KARÅžILAÅžTIRMA CETVELÄ° 146
DİLEKÇE ÖRNEKLERİ 147
ANAYASA MAHKEMESÄ° KARARLARI 150
YARGITAY KARARLARI 162
5941 SAYILI (YENİ) ÇEK KANUNU 177
3167 SAYILI ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK
HAMÄ°LLERÄ°NÄ°N KORUNMASI HAKKINDA KANUN (MÃœLGA) 191
2010/2 SAYILI ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN
HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK
DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI KARARLARININ
BÄ°LDÄ°RÄ°LMESÄ°NE VE DUYURULMASINA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N TEBLÄ°Äž 203



KAYNAKÇA 211