Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar


Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Kasım (49)      Ekim (124)      Eylül (80)      Ağustos (71)

İstinaf Kavramı

İstinaf Kavramı



Sayfa Sayısı
:  
434
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2010
ISBN NO
:  
9789754645569

130,00 TL

Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...











ÖNSÖZ Ortaya çıkan hukukî uyuşmazlıkların, her iki tarafı ve hatta toplumu en üst düzeyde tatmin eder bir şekilde çözümlenmesi esastır ve yargılamanın amacı da budur. Bu husus, esasen hukukun amacı ile de örtü sinektedir. İnsanlık tarihinin gelişimi, "insan odaklı"dır ve hedefte, insana daha iyi hizmet ülküsü vardır. Bu gelişim, adalet tarihine de yansımış olup, adalete uygun olmayan kararların üst derece mahkemeleri eliyle nasıl denetlenip düzeltilebileceği hususu önemli bir olgu olarak karşımıza çıkmış ve bununla ilgili çözüm önerileri hep güncel kalmıştır. Yapılan tartışmalarda, üst derece mahkemelerinin yapacağı denetim işlevinin, hukukî denetimin yanı sıra, olay denetimini de içerip içermeyeceği konusu, en üst sıralardaki sorunlardan biri olarak değerlendirilmiştir. Son dönemlere kadarki genel kabule göre, olay denetimi "istinaf yasayolu"; hukukî denetim ise "temyiz yasayolu" olarak benimsendiğinden, istinaf mahkemeleri "olay mahkemesi"; temyiz mahkemeleri "hukukî denetim mahkemesi" olarak görev yapmakta idiler. Ancak son dönemlerde çeşitli batı ülkelerinin medenî usul kanunlarında yapılan değişiklikler sonucunda klasik anlayışın değiştiği ve istinaf mahkemelerinin aynı zamanda bir temyiz mahkemesi kimliğine büründürüldüğü görülmektedir. Bizde istinaf derecesi, 1924 tarihli ve 469 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştı. 2004 tarihli ve 5235 sayılı "Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuifla, istinaf (bölge adliye) mahkemeleri yeniden kuruldu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu′na "istinafa ilişkin ilgili hükümler konuldu. İstinaf mahkemelerinin içinde çalışacağı binaların yapımı gibi çeşitli nedenlerle henüz faaliyete geçemedi ise de, istinaf mahkemelerinin yakın bir dönemde faaliyete geçmesi beklenmektedir. Ben, istinaf mahkemelerinin yararlı olacağına inananlardanım ve iyi işletilmesi koşuluyla, bu mahkemelerin ülkemizdeki adalet kalitesini yükselteceğini düşünüyorum. Bu amaçla, ilerideki uygulamaya ışık tutabilmek için istinafa ilişkin genel düşüncelerimi, mahkemelerin faaliyet geçmesinden sonra karşılaşılabilecek bazı sorunlar ile bunlar hakkındaki çözüm önerilerimi, 2005 yılında yayınladığım "İstinaf" adlı kitabımda açıklamıştım. İstinaf, tek bir kitaba sığamayacak kadar geniş bir konudur ve her bir bölümünün ayrı ayrı incelenmesi gerekir. İşte bu amaçla, değerli asistanım Cenk ÂkiTe "istinaf kavramı" konusu, doktora tezi olarak verdim. Konuyu, "kavram" olarak sınırlandırmamın nedeni, yargılama usulünü dışarıda tutarak, istinafın hukukî niteliği üzerinde yoğunlaşmak ve bu konuda daha çokşey söylenmesini sağlamak idi. Şimdi kitap olarak elinizde bulunan doktora tezinden de görüleceği üzere amacıma ulaştım. Cenk Âkil, hukuk doktoru unvanını elde ettiği elinizdeki çalışmasında, yurt dışında da yaptığı araştırmaları sonucunda, istinaf ile ilgili çok büyük bir kaynakça topladı ve gecesini gündüzüne katarak, istinaf konusuyla ilgili olarak batı ülkelerinde ve bizde, bundan önce gündeme gelenleri ve gelebilecek olanları, kendi özgün görüş ve değerlendirmeleri ışığında Türk hukukçusuna sunmaktadır. Asistanım Cenk AkiPin, sonsuza uzanan bilim merdiveninin de pek çok basamağını başarı ile atlayarak yukarılara çıkmakta olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. İnanıyor ve güveniyorum ki, gün geçtikçe büyüyen, genişleyen ve derinleşen bu gelişim çizgisi, zaman içerisinde Dr. ÂkiPi çok daha yükseklere çıkaracak ve yoksul ülkesinin kendisine verdiklerinin karşılığını fazlasıyla ödeyecektir. Dr. AkiPin "İstinaf Kavramı" adını taşıyan bu kitabını, istinafın ne olduğunu öğrenmek isteyen tüm hukukçulara hararetle tavsiye ediyorum. (Temmuz 2010) Prof. Dr. Ejder YILMAZ GİRİŞ ÇALIŞMANIN KONUSU İnsan, toplum içinde yaşamını en iyi biçimde sürdürmek ve bunun için gerekli araçları elde etmek için çaba harcar. Bu durum insanlar arasında sürekli bir çatışma ortamının doğmasına yol açar. Böyle bir ortamın mevcudiyeti, uzun vadede toplumun varlığını tehlikeye düşürür. Bundan dolayı toplumsal yaşam, varlığını sürdürebilmek için hukuka ihtiyaç duyar′. Nitekim en eski çağlarda işlenen bir suçun mağduru olan kişi, şahsi öç ya da toplu öç yoluyla uğradığı haksızlığı gidermeye çalışmıştır. Ancak daha sonra Devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte söz konusu öç yönteminin toplumları zayıf düşürdüğü görülmüş ve buna engel olmak için çeşitli yollara başvurulmuştur. Bunlardan ilki "kısas yöntemi" olmuştur. Ancak bu yöntem ile mağdur, işlenen suça karşılık diyet istemeye zorlanamadığından saldırıya uğrayan taraf kan gütme yoluna başvurmaktan vazgeçmemiştir. Bundan dolayı Devleti temsil eden hükümdar, bazı suçları "kamu suçu" olarak nitelendirerek bu konuda ceza verme yetkisini kendi elinde toplamıştır3. Adaletin kamusallaşması ile birlikte uyuşmazlık sayısındaki artış ve halktan gelen baskılar karşısında hükümdarlar uyuşmazlıkların çözümü konusundaki yetkilerini atadıkları hâkimlerle birlikte kullanmaya başlamışlardır4. Böylelikle hakkın bireysel olarak yerine getirilmesi bir kenara bırakılarak Devlet eliyle temini aşamasına geçilmiştir. Diğer bir deyişle aralarındaki uyuşmazlığı yargı önüne dava şeklinde getiren taraf veya tarafların amacı, genellikle uyuşmazlığın kendi isteklerine uygun biçimde sonuçlanmasıdır. Yargının amacı ise. taraflar arasındaki çekişmenin hukuka uygun bir biçimde ve kesin olarak karara bağlanıp, ortadan kaldırılmasıdır5. Ancak bu durumda da bir başka sorun belirmiş; hakkını mahkeme önünde arayan bireylerin, bazen verilen karardan memnun kalmadıkları gözlenmiştir. Fakat hükümdar-ların yaptıklarının tartışmasız doğru kabul edildiği dönemlerde hükümdarlar tarafından atanan hâkimlerin vermiş olduğu kararlara karşı çıkılması da kabul edilmemişti. Zamanla demokrasi anlayışının yerleşmesiyle birlikte bilinebildiği kadarıyla ilk kez Eski Yunan′da bütün yetkilerin halka ait olması isteğinin öne çıkmış; hükümdarların ve onlar adına karar veren hâkimlerin kararlarının kesin olmadığı kabul edilmiş ve söz konusu kararların tekrar incelenmesi uygulamasına geçilmiştir". Mahkemeler kurulduktan ve adet itibarıyla hâkimler çoğaldıktan sonra ilk zamanlarda bunlar arasında bir hiyerarşi bulunmadığından sadece hâkimlerin görevini kötüye kullandığı ileri sürülebiliyor veya tanığın yalan yere yemin ettiği veya yalan tanıklık yaptığı iddia ediliyordu . İmparatorluk devri ilerledikçe, inceleme çok dereceli hale geldi. Söz gelimi valinin tayin ettiği hâkimin kararını beğenmeyen kişiler vali mahkemesine, bu karar ile de tatmin olmayanlar ise imparatora başvurabilirdi. Bu başvuru üzerine imparator, davayı yeni bir hâkime verebilir ve bu hâkimin kararma karşı da tekrar imparatora istinaf yolu ile başvurulabilirdi8. Bu şekilde mahkemeler arasında hiyerarşik yapılanma meydana gelince9, hakkını arayan bireylerin hâkimler tarafından verilmiş olan kararların doğru olmadığına ilişkin iddialarının haklı olup olmadığını belirleyebilmek için denetim mekanizmaları kabul edilmiştir. Buna göre, karardan memnun kalmayan taraf, onun bir başka mahkeme tarafından tekrar incelemesini talep etme yetkisini elde etmiştir. Böylelikle bir yandan uyuşmazlığın tarafları verilen kararın hatalı olduğuna ilişkin duydukları şüpheden kurtulma imkânı elde etmiş öte yandan yasama ya da yürütme erkleri tarafından denetlenmesi doğru görülmeyen yargının kendi kendini denetleyebilmesi, yani oto-kontrol yapabilmesi yolu açılmıştır. İşte bu noktada söz konusu denetimin hangi kapsamda ve hangi kriterlere göre yapılacağı sorusuyla karşılaşılmıştır. Yapılacak denetim konusunda başlıca temyiz ve istinaf olmak üzere iki farklı yol kabul edilmiş; yapılan denetim, birincisinde ağırlıklı olarak hukukî meseleye10, ikincisinde ise hem maddî hem hukukî meseleye inhisar ettirilmiştir". Ancak derhal belirtmek gerekir ki, gerek istinaf gerek temyiz yolu, tüm ülke mevzuatlarında yeknesak biçimde kabul edilmemiş; her iki kanun yolunun denetiminin sınırları birbirinden farklı çizilmiştir. Tezimizin konu-sunu da oluşturan istinaf, ilk kabul edildiği dönemlerde adeta ilk derece mahkemesi önünde yapılan yargılamayı tekrar eden ikinci bir vakıa mahkemesi gibi kabul edilmişti ~. Zamanla bu yöntemin davaların daha fazla uzamasına ve tarafların ilk derece yargılamasını adeta bir "deneme yargılaması" olarak görmelerine yol açtığı tespit edilince′′, bu yöntem büyük ölçüde terk edilmiştir. Günümüzde istinaf, genellikle esaslı bir ilk derece yargılaması üzerine inşa edilmiş ikinci bir vakıa derecesi olarak kabul edilmiştir. Diğer bir deyişle, onun bir vakıa mahkemesi olarak faaliyet göstermesi, ancak ilk derece mahkemesinin görevini hakkıyla yerine getirmemesi haliyle sınırlandırılmıştır. Ülkemizde ilk defa Osmanlı İmparatorluğu zamanında Tanzimat döneminde 1879 tarihinde yürürlüğe giren Mehakimi Nizamiye Teşkilat-ı Ka-nun′u Muvakkati ile Nizamiye Mahkemeleri bünyesinde bidayet ve istinaf mahkemeleri kurulmuştu14. Ancak 1924 yılında çıkarılan 469 sayılı Mehakimi Şer′iyyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilatına ait Ahkâmı Muâdil Kanun ile seriye mahkemeleri kaldırılırken aynı Kanun′un 9. maddesi ile istinaf mahkemeleri de ilga edildi. Bununla birlikte istinafın kabul edilmesi yönündeki çalışmalar devam etti ve 1932, 1952, 1963, 1977, 1978, 1985 ve 1993 yıllarında kanun tasarıları hazırlandı. Ancak bunların hiçbiri kanunlaşmadı. Nihayet 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı "Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun" ve 5236 sayılı "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"′ kabul edilmiş ve böylelikle istinaf mahkemeleri uzun bir aradan sonra tekrar Türk hukuk mevzuatındaki yerini almıştır15. Bu açıklamalar da göstermektedir ki, Türk hukukunun istinaf kanun yoluna duyduğu ihtiyaç hep gündemdeki yerini korumuştur. Bunda Yargıtay′ın her geçen yıl sürekli artan iş yükünün de önemli payı vardır. Nitekim Yargıtay′a bir senede gelen dava sayısı ile karara bağlanan dava sayısı karşılaştırıldığında her bir dava için ayrılan zamanın birkaç dakikadan ibaret olduğu tespit edilmiştir16. Günümüzde istinaf yolu artık hak arayanlar için bir teminat olarak görülmekte ve hukuk devletinin de bir gereği olduğu kabul edilmektedir. Nitekim İnsan Hakları Evrensel Sözleşmesine ilişkin 1984 tarihli 7 nolu ek Proto-kol′ün 2. maddesinde ceza yargılamasında verilen mahkûmiyet kararına karşı bireylerin bir üst merciie başvurma hakkı tanınmıştır. Bunu takiben 1995 tarihli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Hukukî ve Ticari Davalarda Kanunyolu Sistemleri ve Usulleri İşlevinin Geliştirilmesi Hakkında 5 numaralı Tavsiye Karan′nda üst mahkemece inceleme usulünün yalnız ceza davalarında değil hukuk ve ticaret davaları için de kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir17. İnsanoğlunun sürekli daha iyi bir yaşam standardına ulaşma gayretleriyle dolu uygarlık tarihi, hep bireylere daha fazla hukukî koruma sağlanması yönünde atılan adımlarla şekillenmiştir. Kanımızca bu adımlardan birini de istinaf kanun yolunun ülkemizde de kabulü yönündeki çalışmalar oluşturmaktadır. Çalışmanın konusunu, "istinaf kavramı" oluşturmaktadır. İstinaf, olağan kanun yollarından biridir. İstinafın amacının doğru bir karar verilmesi ve bu yolla bireyler için daha güvenceli bir adalete ulaşılması olduğu söylenebilir. İNCELEME PLÂNI Tezin konusu "istinaf kavramı" olduğu için "istinaf yargılaması" çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur. Bu bağlamda istinaf dilekçesinin hazırlanması, usulden reddi, karşı tarafa tebliği, istinaf dilekçesine cevap, katılma yolu ile istinaf başvurusu, istinaf yoluna başvurmanın icraya etkisi, kötü niyetle yapılan istinaf başvurusu, istinaf mahkemesi önünde yapılan duruşma, duruşmaya gelinmemesi ve giderlerin ödenmemesi, istinaf mahkemesinin verebileceği kararların ne olduğu gibi konulara kural olarak değinilme-miştir. Keza, istinaf mahkemelerinin daire başkan ve üyeleri ile bu mahkemeler nezdinde çalışan savcıların cezai sorumluluğu da incelenmemiş; bazı yerlerde çok sınırlı açıklamalarla yetinilmiştir. Birinci bölümde istinafın tarihçesi ile çeşitli hukuk düzenlerinde istinafın yeri ele alınacaktır. Bu yapılırken kısa süre önce istinafa ilişkin mevzuatı bir kez daha değiştirilen ve 5236 sayılı ′Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun′un hazırlanırken de büyük ölçüde yararlanılan Alman ve Avusturya hukuklarına daha fazla yer verilecek; İsviçre hukukuyla ilgili olarak ise ulaşabildiğimiz kaynaklar çerçevesinde bazı kantonların hukuk düzenleri hakkında bilgi verilmekle yetinilecektir. İkinci bölümde istinafın leh ve aleyhindeki görüşler, istinafın hukukî niteliği, temyiz, yargılamanın yenilenmesi ve karar düzeltmeden farkı, hakarama özgürlüğü ile ilişkisi ve istinaf yargılamasında yeni dava malzemesi getirme hakkı ele alınacaktır. Burada yeni dava malzemesi getirme hakkı bakımından Türk hukukunda kabul edilen sistemin ve kanunda kullanılan ifadelerin isabetli olup olmadığı konusundaki görüşlerimize de yer verilecektir. Üçüncü bölümde ise sırasıyla istinafın konusu, istinaf mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verebileceği kararlar, istinaf sebepleri ve istinaf başvurusunun gerekçelendirilmesi konuları incelenecektir. Bu bağlamda istinaf mahkemesinin yargılamasının konusunun ne olduğu hakkındaki görüşlere yer verilecek, istinaf sebeplerinin ve gerekçelendirmesinin ne olduğu konusunda hiçbir hüküm ihtiva etmeyen kanunumuzun bu suskunluğunun isabetli olup olmadığı sorgulanacak, karşılaştırmalı hukuktan yararlanılarak istinaf sebeplerinin ne olabileceği konusunda öğretideki görüşlerden de yararlanılarak bir sonuca varılmaya çalışılacaktır. Nihayet çalışma istinaf konusunda ulaştığımız kanaatlerin yer aldığı bir sonuç kısmıyla bitirilecektir. TERİM SORUNU Açıklamalarımızda ′bölge adliye mahkemesi′ yerine ′istinaf mahkemesi′ tabirini kullanacağız. Kanun yolunun ismi istinaf olduğundan bu yola baş-vurulunduğunda incelemeyi yapacak olan mahkemenin adının da istinaf mahkemesi olması istinafa ilişkin olarak yapılan açıklamaların anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bunun yanı sıra mevzuatımızda 1982 tarihli ve 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun, 2575 sayılı Danıştay Kanunu′nun yanı sıra genel mahkemeleri; bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri olarak belirtmiştir. Bölge idare mahkemeleri, yargı çevreleri içerisindeki idare ve vergi mahkemelerinde tek hâkim tarafından verilen bazı kararları itiraz üzerine inceleyerek kesin karara bağlamakta ve yargı çevresi içerisindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamaktadırlar (2576 s.K. m.8). Bundan da anlaşılacağı gibi idari mahkemelerin belli bölgelerde görev yapması ile bölge idare mahkemesi ibaresindeki "bölge" aynı şeyi ifade etmemektedir. Aynı şey yurt düzeyinde sadece belli bölgelerde kurulmuş bulunan bölge adliye mahkemeleri bakımından da geçerlidir ve aynı hatanın burada da yapılması ihtimali yüksektir18. Anlatılan bu nedenlerle de bölge adliye mahkemesi yerine istinaf mahkemesi tabirinin kullanılması daha doğru olur. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR CETVELİ 17 GİRİŞ 23 A. ÇALIŞMANIN KONUSU 23 B. İNCELEME PLÂNI 26 C. TERİM SORUNU 27 . MEDENİ YARGILAMANIN AMACI VE GENEL OLARAK KANUN YOLLARI 28 A. MEDENİ YARGILAMANIN AMACI 28 B. GENEL OLARAK KANUN YOLLARI 34 I. Kanun Yolu Kavramı 34 a) Geniş Anlamda Kanun Yolu 34 b) Dar ve Teknik Anlamda Kanun Yolu 35 c) Gilles"in Kanun Yolu Görüşü 36 II. Kanun Yollarının Amacı 39 III. Kanun Yollarına Duyulan İhtiyaç 40 IV. Kanun Yollarının Sınıflandırılması 44 1. Olağan-Olağanüstü Kanun Yolu Ayırımı 46 2. Başvurunun Üst Dereceye mi Aynı Dereceye mi Yapıldığına Göre Yapılan Ayırım 49 3. Erteleyici Etkiye Sahip Olup Olmamalarına Göre Yapılan Ayırım 50 4. Tek Taraflı-İki Taraflı Kanun Yolları 51 5. Tam-Sınırlı Kanun Yolu Ayırımı 52 6. Bozucu Kanun Yolu-Düzeltici Kanun Yolu Ayırımı 55 7. Bağımsız Kanun Yolu-Saklı Tutulmuş Kanun Yolu Ayırımı 56 8. Kanun Yolu Başvurusunun Derhal ya da Bildirimde Bulunmak Suretiyle Yapılmasına Göre Yapılan Kanun Yolu Ayırımı 56 9. Yeni Dava Malzemesinin Getirilip Getirilememesine Göre Yapılan Kanun Yolu Ayırımı 58 BİRİNCİ BÖLÜM İSTİNAFIN KÖKENİ VE ÇEŞİTLİ HUKUK DÜZENLERİNDE İSTİNAF § 2. İSTİNAFIN KÖKENİ 59 A. GENEL OLARAK 59 B. ROMA HUKUKU′NDA 59 I. Klasik Öğrenme Yargılaması Zamanında İstinaf 59 II. Klasik Sonrası Yargılamada Appelletio 62 § 3. ÇEŞİTLİ HUKUK DÜZENLERİNDE İSTİNAF 65 A. ALMAN HUKUKU′NDA 65 I. En Eski Devirlerden 27.7.2001 Tarihli Reform Kanunu Çalışmalarına Kadar Olan Dönem 65 1. En Eski Devirlerde 65 2. 1.10.1879 Tarihli İlk Alman Medeni Usul Kanununun (CPO) Kabulünden Sonraki Dönem 67 a) 1877 Tarihli Alman Medeni Usul Kanunu 71 b) 13.2.1924 Tarihli Değişiklik 73 c) 27.10.1933 Tarihli Değişiklik 78 d) 1977 Tarihli Değişiklik 80 II. Reform Çalışmaları ve Ana Hatlarıyla 27.7.2001 Tarihli Kanun ile Alman Medeni Usul Kanunu′nda Yapılan Değişiklikler 84 1. Reforma Duyulan İhtiyaç Hakkında İleri Sürülen Görüşler 84 2. Reform Önerileri Hakkındaki Eleştiriler 92 3. Reform Kanunu ile İstinaf Derecesine İlişkin Olarak Yapılan Değişiklikler 99 B. AVUSTURYA HUKUKU′NDA 106 I. En Eski Devirlerde 106 II. 1.8.1895 Tarihli Avusturya Medeni Usul Kanunu′ndan Günümüze Kadar Olan Dönem 106 C. FRANSIZ HUKUKU′NDA 116 D. İSVİÇRE HUKUKU′NDA 123 I. Genel Olarak 123 II. Federal Denetim Yolu 124 III. Federal Medeni Usul Kanunu Hazırlık Çalışmaları 129 IV. Bern Kantonu Hukuku′nda 130 V. Waadt Kantonu Hukuku′nda 135 VI. Wallis Kantonu Hukuku′nda 142 VII. Aargau Kantonu Hukuku′nda 151 VIII. Nöşatel Kantonu Hukuku′nda 161 IX. Zürih Kantonu Hukuku′nda 165 X. Thurgau Kantonu Hukuku′nda 168 XI. Schvvyz Kantonu Hukuku′nda 175 E. TÜRK HUKUKU′NDA 181 I. Cumhuriyet′ten Önceki Dönem 181 1. Osmanlı İmparatorluğu′nun Kuruluşundan Tanzimat′a Kadar Olan Dönem 181 2. Tanzimat Devri 182 II. 1924 Tarihli ve 469 Sayılı Kanun′un Kabulünden 26.9.2004 Tarihli ve 5235 Sayılı Kanun′un Kabulüne Kadarki Dönem 185 1. İstinaf Kanun Yoluna İlişkin Tasanlar 185 2. Türk Hukukunda İstinaf Kanun Yolunun Bulunmayışından Kaynaklanan Sorunlar ve Bu Konuda Yargıtay′ın Tutumu 186 3. En Genel Hatlarıyla 5238 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun′un Getirdiği İstinaf Sistemi 188 İKİNCİ BÖLÜM İSTİNAFIN BENZERİ KURUMLARLA KARŞILAŞTIRILMASI, HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLİŞKİSİ VE İSTİNAF YARGILAMASINDA YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKI 4. İSTİNAFIN BENZERİ KURUMLARLA KARŞILAŞTIRILMASI 203 A. İSTİNAF-TEMYİZ 203 I. Amaçları Bakımından 203 II. Yaptıkları Denetimin Kapsamı Bakımından 205 III. Başvuruda Sebep Gösterme Zorunluluğunun Bulunup Bulunmaması Bakımından 218 IV. Başvuru Üzerine Verdikleri Kararlar Bakımından 219 B. İSTİNAF-YARGILAMANIN YENİLENMESİ 222 C. İSTİNAF-KARAR DÜZELTME 223 D. İSTİNAF-TAVZİH 224 § 5. İSTİNAFIN HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLİŞKİSİ 225 A. GENEL OLARAK 225 B. DERECELİ YARGILAMA ANAYASAL BİR HAK MIDIR? 225 C. KANUN YOLLARINA BAŞVURU HAKKI NE ÖLÇÜDE SINIRLANDIRILABİLİR? 242 § 6. İSTİNAF YARGILAMASINDA YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKI 258 A. GENEL OLARAK 258 B. YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKININ AMACI VE FONKSİYONU 259 C. YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKININ KABUL EDİLİŞ GEREKÇELERİ 260 I. Genel Olarak 260 II. Gerekçeler 260 III. Kapsamı 261 1. Genel Olarak 26i 2. İkinci Derece Yargılamada Yeni Dava Malzemesi Getirme Hakkı 261 a) Sırf Hukuki ve Fiili (Maddî) Yönden Bir Kontrol Aracı Olarak İstinaf Yolu 262 b) İlk Derece Yargılamasının Devamı Olarak İstinaf (Tam İstinat) 262 e) Sınırlı İstinaf Yöntemine Rağmen Yeni Delil ve Vakıa Getirme Hakkının Tanınması 263 D. YENİ DELİL VE VAKIA GETİRME HAKKININ KAPSAMI VE ÇEŞİTLERİ 264 I. Kapsamı 264 II. Çeşitleri 264 1. Yargılama Konusuna İlişkin Yeni Beyanlar 264 2. Dava Malzemesine İlişkin Yeni Beyanlar 264 a) Yeni İddialar 264 b) Yeni Deliller 265 c) Yeni Usulî Beyanlar 265 d) Hukukun Uygulanmasına İlişkin Yeni Beyanlar 266 E. İSTİNAF DERECESİNDE YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKININ DÜZENLENİŞ ŞEKİLLERİ 266 I. Genel Olarak 266 II. İstinaf Derecesinde Yeni Beyanlara İzin Verilmesini Sınırlayan Sistemler 267 1. Direkt Sınırlamalar 267 a) Dava Malzemesine İlişkin Sınırlamalar 267 aa) Yeni Dava Malzemesinin İlk Derece Yargılamasının Konusuna, Tesir Gücüne İlişkin Sınırlamalar 267 bb) Yeni Dava Malzemelerinin Münferit Kategorilerine İlişkin Sınırlamalar 268 cc) Tarafın Yeni Dava Malzemesine İlişkin Bilgisinin Anına ve Böylelikle Beyanların Sonradan İleri Sürülmesindeki Taraf Kusuruna İlişkin Sınırlamalar 269 dd) Yeni Dava Malzemesinin Ortaya Çıkış Anına İlişkin Sınırlamalar 270 b) Şekli Sınırlamalar 270 2. Dolaylı Sınırlamalar 271 F. BAZI HUKUK DÜZENLERİNDE YENİ DAVA MALZEMESİ GETİRME HAKKI 272 I. Aargau Kantonu′nda 272 1. Genel Olarak 272 2. Yeni Dava Malzemesi Getirme Hakkına İlişkin Sınırlamalar 272 a) Hukuki Gerekçe 272 b) Medeni Hukuk Anlamında İtirazlar ve İnşai Haklar 272 c) Usulî İtirazlar 273 d) Usulî Hatalara İlişkin İtirazlar 274 e) Delillere İlişkin Def iler ve Delil Takdiri 274 3. İkinci Derece Yargılamasındaki Yeni Dava Malzemesi Getirme Hakkını Düzenleyen Hükümlerin Uygulanması İçin Gerekli Maddî Şartlar 274 a) Hakiki Yeni Dava Malzemelerinin Caizliği İlkesi 274 b) Gerçek Olmayan Yeni Dava Malzemesinin Caiz Olmaması İlkesi 277 c) Kanun Yolu Yargılamasında Yeni Dava Malzemesi Getirme Hakkı ve Davayı Değiştirme 278 II. Zürich Kantonu′nda 279 1. Genel Olarak 279 2. Genel Olarak Yeni Dava Malzemesi Türleri 280 a) Dava Malzemesini Temin Türüne Göre Ayırım 280 b) Yeni Dava Malzemesinin İçeriğine Göre Yapılan Ayırım 280 aa) Yeni Talepler 280 bb) Dava Malzemesinin Tamamlanması 281 cc) Usulî Beyanlar 281 dd) Uygulanacak Hukuk ile İlgili Yeni Beyanlar 282 aaa) Yerli Hukuk 282 bbb) Yabancı Hukuk 283 c) Zürich Medeni Usul Kanunu Temelinde Yapılan Ayırım 283 aa) Yeni Beyanlar 284 bb) Gerçek Olan-Olmayan Yeni Dava Malzemesi 284 d) ZH ZPO § 267′ye Göre Yeni Dava Malzemesi 285 aa) Vakıalara İlişkin Beyanlar 285 bb) İtirazlar 286 cc) Deliller 287 e) Temellendirme (Esaslandırma) Ödevi 287 III. Avııstuiya Hııkuku′nda 288 IV. Alman Hukuku′nda 297 1. İstinaf Derecesinde Yeni Beyanların İleri Sürülmesi 297 a) Maddî Hukuka İlişkin Farklı Değerlendirmenin Sonucu Olarak Yeni Beyanların İleri Sürülmesi 301 b) İlk Derece Mahkemesinin Usulî Hata Yapması Durumunda Yeni Beyanların İleri Sürülmesi 302 c) İhmal Olmaksızın İleri Sürülemeyen Beyanlar 304 aa) İlk Derece Mahkemesi Önündeki Sözlü Yargılamanın Bitiminden Sonra Ortaya Çıkan İddia ve Savunma Araçları 305 bb) İlk Derece Mahkemesi Önündeki Sözlü Yargılamanın Tamamlanmasından Önce Ortaya Çıkan İddia ve Savunma Araçları 305 d) ZPO § 531, linin Düzenlediği Haller Dışında Yeni Vakıaların İleri Sürülmesi 306 e) İlk Derece Yargılamasında Haklı Olarak Reddedilmiş Olan İddia ve Savunma Araçlarının İleri Sürülememesi 306 2. İstinaf Derecesinde Hak Düşümü 307 V. Türk Hııkukıûıda 308 1. Genel Olarak 308 2. İlk Derece Mahkemesinde İleri Sürülmeyen İddia ve Savunmalar 309 3. İlk Derece Mahkemesinde Usulüne Uygun Biçimde Gösterildiği Halde İncelenmeden Reddedilen Deliller 313 4. Mücbir Sebep Kavramı ve Unsurları 313 5. Kusur Kavramı ve Kusurun Çeşitleri 316 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İSTİNAF MAHKEMESİNCE VERİLEBİLECEK KARARLAR, ANA HATLARIYLA İSTİNAFIN KONUSU, İSTİNAF SEBEPLERİ VE İSTİNAF BAŞVURUSUNUN GEREKÇELENDİRİLMESİ I 7. İSTİNAF MAHKEMESİNCE VERİLEBİLECEK KARARLAR 319 A. GENEL OLARAK 319 B. İSTİNAF MAHKEMESİNİN DURUŞMA YAPMADAN VERECEĞİ KARARLAR 320 I. USULE İLİŞKİN KARARLAR 320 II. ESASA İLİŞKİN KARARLAR 323 C. İSTİNAF MAHKEMESİNİN DURUŞMA YAPARAK VERECEĞİ KARARLAR 326 D. İSTİNAF MAHKEMESİNİN VERECEĞİ KARARLARIN İÇERİĞİ 327 8. ANA HATLARIYLA İSTİNAFIN KONUSU 329 A. GENEL OLARAK 329 I. Alman Hukukıfnda İleri Sürülen Görüşler 329 1. Hakim Görüş 329 2. Gilles′in Görüşü 330 3. Semmelmayer′in Görüşü 331 H. Değerlendirme 332 B. DAVA KONUSU 333 I. Dava Konusu Kavramı 333 II. Dava Konusuna İlişkin Kuramlar ve Değerlendirme 333 III. Hakkında İstinaf Yoluna Başvurulabilecek Kararlar 334 1. Genel Olarak 334 2. İlk Derece Mahkemelerinin Nihai Kararlan 334 a) Ortada Yargısal Bir Karar Olmalıdır 334 b) Karar Nihaî Olmalıdır 336 c) Belli Bir Meblağı Geçmelidir 338 IV. İstinaf Mahkemesinin Yaptığı Kontrol Ne Ölçüde Sınırlandırılabilir? 340 1. Genel Olarak 340 2. Uygulanacak Hukuk Bakımından 341 3. İstinaf Mahkemesinin Taleple Bağlılığı Bakımından 342 § 9. İSTİNAF SEBEPLERİ 351 A. GENEL OLARAK 351 B. MADDİ HUKUKA DAYANAN İSTİNAF SEBEPLERİ 354 C. USUL HUKUKUNA DAYANAN İSTİNAF SEBEPLERİ 355 I. Mutlak İstinaf Sebebi Olarak Ağır Yargılama Hataları 356 II. Nispi İstinaf Sebepleri 362 III. Maddî Meselenin Yanlış Tespit Edilmiş Olması 364 IV. Hukuki Meselenin Hatalı Değerlendirilmesi 366 D. YENİ DAVA MALZEMESİ 368 E. İSTİNAF SEBEPLERİ KONUSUNDA KANUN KOYUCUNUN TUTUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ 368 § 10. İSTİNAF BAŞVURUSUNUN GEREKÇELENDİRİLMESİ 370 A. GENEL OLARAK 370 B. TARİHÇESİ 370 C. İSTİNAF GEREKÇELENDİRMENİN ANLAMI VE AMACI 372 D. İSTİNAF BAŞVURUSUNU GEREKÇELENDİRMENİN GEREKLİLİĞİ 373 E. GEREKÇELENDİRMENİN UNSURLARI 376 I. Genel Olarak 376 II. Hükmün Ne Ölçüde İptalinin İstendiğinin ve Hükümde Hangi Değişikliklerin Talep Edildiğinin Bildirilmesi 379 III. Hukuk İhlaline Neden Olan Hususlar İle Bunların İptali İstenen Karar Bakımından Öneminin Bildirilmesi 380 IV. İptali İstenen Hükümdeki Vakıa Tespitlerinin Doğruluğu ya da Tamlığı Hakkında Şüphe Uyandırmak Suretiyle Yeni Bir Vakıa Tespitinin Yapılmasını Haklı Kılan Somut Dayanak Noktalarının Bildirilmesi 382 V. Yeni İddia ve Savunma Araçları İle Onların İleri Sürülmesine İzin Verilmesini Gerektiren Vakıaların Bildirilmesi 383 F. TÜRK HUKUKUNDA 384 SONUÇ 387 BİBLİYOGRAFYA 397 KAVRAMLARA GÖRE ARAMA CETVELİ 429