İş Sağlığı Ve Güvenliğinde İşçi Ve İşverenin Hukuki Ve Cezai Sorumlulukları
İş Sağlığı Ve Güvenliğinde İşçi Ve İşverenin Hukuki Ve Cezai Sorumlulukları
Lütfi İNCİROĞLU
Sayfa Sayısı
:
240
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2008
ISBN NO
:
9789944941754
ÖNSÖZ Çağımızda ülkelerin en önemli ve öncelikli konularından biri de insan sağlığının korunması ve geliştirilmesidir. Ruh ve beden sağlığı yerinde olmayan bir kimsenin ülkesine, ailesine, kendisine ve çalıştığı işyerine faydalı olması mümkün değildir. Ülkelerin sanayileşmesine paralel bir biçimde, işçilerin sağlık ve güvenlik içinde çalışmalarının sağlanması, çözümü gereken en önemli sorunlardan biri olarak ortaya çıkmıştır. Toplumun tüm bireylerinin yararlandığı, sanayileşmenin ve teknolojik gelişmelerin bedelini, çalışanlara ödetmeme kaygısı, çağdaş toplumların başlıca amaçlarından birini oluşturur. Bu nedenle, iş hukukunun en önemli amacı, her şeyden önce işçilerin yaşamlannı ve beden bütünlüklerini korumak olmuştur. Dünyada ilk iş yasaları, işçilerin iş sağlığını ve güvenliğini sağlamak amacıyla getirilmiş ve iş hukukıTilk önce işçilerin sağlığını ve beden bütünlüğünü koruma hukuku olarak gelişmiştir. Uluslararası hukukta olduğu gibi Türk İş hukukunda da iş sağlığı ve güvenliği konusuna özel önem verilmiş, yeni oluşturulan mevzuat çerçevesinde işçiler ve işverenler belirli yükümlülükler altına sokulmuştur. Örneğin, 4857 sayılı İş Kanunu′nun 77 inci maddesine göre, "işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alman her türlü önleme uymakla yükümlüdürler". Diğer yandan, "işverenler, işyerlerinde alman iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçilerin karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, almması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar". İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin insani boyutunun yanında ekonomik boyutu da vardır. Meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları işçi, işveren ve ülke bakımından büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. İş kazası ve meslek hastalıkları işçiyi, üretimden doğan kazançtan yoksun akmaktadır. İşçinin gelirinde azalma olabileceği gibi, işsiz kalma tenlisi de ortaya çıkmaktadır. İşçinin malul kalması veya ölmesi de müm-ndür. Bu durumda işçinin geride kalan ailesi çekilen manevi ızdırabın nında, gelirin azalması veya tümden bitmesi ile geçim koşullarında emli ölçüde zorlanacaktır . Bu nedenle iş kazası ve meslek hastalığı sadece işçiye zarar verme-îkte, onun desteğine muhtaç çok daha geniş bir kitle açısından olumsuz nuçlar doğurmaktadır. İşveren yönünden iş kazası ve meslek hastalıkları lifıye işçi kaybı, maddi hasar, üretim ve malzeme kaybı, çalışanların calinin bozulması, verimin düşmesi, işyerinin kötü reklamı gibi olum-z sonuçlar doğuracaktır. Ülke ekonomisi yönünden ise iş kazaları ve sslek hastalıkları insan, milli servet ve işgücü kaybıdır. İş sağlığı ve güvenliği literatüründe isabetli bir özdeyiş vardır. )nleme işyerinden başlar". Gerçekten, iş sağlığı ve güvenliği konunda alınabilecek tüm önlemler içinde en önemlisi, işyerinin bu konuda i bir biçimde örgütlenmesidir. Bu konuda yapılan gözlemler, bu örgütü gerektiği şekilde kuran ve gerinde katılımı gerçekleştirerek bir "iş güvenliği geleneği" yaratabilen [etmelerin, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile mücadelede başarılı ol-ığunu ortaya koymaktadır. İşyerlerimizin "iş güvenlik kültürünü" benimseyerek bunu bir yanı biçimi haline getirmeleri gereklidir. Güvenlik bilgiye dayanmaktadır. e sindirilmiş ve yaşam biçimi haline getirilmiş bilgiye ise kültür denektedir. Güvenlik kültürü, kurumun sağlık ve güvenlik programlannm terliliğine, tarzına ve uygulamadaki ısrarına karar veren birey ve grupla-ı, değer, tutum, yetkinlik ve davranış örüntülerinin bir ürünüdür. Gü-nliği veya emniyeti tehdit edebilecek davranış veya uygulamalarla bun-ın yer aldığı ortak kullanım ya da etki alanında bulunan canlılann veya ?hizat, araç gibi nesnelerin zarannı en aza indirmeyi amaçlayan, güven-: veya emniyete öncelik veren algılar, inançlar, tutumlar, kurallar, roller, syal, teknik ve politik uygulamalarla, yetkinlikler ve sorumluluk hisleri-ı bütünüdür. Bilginin yaygınlaşması sonucunda güvenlik kültürüne sahip olan topluluk bir müddet sonra, güvenilir sistemi ile sistemin gereksinmelerini talep eden, talebin karşılanması için baskı unsuru olan ve izleyen topluluk haline gelir. Bu şekilde yaşanabilecek tüm acil durumlar en az kayıpla geçiştirilebilir. Bu nedenle İSG politikalarında güvenlik kültürü oluşturmak önemlidir. Yeni çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında, işverenlerin işyerlerinde, "risk değerlendirmesi" yaptırması gerektiği ifade edilmektedir. Risk, j′zarara uğrama tehlikesi olarak tanımlanabilir". Bütün mesele, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olarak, sistematik bir şekilde çalışanın sağlığına gelebilecek zararları önlemek olmalıdır. Bildiğimiz gibi, işyerleri çeşitli sağlık ve güvenlik tehlikelerinin bulunduğu ortamlardır. İş sağlığı uğraşılarının amacı ise çalışanların sağlığını korumak ve güvence altına almaktır. Sağlığın korunabilmesi için öncelikle sağlığı bozan etmenlerin iyi bilinmesi gereklidir. İşyerlerinde sağlık üzerinde olumsuz etkiler yapabilecek çeşitli faktörler bulunduğuna göre, bu faktörlerin neler olduğu ve işyeri ortamında hangi düzeyde bulunduğu, işyerinde kaç kişiyi etkilemekte olduğu gibi özelliklerin ortaya konması gereklidir. İşte bu amaçla yapılması gereken işlemlerin tümüne "risk değerlendirmesi" denir. Bu değerlendirmeler sonucunda işyerinde alınacak önlemler ve bu amaçla yapılması gereken düzenlemeler ise "risk yönetimi" olarak adlandırılmaktadır. Görüldüğü gibi risk değerlendirilmesi teknik bir çalışma gerektirir; risk yönetimi ise yönetsel ve bir anlamda politik bir yaklaşımdır2. iş sağlığı ve güvenliği konusunda; işçi örgütü sendikaların da devletin ve işverenlerin yanında kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekir, işçilerin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyma konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi geniş ölçüde (işverenlerin yanında) sendikaların da eğitim görevlerini yerine getirmeleri ile sağlanabilir. BİLİR. Nazmi. Önsöz 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 44 üncü maddesi, "Sendika ve onfederasyonlar gelirlerinin en az % 10′unu üyelerinin eğitimi ile meşki bilgi ve tecrübelerini artırmak için kullanmak zorundadırlar" demektedir. Türkiye′de iş güvenliği denilince akla hemen iş kazalan gelmektedir, ferçekten de iş kazalan iş sağlığı alanındaki en önemli sorunlanmızdan iridir. Yaşama hakkı en temel insan hakkıdır. Uluslar arası Çalışma Örgütü aynaklanna göre her yıl dünyada, 1,2 milyon kadın ve erkek iş kazalan ve teslek hastalıklan dolayısıyla hayatını kaybetmektedir. Yine aynı kaynak-ıra göre; her yıl 250 milyon insan iş kazalan 160 milyon insan ise meslek astalıklan sonucu ortaya çıkan zararlara maruz kalmaktadır. Örneğin, ülkemizde son on yılda, (1996-2005) toplam 809 bin iş ka-asmın meydana geldiği resmi kayıtlara yansımıştır. Son on yılın iş kazası rtalaması ise, yıllık 81 bin olarak gerçekleşmiştir. Başka bir deyişle, ül-emizde her gün ortalama 220 iş kazası meydana gelmekte ve günde 3 kişi aşamını yitirmektedir. 2006 yılı SSK verilerine göre ülkemizde, 1.094.000 bin işyerinde, ,8 milyon çalışanı kapsayan, iş kazası sayısı 79,027, tespit edilen meslek astalığı sayısı 574 tür. Bu çerçevede toplam kayıp işgünü sayısı ise yakışık 1,9 milyon gündür. TÜİK tarafından yapılan 2007 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylanda hane halkı işgücü anketi ile birlikte, ülkemizde ilk defa "İş Kazalan e İşe Bağlı Sağlık Problemleri" konulu bir araştırma gerçekleştirilmiştir, una göre, son 12 ay içinde istihdam edilenlerden % 2,9′u bir iş kazası eçirmiştir. Bu oran erkeklerde % 3,6 iken, kadınlarda % 1,3 olarak ger-skleşmiştir. Toplam iş kazası geçirenlerin % 86,8′ini erkekler oluştur-taktadır. İş kazası geçirenlerin sektörel dağılımlan incelendiğinde; iş kazası içirenlerin oranının en yüksek olduğu sektörün % 10,1 ile madencilik ve işocakçılığı olduğu görülmektedir. Bunu % 7,7 ile elektrik, gaz ve su îktörü izlemektedir. İş kazalarının % 3l′i 1 ila 3 işçinin çalıştığı küçük ölçekli işyerle-nde; % 65 ′i de işçi sayısının 50 ve altında olduğu işyerlerinde meydana elmiştir. Zaten ülkemizde 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işyeri sayısı 18 in civanndadır. Bu da toplam işyeri sayısının yaklaşık % 1,9′unu teşkil etmektedir. Bu sayılar iş kazalarının önlenmesi için seçilmesi gereken hedef işyerleri hakkında önemli ipuçları vermektedir. İş kazalarına uğrayan işçilerin ağırlık yaş ortalaması 33 tür. Ayrıca ülkemizde her yıl üretim açısından yüz binlerce iş günü kaybı meydana gelmekte ve ortalama GSMH′nın % 5′i iş kazaları nedeniyle heba olmaktadır. Aslında ülkemizdeki kayıt dişiliği da hesaba katacak olursak bu rakamlar daha yukarılarda düşünülebilir. Çünkü ülkemizde kayıt dişilik % 50 civarındadır. Yapılan istatistiklere göre kayıt dişilik ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işyerlerinde görülmektedir ve iş kazaları da ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işyerlerinde meydana gelmektedir. Öte yandan, yapılan inceleme ve araştırmalar iş kazaları ve meslek hastalıklannm tamamına yakınının gerekli önlemlerin alınması suretiyle önlenebileceğini göstermektedir. Öyleyse, "iş kazaları ve meslek hastalıkları kader değildir". "İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek ödemekten daha insancıl ve ucuzdur". Uluslararası Çalışma Örgütüne üye ülkeler arasında yapılan araştırmada, iş kazalarının yaklaşık % 20′sinin makine ve tesislerden, % 79′unun güvensiz hareketlerden, % l′nin ise önlenemez kazalar olduğunu tespit etmiştir. Makina, tesis ve donanımlardan meydana gelen kazaların büyük bir bölümü önlenebilir kazalardır. Peki, iş kazalarının büyük çoğunluğunun meydana geldiği güvensiz hareketler nasıl önlenebilir? Avrupalı düşünür Cervantes diyor ki, "nedeni yok edin sonuç ortadan kalkar". Buradaki neden ise, ancak eğitim ile yok edilebilir. Sağlık ve güvenlik sosyal gelişmenin en temel öğesidir. Bir toplumda gerçek anlamda iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanabilmesi için o toplumda her şeyden önce "iş güvenliği bilincinin" oluşması gerekir. Bunun için de, toplumdaki bireylerin sağlıklarını koruma ve geliştirme ile güvenliklerine önem verme bilincine erişmeleri için güvenlik kültürünün anaokulu döneminden itibaren aşılanması gerekir. Anayasa′da, Yasalarda ve tüm iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında getirilen hukuki güvence mekanizmalan ne kadar iyi düzenlenmiş olursa olsunlar, ilgili tum çevre ve kişiler de bu güvenceleri korumak ve işletmek konusunda yeterli bir bilinç oluşturulamamışsa kâğıt üzerinde kalan temenniler olmaktan başka bir anlam taşımazlar. Bu nedenle, başta işçiler olmak üzere işverenlerin, ilgili işveren vekillerinin, işyeri hekimlerinin, sağlık personelinin, iş güvenliği mühendislerinin, işyeri sağlık ve güvenlik temsilcileri ile sendika temsilcilerinin, iş güvenliği müfettişlerinin "iş sağlığı ve güvenliği" konusunda eğitilmeleri sağlanmalıdır. O halde görev bellidir. Yeni bin yıla girerken, eğitim yoluyla sağlıklı çalışan ve güvenli işyeri oluşturmak ve bunun sonucunda nitelikli iş gücüne ve yüksek verimliliğe ulaşmayı başarmaktır. Bu vesileyle İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku′na Önemli katkılar veren Legal Yayıncılık San ve Tic Ltd. Şti. yetkililerine kitabın basımını ve dağıtımını üstlenmesinden dolayı teşekkür ediyorum. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bu çalışmanın tüm kesimlere yararlı olmasını diliyorum. Haziran- 2008-ANKARA Lütfı İNCİROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı www.lutfiinciroglu.com ishukukubilgipaylasim@googlegruops.com İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...3 KISALTMALAR...9 İÇİNDEKİLER...11 I. BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NİN HUKUKİ DAYANAKLARI 1. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NE GENEL BAKIŞ...17 2. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NİN HUKUKİ DAYANAKLARI...23 2.1. Anayas>...:...23 2.2. 818 Sayılı Borçlar Kanunu...24 2.3. 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu...24 2.4. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu...25 2.5. 4857 Sayılı İş Kanunu...28 2.6. AB 89/391 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği′ne İlişkin Konsey Çerçeve Yönergesinin Ana Hatları ...39 II. BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NDE İŞVEREN VEKİLİNİN SORUMLULUĞU 1-İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMI...51 1.1. İş Kanunu′na Göre İşveren Vekili Kavramı...51 1.2. Sendikalar Kanununa Göre İşveren Vekili Kavramı...53 1.3. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa Göre İşveren Vekili Kavramı...53 1.4. İş Güvenliğinde Uzman Mühendis Veya Teknik Elemanlar İle İşveren Vekilliği Arasındaki İlişki...55 III. BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NDE DEVLETİN, İŞÇİLERİN, İŞVERENLERİN VE SENDİKALARIN GÖREVLERİ JENEL OLARAK...63 - DEVLETİN GÖREVLERİ...64 1.1. Devletin Mevzuat Oluşturma Görevi...64 1.2. Devletin İş Sağlığı ve Güvenliğini Denetleme Görevi...65 - SENDİKALARIN GÖREVLERİ...67 - İŞÇİLERİN GÖREVLERİ...61 3.1. İşçilerin İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Yükümlülükleri...67 3.2. İşçilerin İş Sağlığı ve İş Güvenliği Hükümlerine Aykırı Davranışının Hukuki Sonuçlan...69 - İŞVERENİN GÖREVLERİ...73 4.1. İşverenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Yükümlülükleri...74 IV. BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NDE İŞÇİ VE İŞVERENİN HUKUKİ, CEZAİ VE İDARİ SORUMLULUĞU - İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE HUKUKİ SORUMLULUĞU...83 İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU′NA GÖRE SORUMLULUĞU...,...83 1.1. Sosyal Sigortalar Kurumunun İşverene Rücu Hakkı...87 1.2. Sosyal Sigortalar Kurumuna Bildirilmeyen İşçinin İş Kazası Geçirmesi...89 İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE 4857 SAYILI İŞ KANUNU VE 818 SAYILI BORÇLAR KANUNU′NA GÖRE SORUMLULUĞU...91 2.1. İşverenin Kusura Dayanan Sorumluluğu...91 2.2. İşverenin Akdi Sorumluluğu...92 2.3. İşverenin Kusursuz Sorumluluğu...93 2.4. İşverenin Hukuki Sorumluluğunun Sının...96 2.5. İş Kazasının Oluşumunda İlliyet Bağının Varlığı...97 2.5.a. Üçüncü kişinin kusuru...97 2.5.b. Kazalı işçinin kendi kusuru...98 2 5x. Mücbir Sebep ve Kaçınılmazlık...98 3- İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT SORUMLULUĞU... 101 3.1. Maddi Tazminat Davası...101 3.1.1. İş Göremezlik Tazminatı...102 3.1.2. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı...105 3.2. Manevi Tazminat Davası...105 B -İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE CEZAİ SORUMLULUĞU...107 C- İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE İDARİ SORUMLULUĞU...111 D- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÇERÇEVESİNDE ÖDENEN TAZMİNATLARIN VERGİ KARŞISINDAKİ DURUMU...113 V. BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN YÜKÜMLÜLÜKLERE AYKIRILIK 1 - İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ′NE AYKIRILIK HALLERİNDE 4857 SAYILI İŞ KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI...119 1.1. İdari Para Cezalarının Niteliği...120 1.2. İşyeri Teftişi Ve İdari Para Cezasını Uygulayacak Makam...121 1.3. İdari Para Cezasına İtiraz Merci...122 1.4. İdari Para Cezalarında Fail...123 1.5. İdari Para Cezalarında Zamanaşımı...124 1.6. İdari Para Cezasını Ödeme Yeri...125 1.7. İdari Para Cezasını Taksitle Ödeme...125 1.8. İdari Para Cezasını Ödeme Zamanı...126 1.9. İdari Para Cezalarının Vergi Karşısındaki Durumu...126 2- 4857 SAYILI İŞ KANUNU′NUN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLERİNE AYKIRILIK HALLERİNDE UYGULANACAK CEZALAR (2008)...127 İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili Sorular-Cevaplar...131 İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili Yüksek Yargı Kararlan...145 İşyeri Kaza ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu...233 Yararlanılan Kaynaklar...239