Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Halka Arz Kavramı Ve Halka Arzda Kullanılan Satış Yöntemleri - SENEM MUTLU UŞAKLI

Halka Arz Kavramı Ve Halka Arzda Kullanılan Satış Yöntemleri - SENEM MUTLU UŞAKLI

- Vedat Kitapçılık

Sayfa Sayısı
:  
244
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2010
ISBN NO
:  
9786054002887

560,00 TL











GİRİŞ I. Konunun Takdimi ve Sınırlandırılması Ekonomik yapı içerisinde, sermaye piyasaları, orta ve uzun vadeli parasal kaynakların, yani fonların, tasarruf sahipleri ile kurumsal yatırımcılardan toplanarak orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı içinde olan girişimcilere, yani ekonominin reel sektörüne aktarılması hususunda çok önemli bir fonksiyonu haizdir. Bu bağlamda; sermaye piyasaları, farklı arz ve talepleri, yani orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı olan girişimciler ile girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansal kaynaklara sahip olan tasarruf sahiplerini aynı ortak payda üzerinde birleştirmektedir. Bu birleşim, orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı içinde olan girişimcilerin ihraç ettiği ortaklık senetleri ve/veya borçlanma senetleri niteliğindeki sermaye piyasası araçlarının halka arz ve/veya halka arz edilmeksizin satış (tahsisli satış) yöntemleri vasıtasıyla halka ve/veya belirli nitelikleri haiz yatırımcılara satışı ile söz konusu olur. Dolayısıyla, sermaye piyasası hukuku, başlıca iki temel kavram üzerine kurulu bulunmaktadır: Bunlardan birincisi, ortaklık senetleri veya borçlanma senetleri niteliğindeki sermaye piyasası araçlarının ihraççı orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı içinde olan girişimciler tarafından “ihraç” edilmesi, yani yaratılması, diğeri ise anılan sermaye piyasası araçlarının halka arz edilmesidir. Söz konusu orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı içinde olan ihraççı girişimciler; anılan iki yöntemi bizzat kendileri kullanabilir ya da alanında uzmanlaşmış aracı kurum ve kuruluşların bilgi ve birikimlerinden yararlanarak iki yöntemden birini uygulamaya koyabilirler. İhraççılar, ihraç etmiş oldukları sermaye piyasası araçlarını halka arz ederken, öncelikle söz konusu sermaye piyasası araçlarını Sermaye Piyasası Kurulu nezdinde kayıt altına aldırmakla ve 03.04.2010 tarihli ve 27541 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Seri: VIII, No: 66 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliği’nde belirtilmiş olan satış yöntemlerine uygun bir şekilde halka arz etmekle yükümlüdürler. Sermaye piyasası hukukunun temelinin dayalı olduğu 30.07.1981 tarihli ve 17416 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1’inci maddesine göre, Sermaye Piyasası Kanunu’nun konusu, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını, düzenlemek ve denetlemektir. Dolayısıyla, tüm dünyadaki modern tüm sermaye piyasaları sistemlerinde olduğu gibi, Türk sermaye piyasası hukukunda da yatırımcıların korunmasının apayrı ve temel bir önemi bulunmaktadır. Türk sermaye piyasası hukuku bu asli görevini, kaynak ABD hukuku ve/veya AB hukukunda olduğu gibi kayıt altına alma sistemi, kamuyu aydınlatma mekanizması, izahname ve sirküler gibi kamuyu aydınlatma araçları vasıtasıyla yerine getirmektedir. Bu çalışmanın amacı, sermaye piyasası hukukunun üzerine kurulu bulunduğu temel kavramlar olan ihraç, halka arz, kayıt altına alma, kamuyu aydınlatma mekanizması ve halka arzda kullanılan satış yöntemlerini Türk sermaye piyasası hukukuna ve karşılaştırmalı hukuka uygun olarak incelemek, değerlendirmek ve kişisel görüşlerimizin paylaşılmasından ibaret bulunmaktadır. II. Konunun Ele Alınış Şekli Bu çalışma kapsamında, başlıca Türk sermaye piyasası hukuku olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri Hukuku ile AB Hukuku’nun da aralarında bulunduğu çeşitli hukuk sistemlerinden yararlanılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, kaynak Amerika Birleşik Devletleri sermaye piyasası hukukunun ile AB hukukunun, mevzuatımız açısından oldukça önemli bir pozisyonda bulunduğu hususunun altı çizilmelidir. Bu çalışmanın ilk bölümünde “ihraç” ve “halka arz” ana kavramları başlıkları altında ihraç işleminin konusu olan sermaye piyasası araçları, ihraççılar, ihraç işlemlerinde kullanılan satış modelleri, halka arzın hukuki niteliği, şekilleri, türleri, halka arzda bulunmanın ekonomik açıdan ve ihraççı açısından olumlu ve olumsuz yönleri incelenecektir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise, halka arz prosedürü kapsamında sermaye piyasası araçlarının kayıt altına alınması, kamuyu aydınlatma sisteminin en önemli iki mekanizması olan ihtarname ve sirküler, halka arzda kullanılan satış yöntemleri ana başlığı altında halka arz prosedüründe satışın dayalı olduğu temel ilkeler, halka arzda ön talep toplama, satış yöntemleri detaylı olarak incelenecek, ek satış hakkı, ek alım hakkı ve fiyat istikrarı sağlanmasına yönelik işlemlerin tanım ve fonksiyonları üzerinde durulacaktır. Giriş ve sonuç bölümleri dışında iki ana bölümden oluşan çalış- mamız, varılan kanaatlerin özetini kapsayan sonuç bölümü ile son bulacaktır. ÖZET Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Özel Hukuk Yüksek Lisans Programı mezuniyet tezi olarak hazırladığım “Halka Arz Kavramı ve Halka Arzda Kullanılan Satış Yöntemleri” başlıklı bitirme tezim kapsamında, ihraç ve halka arz kavramları, halka arz süreci ve halka arzda kullanılan satış yöntemleri Türk sermaye piyasası hukuku ve ABD hukuku ile AB hukuku başta olmak üzere karşılaştırmalı hukuklar göz önünde bulundurularak incelenmeye ve değerlendirilmeye çalışılmıştır. Tezin ilk bölümünde; ihraç ve halka arz kavramlarının tanımları ve hukuki nitelikleri detaylı olarak incelenmiş; daha sonrasında halka arzın şekilleri, türleri ve halka arzda bulunmanın makroiktisadi ve mikroiktisadi yönleri ile ihraççı şirket açısından olumlu ve olumsuz sonuçları üzerinde durulmuştur. Tezin ikinci bölümünde ise, halka arz süreci, ihraççı tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının kayıt altına alınması prosedürü, temel kamuyu aydınlatma araçları olan izahname ve sirküler, halka arz prosedüründe satışa egemen olan temel ilkeler, halka arzda ön talep toplama, halka arzda kullanılan satış yöntemleri, ek satış hakkı ve fiyat istikrarını sağlamaya yönelik işlemler incelenmiş, konularla ilgili kişisel görüşümüzün paylaşılmasına çalışılmıştır. Finansal piyasalar, fon arz ve talebinin karşılaştığı, finansal araçların ihraç edildiği ve alım-satımının yapıldığı piyasalar olarak tanımlanmaktadır. Finansal piyasalar, öğretide ağırlıklı olarak para ve sermaye piyasaları olarak ikiye ayrılarak sınıflandırılmaktadır. Para ve sermaye piyasaları arasındaki temel fark, arz ve talep olunan fonların vadelerinde karşımıza çıkar. Para piyasaları kısa vadeli, sermaye piyasaları ise, orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Sermaye piyasalarının araçları, menkul kıymetlerle menkul kıymetlere benzeyen diğer sermaye piyasası araçlarıdır. Sermaye piyasalarında, fon ihtiyacı olan kişiler, ihraç ettikleri ortaklık senetleri veya borçlanma senetleri gibi sermaye piyasası araçları karşılığında, tasarruf sahiplerinden doğrudan kaynak sağlarlar. Bu bağlamda; sermaye piyasaları, farklı arz ve talepleri, yani orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı olan girişimciler ile girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansal kaynaklara sahip olan tasarruf sahiplerini aynı ortak payda üzerinde birleştirir. Ülkemizde sermaye piyasaları, başlıca 30.07.1981 tarihinde ve 17416 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile ilgili mevzuatı ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Sermaye piyasaları da birinci el piyasaları ve ikinci el piyasaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Birinci el piyasaları, sermaye piyasası araçlarının, doğrudan onları ihraç eden ihraççılar tarafından tasarruf sahiplerine, bedelleri karşılığında dağıtım sürecini ifade etmekte; İkinci el piyasaları ise, daha önceden ihraççılar tarafından ihraç edilerek satılan sermaye piyasası araçlarının, söz konusu araçları ellerinde bulunduran kişiler tarafından tekrar satışa sunulduğu piyasaları tanımlamaktadır. Ekonomik yapı içerisinde, sermaye piyasaları, orta ve uzun vadeli parasal kaynakların, yani fonların, tasarruf sahipleri ile kurumsal yatırımcılardan toplanarak orta ve uzun vadeli finansman ihtiyacı içinde olan girişimcilere, yani ekonominin reel sektörüne aktarılması hususunda çok önemli bir fonksiyonu haizdir. Sermaye piyasaları, bu temel fonksiyonlarını, ihraç işlemi sayesinde veya ihraç işlemi vasıtasıyla yerine getirmektedirler. İhraç, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3’üncü maddesinin I’nci fıkrasının c bendi hükmünde, “sermaye piyasası araçlarının ihraççılar tarafından çıkarılıp, halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satışı” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, sermaye piyasası araçlarını ihraç eden ihraççıların anılan sermaye piyasası araçlarını halka arz ederek satmak gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. İhraççılar, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarını halka arz ederek veya halka arz etmeksizin (tahsisli satış) yöntemiyle satabilirler. Tahsisli satış modelinde, sermaye piyasası araçları, doğrudan halka arz edilmemekte, belirli bireysel ya da kurumsal “nitelikli” yatırımcılara tahsis edilmektedir. Söz konusu bireysel ya da kurumsal yatırımcılar, halka arz yolu ile satış modelinde olduğundan farklı olarak, satış konusu sermaye piyasası araçlarının kayda alınmalarından önce belirlidir. Tahsisli satış modeli, halka arz yolu ile satış yöntemine göre çok daha az zamanda ve az bir maliyetle gerçekleştirilebildiği için başta ABD hukuku olmak üzere karşılaştırmalı hukuklarda çok yaygın olup, Türk hukuku uygulamasında ise pek yaygın olarak kullanılmamaktadır. Türk Sermaye Piyasası Hukuku’na göre, anonim ortaklıklar, mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınanlar dâhil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve mahalli idareler ile bunlarla ilgili özel mevzuatları uyarınca faaliyet gösteren kuruluş, idare ve işletmeler ihraççı olabilir, yani sermaye piyasası aracı ihraç edebilirler. Bu doğrultuda, hukukumuza göre ancak tüzel kişiler ihraççı olabilmekte, gerçek kişiler ise ihraççı statüsünü haiz olamamaktadır. İhraç işleminin konusunu ise menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarından teşekkül eden sermaye piyasası araçları oluşturmaktadır. Menkul kıymetler, genel olarak “ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belirli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Kurul’ca belirlenen kıymetli evrak” olarak tanımlanmaktadır. Türk sermaye piyasası hukukunda, halka açık anonim ortaklıklar, “pay senetleri halka arz edilmiş olan veya arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklar” olarak tanımlanmıştır. Bir anonim ortaklığın pay senetlerinin halka arz edilmiş sayılması, söz konusu anonim şirkette pay sahibi sayısının 250’yi aşması halinde söz konusu olur. Bu doğrultuda, bir anonim ortaklığın pay sahibi sayısı 250’yi aşıyor ise, bu durumda söz konusu şirket, paylarını halka arz etmese dahi, SPKn’na göre halka arz etmiş sayılacak ve halka açık anonim ortaklık niteliğini haiz olacaktır. Türk sermaye piyasası hukukunda halka arz, “sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulmasını; halkın bir anonim ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini; hisse senetlerinin borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini ve/veya SPKn’na göre halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımları dolayısıyla paylarının veya hisse senetlerinin satışını” ifade etmektedir. Halka arzın hukuki niteliği öğretide tartışmalı olmakla birlikte, kanımızca, halka arzın hukuki niteliğini icaba davet olarak kabul etmek gerekecektir. Gerçekten de, eğer halka arzın icap niteliğinde olduğu kabul edilecek olursa, alım talebinin, yani kabulün, satışa sunulan sermaye piyasası aracından fazla olması halinde, ihraççı anonim ortaklığın hangi gerekçeyle söz konusu alım taleplerini reddedeceğini açıklamak mümkün olmayacaktır. Buna karşılık, öğretide, halka arzın hukuki niteliğinin icap olduğu yönünde de görüşler bulunmaktadır. İhraççılar, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarını doğrudan hiçbir aracı kuruluş olmaksızın kendileri halka arz edebilirler ya da bir aracı kuruluşun bilgi, birikim ve tecrübelerinden yararlanarak halka arz edebilirler. İhraççının ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarını bir aracı kuruluş vasıtasıyla halka arz etmesi halinde, ihraççı ile aracı kuruluş arasında farklı nitelikte aracılık yüklenim sözleşmeleri imzalanabilecektir. Bu farklı nitelikteki aracılık yüklenim sözleşmeleri; yüklenimsiz aracılık sözleşmeleri (en iyi gayret aracılığı sözleşmeleri) ve bakiyeyi yüklenim ve tümünü yüklenim sözleşmelerinin dâhil olduğu yüklenimli aracılık sözleşmeleri olarak özetlenebilir. Halka arzın, gerçekleştirildiği piyasaya göre, üç ayrı türü bulunmaktadır. Bunlar; yeni ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının halka arzı anlamına gelen birinci el piyasasında halka arz, sermaye piyasası araçlarının, anılan araçları ellerinde bulunduran kişiler tarafından tekrar halka arz edilmesi anlamına gelen ikinci el piyasasında halka arz ve bu iki türün bileşiminden teşkil eden karma halka arzlardır. Halka arzda bulunmanın hem makroiktisadi ve mikroiktisadi açıdan, hem de ihraççı şirket açısından birçok olumlu yönü bulunmaktadır. Bu bağlamda, halka arzın, mülkiyetin küçük yatırımcı ile paylaşılmasında önemli bir görev üstlenmesi, halka arzın makroiktisadi fonksiyonunu; ihraççı şirket açısından finansman sağlaması ise, halka arzın mikroiktisadi fonksiyonunu teşkil etmektedir. Halka arzın ihraççı şirket açısından sağladığı olumlu etkiler ise ihraççının finansman sağlaması, ihraççı ortaklığın ulusal ve uluslararası zeminde prestijinin artması, ihraççı şirketin hisse senetlerinin likit enstrüman niteliği kazanması, kayıtlı sermaye sistemine geçilebilmesi imkanı ve oydan yoksun pay ihraç edebilme imkanıdır. Tüm bu olumlu yanlarına rağmen, halka arzda bulunmanın ihraççı şirket açısından getirdiği birçok ek yükümlülük de bulunmaktadır. Bu yükümlülükler ise başlıca şu şekildedir: İhraççı şirketin Sermaye Piyasası Kanunu’na ve ilgili mevzuatına tabi olması, kar dağıtma zorunluluğu, kamuyu aydınlatma yükümlülüğüne tabi olması ve bu bağlamda, özel durum açıklamaları yapması, bağımsız denetime tabi olması ve reklâm ile ilanlar açısından özel düzenlemelere tabi olması. Bununla birlikte; ortaklığın kontrolünün el değiştirmesi tehlikesini ise halka arzın ihraççı şirket açısından getirdiği olumsuz bir sonuç olarak değerlendirmek de mümkündür. Türk hukukunda da, diğer tüm modern ve gelişmiş sermaye piyasası sistemlerinde olduğu gibi, halka arz süreci, ihraççı tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının Sermaye Piyasası Kurulu nezdinde kayıt altına aldırılması ile başlamaktadır. Öyleyse, ihraç veya halka arz olunacak sermaye piyasası araçlarının Kurul’a kaydettirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi, genel ve katma bütçeli idareler ile T.C. Merkez Bankası’nca ihraç olunacak sermaye piyasası araçlarının Kurul’a kaydettirilmesi zorunlu değildir. Anılan kurum ve kuruluşların söz konusu ihraçlarından Kurul’u haberdar etmeleri gerekli ve yeterlidir. Bu durum, Türk hukukunda, kayda alınma gerekliliğinin “ihraççılar” bazında bir istisnasını teşkil etmektedir. Oysa ABD hukukunda kayda alma sistemi için biri, sermaye piyasası araçları bazında, diğeri ise işlem bazında olmak üzere iki çeşit muafiyet hali öngörülmüştür. ABD hukuku ile Türk hukukunun bu konuda ayrıldığı bir diğer nokta ise, Türk hukukundan farklı olarak, ABD hukukunda, halka arz edilmeksizin, yani, tahsisli satış yöntemiyle yapılacak satışların, kayda alma işleminden muaf tutulmuş olmasıdır. Sermaye Piyasası Kanunu’nda, kayıt altına alma işlemi tamamlanmadan sermaye piyasası araçlarının satışına başlanamayacağına dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bununla birlikte, öğretideki hâkim görüş, kayıt altına alma işleminden önce, sermaye piyasası araçlarının satışına başlanamayacağı ve satış için icabın yapılamayacağıdır. Kurul, sermaye piyasası araçlarını kayda aldırmaksızın gerçekleştirilen ihraç, halka arz ve satış işlemleriyle izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin durdurulması için gerekli her türlü tedbiri almaya, kayıt yükümlülüğüne uyulmaksızın yapılan halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı ve satışı yapılacak senetler için her türlü teminattan muaf olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemeye, tedbir ve haciz tarihinden itibaren altı ay içinde dava açmaya veya takip yapmaya; her türlü hukuki ve cezai sorumluluk saklı kalmak kaydıyla, izinsiz sermaye piyasası faaliyet ve işlemlerinin doğurduğu sonuçların iptali için tespit tarihlerinden itibaren üç ay, vukuu tarihinden itibaren bir yıl içinde dava açmaya yetkili kılınmıştır. Kayda aldırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen ihraççı ile satışı yapılan sermaye piyasası araçlarından satın alan yatırımcılar arasındaki sözleşmelerin akıbeti de tartışmaya değer bir başka konudur. Bu bağlamda, anılan yatırımcıların söz konusu sözleşmeleri hata (BK. m. 23) ya da hile (BK. m. 28) gerekçesi ile iptal edebilmeleri, anılan sermaye piyasası araçlarını da ihraççılara iade ederek ödedikleri meblağları, faizi ile birlikte geri alabilmeleri gerekmektedir. Sermaye piyasası araçlarını ellerinden çıkarmış olan yatırımcılar ise, kayda alma işleminin yapılmamış olması nedeniyle uğradıkları zararı, BK. m. 96 vd. hükümleri gereğince, akde aykırılığa dayanarak ihraççı ya da satıcı konumunda bulunan kişi ya da kuruluştan, haksız fiil hükümlerine dayanarak da ihraççı ya da satıcının yönetim kurulu üyelerinden talep edebilmelidirler. Bununla birlikte, kayda aldırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişiler hakkında, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası uygulanacaktır. İhraç edilen sermaye piyasası araçlarının halka arzında kamuyu aydınlatma mekanizmasının ve bu mekanizmanın en önemli araçları olan izahname ve sirkülerin çok büyük önemi bulunmaktadır. İzahname, sermaye piyasası araçlarının halka arzında ihraççı, halka arz edilecek sermaye piyasası araçları ve satış işlemi hakkındaki bilgileri içeren ve halkı anılan sermaye piyasası araçlarını satın almaya davet eden belgedir. Amacı, yatırımcıları, ihraç işlemi, ihraç konusu sermaye piyasası araçları ve satış işlemi hakkında bilgilendirmek ve bu yönden, kamuyu aydınlatmaktır. Bir diğer ifadeyle, izahname, yatırımcıların sermaye piyasası araçlarını satın alıp almama konusunda verecekleri kararı etkileyebilecek her türlü olumlu ve olumsuz finansal ve hukuki nitelikteki bilgiyi bünyesinde barındıran bir kamuyu aydınlatma aracıdır. Sirküler ise izahnamede yer alan bilgileri özetleyen ve halkı, izahname konusu sermaye piyasası araçlarını satın almaya davet eden bir belgedir. İzahname ve sirkülerde yer alan bilgilerin gerçeği dürüst bir biçimde yansıtmamasından ihraççılar birinci derecede sorumlu olmakla birlikte, zararın, ihraççılardan tazmin ettirilemeyen kısmı için kendilerinden beklenen özeni göstermeyen aracı kuruluşlara ve kendilerinin hazırlamış oldukları kısımlarla ilgili olarak bağımsız denetim kuruluşlarına da müracaat edilebilecektir. Öyleyse, ihraççıların sorumluluğu asli olup kusura dayanmamakta, aracı kuruluşlar ile bağımsız denetim kuruluşlarının sorumluluğu tali ve kusur esasına dayalıdır; çünkü aracı kuruluşlara ve bağımsız denetim kuruluşlarına ancak, zararın ihraççılardan tazmin edilemeyen kısmı için başvurulabilmektedir. İzahname ve sirkülerde yer alan bilgilerden doğan sorumluluğun dayanağı öğretide tartışmalı olmakla birlikte, bu sorumluluğun haksız fiil hükümlerinin kıyasen uygulanabileceği kanundan doğan bir sorumluluk olduğu görüşünü taşıdığımızı ifade etmeliyiz. Sermaye piyasası araçlarının halka satışı, izahnamede gösterilen esaslar ve belirlenen satış süresi dâhilinde gerçekleştirilir. Sermaye Piyasası Kurulu, satış süresi içinde satılamayan payların kendileri tarafından satın alınacağı hususunun kurucular, pay sahipleri veya aracı kuruluşlar tarafından ortaklığa karşı taahhüt edilmesini isteyebilir. Bu taahhüt, satılamayan payların bedellerinin ortaklığa “nakden ve tamamen” ödenmesi hususunu da kapsar. Sermaye Piyasası Kurulu’nun böyle bir taahhüt talep etmesinin gerekçesi, küçük tasarruf sahiplerinin ilgili sermaye piyasası araçlarını satın almalarını kolaylaştırmak ve hakları ile yararlarını korumaktır. Nitekim Sermaye piyasası hukukunun temelinin dayalı olduğu 30.07.1981 tarihli ve 17416 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1’inci maddesine göre, Sermaye Piyasası Kanunu’nun konusu, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını, düzenlemek ve denetlemektir ve anılan bu düzenleme ve denetleme yetkileri büyük ölçüde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Sermaye piyasası araçlarının halka arzında kullanılacak satış yöntemleri, Seri: VIII No: 66 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliği’nde belirlenmiş olup, anılan tebliğ, Seri: VIII No: 22 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliği’ni yürürlükten kaldırmış bulunmaktadır. Seri: VIII No: 66 sayılı Tebliğ’e göre, sermaye piyasası araçlarının halka satışında uygulanabilecek üç ayrı satış yöntemi bulunmaktadır. Bunlar; talep toplama yöntemi ile satış, talep toplamaksızın satış ve borsada satış yöntemlerdir. Prensip olarak, her bir ihraççı ya da halka arzı gerçekleştiren pay sahibi, bu üç satış yönteminden bir tanesini kendi ihtiyarına bağlı olarak seçebilir ya da dilerse hiçbirini seçmeyip kendi ihtiyarına bağlı olarak sermaye piyasası araçlarını halka arz edebilir. Bununla birlikte, bu seçim serbestîsi, bazı niteliği belirlenmiş ortaklıklar için kısıtlanmış bulunmaktadır. Anılan niteliği belirlenmiş ortaklıklar; payları borsada işlem gören ortaklıklar ile GİP’te ilk defa işlem görmek üzere başvuruda bulunan şirketler ve payları borsada işlem görmeyen ve nitelikleri 12’nci maddenin 3’üncü fıkrasında belirtilen halka açık anonim ortaklıklardır. Bu ortaklıklardan payları borsada işlem gören ortaklıklar ile GİP’te ilk defa işlem görmek üzere başvuruda bulunan şirketlerin sermaye piyasası araçlarının halka arzında “borsada satış” yöntemini seçmeleri gerekirken, payları borsada işlem görmeyen ve nitelikleri 12’nci maddenin 3’üncü fıkrasında belirtilen halka açık anonim ortaklıklar ise “talep toplama” yöntemini seçmekle yükümlüdür. Seri: VIII, No: 66 sayılı Tebliğ’in getirdiği en büyük yenilik, tebliğin 12’nci maddesi anlamında “niteliği belirlenmiş ortaklık” sıfatını haiz olmayan ihraççı ya da pay sahibinin talep toplama yöntemi ile satış, talep toplamaksızın satış veya borsada satış yöntemlerinden birini seçmesi halinde, tebliğin 13, 14, 15 ve 16’ncı maddelerinde belirtilen dağıtım ilkelerine uymak zorunda bulunmayışlarıdır. Anılan “niteliği belirlenmiş ortaklık” sıfatını haiz olmayan ortaklıklar, bu üç satış yönteminden birini kendi takdirlerine bağlı olarak seçebilirler ve yine kendi takdirlerine bağlı olarak tebliğin 13, 14, 15 ve 16’ncı maddelerinde belirtilen dağıtım yöntemlerine uyabilirler ya da tamamen kendi arzularına uygun bir şekilde halka arz konusu sermaye piyasası araçlarını halka dağıtabilirler. Bu serbesti, Seri: VIII, No: 66 sayılı Tebliğ’in, Seri: VIII, No: 22 sayılı Tebliğ’e getirdiği en büyük yeniliktir. Halka arz ve borsaya kotasyon kavramları farklı kavramlardır. Halka arz edilen sermaye piyasası araçlarının, mehaz ABD hukukunda olduğu gibi, mutlaka borsaya kote edilmeleri gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. İhraççının ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarını borsaya kote ettirip ettirmemesi tamamen kendi ihtiyarında olan bir husustur. Halka arz edilen sermaye piyasası araçlarının borsaya kote ettirilebilmesi, söz konusu sermaye piyasası araçlarının kote ettirilmek istendiği borsanın kotasyon koşullarının karşılanabilmesi, ihraççının anılan borsaya başvuruda bulunması ve borsanın yönetim kurulunca anılan sermaye piyasası araçlarının borsa kotuna alınmaları şartlarına bağlıdır. Bununla birlikte, ihraççının ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarının borsa kotuna alınarak borsada işlem görmesi, hiç kuşkusuz bu araçların işlem hacmini, değerlerini ve çekiciliklerini artırmaktadır. AB Hukuku’nda halka arz, halka arza ilişkin satış yöntemleri ve dağıtım ilkelerine hâkim olan ilkeler, tüm ilgili esasların kamuyu aydınlatma esasları çerçevesinde izahname vasıtasıyla kamuya açıklanması kaydıyla, serbestlik, liberallik üzerine kuruludur. AB mevzuatına uyum çerçevesinde ülkemizde çıkarılan Seri: VIII No: 66 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliği’nde de Seri: VIII No: 22 sayılı Tebliğ’den farklı olarak, ihraççı ve/veya pay sahibine; tüm hususların izahnamede kamuyla paylaşılması ve yatırımcıların korunması prensibine hâkim olan birkaç emredici esasa saygı gösterilmesi kaydıyla, halka arzda kullanılan satış yöntemlerinde ve dağıtım ilkelerinde serbestlik tanınmış bulunmaktadır. Seri: VIII No: 22 sayılı Tebliğ’in yürürlükte olduğu dönemde, tüm satış yöntemlerinin ve dağıtım ilkelerinin çok sıkı esaslarla belirlenmiş olmasının çok ciddi eleştirilerle karşılaşmış olması hususu göz önünde bulundurulduğunda, Seri: VIII No: 22 sayılı Tebliğ’in getirdiği esasların çok yerinde ve AB Hukuku ile uyum içinde bulunduğu söylenebilir. Esas sermaye sistemine tabi anonim ortaklıklarda, hamiline yazılı hisse senetleri, sermaye artırımının tescilinden itibaren 30 gün içinde; nama yazılı hisse senetleri ise, sermaye artırımının tescilinden itibaren 90 gün içinde yatırımcılara teslim edilmelidir. Kayıtlı sermaye sistemine tabi anonim ortaklıklarda ise hisse senetlerinin satış esnasında alıcılara teslim edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, hisse senedi dışında kalan diğer sermaye piyasası araçlarının da, satış esnasında alıcılara teslim edilmesi gerekmektedir. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 9’uncu maddesinin 1’inci fıkrası hükmü uyarınca, sermaye piyasası araçlarının halka arz yoluyla satışını yapan ihraççı ve aracı kuruluşlar, satış süresinin bitiminden itibaren altı iş günü içerisinde satışın sonucu hakkında Kurul’a bilgi vermekle yükümlüdürler. Fiyat istikrarını sağlamaya yönelik işlemler, sermaye piyasası araçlarının halka arz sonrası fiyatlarındaki düşüşü önlemek ya da geciktirmek amacıyla piyasa fiyatının belirli bir seviyede sabit tutulmaya çalışılması anlamına gelmektedir. Fiyat istikrarını sağlamaya yönelik işlemlerin temel amacı, sermaye piyasası araçlarının fiyatında halka arz işlemleri sonrasında çeşitli sebeplere bağlı olarak oluşabilecek düşüşler nedeniyle yatırımcılar nezdinde piyasalara güvensizlik oluşmasının engellenmesi ve halka arz edilen sermaye piyasası araçlarının fiyatlarının düşmesinin önlenmesi ya da önlenemeyen düşüşlerin etkisinin azaltılarak anılan sermaye piyasası araçlarının fiyatlarının desteklenmesidir. Fiyat istikrarını sağlamaya yönelik işlemlere bizzat hukuk sistemi tarafından izin verildiğinden ve söz konusu işlemler, hukuk sistemi tarafından desteklendiğinden, manipülasyon teşkil etmemektedir. ÖNSÖZ Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Özel Hukuk Bölümü’ndeki yüksek lisans bitirme tezi olarak hazırlamış bulunduğum bu tezde, “Halka Arz Kavramı ve Halka Arzda Kullanılan Satış Yöntemleri” konusunu Türk sermaye piyasası hukuku ve kaynak ABD hukuku ile AB hukuku başta olmak üzere karşılaştırmalı hukuklar açısından incelemeye ve değerlendirmeye çalıştım. Tezimin yazımı aşamasında, gerek Türk sermaye piyasası hukuku, gerekse de karşılaştırmalı hukuklar açısından oldukça geniş ve ilginç bilgiler edinme şansım oldu. Bu bağlamda; herşeyden önce, tez konumun seçimi, yazımı, geliştirilmesi, genişletilmesi ve okuyuculara ulaştırılabilir olması hususunda bana çok yardımcı olan ve çok değerli yorum ve tavsiyelerde bulunarak bana yol gösteren tez danışmanım Prof. Dr. Hamdi Yasaman’a; ayrıca tez konumun seçimi, planımın yönlendirilmesi ve akademik bir derinliğe kavuşturulması için benden hiçbir yardımını esirgemeyen ve zamanlarının önemli bir kısmını bana ayıran Prof. Dr. Ercüment Erdem, Dr. iur. Tolga Ayoğlu, Yrd. Doç. Dr. Ferna İpekel’e teşekkürü bir borç bilirim. Gerek Prof. Dr. Hamdi Yasaman, gerek Prof. Dr. Ercüment Erdem, gerek Dr. iur. Tolga Ayoğlu ve gerekse Yrd. Doç. Dr. Ferna İpekel, tez konusu araştırma ve yazım aşamalarında, çok değerli zamanlarına ve yoğun çalışma tempolarına rağmen her zaman bir telefon ve bir elektronik posta uzağımda oldular. Kendilerine zamanları, destekleri, emekleri, işbirlikleri ve bana olan inançları için çok teşekkür ediyorum. Tez konumu biçimlendirme ve araştırma aşamasında benden yine hiçbir yardımı esirgemeyen Sermaye Piyasası Kurulu uzmanları Sayın Fatma Akgün, Sayın Yusuf Ertaş ve Sayın Feyza Özdemir başta olmak üzere tüm Sermaye Piyasası Kurulu uzmanlarına, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası uzmanlarına, Türk Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği eğitim departmanı uzmanlarına, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kütüphanesi çalışanlarına da teşekkür borçluyum. Ayrıca, çalışmamın herkes tarafından ulaşılabilir ve okunabilir kılınarak bir kitap haline getirilmesinde büyük emekleri ve katkıları bulunan Vedat Kitapçılık Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.’nin sahibi Sayın Vedat Carbaş’a ve Dizgi Sorumlusu Sayın Sami Abbas’a bütün özveri ve çalışmaları için teşekkür ediyorum. Son olarak, hayatımın her döneminde benim yanımda olan, daima elimden tutan, beni her koşulda ve her seçimimde destekleyen ve bugünlere gelmemde çok büyük emekleri olan değerli annem Şirin Mutlu’ya, değerli babam Orhan Mutlu’ya, sevgili kardeşim Onur Anıl Mutlu’ya ve sevgili eşim Hamdi Evren Uşaklı’ya gösterdikleri sonsuz anlayış, sonsuz sevgi, destek, emek ve inanç için çok teşekkür ederim. Av. Senem Mutlu Uşaklı İstanbul, Haziran 2010 İÇİNDEKİLER Önsöz V İçindekiler VII Kısaltmalar XV Résumé XVII Abstract XXV Özet XXXIII GİRİŞ........................................................................................................... 1 I. Konunun Takdimi ve Sınırlandırılması 1 II. Konunun Ele Alınış Şekli 2 BİRİNCİ BÖLÜM İHRAÇ ve HALKA ARZ KAVRAMLARI I. İHRAÇ................................................................................................... 5 A. GENEL OLARAK 5 B. FİNANSAL (MALİ) PİYASALAR 5 1. Para Piyasaları 6 2. Sermaye Piyasaları 7 C. SERMAYE PİYASALARI 9 1. Birinci El Piyasaları 9 2. İkinci El Piyasaları 10 3. Sermaye Piyasalarının Fonksiyonu 11 D. İHRAÇ KAVRAMININ TANIMI 12 E. İHRAÇÇI KAVRAMI 13 1. Anonim Ortaklıklar 14 a. Tanımı 14 b. Düzenlendikleri Mevzuat Açısından Sınıflandırılmaları 15 aa. Türk Ticaret Kanunu’nda Düzenlenen Anonim Ortaklıklar 15 bb. Özel Kanunla Kurulmuş veya Hakkında Özel Kanun Çıkarılmış Anonim Ortaklıklar 15 cc. Özel Kanunlara ve İlgili Mevzuata Tabi Anonim Ortaklıklar 15 c. Halka Açık Anonim Ortaklık 17 aa. Pay Senetleri Halka Arz Edilmiş Olan Anonim Ortaklıklar 18 bb. Pay Senetleri Halka Arz Edilmiş Sayılan Anonim Ortaklıklar 19 2. Kamu İhraççıları 25 3. Yabancı İhraççılar 26 F. İHRAÇ İŞLEMİNİN KONUSU: SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI 27 1. Menkul Kıymetler 29 a. Tanımı ve Unsurları 29 b. Menkul Kıymet Niteliğinde Olduğu Kabul Edilen Sermaye Piyasası Araçları 40 2. Diğer Sermaye Piyasası Araçları 41 G. İHRAÇ İŞLEMLERİNDE KULLANILAN SATIŞ MODELLERİ 43 1. Halka Arz Yoluyla Satış 43 2. Halka Arz Edilmeksizin Satış (Tahsisli Satış) 44 a. Türk Hukukunda Halka Arz Edilmeksizin Satış 45 b. ABD Hukukunda Halka Arz Edilmeksizin Satış 50 II. HALKA ARZ 54 A. YASAL TANIM 54 1. Türk Hukukunda 54 a. Genel Halka Arz 55 b. Halkın Bir Anonim Ortaklığa Katılmaya veya Kurucu Olmaya Davet Edilmesi 56 aa. Şirkete Ortak Olma 56 bb. Şirkete Kurucu Olma 56 c. Hisse Senedinin Borsa veya Teşkilatlanmış Sair Piyasalarda Devamlı İşlem Görmesi Hali 57 d. Halka Açık Anonim Ortaklıkların Sermaye Artırımları Dolayısıyla Paylarının veya Hisse Senetlerinin Satışı 58 e. Halka Arz Varsayımı 60 2. Karşılaştırmalı Hukukta 60 a. ABD Hukukunda 60 b. AB Hukukunda 61 B. HUKUKİ NİTELİĞİ 62 C. HALKA ARZIN ŞEKLİ 67 1. Doğrudan Halka Arz 68 2. Aracı Kuruluşlar Vasıtasıyla Halka Arz 68 a. Yüklenimsiz Aracılık Sözleşmeleri (En İyi Gayret Aracılığı Sözleşmeleri) 71 b. Yüklenimli Aracılık Sözleşmeleri 74 aa. Bakiyeyi Yüklenim Sözleşmeleri 74 bb. Tümünü Yüklenim Sözleşmeleri 75 c. Karma Türler 77 aa. Kısmen En İyi Gayret, Kısmen Bakiyeyi Yüklenim Sözleşmeleri 78 bb. Kısmen En İyi Gayret, Kısmen Tümünü Yüklenim Sözleşmeleri 78 cc. Kısmen Tümünü Kısmen Bakiyeyi Yüklenim Sözleşmeleri 78 D. HALKA ARZIN TÜRLERİ 78 1. Birinci El Piyasasında Halka Arz 79 a. Hisse Senetlerinin Birinci El Piyasasında Halka Arzı 79 aa. Tedrici Kuruluş Esnasında Halka Arz 79 bb. Sermaye Artırımı Yoluyla Halka Arz 80 b. Hisse Senetleri Dışında Kalan Sermaye Piyasası Araçlarının Birinci El Piyasasında Halka Arz Edilmesi 81 2. İkinci El Piyasasında Halka Arz 82 3. Karma Halka Arzlar 83 E. HALKA ARZDA BULUNMANIN ETKİLERİ 84 1. Halka Arzın Makroiktisadi ve Mikroiktisadi Etkileri 84 a. Halka Arzın Makroiktisadi Fonksiyonu: Mülkiyetin Küçük Yatırımcı ile Paylaşılması 84 b. Halka Arzın Mikroiktisadi Fonksiyonu: Finansman Sağlama 84 2. Halka Arzda Bulunmanın Şirket Açısından Etkileri 85 a. Halka Arzda Bulunmanın Şirket Açısından Olumlu Sonuçları 85 aa. İhraççı Ortaklığın Prestijinin Artması 85 bb. Hisse Senetlerinin Likit Enstrüman Niteliği Kazanması 86 cc. Kayıtlı Sermaye Sistemine Geçilebilmesi 86 dd. Oydan Yoksun Hisse Senedi İhraç Etme İmkânı 91 b. Halka Arzda Bulunmanın Şirket Açısından Doğurduğu Yükümlülükler 92 aa. SPKn’nun ve diğer Mevzuatın Öngördüğü Yükümlülüklere Tabi Olma 92 bb. Kâr Dağıtma Zorunluluğu 93 cc. Kamuyu Aydınlatma Yükümlülüğü ve Özel Durum Açıklamaları 95 dd. Bağımsız Denetime Tabi Olma 100 ee. Reklâm ve İlanlarda Özel Düzenlemelere Tabi Olma 101 c. Halka Arzda Bulunmanın Şirket Açısından Olumsuz Sonuçları 103 aa. Ortaklığın Kontrolünün El Değiştirmesi Tehlikesi 103 İKİNCİ BÖLÜM HALKA ARZ SÜRECİ VE HALKA ARZDA UYGULANAN SATIŞ YÖNTEMLERİ I. HALKA ARZ SÜRECİ 105 A. KAYDA ALMA 105 1. Kayda Aldırma Zorunluluğu 105 a. Türk Hukukunda 105 aa. Tanım ve İşleyiş 105 bb. Kayda Alma Sistemi ve İzin Sisteminin Karşılaştırılması 109 cc. Raf Kayıt Sistemi 111 b. ABD Hukukunda Kayda Alma Sistemi 115 aa. Kayda Alınma Başvurusundan Önceki Dönem 118 bb. Bekleme Dönemi 122 cc. Kayda Alma Başvurusunun Geçerlilik Kazanmasından Sonraki Dönem 129 2. Kayıt Başvurusu için Gereken Belgeler 129 3. Payların Halka Arzında Kayıt 129 a. Mevcut Hisse Senetlerinin Halka Arzında 129 b. Halka Açık Olmayan Ortaklıkların Paylarının Sermaye Artırımı Yoluyla Halka Arzında 130 c. Halka Açık Ortaklıkların Sermaye Artırımları Yoluyla Halka Arz 131 d. Satılamayan Hisse Senetlerinin Satın Alınacağının Taahhüt Edilmesi 131 aa. Esas Sermaye Sistemine Tabi Anonim Ortaklıklarda 132 bb. Kayıtlı Sermaye Sistemine Tabi Anonim Ortaklıklarda 134 4. Borçlanma Araçlarının Halka Arzında Kayıt 135 5. Kayda Alma Başvurusunda Bulunmamanın Sonuçları 136 a. Hukuki Yönden 136 b. Cezai Yönden 137 B. İZAHNAME VE SİRKÜLER 137 1. İzahnamenin Tanımı ve İçeriği 137 a. Tanım 137 b. İçerik 139 2. Sirkülerin Tanımı ve İçeriği 141 a. Tanım 141 b. İçerik 142 3. İzahname ve Sirkülerin Hazırlanması ve Değişiklikler 143 4. İzahname ve Sirkülerde Yer Alan Bilgilerden Doğan Hukuki Sorumluluk 145 5. ABD Hukukunda İzahname ve Sirküler 150 a. İzahname ve Sirkülerin Tanımı, İçerikleri ve Fonksiyonları 150 b. İzahname ve Sirkülerden Doğan Hukuki Sorumluluk 151 6. AB Hukukunda İzahname ve Sirküler 153 a. 28 Mayıs 2001 tarih ve 2001/34 EC sayılı “Menkul Kıymetlerin Resmi Borsa Kotuna Kabulü ve Kota Alınacak Menkul Kıymetler Hakkında Açıklanacak Bilgilere İlişkin Yönerge” (“2001/34 sayılı Yönerge”) 154 b. 4 Kasım 2003 tarih ve 2003/71 EC sayılı “Halka Arz İşlemlerinde Kullanılacak İzahnameler Hakkında Yönerge”dir (“2003/71 sayılı Yönerge”) 157 II. HALKA ARZ PROSEDÜRÜNDE SATIŞ 162 A. TEMEL İLKELER 162 1. Satış Süresi 162 2. Yüklenimin Zorunlu Hale Getirilmesi 162 3. Tam ve Nakden Ödeme İlkesi 163 4. Halka Arzda Aracı Kuruluşların Başlıca Yükümlülükleri 166 5. Halka Arzda İşlem Sınırlamaları 167 6. Kamuyu Aydınlatmaya İlişkin Esaslar 170 7. Halka Arzda Uygulanacak Teşvikler 172 B. HALKA ARZDA ÖN TALEP TOPLAMA 173 III. SATIŞ ve SATIŞ YÖNTEMLERİ 174 A. SATIŞ YÖNTEMLERİ 174 1. Belirli Satış ve Dağıtım Yöntemleri ile Bunlara Uyma Zorunluluğu Olan Ortaklıklar 177 2. Talep Toplama Yöntemi 179 a. Talep Toplama Yönteminin Çeşitleri 180 aa. Sabit Fiyatla Talep Toplama Yöntemi 180 bb. Fiyat Teklifi Alma Yoluyla Talep Toplama Yöntemi 182 cc. Fiyat Aralığı Yoluyla Talep Toplama Yöntemi 182 b. Talep Formu ve Talep Toplama Süresi 182 c. Senet Bedellerinin Yatırılması 184 d. Dağıtım İlkeleri 184 aa. Sabit Fiyatla veya Fiyat Aralığı Yoluyla Talep Toplama Yöntemlerinde Dağıtım İlkeleri 185 bb. Fiyat Teklifi Alma Yoluyla Talep Toplama Yönteminde Dağıtım İlkeleri 186 e. Dağıtım Listesinin Kesinleşmesi, Karşılanamayan Talepler ve Teslim 188 3. Talep Toplamaksızın Satış Yöntemi 189 4. Borsa’da Satış Yöntemi 190 a. “Borsa”nın Tanımı 192 b. Borsa’ya Kote Edilebilen Menkul Kıymetler 195 aa. Ortaklık Haklarını Temsil Eden Menkul Kıymetlerin İlk Kotasyonu 197 bb. Borçluluğu Temsil Eden Menkul Kıymetlerin Kotasyonu 200 5. Karşılaştırmalı Hukuklarda Halka Arzda Kullanılan Satış Yöntemleri 201 a. AB Hukuku’nda 201 b. ABD Hukuku’nda 205 B. EK SATIŞ 208 1. Tanımı ve Uygulaması 208 2. Ek Satış Hakkının Ek Alım Hakkından Farkı 211 a. Ek Alım Hakkının Tanımı ve Uygulaması 211 aa. Ek Alım Hakkının Kullanılması 213 bb. Ek Alım Hakkının Kullanılmaması 214 b. Ek Alım Hakkının Ek Satış Hakkından Farkları 215 c. ABD Hukukunda Ek Alım Hakkı 216 C. SERMAYE PİYASASI ARAÇLARININ TESLİMİ VE SATIŞ SONUÇLARININ KURUL’A BİLDİRİLMESİ 217 1. Sermaye Piyasası Araçlarının Teslimi 217 2. Satış Sonuçlarının Kurul’a Bildirilmesi 219 D. FİYAT İSTİKRARI SAĞLANMASI 219 1. Tanımı 219 2. Türleri 224 SONUÇ.......................................................................................................... 226 KAYNAKÇA.................................................................................................. 235