Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar


Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Kasım (60)      Ekim (124)      Eylül (80)      Ağustos (71)

İslam Hukuku ve Türk Danıştayı Kararlar Işığında İdari Yaptırımlara Egemen olan İlkeler ve Enerji Piyasasında Düzenlenen İdari Yaptırımlar

İslam Hukuku ve Türk Danıştayı Kararlar Işığında İdari Yaptırımlara Egemen olan İlkeler ve Enerji Piyasasında Düzenlenen İdari Yaptırımlar



Sayfa Sayısı
:  
167
Kitap Ölçüleri
:  
16*24
Basım Yılı
:  
2018
ISBN NO
:  
9786053003717

180,00 TL











İdari yaptırımlar kanunların açıkça verdiği yetki ve yasaklamadığı durumlarda, yargı kararına gerek olmaksızın idarenin doğrudan doğruya bir işlemiyle, idare hukukuna özgü olan usullerle dayanarak verilen cezalaradır. Belirli eylemlerin suç olmaktan çıkarılması eylemi sonucu, idari yaptırımlara hâkim olan ilkelerin önemi gün geçtikçe artmaktadır.


 


765 sayılı TCK’da suçlar; cürümler ve kabahatler olmak üzere ikiye ayrılarak; “Kitap” adı altında üç ana bölümden oluşmaktaydı. Cürümler “ikinci kitapta”, kabahatler ise “üçüncü kitapta” düzenlenmişti. Bir suçun cürüm mü, kabahat mi olduğunu bu ayrıma ve fiil karşılığında öngörülen yaptırımın niteliğine bakarak belirlemek mümkündü.


 


Kabahatler, cürümlere göre daha az haksızlık içeren bir suç türü olarak kabul edilmekteydi. Bu ayrıma bir takım hukuki sonuçlar bağlanmıştı; şöyle ki, suçun manevi unsurundan ertelemeye kadar birçok konuda kabahatlerle cürümler farklı işlemlere tabi tutulmaktaydı.


 


Yeni TCK, suçlar arasındaki “cürüm” ve “kabahat” ayrımını kaldırmakta; artık kabahat ceza hukuku mevzuatında bir suç türü olarak yer almamaktadır. Günümüzde kabahatleri suç olmaktan çıkarma eğilimi mevcut olup bunun sonucunda kanun koyucu kabahatleri ceza kanunu dışında tutarak 30.03.2005 tarihinde kabul ettiği 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile bu yöndeki eğilime uygun hareket etmiştir. Böylece, Türk hukukunda ilk defa kabahatler teorik ve sistematik bir temele oturtulmuştur. Bu düzenleme ile 765 sayılı TCK’da yer alan kabahatlerin önemli bir kısmı suç olmaktan çıkartılmış ayrıca diğer kanunlarda dağınık bir vaziyette bulunan kabahatlerle ilgili olarak genel hükümler getirilmiştir.


 


 


Çalışmamızda Kabahatler Kanunu’nun içerdiği hükümlerin yanı sıra uluslararası sözleşmeler, Danıştay Kararları ve İslam hukuku hükümlerini de ele alarak idari yaptırımlara egemen olan ilkeleri inceleyeceğiz.