Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (68)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

İnsan Haklarının Korunması Ve Birleşmiş Milletler

İnsan Haklarının Korunması Ve Birleşmiş Milletler



Sayfa Sayısı
:  
130
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2009
ISBN NO
:  
9786053951940

800,00 TL











ÖNSÖZ San Fransisko Konferansından başlayarak tüm soğuk savaş dönemi boyunca, Birleşmiş Milletler ve özellikle de Güvenlik Konseyi içinde, ihmal edilen ve Konseyin daimi üyeleri arasında bir ideolojik karşıtlık ve ayrışma faktörü olan insan hakları, günümüzde Güvenlik Konseyinin uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla yürüttüğü çalışmalarda da, devletlerin karar alma süreçlerine etki eden bir ortak payda durumuna gelmiştir. İnsan haklarının böylece barışın korunması çerçevesindeki yerini alabilmesi, esasen sosyalist blokun çöküşünden itibaren, Güvenlik Konseyinin insan haklan alanında etkin ve dinamik bir rol üstlenmeye başlaması ile birlikte ortaya çıkmış olan bir gelişmedir. Ancak Güvenlik Konseyinin insan hakları alanına etkin bir şekilde müdahalesi, BM Şartı′nm Konseyin bu alandaki faaliyetine ne ölçüde izin verdiği, yani Konseyin yetkisinin hukuki dayanağı, uygulanması ve sınırları gibi bir hukuki çerçeve sorununu da beraberinde getirmiştir. Oysa bu hukuki çerçevenin olabildiğince aydınlatılması, Güvenlik Konseyinin insan haklan alanında büyük bir hızla gelişen faaliyetinin, güçlü bir gerçeklik mi yoksa bir yanılsama mı oluşturduğunun ortaya konulabilmesi bakımından son derece önemlidir. Amacı, Güvenlik Konseyinin insan haklan alanındaki faaliyetinin hukuki çerçevesine ışık tutmak olan bu eserin hazırlık çalışmalarına büyük ölçüde, Fransa′da bulunduğumuz 2004 yılının büyük bir bölümü ve İsviçre′de kısa bir süre zarfı içinde başlamıştık. Çok yoğun bir biçimde Güvenlik Konseyi kararlarının ve Fransızca ve İngilizce bilimsel kaynakların kullanılmasını gerektiren bu bilimsel çalışma, gerek fikir düzeyinde katkıları ve gerekse sonraki aşamalarda sağladıkları yardımlarla ortaya çıkmasında büyük katkıları bulunan Fransa Aix-Marseille Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Sayın Prof. A. ROUX ve İsviçre Lozan ve Paris II. Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Sayın Prof. J. F. FLAUSS′un katkıları olmadan gerçekleşemezdi. Konuk öğretim üyesi olarak bulunduğum Fransa ve İsviçre′de bu dönem zarfında değerli katkılarını esirgemeyen bu iki bilim adamına sonsuz teşekkürlerimizi sunmayı bir borç olarak görmekteyiz. Ayrıca, bu bilimsel eserin ortaya çıkmasında gereken kaynakların temininde sağladığı değerli katkılarından dolayı Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Ümit HASSAN′a teşekkür etmek zevkli bir borçtur. Yine, her zaman olduğu gibi bana rahat bir çalışma ortamı sağlayan ve büyük bir özveri gösteren sevgili eşim Serap′a ve küçük asistanlarım Ümit ve Kadir′e ve değerli yardımları ile bana destek olan asistanım Kerem ÜNAY′a teşekkür etmeyi bir gönül borcu saymaktayız. Son olarak, bu eserin basılmasında büyük özveri ve emeği bulunan Nobel Yayın çalışanlarına teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Mahmut GÖÇER Lefkoşa 1 Kasım 2008 GİRİŞ İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan dramlar ve insanlık dışı uygulamalar, Savaş ertesinde insan haklarının korunmasının uluslararası bir değer haline getirilmesi bakımından, Müttefik devletlerin savaşa vermek istedikleri insani boyut da gözönüne alındığında1, BM Şartı′nm üstleneceği önemli rol konusunda ortaya çıkan büyük beklentiler, kabul edilen Şart metninde insan haklarına marjinal sayılabilecek bir yer verilmesiyle, çelişkili bir durumun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gerçekten de, «insan haklarına saygıyı geliştirmek veya teşvik etmek» gibi insan hakları konusunda kısa cümleler ve atıflar içeren Şart metni, bu konudaki beklentilere cevap vermekten uzak olduğu gibi, ulusal egemenliğe ilişkin konulara karışmama ilkesini bir kez daha ifade etme yoluna da gitmiştir.2 Bununla beraber, Şart metninin insan haklan konusunda içerdiği bu az sayıdaki hükümlere rağmen, BM′nin en güçlü organı olarak sayılabilecek Güvenlik Konseyi′nin günümüzdeki insan haklarının korunması alanında çok önemli bir rol üstlendiğini tartışmasız şekilde teslim etmek gerekir. Ancak Güvenlik Konseyi′nin insan haklarının korunması yolunda somut ve önemli bir rol üstlenmesi, çok uzun ve zorluklarla dolu bir dönemin sonucu olarak ortaya çıkmış bir süreçtir. O kadar ki BM′nin ilk kuruluş yıllarında, Konsey′in böyle bir rol üstlenebileceği, neredeyse tahmin edilmesi dahi olanaksız gibi gözüken bir gelişme olarak görünmektedir. Gerçekten de daha San Francisco Konferansı sırasında soğuk savaşın ilk işaretleri kendini hissettirmeye başladığı gibi, doğu-batı blokları arasındaki karşıtlık özellikle insan hakları sorunu üzerinde belirginleşiyordu. İnsan Haklan Evrensel Bu anlamda bkz. 1 Aralık 1942 tarihli BM Beyannamesi Bkz. BETTATİ, M., Le droit d′ingerence, Odil Jacop, Paris, 1996, s.20 Bildirgesinin 1948′de oylanması sırasında, sosyalist devletlerin çekimser kalması bu büyüyen karşıtlığın ilk işareti olarak görülebilir. Soğuk savaşı takip eden «barışçıl birliktelik» döneminde hazırlanan BM 1966 tarihli Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi de iki blokun insan haklan ve özgürlükler konusundaki anlayışlarını yakınlaştırmayı başaramamış ve insan haklarına ilişkin iki blok arasındaki ideolojik karşıtlığın süregitmesine engel olamamıştır. Bu karşıtlığın temelinde batılı liberal demokratik sistem ile marxist-leninist anlayışa sahip sosyalist sistemin aynı birey özgürlüklerini taban tabana zıt bir şekilde yorumlamaları ve böylece insan haklarını bir Propaganda silahına dönüştürmeleri yatmaktadır.3 Ayrıca yukarıda sözünü ettiğimiz dönemler içinde, BM′nin sadece uluslararası insan hakları hukuku alanında değil, fakat aynı zamanda uluslararası insancıl hukuk alanında da, Genel Kurul′un «silahlı çatışmalar döneminde insan haklarına saygı gösterilmesine»ilişkin kimi kararları4 istisna olmak üzere etkin bir koruma sağlamak bakımından yetersiz kaldığını belirtmek gerekir5. Bu koşullar altında uluslararası insancıl hukuk ve «halkların kendi geleceğini belirleme hakkı» alanlarında atılan kimi önemli adımlar ayrık tutulacak olursa, Güvenlik Konseyi′nin Berlin Duvarının yıkılışından önceki dönemde insan hakları alanında neredeyse bir atalet olarak nitelendirilebilecek şekilde pasif bir rol oynamasını çok şaşırtıcı bulmamak gerekir. Berlin Duvarının yıkılışının simgelediği sosyalist blokun çöküşü insan haklarına ilişkin iki blok arasındaki ideolojik karşıtlığın son bulmasını getirirken, bu gelişme Güvenlik Konseyi′nin de insan hakları alanında etkin ve esaslı bir rol üstlenmeye başlayacağının işareti anlamına gelmekteydi. Zira bloklar arasında bu alandaki karşıtlığın ve ideolojik kısır polemiklerin son bulması insan haklarının geliştirilmesi ve etkin bir şekilde korunması için çok uygun bir zemin yaratmaktaydı.6 Özellikle kasım 1990′da imzalanan Yeni Bir Avrupa için Paris Şartı, çok uzun yıllar devam eden bu ideolojik karşıtlığın son bulduğunu tescil ederken, haziran 1993′de toplanan Viyana Konferansı ve Konferans sonunda kabul edilen Deklarasyon insan haklarının evrenselliğini ve bölün- Bkz. VİRALLY, M., L′organisation mondiale, Coliıı, Paris, 1972, s.304 Bu kararlar için bkz. KOLB, R., «Relations entre le droit humanitaire et les droits del′homme», R1CR,1998, no: 831, s.439 Bkz. ZACKLİN, R., Rapport general» in Les Nations Unies, 1995, Pedone, s.42 Bu anlamda bkz. DECAUX, E., «Une revolution juridique», in N. Anderson «50 ans deja et alors L′ONU?, Panoramique 1994, s.107 mezliğini çok güçlü bir şekilde yeniden dile getirerek, insan hakları alanında devletler arasında bir mutabakatı, bir anlayış birliğini ve aynı zamanda yeni bir başlangıcı simgeliyordu.7 Bu mutabakat ve anlayış birliği Güvenlik Konseyi içinde batılı daimi üyeler ile Rusya arasında bir yakınlaşma şeklinde etkisini göstererek, Konsey′in insan haklan alanında etkin bir rol oynaması için gereken siyasi koşulların ohışumunu sağlamış oluyordu. Bu gelişme daha 31 Ocak 1992 tarihinde, devlet ve hükümet başkanları düzeyinde toplanan Konsey toplantısı sonucunda yayınlanan başkanlık bildirisinde «insan haklarına saygının denetlenmesinin Güvenlik Konseyi′nin uluslararası barış ve güvenliği hedef alan faaliyet alanının ayrılmaz parçası olduğunu» ifade etmeye götürmüştür.8 Bu tür niyet bildirileri ve kararların ötesinde, Güvenlik Konseyi′nin bu yeni dönemde insan haklan alanına çok somut ve dinamik bir şekilde müdahale etmeye başladığı görülmektedir. Özellikle Somali′de veya Haiti′de silahlı zorlama tedbirlerine izin vermesinden, eski Yugoslavya′da ve Ruanda′da ağır insancıl hukuk ihlallerinin yargılanması amacıyla uluslararası ceza mahkemelerinin kurulmasına kadar geniş bir çerçevede bu alana müdahale etmesi, Konsey′in insan hakları alanında somut ve aktif bir rol oynamaya başladığının göstergesi olarak algılanmak gerekir. Böylece Güvenlik Konseyi′nin faaliyet alanının uluslararası insan hakları hukukunu ve insancıl hukuku içine alacak biçimde genişlemesi, Konsey′in sahip olduğu geniş yetkiler sayesinde, insan haklarının korunması klasik mekanizmalarının nispi etkinliğini güçlendirecek bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira İkinci Dünya Savaşı′ndan sonra, normatif enflasyon olarak nitelendirilebilecek şekilde, insan haklarının korunmasına ilişkin uluslararası sözleşmelerin, kurumların ve denetim mekanizmalarının büyük bir hızla çoğalması yadsınamaz bir gerçek ise de, bu sözleşmelerin ihdas ettiği kurumların ve denetim mekanizmalarının sınırlı ve nispi bir etkinliğe sahip oldukları da aynı ölçüde bir gerçeklik olarak kabul edilmek gerekir. O kadar ki uluslararası insan hakları hukuku alanında, evrensel ölçekte yaptırım işlevi icra eden kurum veya mekanizma mevcut olmadığı gibi, yetkili denetim organları tarafından icra edilen denetim de istenilen etkinlikten uzak ve yetersiz kalmaktadır.9 Kaldı ki, yaptırım bakımından yetersizlik aynı şekilde uluslarara- Bkz. TAVERNİER, P., «L′ONU et l′affirmation del′universalite des droits de l′homıııe», RTDH,1997, no:31, s. 381-388 S/23500 Bu anlamda Bkz. COHEN- JONATHAN, G., «L′evolution du droit international des droits de l′homme», Melanges H. Thierry, Pedone, Paris 1998, s.119 sı insancıl hukuk alanında Cenevre Sözleşmeleri ve Protokolleri′nin getirdiği detaylı koruma ve denetim mekanizmaları açısından da sözkonusudur.10 Bu bakımdan, gerek insan hakları hukuku alanında gerekse uluslararası insancıl hukuk alanında görev ifa eden klasik uluslararası koruma mekanizmalarının nispi ve tartışmalı etkinliği karşısında, Güvenlik Konseyi′nin insan hakları alanına aktif ve diğer mekanizmalarla bir sinerji yaratacak şekilde müdahale etmesi, özellikle sahip olduğu geniş zorlama yetkileri sayesinde, bu alanda çok daha somut ve etkin sonuçlar elde edilmesine elverişli bir gelişmedir. Böylece insan haklarının barışın korunması alanındaki gerçek yerini bulması bakımından da önemli bir ilerleme sağlanmış olmaktadır. Ancak insan haklarının Güvenlik Konseyi′nin faaliyet alanına dahil edilmesi birçok hukuki sorunu da beraberinde getirmektedir. Herşeyden önce insan haklarının barışın korunması alanındaki yerinin net bir şekilde tespit edilmesi, bir başka deyişle insan hakları konusunun ne ölçüde Güvenlik Konseyi′nin yetki alanına dahil edildiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan hukuki çerçevenin çok açık ve net olmaktan uzak oluşu, bu alanda birçok soru işaretinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Esasen uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu bir organ olarak Güvenlik Konseyi′nin insan haklan alanındaki yetkisi Şart metninde açık ve net olarak öngörülmemiştir. Aksine, BM Şartı insan haklarına saygının uluslararası işbirliğini gerçekleştirmede bir araç oluşturduğunu belirterek, 1. madde 3. paragraf hükmünde daha ziyade Genel Kurul′un ve Ekonomik ve Sosyal Konsey′in yetkisini bu alanda kabul eder gibi görünmektedir. Dolayısıyla Güvenlik Konseyi′nin insan hakları alanında aktif ve esaslı bir rol üstlenmiş olması ilk bakışta şaşırtıcı gibi görünmektedir. Ancak Güvenlik Konseyi′nin Pragmatik bir yaklaşım sergileyerek insan haklarının korunması alanında almış olduğu tedbirleri Şart′tan kaynaklanan özel yetkilere özelliklede VII. Bölüm′de öngörülen yetkilere dayandırılmış olması, Konsey′in bu alandaki yetkisinin dayanağına, kapsamına ve sınırlarına ilişkin hukuki belirsizlikleri ortadan kaldırmamaktadır. Zira Konsey′in özellikle Berlin Duvarının çöküşünden sonraki dönemde, bu alanda önemli bir siyasi irade ortaya koymuş olması ve BM Şartı′mn bu hareket tarzına uygun bir hukuki çerçeve belirleyip belirlemediği konusu birbirine karıştırılmaması gereken farklı hususlardır. Bkz. TAVERNİER, P., «De 1899 a 1999: eclatement ou approfondissement du droit humanitaire», in un siecle de droit humanitaire, Bruylant, 2001, s.15-16 Kabul etmek gerekir ki, Güvenlik Konseyi′nin, Şart hükümlerine göre, «barışa karşı tehdit» kavramını insan hakları ihlallerini içine alacak şekilde genişletebilirle yetkisi olup olmadığı ve VII. Bölüm′e dayanarak insan haklarının korunması amacıyla zorlama tedbirleri alıp alamayacağına ilişkin olarak, Konsey′in 1966′da aldığı 232 sayılı Rodezya′ya ilişkin kararının yarattığı büyük tartışmalar bugün elbette büyük ölçüde aşılmıştır." Gerek Güvenlik Konseyi′nin, en azından Berlin Duvarı′nin çöküşünden bu yana, ortaya koyduğu uygulama ve gerekse öğretide büyük çoğunlukla kabul gören görüşler, Şart′m 39. maddesinin insan hakları ihlalleri durumlarına uygulanabilirliğini kabul ettiği gibi, Konsey′in VII. Bölüm uyarınca insan hakları alanında tedbir alabilme yetkisine de sıcak bakmakta ve uygun karşılamaktadır.12 Bununla beraber, Konsey′in uygulamasında ve öğretide ortaya çıkan bu mutabakat, insan haklarının barışın korunması alanındaki gerçek yerinin tam olarak belirlenmesine ve Konsey′in içinde yetkisini icra ettiği hukuki çerçevenin gerektiği gibi aydınlatılabilmesine olanak vermemektedir. Siyasi bir organ olarak geniş ölçüde pragmatik bir hareket tarzı benimseyen Konsey′in kararlarında nadiren hukuki düşüncelerden esinlendiği göz önüne alınacak olursa, söz konusu hukuki çerçevenin çok sayıda soru işaretini bünyesinde barındırdığı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla Güvenlik Konseyi′nin yetkisinin insan haklarını içine alacak şekilde genişlemesinin basit bir yanılsama mı yoksa güçlü bir gerçeklik mi oluşturduğunun ortaya konulabilmesi herşeyden önce Konsey yetkisini belirleyen hukuki çerçevenin daha açık ve net bir şekilde aydınlatılmasını gerektirmektedir. Bu çerçevenin aydınlatılması çabası bu bilimsel çalışmanın temel amacını ve konusunu oluşturmaktadır. Söz konusu hukuki çerçeveye ilişkin ilk belirsizlikler, birinci bölümde ele alacağımız Güvenlik Konseyi′nin insan haklan alanındaki faaliyetinin hukuki dayanağını ilgilendirmekte ve özellikle Konsey′in sahip olduğu özel yetkilerin, insan haklarının korunması amacıyla tedbir alabilmesine olanak tarayıp tanımadığı ve Konsey yetkisinin VI, VII ve VIII. Bölüm′ler dışında kalan diğer şart hükümlerinde bir hukuki dayanak bulup bulamayacağı gibi sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar irdelenirken, insani müdahale hakkı ve demokratik meşruiyet gibi uluslararası hukukta yeni sayıla- 11 Bu tartışmalar hakkında bkz. ROUSSEAU, O, «Chronique des faits internationaux», RGDIP, 1967, S.478-480 12 Bu anlamda bkz. DUPUY, P-M., «Securıte collective et organsation de la Paix>», RGD1P, 1993, No: 2 bilecek kavramların bir hukuki dayanak rolü oynayıp oynayamayacakları hususunun da incelenmesi yararlı olacaktır. İkinci bölüm çerçevesinde ele alacağımız, Güvenlik Konseyi′nin insan hakları alanındaki yetkisinin ne şekilde uygulandığının bazı önemli temel müdahaleleri ve kararları ekseninde incelenmesi, özellikle insan haklarının barışın korunması alanındaki gerçek yerinin belirlenmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede Güvenlik Konseyi kararlarında ve deklarasyonlarında uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukukun hangi yönleri üzerinde daha fazla durulduğu ve önem atfedildiğinin tespit edilerek, bu önemli somut durumlar yelpazesinden anlamlı sonuçlar çıkarılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz. Nihayet, Güvenlik Konseyi′nin insan hakları alanındaki yetkisinin varlığı ve kullanılması zorunlu olarak beraberinde bu yetkinin sınırları sorununu da getirmektedir. Bir yandan Şart metninden ve diğer yandan Konsey işlemlerinin hukuka uygunluk denetiminden kaynaklanan bu sınırlamalar konusunda Konsey′in ortaya koyduğu uygulamanın aydınlatıcı olmadığı gözönüne alındığında, Konsey′in bu alandaki yetkisinin sınırlarının belirlenmesinin önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. İÇİNDEKİLER GİRİŞ. Birinci Bölüm BM GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI A. İNSAN HAKLARININ BM′NİN AMAÇLARI ARASINDA YER ALMASININ HUKUKİ DAYANAK OLARAK DEĞERİ 8 1. BM′nin Amaçları Arasında İnsan Haklarının Yeri 8 2. Güvenlik Konseyi′nin İnsan Hakları Alanındaki Yetkisinin Dayanağını Oluşturma Bakımından 1. Madde′nin 2. ve 3. Paragraflarının Önemi 11 B. HUKUKÎ DAYANAK OLARAK GÜVENLİK KONSEYİ′NİN BARIŞIN KORUNMASI ALANINDAKİ GENEL YETKİSİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER 12 1. Barışın Korunmasının Güvenlik Boyutuna İlişkin Hükümler 14 a. Birleşmiş Milletler Şartı′nm VI. Bölümünde Yer Alan Hükümler. 14 b. Şart′m VII. Bölümünde Sevkedilen Hükümler 15 2. Barışın Korunmasının Yapısal Boyutuna İlişkin Hükümler 16 a. Şart′m Başlangıç Kısmının 2. ve 5. Fıkraları 17 b. 1. Maddenin 2. ve 3. Paragraflarında Yer Verilen Hükümler 18 3.55. Maddenin (c) Paragrafında Yer Alan Hükümler 20 C. GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN DİĞER HUKUKÎ DAYANAKLARI 21 1. Tartışmalı Sayılabilecek Hukukî Dayanaklar 21 a. Barışa Karşı Tehdit Kavramı 21 b. Kendi Yetkisini Belirleme Kuralı 23 c. Zımnî Yetkiler Kavramı 24 d. İnsanî Müdahale Hakkı ve Demokratik Meşruiyet İlkesi 24 2. Olası Hukukî Dayanaklar 26 a. Amaçsal Yorum 26 b. Evrimsel Yorum 27 3. Uluslararası Örgüt Organlarının Uygulamalarına Dayanan Yorum..28 İkinci Bölüm GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN UYGULANMASI A. GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN ŞART′IN 1. MADDESİNE DAYANARAK UYGULANMASI ′. 33 1. Kore′ye İlişkin (1950) 85 Sayılı Karar 35 2. Filistin′e İlişkin (1968) 259 Sayılı Karar 37 3. Lübnan′a İlişkin (1982) 515 Sayılı Karar 39 B. GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN BARIŞIN KORUNMASI TEMELİNE DAYANDIRILAN UYGULAMASI 41 1. Uluslararası İnsancıl Hukuk Alanında 41 2. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku Alanında 42 C. GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN BM ŞARTI′NDA ÖNGÖRÜLEN ÖZEL YETKİLERE DAYANARAK UYGULANMASI 47 1. Uluslararası İnsancıl Hukuk Alanında 48 a. Sivil Halkın Korunması 49 b. İnsani Yardım Gönderilmesi 56 2. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku Alanında 58 a. İnsan Haklarının Derhal Korunması 58 b. İnsan Haklarının Sürekli Korunması 62 D. GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN 24. MADDEDEN ÇIKARSANAN ZIMNİ YETKİLERE DAYANARAK UYGULANMASI 63 1. Irak′a İlişkin (1991) 688 Sayılı Karar 64 2. Yugoslavya′ya İlişkin (1992) 743 Sayılı ve Bosna-Hersek′e İlişkin (1992) 781 Sayılı Kararlar 65 3. Bosna-Hersek′e İlişkin (1993) 819 ve (1993) 824 Sayılı Kararlar 66 Üçüncü Bölüm GÜVENLİK KONSEYİ′NİN İNSAN HAKLARI ALANINDAKİ YETKİSİNİN SINIRLARI A. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ŞARTI′NDAN KAYNAKLANAN TEMEL SINIRLAMALAR 71 1. Nitelendirme Yetkisine Getirilen Temel Sınırlamalar 71 2. Karar Yetkisi İçin Öngörülen Sınırlamalar 75 a. Hukukî Hata 75 b. Üst Normun İhlali: BM′nin Amaç ve İlkeleri 78 B. GÜVENLİK KONSEYİ İŞLEMLERİNİN HUKUKA UYGUNLUK DENETİMİNDEN KAYNAKLANAN SINIRLAMALAR 83 1. Uluslararası Adalet Divanı′nca Uygulanan Hukuka Uygunluk Denetimi 85 a. Divanın Yargılama Görevi Çerçevesinde Uygulayabileceği Denetim 85 b. Divan′m Danışma Görüşü Verme Çerçevesinde Uygulayabileceği Denetim 88 c. Konsey′in Nitelendirme Yetkisinin Denetimi Sorunu 89 2. Uluslararası Ceza Mahkemeleri Tarafından Uygulanan Hukuka Uygunluk Denetimi 90 a. Uluslararası Ceza Mahkemelerinin Hukuka Uygunluk Denetimi Konusundaki Yetkisinin Hukukî Dayanağı 91 b. Uluslararası Ceza Mahkemelerinin Uyguladığı Hukuka Uygunluk Denetiminin Kapsamı 92 3. Hukuka Uygunluk Denetiminin Yaptırımı 96 C. ŞART′IN 27. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN VETO HAKKININ KULLANIMINDAN KAYNAKLANAN SİYASİ SINIRLAMA 99 1. Daimi Üyeler İçin Öngörülen Veto Hakkının Siyasi Niteliği 99 2. Veto Hakkının İnsan Hakları Alanındaki Önemi 100 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 103 KAYNAKÇA 109