Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Hukuki Mütalaalar Cilt : IX ( Mahkeme Kararları ile Birlikte )

Hukuki Mütalaalar Cilt : IX ( Mahkeme Kararları ile Birlikte )



Sayfa Sayısı
:  
358
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2012
ISBN NO
:  
9786055373993

318,00 TL











ÖNSÖZ Bugüne kadar toplam sekiz cilt hâlinde yayınlanan "Hukukî Mütalâalar" isimli eserlerimizin ilk üç cildi 1986-2001 yılları arasında, yani Ticaret Hu¬kuku Anabilim Dalındaki ilk onbeş yıllık süreçte kaleme aldığım hukukî mütalâalar ile bilirkişi raporlarına tahsis edilmiş ve konu olarak da tasnif edilip, ayrı kitaplarda bir araya getirilmişti. 2001 yılından sonra kaleme alı¬nan rapor ve mütalâalar ise sadece yıllar hâlinde ve kendi içinde bir tasnife tâbi tutularak dört cilt hâlinde yayınlanmıştı. Değerli Hocam Prof. Dr. Ömer Teoman′ın teşvikiyle 2005 yılından sonra kaleme alman mütalâaların da okuyucunun bilgisine sunulması kararını ve¬rince, yeniden hummalı bir çalışmaya koyuldum. Bu amaçla öncelikle müta¬lâaları yıllara ve konulara göre tasnif edip, tekrar niteliği taşıyanlar ile kat¬kımın sınırlı kaldığı bilirkişi raporlarım mümkün olduğunca ayıkladım. Ar¬dından avukat arkadaş ve dostlarımdan mütalâalara ilişkin kararların top¬lanması konusunda yardım istedim. Böylece kaleme alınan mütalâaların somut uyuşmazlık bazında akıbetleri konusunda hem bizzat bilgi sahibi ol¬mak, hem de bunları paylaşmak imkânına kavuştum. Böylece bir anlamda üçüncü seri olarak da isimlendinlebilecek hukukî müta¬lâaların 2006 yılma ilişkin ilk kitabı 2011 yılında yayınlanmış ve sekizinci cildi takiben, elinizdeki bu dokuzuncu cilt gün ışığına çıkmaya hazır hâle getirilmiştir. Ancak 2012 yılından itibaren yayınlanacak, 2007 ve takip eden yıllara tahsis edilen ciltlere ilişkin olarak kaleme alınan bilirkişi raporları ile hukukî mütalâaların ayrıca güncellik açısından da yeni bir elemeden geçiril¬diğini belirtmeliyim. Gerçekten 01 Temmuz 2012 tarihi itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girdiği ve 6762 sayılı eski Ticaret Kanununa artık veda edildiği için, sadece eski Ticaret Kanunu bakımından anlam taşı¬yan mütalâalara, bu ve takip edecek diğer ciltlerde yer verilmesine artık ge¬rek görülmemiştir. Daha önceki kitaplarda olduğu gibi içerik olarak mütalâaların metnine mü¬dahale edilmemiş, sadece bu mütalâalarda ve ardından okuyucuya sunulan kararlardaki bazı tashih ve ifade hatalarının düzeltilmesinde ise bir sakınca görülmemiştir. Bu arada mütalâalar yıllar itibariyle olmakla birlikte belirli bir sistematik içinde tasnif edilmiş ve ilgili kanun maddeleri de mütalâa öze¬tinin altında topluca verilmiştir. Tüm çabalarıma rağmen, kararlarını esere ekleycmcdiğim uyuşmazlıkların son durumunu da, ilgili bilirkişi raporu veya hukukî mütalâayı takip eden küçük notlarla mümkün olduğunca yansıtmaya çalıştım. Belirtelim ki 2007 yılına hasredilmiş bu esere toplam otuziki adet mütalâa konulmuştur. Bu eseri fakülte mezuniyetinin hemen ardından tanıştığım, yanlarında avu¬katlık stajına başladığım günlerde beni ailelerinin bir ferdi olarak kabul eden ve böylece yirmibeş yılı aşan sarsılmaz bir dostluğun yeşermesine imkân tanıyan değerli büyüklerin Noter Perihan Akça ile Av. Erol Akça′ya ithaf ediyor; kendilerine, bir dönem büyümesini adım adım izlediğim tatlı, güzel kızları Elifile birlikte sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum. İyi ki varsı¬nız, iyi ki hayatıma girmişsiniz. Kitabın son tashihini yapan, kürsümüzün en genç araştırma görevlisi sevgili İ. Çağrı Zengin′e, kararların toplanmasında emeği geçen herkese, özellikle kardeşim Av. M. Nail Kocakaya ve Av. Ahmet Ahioğlu′na, kararlan bilgi¬sayar ortamına aktaran sekreterimiz Gülsüm Artun ile yeğenim Recep Ka-ya′ya yardımlarından dolayı teşekkürü bir borç biliyorum. Öte yandan her zaman olduğu gibi, yaşamından her türlü fedakârlığı göze alarak, hayatını çocuklarına adayan eşim İlknur a, gösterdiği bu fedakârlık, destek ve gayreti saygı ile anarak, güllerimiz Zeynep Su, Beyza Nur ve Elifnaz ile hep birlikte sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum. Her zaman olduğu gibi, eserin Türk hukukuna katkıda bulunması ümidiyle... Kızıltoprak, 30 Temmuz 2012 PROF. DR. ABUZER KENDİGELEN İÇİNDEKİLER [1] FATURA / İSPAT KUVVETİ Faturanın akdin ifası aşamasına yönelik olarak düzenlenen bir belge olduğu - Bu nedenle faturanın tek başına taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğunu ispata ye¬terli olmadığı - Sözleşme ilişkisinin yazılı belge ile ispatlan¬masının gerektiği - Kapalı faturanın satışın peşin olarak ya¬pıldığına karine teşkil ettiği - Aksini iddia edenin bu iddiası¬nı ispatlamakla yükümlü olduğu - Somut uyuşmazlıkta tüzel kişilik perdesinin aralanması gerektiği [1.1] Bilirkişi Raporu [1.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı [2] TİCARÎ MÜMESSİL / TİCARÎ VEKİL 11 Ticarî mümessil sıfatının tespiti - Ticarî vekil ile arasındaki farklar - Ticarî vekilin ticarî işletmenin olağan (mutad) iş¬lemlerini yapma konusunda yetkili olduğu - Bu bağlamda BK 453/11 hükmü saklı kalmak kaydıyla ticarî işletmeyi borç-landıncı işlemler yapabileceği - Temsil yetkisinin kötüye kullanıldığı iddiasının iddia sahibi tarafından ispatlanması gerektiği - Bir yatırım şirketine ancak yatırım amacı ile ha¬vale gönderilebileceği - Bu nedenle gönderilen paranın en azından İMKB′de geçerli olan faiz oranlan üzerinden nema-landırı İması gerektiği [2.1] Bilirkişi Raporu 11 [2.2] Bilirkişi Ek Raporu 22 [2.3] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 26 [3] TÜZEL KİŞİLİK PERDESİNİN KALDIRILMASI 27 Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması kavramının anlamı -Perdenin düzden, tersten ve çapraz olarak kaldırılması - Bir ortağın borcu için şirketin malvarlığına başvurma anlamına gelen tersten kaldırmanın anonim ortaklıklar hukukunda hâ¬kim olan sermayenin korunması ilkesiyle bağdaşmayacağı -Kaldı ki ortağın payının haczedilebilme ve tasarrufun iptali davası açma imkânları karşısında böyle bir yola başvurulma¬sına ihtiyaç da bulunmadığı [3.1] Hukukî Mütalâa 27 [3.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 36 [4] YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU 39 Anonim ortaklıkta sözleşmesel ilişkinin ortaklıkla yönetim kurulu üyeleri arasında kurulması - Bununla birlikte kanun koyucunun bu ilişkinin tarafı olmayan şirket ortakları ile alacaklılarına yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açma hakkı tanıdığı - Ancak dolaylı zararlar için açı¬lacak bu davada tazminatın doğrudan davacıya değil şirkete verilmesinin talep edilmesi gerektiği - Anonim şirketin iflâsı hâlinde sorumluluk davası açma hakkının artık iflâs idaresine ait olacağı - Böyle bir durumda sorumluluk davası açan orta¬ğın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı [4.1] Bilirkişi Raporu 39 [4.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 46 [5] ANONİM ORTAKLIK MÜDÜRLERİNİN SORUMLULUĞU Anonim ortaklıkta şirketin temsili için iki tür müdür atanabi¬leceği - Atanan müdürlerin hukukî konumunun belirlenme¬sinde kendilerine verilen yetkinin içerik ve kapsamına bakıl¬ması gerektiği - Her iki grup müdürün sorumlulukları hak¬kında da yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulacağı - Bir menfi borç ikrarı niteliğinde olan açık veya örtülü ibra kararının şirket adına sorumluluk davası açma hakkını tamamen ortadan kaldıraca¬ğı - İbra kararının sonradan alman bir genel kurul kararı ile kaldırılamayacağı - Müdürlerin sorumluluğu hakkında da iki ve beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı - Finansal kiralama konusu eşyanın da sözleşmenin doğal teminatı ol¬ması — Bu durumda ayrıca aynî teminat alınmamasının tek başına kusur isnadına neden olamayacağı Bilirkişi Raporu Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı [6] ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ / MÜKTESEP HAK-İHTİYARÎ YEDEK AKÇE 66 Anonim ortaklık ana sözleşmesinin ve ana sözleşmede yer alan hükümlerin hukukî niteliği - Ana sözleşme değişiklikle¬rinde müktesep hakların ihlâl edilemeyeceği kuralının anlamı - Kârm belirli bir kısmının "bankanın müdür ve memurları¬na" dağıtılacağına yönelik hükmün ilgililere herhangi bir alacak hakkı bahşetmediği - Bu nedenle hükmün tamamen ortaklığın tasarrufunda bulunduğu ve değiştirilmesinin önün¬de herhangi bir engelin olmadığı > Hukukî Mütalâa 66 [7] ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ / HÜKÜM DOĞURMASI 76 Ana sözleşme değişikliğinin ticaret siciline tescil ile birlikte hüküm ifade edeceği - Bununla birlikte ana sözleşme deği¬ şikliğinin genel kurul kararı ile birlikte iç ilişkide hüküm doğurmaya başlayacağı — Öte yandan tescilden önceki dönem bakımından eski hükmün uygulanmaya devam edileceği - Ana sözleşmede açık bir hüküm bulunmasa dahi ilke olarak genel kurulun şirket çalışanları lehine kârdan pay ayırabile¬ ceği - Ancak SerPK′ya tâbi anonim ortaklıklar açısından ise genel kurulun bu yönde bir karar alabilmesinin ana sözleş¬ mede bu yönde açık bir hüküm bulunması şartına bağlı olduğu Hukukî Mütalâa 76 [8] ANONİM ŞİRKETİN DEVRİ 85 Bir anonim ortaklığın tüm paylarının devralınması hâlinde bir anlamda şirketin devralınmış olacağı - Dolayısıyla yapı¬lan devrin basit bir pay devri olarak nitelendirilemeyeceği — Devredenlerin işletmenin maddî ve hukukî ayıplarından da sorumlu tutulacakları - Özellikle satım sözleşmesinde dile getirilen beyan ve taahhütlere aykırılığın sözleşmenin ihlâli anlamını taşıyacağı - Ayrıca ayıba karşı tekeffül hükümleri¬nin uygulanması olasılığında ise devredenlerin garanti taah¬hüdünün dikkate alınacağı - Dolayısıyla garanti süresi içinde ortaya çıkan ayıplardan dolayı devredenlerin sorumluluğuna gidilebileceği [8.1] Bilirkişi Raporu 85 [8.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 98 [9] KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ YOKLUĞU 101 Karar nisabına uyulmaksızın alınan bir genel kurul kararının yoklukla sakat olduğu - Yokluğun ileri sürülmesine gerek olmadığı - Mahkemece re′sen dikkate alınması zorunluluğu [9.1] Bilirkişi Raporu 101 [9.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 106 [10] KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ 108 Bazı pay sahiplerinin önerisi üzerine çoğunluk tarafından alman hesap denetçisi seçimi kararının artık bir azınlık kararı olarak nitelendirilemeyeceği - Bu nedenle öneride bulunanla¬rın azınlık oluşturup oluşturmadıklarının bir öneminin olma¬dığı - Yönetim kurulu üyeleri, denetçi veya tasfiye memuru¬nun genel kurul toplantısına katılmamasının tek başına genel kurulda alman kararların iptali için bir gerekçe oluşturmaya¬cağı [10.1] Bilirkişi Raporu 108 [10.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 113 [11] KOOPERATİF YÖNETİM KURULU KARARININ İPTALİ 116 İlke olarak kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptalinin talep edilemeyeceği - Bununla birlikte ortak ya da üyelerin kişisel çıkarlarını (şahsî hukukunu) doğrudan etkileyen karar¬lar aleyhine dava açılabileceği görüşünün genel olarak kabul gördüğü - Bu durumda kararın iptalini gerektirecek somut bir gerekçenin mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiği [11.1] Bilirkişi Raporu 116 [11.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 121 [12] TFF GENEL KURULUNUN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI 124 Federasyon genel kurulunu olağanüstü olarak toplantıya ça¬ğırmaya yetkili olanlar - Üyeler tarafından yapılacak çağrı¬nın geçerli olabilmesi için yerine getirilmesi gereken şekle ve esasa ilişkin şartlar - Toplantı talebinin delegeler tarafından şahsen ve doğrudan Federasyona yöneltilmesi gereği — Top¬lantıya çağrı yazılarında gündemin yanı sıra gündeme esas olacak toplantı sebebinin de bildirilmesinin zorunlu olduğu > Hukukî Mütalâa 124 [13] TFF BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUM- 134 LULUĞU TFF′nin hukuken bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve ilgili Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulama alanı bulacağı - Başkan ve yönetim kurulu üyele¬rine karşı açılan bir sorumluluk davasının dinlenebilmesi için öncelikle dava açma iradesinin ortaya konulmasının zorunlu olduğu - Bu iradenin ilke olarak genel kurul tarafından açık¬lanması gerektiği - Genel kurulda verilen bir ibra kararının başkan ve yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açma hakkını ortadan kaldırdığı - İlgili Kanun ve Ana Statü¬sü uyarınca Federasyon başkanının harcama yapma konusun¬da tek başına yetkili kılınmış olduğu ve bu nedenle harcama için bir karar alınmamış olmasının yapılan harcamayı usulsüz hâle getirmeyeceği [13.1] Hukukî Mütalâa 134 [13.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı YABANCI DİLDE DÜZENLENEN KAMBİYO SENEDİ Herhangi bir şekilde yabancılık unsuru taşımayan bir kambi¬yo senedinin tamamen yabancı dilde kaleme alınmasının mümkün olduğu - Sonraki tarihli kanun olan TK′nın 805 sayılı Kanunun uygulanmasını sınırlandırdığı görüşüne üs¬tünlük tanınması gerektiği - Kaldı ki aksine yorumun benim¬senmesi olasılığında dahi düzenlenen senedin geçersiz oldu¬ğunun söylenemeyeceği Hukukî Mütalâa [ 15] KAMBİYO SENETLERİNDE BEDELSİZLİK Bedelsizlik iddiasının bir şahsi defi olduğu - Bu definin kural olarak sadece ilgili olduğu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebileceği - Bilerek borçlunun zararına hareket eden sonraki hamile karşı da şahsi def ilerin ileri sürülmesinin mümkün olması - Bu durumun her türlü delille ispat edilebi¬leceği - Kambiyo senetlerinde soyutluk ilkesi gereğince ispat yükünün bedelsizlik iddiasını ileri süren kişiye ait olduğu -Tarihsiz bir cironun vadeden önce yapıldığının kabul edile¬ceği - Her ne kadar aval bağımsız bir kambiyo taahhüdü ise de, bedelsizlik gerekçesiyle iadesi gereken bir bonodan dola¬yı artık avaliste de başvurulmasının mümkün olmadığı [15.1] Bilirkişi Raporu [15.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not [16] KAMBİYO SENETLERİNDE AVAL Kefil sıfatıyla bonoyu imzalayan kişinin TK anlamında avalist sayılacağı - Avalistin borcunun düzenleyenden ba¬ğımsız olduğu - Bu nedenle avalistin kambiyo senedi düzen¬lenmesine neden olan temel ilişkiye dayalı def ileri hamile karşı ileri süremeyeceği - Avalistin sadece kendi kişisel def ilerini ileri sürebileceği [16.1] Bilirkişi Raporu [16.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı [17] AVALİSTİN SORUMLULUĞU 176 Bir kambiyo senedi düzenlenmesinin ilke olarak temel ilişki¬den kaynaklanan alacak hakkının yanı sıra ikinci bir alacak hakkının doğumuna yol açtığı - Bir kambiyo senedinin üze¬rini "kefil" sıfatıyla imzalayan kişinin hukuken "aval" beya¬nında bulunmuş kabul edileceği - Ancak düzenleyen lehine aval beyanının sadece kambiyo hukuku bakımından bir sonuç doğuracağı, buna karşılık lehtar ile avalist arasında bir temel ilişkinin doğumuna kesinlikle yol açmayacağı - İlamsız bir takibe salt itiraz edilmemesinin de taraflar arasında bir temel ilişki kurulmasını sağlamayacağı - Temel ilişkiden kaynak¬lanan bir borcun doğmadığı savunmasının mahkemece re′sen dikkate alınması gerektiği [17.1] Hukukî mütalâa 176 [17.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 185 [18] ÇEKTE MUHATABIN SORUMLULUĞU 186 Çekle işleyen hesap açarken göstermesi gereken özen yükü¬müne aykırı davranan muhatabın sorumlu olacağı - Ancak bu sorumluluğun sadece çek bedelini tahsil edemeyen hamile karşı olduğu - Müterafık kusurun tespitinde çekin doğrudan keşideciden alınması ile ciro yolu ile devralınmasmm özel olarak dikkate alınması gerektiği - Hayali kişiler adına açılan hesaplarda ayrıca bu kişilere karşı bir icra takibi yapıp aciz vesikası alınmasına gerek olmaması — Buna karşılık zararın ispatı bakımından ciro zincirinde yer alan cirantalar hakkında takip yapılmasının zorunlu olması [18.1] Bilirkişi Ayrık Raporu 186 [18.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 187 [19] TAŞIMA ÜCRETİ Taşıma ücretinden taşıma sözleşmesinin tarafı olan gönderi¬lenin sorumlu olduğu - Gönderen sıfatının tespitinde hava yük senedinin de dikkate alınabileceği - ancak gönderenin imzasını taşımayan hava yük senedinin gönderen sıfatını tespit bakımından tek başına delil niteliği taşımadığı - Bu olasılıkta taşımaya ilişkin faturalarda gösterilen kişinin gön¬deren sıfatını kazanacağı [19.1] Bilirkişi Raporu 188 [19.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 195 [20] ALT TAŞIMA / TAŞIMA ÜCRETİ 199 Bir alt taşıyıcının başka bir alt taşıyıcı ile yaptığı taşıma söz¬leşmesinin sadece taraflar arasında kurulmuş sayılacağı -Asıl taşıyıcının bu sözleşmeye taraf olmadığı için taşıma ücretinden de sorumlu tutulamayacağı [20.1] Bilirkişi Raporu 199 [20.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı 204 [21] GÖNDERENİN SORUMLULUĞU 206 CMR hükümlerinin uygulama alam - Gönderenin taşıma konusu yüke ilişkin yanlış veya yetersiz bilgi vermesinden dolayı sorumlu olduğu - Bu anlamada özellikle çift fatura kullanılmasından kaynaklanan zararın gönderen tarafından tazmin edilmesi gerektiği - Gönderenin kusuru hâlinde ge¬cikmeye dayanılarak taşıma ücretinin ödenmesinden kaçını-lamayacağı [21.1] Bilirkişi Raporu 206 [21.2] Bilirkişi Ek Raporu 215 [21.3] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 217 [22] TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / GÜMRÜĞE TESLİM 218 Taşıyıcının aslî borcu - Taşıma konusu eşyanın gönderilene teslimi - Eşyanın gümrüğe tesliminin anlamı - Bu konudaki sözleşme hükmünün yapılacak yoruma etkisi - Eşyanın güm¬rüğe teslim edildiğinin gönderilene bildirilmemesi - Taşıyı¬cının yan borçlarına aykırı davranması - Tacir olan gönderi¬lenin de basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü - Müterafık kusur nedeniyle zararın paylaşımı [22.1] Bilirkişi Raporu 218 [22.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı 224 [23] TAŞIYICININ SORUMLULUĞU /YÜKLEME HATASI 226 Kendisini sorumluluktan kurtaran sebeplerden birinin varlı¬ğını ispat edemeyen taşıyıcının yükün taşınmak üzere teslim alınmasından, gönderilene teslim edildiği ana kadar yükte meydana gelen tüm hasardan sorumlu olacağı - Bu konuda ispat yükünün de taşıyıcı üzerinde olduğu — Yüklemenin doğrudan gönderen tarafından yapıldığı bir olasılıkta yükle¬me hatasından kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı - Taşıyıcının en azından hasarın yükleme hatasından kaynaklanmış olabileceğini ispatlamakla yükümlü bulunduğu - Bu son olasılıkta gönderenin de hasarın yükle¬me hatasından kaynaklanmadığını ispat edebileceği [23.1] Bilirkişi Ayrık Raporu 226 [23.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı 229 [24] TAŞIYICININ SORUMLULUĞU /YÜKLEME-İSTİFLEME 231 Yüklemenin / istiflemenin kimin tarafından yapılacağı söz¬leşmede açıkça kararlaştırılmamışsa ancak hâlin icabından veya ticarî teamülden hareketle bir sonuca varılabileceği -Yüklemenin gönderen tarafından yapılması hâlinde meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı - Bununla birlikte basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle yükümlü bulunan taşıyıcının göndereni uyarma görevini ihmal edip etmediğinin de araştırılması gerektiği [24.1] Bilirkişi Raporu 231 [24.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı 235 [25] TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / ZIYA Taşıyıcı sıfatının ispatı - Taşıma bedeline ilişkin olarak da ayrı bir fatura tanzim eden depo işleticisinin aynı zamanda taşıyıcı sayılacağı - Taşıma konusu eşyadaki zıya veya hasa¬rın, taşıyıcının kastı veya kasda eşdeğer kusurundan kaynak¬lanması - Kendisine teslim edilen eşyadaki eksikliğin makul gerekçelerini açıklayamayan taşıyıcının ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiği - Bu durumda taşıyıcının artık CMR′nin sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran ya da ispat yükünü yer değiştiren özel hükümlerinden yararlana¬mayacağı Bilirkişi Ayrık Raporu Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı [26] TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / GECİKME 244 Bir taşımanın CMR kapsamında değerlendirilmesinin şartları - Taşıyıcının Gecikmeden kaynaklanan sorumluluğu - Taşı¬ma süresinin kararlaştırılmadığı durumda mutad taşıma süre¬sinin dikkate alınacağı - Gecikme nedeniyle uğranılan zarar¬lar - Taşıyıcının gecikmeden doğan sorumluluğunun da kural olarak sınırlı olduğu - Bu sınırlamanın uygulanmayacağı hâller [26.1] Bilirkişi Raporu 244 [26.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 257 TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / ZAMANAŞIMI-TESLİM EN¬GELİ Yurt içi eşya taşıma - Taşıyıcının sorumluluğunda zamana¬şımı - Taşıyıcının hile veya ağır kusurunun bulunması hâlin¬de zamanaşımı süresinin bir yıl değil on yıl olduğu - Bir teslim engeli ile karşılaşan taşıyıcının bu durumdan göndere¬ni haberdar etmesi gerektiği - Bu bildirimin herhangi bir yolla yapılabileceği - Aksi takdirde oluşan zarardan taşıyıcı¬nın sorumlu tutulacağı - Taşıma konusu eşyanın akıbetini araştırmayan gönderenin de müterafık kusurlu sayılacağı Bilirkişi Raporu Somut uyuşmazlığa ilişkin not Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme kararı SİGORTACININ RÜCU HAKKI / TAŞIYICININ SORUMLULU¬ĞU Sigorta tazminatını ödeyen sigortacının sigorta ettirene halef olacağı - Bu anlamda sigorta ettirenin üçüncü kişilere karşı sahip olduğu tazminat talep hakkının kanunen sigortacıya geçeceği - Taşıyıcının zıya ve hasardan dolayı sorumluluğu ve bu sorumluluğun kapsamı - Özel antrepo işleticisinin sorumluluğu [28.1] Bilirkişi Raporu 272 [28.2] Bilirkişi Ek Raporu 280 [28.3] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı 284 [28.4] Bilirkişi Ek Raporu 286 [28.5] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 290 [29] BANKA TEMİNAT MEKTUBU 291 Teminat mektubunun tazmini talebinde bulunan temsilcinin özel olarak yetkilendirilmesi gereği - İlk talepten sonra mu¬accel hâle gelen alacağı talep için ayrıca özel yetkiye gerek olmadığı - Yetkisiz temsilcinin yaptığı tazmin talebine örtülü olarak icazet verilmesi — Süreli teminat mektuplarında tazmin talebinin öngörülen sürede yapılması zorunluluğu - Tazmin talebi üzerine yapılacak ödemenin yeri ve şeklinin temsilci tarafından belirlenebileceği - Teminat mektubu ile aslî ve bağımsız bir yükümlülük altma giren bankanın lehtara ait def ileri ileri sürememesi - Kıymetli evrak niteliğini haiz olmayan teminat mektubu asıllarının ibraz edilememesinin rücu hakkını etkilemeyeceği [29.1] Bilirkişi Ayrık Raporu 291 [29.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay karan 304 [30] ALACAK HAKKININ BAĞIŞLANMASI 306 Bir markaya ilişkin olarak kararlaştırılan "isim hakkı geli-ri"nin bir tür lisans bedeli olduğu - Lisans bedelinden kay¬naklanan alacak hakkının bağışlama yoluyla devredilebilece¬ği - Bu durumda lehine bağışlama yapılan kişinin alacak hakkının sahibi olacağı - Bağışlama sözleşmesinin de bozucu şarta bağlı olarak kurulabileceği > Hukukî Mütalâa 306 [31J ÖDÜNÇ AKDİ VE İNANÇLI TEMLİK 317 Verilen ödüncün teminatı olarak ödünç alana ait taşınmazın mülkiyetinin ödünç verene devri - Borcun ödenmesine yöne¬lik olarak sözleşmede öngörülen tarihin kesin vade olduğu ve ihtara gerek olmaksızın bu tarihin gelmesiyle borçlunun te¬merrüde düşeceği - Ödünç alanın kararlaştırılmamış olsa bile temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğu - İnançlı temlikte temlik konusu taşınmaza ilişkin tüm masraflardan ve bu ara¬da değer artışı dolayısıyla oluşan gelir vergisinden inananın sorumlu olduğu - Tapu sicilindeki kaydın doğru olmadığı ispat edilmediği sürece bu kayda itibar edilmesi gerektiği -Munzam zarar taleplerinde HUMK 238/11 ile BK 42/11 hü¬kümlerinin uygulama alanı bulabileceği [31.1] Hukukî Mütalâa 317 [31.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin mahkeme karan 335 [32] TEMİNAT İPOTEĞİ 339 İpotek hakkının temel özellikleri ve türleri - İleride doğacak alacakların teminat altına alınması amacıyla tesis edilecek ipoteğin azamî meblağ (teminat) ipoteği olduğu - Tescil anında alacağın henüz doğmamış olmasının ipotek tescilini yolsuz hâle getirmeyeceği - İpoteğin paraya çevrilmesi anın¬da bir alacak hakkına sahip bulunmasının yeterli olduğu -Özellikle teminat ipoteğinde alacağın varlığının tapu sicili ve ipotek belgesi dışında başkaca delillerle ispatlanması gerekti¬ği - Sözleşmedeki "ticarî ilişki" kaydının anlamı - Borç için bono düzenlenmesinin esasen bir ticarî iş olduğu [32.1] Ek Bilirkişi Raporu 339 [32.2] Somut uyuşmazlığa ilişkin not 350 Prof. Dr. Abuzer Kendigelen′in Bilimsel Yayınlarının Listesi