İdari Usul ve İdari Yargılama Usulü Sorunu Olarak Sözlü - Mülakat Sınavları ve Yargısal Denetimi
İdari Usul ve İdari Yargılama Usulü Sorunu Olarak Sözlü - Mülakat Sınavları ve Yargısal Denetimi
Abdullah UZ / Mustafa YaÅŸar DEMÄ°RCÄ°OÄžLU
Sayfa Sayısı
:
326
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2012
ISBN NO
:
9786055336844
GÄ°RÄ°Åž
Genellikle \"kayırmacılık\" veya gündelik hayatta daha yaygın kullanıldığı ÅŸekliyle \"torpil\" ile birlikte anılan ve bu yönüyle bir an¬lam ve misyonu olduÄŸu düşünülen; gerek öğrencilik döneminde gerekse meslek hayatımızın en başında ve/veya belli aÅŸamalarında bir ÅŸekilde tabi tutulduÄŸumuz sözlü/mülakat sınavı; tipik bir idari iÅŸlem olmakla birlikte kendine özgü bazı hususiyetleri nedeniyle ve bu uygulamaya muhatap olanların sayısının fazlalığı da dikkate alındığında, Ä°dare Hukuku bakımından özel bir incelenmeye deÄŸer görülmüştür. Doktrinde sınavlar, üzerinde herkesin çok konuÅŸtuÄŸu, ama kimsenin bir ÅŸey yazmaya cesaret edemediÄŸi konulardan biri, üzerinde konuÅŸulması serbest, ama yazı yazılması yasak olan bir konu olarak nitelendirilmektedir.1 Sözlü sınavlarda idarelerin uyma¬sı gereken kurallar ve buna iliÅŸkin yargısal denetimi ele alan çalışma¬lar da Türk Ä°dare Hukuku literatüründe oldukça azdır.2 Gerçekten bu alanda baÅŸta deÄŸerli hocam Turgut Tan\′in makaleleri olmak üze¬re, hatırı sayılır birkaç çalışma dışında literatürün çok zengin olma¬dığı da göz önünde bulundurulduÄŸunda, yapılacak çalışmanın mü-tevazi de olsa literatüre ve uygulamaya katkı saÄŸlayacağı düşünül¬mektedir.
Bu çalışmada, özellikle son dönemde alınan Danıştay ve Ana¬yasa Mahkemesi kararları ile birlikte, sözlü/mülakat sınavlarının tabi olacağı idari usul ve bu bağlamda ileri sürülebilecek hukuka aykırılık iddiaları ile yargısal denetimin kapsam ve içeriğinin ne olması gerektiği hususların; daha önce bu alanda ifade edilen görüş¬lerden yararlanmanın yanı sıra yakın tarihli yargı süreçleri ve bu bağlamda verilmiş yargı kararlarından hareketle yeni tespit ve de¬ğerlendirmeleri içerecek şekilde ve tabiî ki ilgili düzenlemeler ve konuya ilişkin bilimsel ve yargısal içtihatlardan beslenerek ele alınması hedeflenmiştir.
Bilindiği üzere sözlü/mülakat sınavı, yazılı sınavın yanı sıra kişi¬lerin öğrencilik sürecinde ve/veya mesleğe alınma ve yükseltilme aşamalarında muhatap oldukları yaygın bir uygulama olarak karşı¬mıza çıkmaktadır. Ancak uygulanan bu sistemin, tümüyle olmasa bile büyük ölçüde; hem yozlaşmanın kaynağı3, hem de sonucu oldu¬ğunu söylemek yanıltıcı olmaz kanaatindeyiz.4 Özellikle mesleğe alınmada, sözlü/mülakat sınavlarının yapılış şekli ve sorulan sorular, insanın hayal gücünün ne kadar geniş olabileceğini göstermesi bakı¬mından ibretlik bir örnek oluşturmaktadır. Bu kapsamda; Anayasa¬nın 24 üncü maddesindeki \"kimse...dinîinanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.\" hükmü ile 25 inci maddesindeki \"Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşün¬ce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz, \"hükmüne açıkça aykırı bir şekilde, daha da ötesi Anayasanın 15 inci maddesinde dü¬zenlendiği şekliyle, temel hak ve özgürlüklerin durdurulmasını ge¬rekli kılabilecek, savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hal¬lerde dahi \"kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorla¬namaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz\" hükmü uyarınca savaş, sefer¬berlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde bile kimsenin din, vic¬dan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağt temel kuralına açıkça aykırı olarak, Anayasanın 70 inci maddesi bağla¬mında görevin gerektirdiği niteliğin ölçülmesi kapsamında değerlen¬dirilmesinin mantığını kavrayamadığımız bir şekilde kişilerin din, inanç, felsefi düşünce ve siyasi tercihlerine5 yönelik soruların sorul¬duğu6 ve buna göre ölçme(!) ve değerlendirmenin(!) yapıldığı söz¬lü/mülakat sınavlarına bizzat maruz kalan kişiler olarak7, bu uygu¬lamanın Anayasaya açıkça aykırı bir biçimde ülkemizdeki kamu hizmetlerine giriş ve görevde yükselme bakımından yozlaşmaya müsait bir zemin oluşturduğu kanısındayız.8 Dolayısıyla, sözlü/mülakat sınavlarının yapılması ölçme-değerlendirme bakımından bilimsel olarak illaki gerekli görülüyor ise- ki öğretide mülakatın, çağdaş iş idaresi ve kamu yönetiminde personelin işe yerleştirilmesinde, yazılı sınavlar kadar, hatta ondan daha önemli olduğu, özellikle yönetim görevinde çalıştırılacakların performans ve gelişme potansiyelinin mülakat sınavı yöntemi ile daha gerçekçi belirlenebildiği, ancak ül¬kemizde kayırmacılık anlayışıyla yapıldıkları için mülakat sınavları¬nın gerçek fonksiyonlarını yerine getirmekten uzak oldukları ifade edilmektedir-9 kuralları açıkça belirlenmiş bir idari usule tabi ve buna bağlı olarak saydamlık, hesap verilebilirlik, kamuoyu denetimi, idari ve yargısal denetim gibi temel kurumlar ve enstrümanlarla yeterince donatılmış bir sürecin işletilmesinin, hukuk devleti ve liyakat ilkesi bakımından oldukça önemli olduğu düşünülmektedir.
Bu bağlamda, başta hukuk devleti ve idarenin hukuka uygunlu¬ğu ilkesine bağlı kalınarak, Anayasanın 125 inci maddesinde ifadesini bulan \"İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.\" hükmünden bağışık tutulmayan her idari işlem gibi, sözlü/mülakat sınavlarının da hukuka uygunluk denetimine tabi tutulması gerekli¬liği ile yine Anayasanın 125 inci maddesinin \"Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme göre¬vinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilme¬sini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldı¬racak biçimde yargı kararı verilemez.\" hükmüne aykırı olmayacak şekil¬de yapılabilecek bir yargı denetiminin kapsam ve içeriğinin ne olması gerektiği ve idari işlemin hangi unsurları bakımından ne ölçüde bir denetimin yapılabileceği hususu arasındaki hassas dengeyi bozma¬yacak bir çözüme yönelik tespit ve değerlendirmelerin uygulamaya da önemli katkı sağlayabileceği ve yön verebileceği kanısındayız.
Bu düşünceden hareketle, öncelikle kamu hizmetine girme hakkı ve bu hakla bağlantılı olarak, liyakat ve kayırmacılık sistemleri10 üzerinde durulacak, sonrasında sözlü/mülakat sınavlarının yapılış şekli ve buna ilişkin denetimin kapsam ve içeriği, ilgili düzenlemeler, doktrin ve yargı içtihatlarından hareketle ayrıntılı olarak incelenmeye çalışılacaktır.
SUNUÅž
Anayasanın Siyasal Haklar ve Ödevler bölümünde yer alan 70 inci maddesinde, her Türk vatandaşının kamu hizmetine girme hak¬kına sahip olduğu belirtilmiş, hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceği hükme bağlan¬mıştır. Buna göre idare, kamu personeli alımında sadece görevin ge¬rektirdiği nitelikleri, yani liyakat şartını esas almak zorundadır. Diğer bir ifade ile, idare kamu personel alımında, liyakati esas alma konu¬sunda bağlı yetki ile donatılmıştır. Bilindiği üzere, bağlı yetki ile do¬natıldığı durumlarda idare, alacağı kararın yasal koşullarının gerçek¬leşmesi halinde kanunun öngördüğü kararı almak zorundadır. Dola¬yısıyla, kamu personeli alımında, liyakat ilkesinin gereğini yerine getirme bağlamında idarenin takdir yetkisinden söz edilemez. Her idari işlem için sebep ve amaç unsuru bakımından kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmesi kuralı, kamu hizmetine alımda liya¬kat ilkesinin gözetilmesi şeklinde somutlaştırılabilir.
İdarenin liyakati ölçmek için en önemli enstrümanı sınavlar ol¬makla birlikte, özellikle sözlü-mülakat sınavlarının, idarenin bu alan¬da nasıl ve ne kadar sahip olduğu çok tartışmalı olan takdir yetkisi¬nin sınırlarını zorlama, kamu yararı ve hizmet gereklerini göz ardı etme ve liyakat ilkesine aykırı karar alma aracına dönüştürüldüğü, genel bir tespit ve değerlendirme olarak ifade edilmektedir.
Bu bağlamda, tipik bir idari işlem olarak idare tarafından gerçek¬leştirilen sözlü-mülakat sınavlarının; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından idari yargı denetimine açık olduğu bi¬linmekle birlikte, bu denetimin, hangi unsurlar bakımından ne şekil¬de ve ne ölçüde yapılabilir olduğunun özel olarak hukuki bir incele¬me konusu yapılmasının uygu l-\"\"n aya önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu düşünceden hareketle hazırlanan çalışmanın, uygulayıcılara ve hayatının herhangi bir aşamasında sözlü-mülakat sınavına tabi tutulmuş/tutulabilecek kişilere yol gösterici olması ümidiyle...
Ankara, 2012
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
KAMU HİZMETİNE GİRME HAKKI VE LİYAKAT İLKESİNİNGERÇEKLEŞTİRİLMESİ BAĞLAMINDA BİR ÖLÇME-DEĞERLENDİRMEARACI OLARAK SÖZLÜ-MÜLAKAT SINAVLARI
I. -KAMU HÄ°ZMETÄ°NE GÄ°RME HAKKI VE LÄ°YAKAT Ä°LKESÄ° -7
A. -Kamu Hizmetine Girme Hakkı-8
1. -Genel Olarak Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Kamu Hizmetine Girme Hakkı-8
2. -Türk Pozitif Hukukunda Kamu Hizmetine Girme Hakkı -10
B. -Liyakat-Yeterlik (Merit) Ä°lkesi -16
1. -Kavram, Tanım ve Kapsam Bakımından Liyakat İlkesi/Sistemi-16
a)-Dar Anlamda Liyakat Ä°lkesi-18
b)-GeniÅŸ Anlamda Yeterlik Ä°lkesi-20
2. -Liyakat Sisteminin Başlıca İlkeleri -21
a)-EÅŸitlik Ä°lkesi-21
b)-Kariyer Ä°lkesi-22
c)-Hukuka Uygunluk Ä°lkesi-23
C. -DeÄŸerlendirme-23
II. -LİYAKAT İLKESİNE DAYALI YERLEŞTİRME VE İSTİHDAMDA BİR ÖLÇME-DEĞERLENDİRME ARACI OLARAK SÖZLÜ-MÜLAKAT SINAVLARI-25
A. -Ölçme ve Değerlendirme Aracı Olarak Yazılı, Test ve Sözlü Sınavlarının Karşılıklı Değerlendirilmesi-27
1. -Geçerlilik-28
a)-Ä°stenmeyen DeÄŸiÅŸkenler-28
b)-Kapsam Geçerliliği-29
c)-Kolaylık/Zorluk-30
2. -Güvenirlik-31
a)-Åžans-31
b)-DeÄŸerlendirmenin ObjektifliÄŸi-31
c)-Puanlama Güvenirliliği-32
B. -Mülakat Sınavına İlişkin Bilimsel Değerlendirmeler-33
1. -Genel Olarak-34
2. -Geçerlilik Bakımından-35
3. -Güvenirlilik Bakımından-35
4. -Denetlenebilirlik Bakımından-37
C. -Takdir Yetkisi-39
İKİNCİ BÖLÜM
SÖZLÜ/MÜLAKAT SINAVLARININYARGISAL DENETİMİ
I. -YARGI MERCÄ°LERÄ°NÄ°N KONUYA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N
YAKLAÅžIMI-43
II. -İLGİLİ YARGI KARARLARI VE HUKUKİ SONUÇLARI-53
A. -İdari Yargı Mercilerinin Yaklaşımı-53
B. -Anayasa Mahkemesinin Yaklaşımı-89
SONUÇ-121
KAYNAKÇA-125
EK- EMSAL KARARLAR-131
A. -Anayasa Mahkemesi Kararları-131
B. -Danıştay Kararları-161
C. -Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Kararları-303
D. -Adlî ve İdarî Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı ve Mülâkatı Hakkında Adalet Bakanlığı Açıklamaları-319
Genellikle \"kayırmacılık\" veya gündelik hayatta daha yaygın kullanıldığı ÅŸekliyle \"torpil\" ile birlikte anılan ve bu yönüyle bir an¬lam ve misyonu olduÄŸu düşünülen; gerek öğrencilik döneminde gerekse meslek hayatımızın en başında ve/veya belli aÅŸamalarında bir ÅŸekilde tabi tutulduÄŸumuz sözlü/mülakat sınavı; tipik bir idari iÅŸlem olmakla birlikte kendine özgü bazı hususiyetleri nedeniyle ve bu uygulamaya muhatap olanların sayısının fazlalığı da dikkate alındığında, Ä°dare Hukuku bakımından özel bir incelenmeye deÄŸer görülmüştür. Doktrinde sınavlar, üzerinde herkesin çok konuÅŸtuÄŸu, ama kimsenin bir ÅŸey yazmaya cesaret edemediÄŸi konulardan biri, üzerinde konuÅŸulması serbest, ama yazı yazılması yasak olan bir konu olarak nitelendirilmektedir.1 Sözlü sınavlarda idarelerin uyma¬sı gereken kurallar ve buna iliÅŸkin yargısal denetimi ele alan çalışma¬lar da Türk Ä°dare Hukuku literatüründe oldukça azdır.2 Gerçekten bu alanda baÅŸta deÄŸerli hocam Turgut Tan\′in makaleleri olmak üze¬re, hatırı sayılır birkaç çalışma dışında literatürün çok zengin olma¬dığı da göz önünde bulundurulduÄŸunda, yapılacak çalışmanın mü-tevazi de olsa literatüre ve uygulamaya katkı saÄŸlayacağı düşünül¬mektedir.
Bu çalışmada, özellikle son dönemde alınan Danıştay ve Ana¬yasa Mahkemesi kararları ile birlikte, sözlü/mülakat sınavlarının tabi olacağı idari usul ve bu bağlamda ileri sürülebilecek hukuka aykırılık iddiaları ile yargısal denetimin kapsam ve içeriğinin ne olması gerektiği hususların; daha önce bu alanda ifade edilen görüş¬lerden yararlanmanın yanı sıra yakın tarihli yargı süreçleri ve bu bağlamda verilmiş yargı kararlarından hareketle yeni tespit ve de¬ğerlendirmeleri içerecek şekilde ve tabiî ki ilgili düzenlemeler ve konuya ilişkin bilimsel ve yargısal içtihatlardan beslenerek ele alınması hedeflenmiştir.
Bilindiği üzere sözlü/mülakat sınavı, yazılı sınavın yanı sıra kişi¬lerin öğrencilik sürecinde ve/veya mesleğe alınma ve yükseltilme aşamalarında muhatap oldukları yaygın bir uygulama olarak karşı¬mıza çıkmaktadır. Ancak uygulanan bu sistemin, tümüyle olmasa bile büyük ölçüde; hem yozlaşmanın kaynağı3, hem de sonucu oldu¬ğunu söylemek yanıltıcı olmaz kanaatindeyiz.4 Özellikle mesleğe alınmada, sözlü/mülakat sınavlarının yapılış şekli ve sorulan sorular, insanın hayal gücünün ne kadar geniş olabileceğini göstermesi bakı¬mından ibretlik bir örnek oluşturmaktadır. Bu kapsamda; Anayasa¬nın 24 üncü maddesindeki \"kimse...dinîinanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.\" hükmü ile 25 inci maddesindeki \"Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşün¬ce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz, \"hükmüne açıkça aykırı bir şekilde, daha da ötesi Anayasanın 15 inci maddesinde dü¬zenlendiği şekliyle, temel hak ve özgürlüklerin durdurulmasını ge¬rekli kılabilecek, savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hal¬lerde dahi \"kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorla¬namaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz\" hükmü uyarınca savaş, sefer¬berlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde bile kimsenin din, vic¬dan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağt temel kuralına açıkça aykırı olarak, Anayasanın 70 inci maddesi bağla¬mında görevin gerektirdiği niteliğin ölçülmesi kapsamında değerlen¬dirilmesinin mantığını kavrayamadığımız bir şekilde kişilerin din, inanç, felsefi düşünce ve siyasi tercihlerine5 yönelik soruların sorul¬duğu6 ve buna göre ölçme(!) ve değerlendirmenin(!) yapıldığı söz¬lü/mülakat sınavlarına bizzat maruz kalan kişiler olarak7, bu uygu¬lamanın Anayasaya açıkça aykırı bir biçimde ülkemizdeki kamu hizmetlerine giriş ve görevde yükselme bakımından yozlaşmaya müsait bir zemin oluşturduğu kanısındayız.8 Dolayısıyla, sözlü/mülakat sınavlarının yapılması ölçme-değerlendirme bakımından bilimsel olarak illaki gerekli görülüyor ise- ki öğretide mülakatın, çağdaş iş idaresi ve kamu yönetiminde personelin işe yerleştirilmesinde, yazılı sınavlar kadar, hatta ondan daha önemli olduğu, özellikle yönetim görevinde çalıştırılacakların performans ve gelişme potansiyelinin mülakat sınavı yöntemi ile daha gerçekçi belirlenebildiği, ancak ül¬kemizde kayırmacılık anlayışıyla yapıldıkları için mülakat sınavları¬nın gerçek fonksiyonlarını yerine getirmekten uzak oldukları ifade edilmektedir-9 kuralları açıkça belirlenmiş bir idari usule tabi ve buna bağlı olarak saydamlık, hesap verilebilirlik, kamuoyu denetimi, idari ve yargısal denetim gibi temel kurumlar ve enstrümanlarla yeterince donatılmış bir sürecin işletilmesinin, hukuk devleti ve liyakat ilkesi bakımından oldukça önemli olduğu düşünülmektedir.
Bu bağlamda, başta hukuk devleti ve idarenin hukuka uygunlu¬ğu ilkesine bağlı kalınarak, Anayasanın 125 inci maddesinde ifadesini bulan \"İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.\" hükmünden bağışık tutulmayan her idari işlem gibi, sözlü/mülakat sınavlarının da hukuka uygunluk denetimine tabi tutulması gerekli¬liği ile yine Anayasanın 125 inci maddesinin \"Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme göre¬vinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilme¬sini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldı¬racak biçimde yargı kararı verilemez.\" hükmüne aykırı olmayacak şekil¬de yapılabilecek bir yargı denetiminin kapsam ve içeriğinin ne olması gerektiği ve idari işlemin hangi unsurları bakımından ne ölçüde bir denetimin yapılabileceği hususu arasındaki hassas dengeyi bozma¬yacak bir çözüme yönelik tespit ve değerlendirmelerin uygulamaya da önemli katkı sağlayabileceği ve yön verebileceği kanısındayız.
Bu düşünceden hareketle, öncelikle kamu hizmetine girme hakkı ve bu hakla bağlantılı olarak, liyakat ve kayırmacılık sistemleri10 üzerinde durulacak, sonrasında sözlü/mülakat sınavlarının yapılış şekli ve buna ilişkin denetimin kapsam ve içeriği, ilgili düzenlemeler, doktrin ve yargı içtihatlarından hareketle ayrıntılı olarak incelenmeye çalışılacaktır.
SUNUÅž
Anayasanın Siyasal Haklar ve Ödevler bölümünde yer alan 70 inci maddesinde, her Türk vatandaşının kamu hizmetine girme hak¬kına sahip olduğu belirtilmiş, hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceği hükme bağlan¬mıştır. Buna göre idare, kamu personeli alımında sadece görevin ge¬rektirdiği nitelikleri, yani liyakat şartını esas almak zorundadır. Diğer bir ifade ile, idare kamu personel alımında, liyakati esas alma konu¬sunda bağlı yetki ile donatılmıştır. Bilindiği üzere, bağlı yetki ile do¬natıldığı durumlarda idare, alacağı kararın yasal koşullarının gerçek¬leşmesi halinde kanunun öngördüğü kararı almak zorundadır. Dola¬yısıyla, kamu personeli alımında, liyakat ilkesinin gereğini yerine getirme bağlamında idarenin takdir yetkisinden söz edilemez. Her idari işlem için sebep ve amaç unsuru bakımından kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmesi kuralı, kamu hizmetine alımda liya¬kat ilkesinin gözetilmesi şeklinde somutlaştırılabilir.
İdarenin liyakati ölçmek için en önemli enstrümanı sınavlar ol¬makla birlikte, özellikle sözlü-mülakat sınavlarının, idarenin bu alan¬da nasıl ve ne kadar sahip olduğu çok tartışmalı olan takdir yetkisi¬nin sınırlarını zorlama, kamu yararı ve hizmet gereklerini göz ardı etme ve liyakat ilkesine aykırı karar alma aracına dönüştürüldüğü, genel bir tespit ve değerlendirme olarak ifade edilmektedir.
Bu bağlamda, tipik bir idari işlem olarak idare tarafından gerçek¬leştirilen sözlü-mülakat sınavlarının; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından idari yargı denetimine açık olduğu bi¬linmekle birlikte, bu denetimin, hangi unsurlar bakımından ne şekil¬de ve ne ölçüde yapılabilir olduğunun özel olarak hukuki bir incele¬me konusu yapılmasının uygu l-\"\"n aya önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu düşünceden hareketle hazırlanan çalışmanın, uygulayıcılara ve hayatının herhangi bir aşamasında sözlü-mülakat sınavına tabi tutulmuş/tutulabilecek kişilere yol gösterici olması ümidiyle...
Ankara, 2012
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
KAMU HİZMETİNE GİRME HAKKI VE LİYAKAT İLKESİNİNGERÇEKLEŞTİRİLMESİ BAĞLAMINDA BİR ÖLÇME-DEĞERLENDİRMEARACI OLARAK SÖZLÜ-MÜLAKAT SINAVLARI
I. -KAMU HÄ°ZMETÄ°NE GÄ°RME HAKKI VE LÄ°YAKAT Ä°LKESÄ° -7
A. -Kamu Hizmetine Girme Hakkı-8
1. -Genel Olarak Avrupa Birliği Üyesi Ülkelerde Kamu Hizmetine Girme Hakkı-8
2. -Türk Pozitif Hukukunda Kamu Hizmetine Girme Hakkı -10
B. -Liyakat-Yeterlik (Merit) Ä°lkesi -16
1. -Kavram, Tanım ve Kapsam Bakımından Liyakat İlkesi/Sistemi-16
a)-Dar Anlamda Liyakat Ä°lkesi-18
b)-GeniÅŸ Anlamda Yeterlik Ä°lkesi-20
2. -Liyakat Sisteminin Başlıca İlkeleri -21
a)-EÅŸitlik Ä°lkesi-21
b)-Kariyer Ä°lkesi-22
c)-Hukuka Uygunluk Ä°lkesi-23
C. -DeÄŸerlendirme-23
II. -LİYAKAT İLKESİNE DAYALI YERLEŞTİRME VE İSTİHDAMDA BİR ÖLÇME-DEĞERLENDİRME ARACI OLARAK SÖZLÜ-MÜLAKAT SINAVLARI-25
A. -Ölçme ve Değerlendirme Aracı Olarak Yazılı, Test ve Sözlü Sınavlarının Karşılıklı Değerlendirilmesi-27
1. -Geçerlilik-28
a)-Ä°stenmeyen DeÄŸiÅŸkenler-28
b)-Kapsam Geçerliliği-29
c)-Kolaylık/Zorluk-30
2. -Güvenirlik-31
a)-Åžans-31
b)-DeÄŸerlendirmenin ObjektifliÄŸi-31
c)-Puanlama Güvenirliliği-32
B. -Mülakat Sınavına İlişkin Bilimsel Değerlendirmeler-33
1. -Genel Olarak-34
2. -Geçerlilik Bakımından-35
3. -Güvenirlilik Bakımından-35
4. -Denetlenebilirlik Bakımından-37
C. -Takdir Yetkisi-39
İKİNCİ BÖLÜM
SÖZLÜ/MÜLAKAT SINAVLARININYARGISAL DENETİMİ
I. -YARGI MERCÄ°LERÄ°NÄ°N KONUYA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N
YAKLAÅžIMI-43
II. -İLGİLİ YARGI KARARLARI VE HUKUKİ SONUÇLARI-53
A. -İdari Yargı Mercilerinin Yaklaşımı-53
B. -Anayasa Mahkemesinin Yaklaşımı-89
SONUÇ-121
KAYNAKÇA-125
EK- EMSAL KARARLAR-131
A. -Anayasa Mahkemesi Kararları-131
B. -Danıştay Kararları-161
C. -Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Kararları-303
D. -Adlî ve İdarî Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı ve Mülâkatı Hakkında Adalet Bakanlığı Açıklamaları-319
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.- 2 70,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.- 2 70,00 TL.- 140,00 TL.- 3 46,67 TL.- 140,00 TL.- 4 35,00 TL.- 140,00 TL.- 5 28,00 TL.- 140,00 TL.- 6 23,33 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
-
Taksit Taksit Tutarı Toplam Tutar Peşin 140,00 TL.- 140,00 TL.-
Hafta Ä°çi:
Saat 16:00'ya kadar verilen sipariÅŸleriniz aynı gün, özel durumlarda bir sonraki iÅŸgününde kargoya verilir.
Saat 16:00'dan sonra vermiÅŸ olduÄŸunuz sipariÅŸleriniz bir sonraki iÅŸ gününde kargoya verilir.
Kitabın stoklarımızda olmaması durumunda kitabın temini yayınevinden, dağıtıcılar kanalı ile yapılacaktır. Gecikme yaÅŸanabilecek durumlarda üyelik bilgilerinizde kayıtlı telefon numaralarınızdan bilgi verilecektir.
Cumartesi ve Pazar Günü verilen SipariÅŸler:
Cumartesi günü verilen sipariÅŸleriniz Saat 11:00'e kadar ve Pazar günü verilen sipariÅŸleriniz ise bir sonraki iÅŸ gününde kargoya verilecektir.
Kargo Teslim Süresi:
Kargo teslim süresi, Ä°stanbul içi ve çevresinde genellikle 1 gündür. Ä°stanbul dışı illerde iki güne çıkabilmektedir. Kargo firmasından kaynaklanan problemlerde bu sürenin uzaması söz konu olacaktır.
Hava koÅŸullarına, yol durumuna ve özel durumlara baÄŸlı olarak teslimat süresi uzamaktadır.
Saat 16:00'ya kadar verilen sipariÅŸleriniz aynı gün, özel durumlarda bir sonraki iÅŸgününde kargoya verilir.
Saat 16:00'dan sonra vermiÅŸ olduÄŸunuz sipariÅŸleriniz bir sonraki iÅŸ gününde kargoya verilir.
Kitabın stoklarımızda olmaması durumunda kitabın temini yayınevinden, dağıtıcılar kanalı ile yapılacaktır. Gecikme yaÅŸanabilecek durumlarda üyelik bilgilerinizde kayıtlı telefon numaralarınızdan bilgi verilecektir.
Cumartesi ve Pazar Günü verilen SipariÅŸler:
Cumartesi günü verilen sipariÅŸleriniz Saat 11:00'e kadar ve Pazar günü verilen sipariÅŸleriniz ise bir sonraki iÅŸ gününde kargoya verilecektir.
Kargo Teslim Süresi:
Kargo teslim süresi, Ä°stanbul içi ve çevresinde genellikle 1 gündür. Ä°stanbul dışı illerde iki güne çıkabilmektedir. Kargo firmasından kaynaklanan problemlerde bu sürenin uzaması söz konu olacaktır.
Hava koÅŸullarına, yol durumuna ve özel durumlara baÄŸlı olarak teslimat süresi uzamaktadır.
Vedatkitapcilik.com'dan satın aldığınız her ürünü, teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ürün hasarlı olmasa dahi hiçbir gerekçe belirtmeksizin- iade edebilirsiniz.
Ä°ade için, satın aldığınız ürünün tahrip edilmemiÅŸ, kullanılmamış veya tekrar satılabilirliÄŸi bozulmamış olması gerekmektedir.
Ambalajı açılmış, kullanılmış ve tahrip edilmiÅŸ ürünlerin iadesi kabul edilmemektedir.
Hiçbir gerekçe belirtmeksizin yapabileceÄŸiniz ürün iadesinin, ürünün tarafınıza teslim edildiÄŸi hali ile gerçekleÅŸtirilmesi gerekmektedir. Satın aldığınız üründe veya ürün ambalajında herhangi bir bozulma, açılma, kırılma, yırtılma, aksesuarlarında eksiklik ve sair hallerin tespiti halinde ürün iadesi kesinlikle kabul edilmemektedir.
Ürünün faturası gönderilmemiÅŸse, eksikse iade kabul edilmez.
Ä°ade edilecek ürünlerin mutlaka ürün faturasının orijinali ile birlikte teslimi gerekmektedir.
Gerekçesiz ürün iadesi malın tarafınıza teslimini takip eden 7 günlük süre içerisinde ve yazılı ÅŸekilde yapılmalıdır.
Ä°adesi yapılacak ürünler Vedatkitapcilik.com'un çalıştığı kargo ÅŸirketleri aracılığı ile tarafımıza ulaÅŸtırılmalıdır.
Ürün, paket koruyucu bir ambalaj içerisine yerleÅŸtirilmeli ve kargo ÅŸirketinin etiketi ürün ambalajının üzerinde bulunmamalıdır.
Ürünün ambalajında meydana gelecek olan deformasyon, ürünün tekrar satılmasını engelleyen durumlar arasında yeralmaktadır.
Yukarıda belirtilen koÅŸulları taşımayan ürün iadeleri kesinlikle kabul edilmemektedir.
Ürün iadesinin yukarıda belirtilen koÅŸullara uygun ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilmesi halinde, iade iÅŸlemine konu ürün bedeli en geç 7 iÅŸ günü içerisinde iade edilecektir.
Ä°ade için, satın aldığınız ürünün tahrip edilmemiÅŸ, kullanılmamış veya tekrar satılabilirliÄŸi bozulmamış olması gerekmektedir.
Ambalajı açılmış, kullanılmış ve tahrip edilmiÅŸ ürünlerin iadesi kabul edilmemektedir.
Hiçbir gerekçe belirtmeksizin yapabileceÄŸiniz ürün iadesinin, ürünün tarafınıza teslim edildiÄŸi hali ile gerçekleÅŸtirilmesi gerekmektedir. Satın aldığınız üründe veya ürün ambalajında herhangi bir bozulma, açılma, kırılma, yırtılma, aksesuarlarında eksiklik ve sair hallerin tespiti halinde ürün iadesi kesinlikle kabul edilmemektedir.
Ürünün faturası gönderilmemiÅŸse, eksikse iade kabul edilmez.
Ä°ade edilecek ürünlerin mutlaka ürün faturasının orijinali ile birlikte teslimi gerekmektedir.
Gerekçesiz ürün iadesi malın tarafınıza teslimini takip eden 7 günlük süre içerisinde ve yazılı ÅŸekilde yapılmalıdır.
Ä°adesi yapılacak ürünler Vedatkitapcilik.com'un çalıştığı kargo ÅŸirketleri aracılığı ile tarafımıza ulaÅŸtırılmalıdır.
Ürün, paket koruyucu bir ambalaj içerisine yerleÅŸtirilmeli ve kargo ÅŸirketinin etiketi ürün ambalajının üzerinde bulunmamalıdır.
Ürünün ambalajında meydana gelecek olan deformasyon, ürünün tekrar satılmasını engelleyen durumlar arasında yeralmaktadır.
Yukarıda belirtilen koÅŸulları taşımayan ürün iadeleri kesinlikle kabul edilmemektedir.
Ürün iadesinin yukarıda belirtilen koÅŸullara uygun ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilmesi halinde, iade iÅŸlemine konu ürün bedeli en geç 7 iÅŸ günü içerisinde iade edilecektir.