Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mayıs (0)      Nisan (73)      Mart (140)      Şubat (116)

Halka Açık Şirketlerde Kurumsal Yönetim Anlayışı İmkb-100 Örneği

Halka Açık Şirketlerde Kurumsal Yönetim Anlayışı İmkb-100 Örneği



Sayfa Sayısı
:  
204
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2004
ISBN NO
:  
9756194057

80,00 TL











GİRİŞ Kurumsal yönetim veya yönetişim gerek özel ve kamu sektörünün, gerek hükümetlerin ve uluslararası kuruluşknn, gerekse akademisyenlerin son yıllar¬da üzerinde sıklıkla durdukları bir konu halini almaya başlamıştır. Geçmiş yıl¬larda Asya ülkelerinde, son dönemlerde WorldCom, Enron ve Arthur Andersen gibi büyük Amerikan şirketlerinde yaşanan finansal skandallar yatırımcıların sermaye piyasalarına olan güveninin sarsılmasına neden olmuştur. Sonuçta his¬se senedi fiyatlarında çok önemli düşüşler meydana gelmiş, yatırımcıların mil¬yonlarca dolarlık zararıyla sonuçlanan mali kayıplar ortaya çıkmıştır. Yaşanan bu finansal skandalların arkasında yatan temel neden olarak kurumsal yönetim¬deki başarısızlıklar gösterilmektedir. Bilgi teknolojisi ve iletişim alanında yaşanan hızlı gelişmeler ekonomide, iş dünyasında, kamu yönetiminde ve toplumsal yaşamda varlığını hissettirmek¬tedir. Bunun yanında, uluslararası ticaretin ve ülkeler arasındaki sıcak para akı¬mının önündeki engellerin süratli bir biçimde ortadan kalkmaya başlamasıyla birlikte şirketlerin dış çevresi ve faaliyet alanları gün geçtikçe genişlemektedir. Ülke içi rekabet büyük ölçüde uluslararası alanda yaşanan daha zorlu ve karma¬şık bir mücadeleye dönüşmüştür. Bu süreç hız kesmeden devam etmektedir. Bu sistem içerisinde ülke içi yapılan birtakım yasal düzenlemeler yeterli görülme¬mekte, yapılan bu uygulamaların uluslararası, hatta uluslar üstü birtakım dü¬zenlemelere uygunluğunun sağlanması bir zorunluluk halini almaktadır. Şirket faaliyetlerinin sürekliliği için sermaye birikimi oluşturmak şirketler için hayati öneme sahip bulunmaktadır. Dünya üzerinde ekonomik yaşamda gelinen nokta kamu ve özel kurum ihtiyaçlarının temini için ülke içi kaynakların çoğu zaman yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Bu durum ülkelerin yabancı sermaye ve kaynak ihtiyacını gün geçtikçe artırmaktadır. Ülkelerin yabancı kaynak çekebilme ; steneği, o ülkelerin kurumsal yönetim sistemlerinin etkenli-ğiyle ve kaynak ihtiyacı olan kamu veya özel kurum yönetimlerinin kaynak sağlayan bireysel ve kurumsal yatırımcıların haklarına ne ölçüde saygılı oldu¬ğuyla yakından ilişkilidir. Gerek ülke içinde, gerekse ülke dışında kaynak yaratan kişi veya gruplar haklarını koruyacak yasal düzenlemelerin olmaması halinde ya sözkonusu ül¬kelerde yatırım yapmama kararı almakta, ya da yatırım yapsalar bile güçlü şir¬ket yönetim standartları olan ülkelerle kıyaslandığında yeterli hukuksal düzen¬lemelere sahip bulunmayan ülkelere sağladıkları kaynaklar için daha yüksek bir risk primi talep etmektedirler. Bu da kaynak ihtiyacı bulunan ülkelerin kaynak maliyetlerini artırmaktadır. Bu nedenle kurumsal yönetim, ekonomik etkenlik ve büyüme açısından son derece önemli sonuçlar doğurmaktadır. Etkili bir ku¬rumsal yönetim firma değerinin maksimize edilmesi konusunda şirket yönetici¬leri üzerinde bir baskı oluşturmaktadır. Özel sektörün genişlemesi ve daha reka¬betçi bir piyasa ekonomisinin yaratılmasıyla birlikte, etkili bir kurumsal yöne- timin sözü edilen bu köklü ekonomik değişimlerden ekonomik yararlar sağlaya¬bilmek için anahtar bir role sahip olduğu gün geçtikçe anlaşılmaktadır. Ekonomik hayatta yaşanan gelişmeler kadar toplumsal yaşamda da köklü değişimlerin varlığı göze çarpmaktadır. Özellikle, iletişim teknolojisindeki ge¬lişmeler sosyal yapılanma üzerinde derin etkiler bırakmaktadır. Bilginin kolayca elde edilmesi ve değerlendirilmesi yoluyla sağlanan avantaj, eskiye oranla daha bilinçli ve eğitimli bireylerin ortaya çıkmasına, sivil toplum örgütleri ve diğer çıkar gruplarının gün geçtikçe daha örgütlü bir yapı içerisine girmelerine yar¬dımcı olmaktadır. Bu şekilde örgütlü birimler varlıklarını daha fazla hissettire¬rek taleplerini daha etkili bir şekilde dile getirmeye başlamaktadırlar. Bu durum demokrasi ve yönetim anlayışında süreç içerisinde görülen anlayış farkından kaynaklanmaktadır. Sözkonusu gelişim gerek kamuda, gerekse özel sektörde yaratılan katma değerin nasıl bölüşüleceği ve yönetileceği konusunda birey ve grupların daha fazla söz sahibi olmalarına imkan tanımaktadır. Artık klasik bir yaklaşımla demokrasiyi seçilmişlerin seçenleri yönettiği bir yönetim tarzı olarak tanımlamak yetersiz kalmaktadır. Çağdaş anlayış sözkonusu görüşün aksine seçmenlerin seçilenlerle birlikte yönetime katılmasını savunmaktadır. Böyle bir anlayış toplumsal hayatı ve kamu yönetimini olduğu kadar şirket yönetimini de derinden etkilemeye başlamıştır. Nasıl demokrasi kültürünün derinleşmesi, demokrasiyi yalnızca yönetim erginin yönetenlere devredilmesi olarak algılanmasını anlamsızlaştırıyorsa, modern kurumsal yöne¬tim anlayışı da şirket yönetimlerinin hissedarların kârlarını artırma temel hede¬fini yetersizleştirmektedir. Bu anlayış, anonim şirketlerin özellikle de halka açık ortaklıkların yöne¬timinde ve faaliyetlerinin yürütülmesinde kâr elde etme ve sözkonusu kârın ortaklar arasında dağıtılması esas amacını taşıyan geleneksel yapıların yanında, hissedarlar başta olmak üzere müşteriler, tedarikçiler, sendikalar, yerel yöne¬timler, rakip firmalar, devlet, medya kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve çalı¬şanlar gibi tüm menfaat sahiplerinin haklarının korunmasını, sözü edilen grupla¬rın talep ve beklentilerinin karşılanmasını ve bu bağlamda şirketlerin ilgili çıkar grupları ile iletişim ve etkileşiminin sağlanmasını ifade etmektedir. Böylece karar mekanizmalarındaki şirket yönetimlerinin, gerek şirket içi, gerekse şirket dışı baskı gruplarını daha geniş bir perspektifte ve geçmişe oranla çok daha fazla dikkate almaları kaçınılmaz bir hal almaya başlamıştır. Bu yaklaşımda, kısa dönemde pay sahiplerinin tatminini hedefleyen fır¬satçı şirket uygulamalarının aksine firmanın refahı için gerekli uzun dönemli şirket stratejilerinin hayata geçirilmesi daha büyük önem taşımaktadır. Bu bakış açısı hissedarlar kadar çalışanlar, tedarikçiler ve firma için uzun dönemde değer yaratan diğer tüm grupların katkısını gözönüne almayı gerektirmektedir. Hisse¬darlar kadar şirketin hem iç, hem de dış çevresindeki grupların dikkate alınması, beraberinde şirketin topluma karşı birtakım sosyal sorumlulukları yerine getir¬mesi gerektiği görüşünü desteklemektedir. Bu düşünce yapısı, şirketlerin kâr amacıyla kurulmuş ve yalnızca hissedarlarına karşı ekonomik sorumluluğu bu- lunduğu görüşünü reddetmektedir. Şirketler ekonomik faaliyetlerini sürdürür¬ken, karar ve uygulamalarının toplumun diğer kesimleri üzerindeki etkilerini hesaba katmalıdır. Çünkü şirketlerin ekonomik birimler olduğu kadar aynı za¬manda sosyal bir varlık oldukları ve şirket uygulamalarında sosyal bir varlık olmanın gereklerine uygun olarak hareket edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu açıdan bakıldığında şirketler kâr odaklı olarak faaliyetlerini yürütürken sos¬yal sorumluluklarını görmezden gelmemeli, kâr ve toplumsal sorumluluklar arasındaki dengeyi kurabilmelidir. Ekonomik ve sosyal temelleri bulunan böyle bir anlayışın oluşturulabil¬mesi için bazı temel koşulların yerine getirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Şirket faaliyetlerinin denetlenebilmesi, şirketlerde pay sahiplerinin eşit ve adil işleme tabi tutulması, hissedarların ve diğer menfaat sahiplerinin hak ve yükümlülüklerinin korunması, kamunun aydınlatılması ve son olarak yöne¬tim kurullarının görev ve yetkilerinin açık bir şekilde ortaya konarak iş yapma usullerinin belirlenmesi, etkili bir yönetim anlayışı oluşturabilmenin temel ko¬şullarının başında gelmektedir. Benzer bir düşünceyle etkili bir kurumsal yöne¬tim anlayışı geliştirebilmek için ayrıca katılımcılık, şeffaflık, açıklık, hesap verebilirlik, diğer bir deyişle rapor verme ve tarafları bilgilendirme, sorumluluk, adil yönetim gibi değerlerin yerleştirilmesi ve uygulanması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Günümüzde kurumsal yönetimin sözü edilen ekonomik ve toplumsal et¬kileri gün geçtikçe daha da iyi anlaşılmaya başlanmıştır ve en uygun yönetim yapı ve uygulamalarının neler olması gerektiği konusunda tartışmalar yapıl¬maktadır. Dünyada kurumsal yönetime yönelik iki temeî sistem bulunmaktadır. Bunlardan ilki, sermaye piyasalarının gelişmiş olduğu Amerika ve İngiltere′de şekillenen "Anglo-Sakson Sistemi"dir. Bu sistem kurumsal yönetimde hissedar temelli bir bakış açısını benimsemektedir. Diğer sistem ise, esas olarak bankala¬rın hakimiyetinde olan ve ortakların gözetiminin bankalar tarafından yapıldığı "Alman Sistemi" olarak da bilinen "Kıta Avrupası Sistemi"dir. Bu sistem ise kurumsal yönetimin paydaş modeli üzerinde durmaktadır. Bu iki sistem arasın¬da temel farklılıklar olduğu görülmektedir. Anglo-Sakson Sistemi, yapısı itiba¬riyle önceliği anonim şirketlere sermaye sağlamak yoluyla ortaklık hakkı elde etmiş bulunan hissedarların korunmasına vermektedir. Kıta Avrupası Siste-mi′nde ise, çoğunlukla görev yapan profesyonel yöneticiler sadece hissedarlara karşı değil, şirketin faaliyetlerinden etkilenen ve şirketin etkileşim içinde bu¬lunduğu tüm paydaşlara ( hissedarlar, çalışanlar, şirkete fon sağlayanlar, teda¬rikçiler, finans kurumları, devlet ...vb.) yönelik önemli sorumluluklar üstlen¬mektedir. Bu iki sistemden birinin, diğerine karşı üstünlüğü yoktur. Sözkonusu iki kurumsal yönetim sisteminin de yönetimin kurumsallaşmasının sağlanması bakımından başarılı olduğu gözlenmektedir. Türkiye açısından konuya bakıldığında araştırmanın amaçlarından birisi de, Türk sermaye piyasalarında işlem gören şirket yöneticilerinin düşünce yapı¬sı itibariyle sözü edilen bu iki anlayıştan hangisine daha yakın olduklarını be- lirlemeye çalışmaktır. Bununla birlikte şirket yönetimlerinin kurumsal yönetim uygulamaları için gerekli olan koşulları ne ölçüde yerine getirdikleri, başka bir deyişle sermaye piyasasında işlem gören şirketlerin kurumsal yönetim perfor¬manslarının düzeyi ortaya çıkarılmaya çalışılmaktır. Bu bağlamda bu araştırma ile; İstanbul Menkul Kıymetler Borsası-100 endeksinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren en yüksek piyasa değerine sahip halka açık yüz şirketin "şirket dışı gruplar" olarak sınırlandırılabilecek müşteri¬ler, tedarikçiler, yatırımcılar, sendikalar, yerel yönetimler, hükümetler, rakip firmalar, kamu kurum ve kuruluşları, medya kuruluşları, çevreci baskı grupları ve sivil toplum örgütleri ile "şirket içi gruplar" olarak nitelendirilebilecek çalı¬şanlar, büyük ve küçük hisseli şirket ortakları ve diğer yöneticilerin talep ve beklentilerine olan bakış açısı ve sözkonusu gruplara karşı yönetimlerin geliş¬tirdikleri politika ve stratejiler tespit edilmeye çalışılmaktadır. Bu kapsamda İMKB 100 şirketlerinin faaliyet süresi, faaliyet alanı, halka açıklık oranı, İMKB′de işlem görme süresi, çalışan sayısı ve piyasa değeri ile bu şirketlerin kurumsal yönetim performansları arasındaki ilişkilerin analiz edilme¬si hedeflenmektedir. Para ve sermaye piyasalarındaki değişimin ve gelişimin öncüsü niteliğin¬de olan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 100 (ÎMKB 100) endeksinde işlem gören şirketlerin belirtilen açılardan incelenmesi, halka açık bu sermaye piyasa¬sı şirketlerinin, "kurumsal yönetim" ya da "yönetişim" olarak tanımlanan yöne¬tim anlayışının neresinde olduğunu görebilmek açısından büyük önem taşı¬maktadır. ÎMKB 100 Şirketlerinin kurumsal yönetim performansının tespiti ve bu performansın belirlenen değişkenlerle olan ilişkisini ortaya çıkarmak, serma¬ye piyasalarında yatırım yapacak olan yerli ve yabancı, bireysel ve kurumsal yatırımcılar açısından büyük bir önem taşımaktadır. Yerli ve yabancı yatırımcı¬ların yatırım yapacakları piyasalara güven duyması, gerek kamu otoritelerinin, gerekse özel sektörün ihtiyaç duyduğu fonların arzu edilen maliyetle temini açısından hayati bir değere sahiptir. Daha önce İMKB 100 şirketlerine yönelik bu kapsamda bir araştırmanın yapılmamış olması, bilimsel alanda bir boşluğu doldurmakta ve araştırma sonuçlarının değerini bir kat daha artırmaktadır. Araştırma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde ilk olarak geleneksel anlamda yönetim kavramı açıklanmaktadır. İzleyen bölümler¬de bu anlayışa karşıt ve paralellikleriyle ortaya atılan yönetişim kavramının ortaya çıkış ve gelişimi ele alınmaktadır. Burada geniş bir perspektifte kamusal alanda yönetişim, iyi yönetişim kavramları incelenmekte, daha özel olarak ise şirket yönetişimi (kurumsal yönetim) bağlamında yönetişim kavramı içerdiği unsurlarla birlikte açıklanmaktadır. Ayrıca, bu bölümde yönetim ve yönetişim kavramları arasındaki farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmakla birlikte, yöne¬tişim kavramının artan önemi üzerinde durulmaktadır. İzleyen bölümde, Türki¬ye′deki yönetişim uygulamaları dünyadaki yönetişim uygulamalarıyla karşılaş¬tırılmaktadır. Birinci bölümün sonunda, dünya üzerindeki kurumsal yönetim uygulamalarına değinilmekte, bu uygulamalar arasındaki farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmaktadır. İkinci bölümde, kurumsal yönetimin paydaş modeli üzerinde durulmak¬tadır. Bu bölümde ilk olarak paydaş kavramının şirketler için ne anlama geldiği ve kavramın ortaya çıkışı ele alınmaktadır. Bir kurumsal yönetim modeli olarak paydaş modelinin ne anlama geldiği, modelin sahip olduğu prensipler ve diğer yaklaşımlardan modeli ayıran özellikler takip eden kısımlarda incelenmektedir. Paydaş yaklaşımının şirketler tarafından nasıl uygulanacağı ve yaklaşıma yö¬neltilen eleştiriler bu bölümde tartışılan konulardır. Bu bölümde ayrıca şirket içi ve şirket dışı paydaşlar olarak sınıflandırılan gruplara yer verilmekte, ayrıca farklı birimlerde görev yapan şirket yöneticilerinin bu paydaş gruplara karşı sorumluluklarının neler olması gerektiğine değinilmektedir. Bu bölümde son olarak, paydaş temelli bir kurumsal yönetim modelinin dayandığı temel nokta¬lardan biri olması gereken şirketin toplumsal sorumluluğu konusu üzerinde durulmakta, şirketlerin sosyal performansı ile finansal performansı arasındaki ilişkiye değinilmektedir. Üçüncü ve son bölümde İMKB-100 endeksinde işlem gören şirketlerin kurumsal yönetim uygulamaları ve buna bağlı olarak kurumsal yönetim perfor¬mansları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Bu şirketlerin faaliyet alanları, faaliyet süreleri, çalıştırdıkları personel sayısı, halka açıklık oranları İMKB′de işlem görme süreleri ve piyasa değerleri ile bu şirketlerin kurumsal yönetim perfor¬mansları arasındaki ilişki analiz edilmeye çalışılmaktadır. Bu bölümde ayrıca, şirket yönetimlerinin faaliyette bulundukları paydaş grupları nasıl değerlendir¬dikleri ve bu gruplara atfettikleri önem ortaya konulmaya çalışılmaktadır. İÇİNDEKİLER TABLOLAR LİSTESİ X GRAFİKLER ve ŞEKİLLER LİSTESİ XII ŞEKİLLER LİSTESİ XII GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM YÖNETİŞİM VE KURUMSAL YÖNETİM 1.1. Yönetim Kavramı 7 1.2. Genel Olarak Yönetişim Kavramı 8 1.3. Yönetim ve Yönetişim Arasındaki Farklılık 10 1.4. Yönetişim Kavramının Gelişimi 11 1.5. İyi Yönetişim Kavramı ve Unsurları 13 1.6. Kuramsal Yönetim (Şirket Yönetişimi) Kavramı 15 1.7. Kurumsal Yönetim İlkeleri 17 1.7.1. Şeffaflık İlkesi 17 1.7.1.1. Tanımı 18 1.7.1.2. Özellikleri 19 1.7.1.3. Şeffaflığın Önemi 20 1.7.1.4. Şeffaflığın Sağlanmasının Önündeki Engeller 22 1.7.1.5. Şeffaflığın Artmlmasmda Düzenlemelerin Yeri ve Teşvikler... 22 1.7.2. Hesap Verebilirlik İlkesi 24 1.7.3. Sorumluluk İlkesi 25 1.7.4. Adil Yönetim ilkesi 25 1.8. Kurumsal Yönetişimin Artan Önemi 25 1.9. Kurumsal Yatırımcılar ve Yönetişim 28 1.10. Türkiye ve OECD′de Yönetişim Uygulamaları 32 1.11. Kurumsal Yönetişim Modelleri 36 1.11.1. Sistemlere Göre Kurumsal Yönetim Kavramı ve İçeriği 36 1.11.2. Sistemlere Göre Şirket Amaçlan 40 İKİNCİ BÖLÜM BİR KURUMSAL YÖNETİM MODELİ OLARAK PAYDAŞ YAKLAŞIMI 2.1. Paydaş Kavramının Gelişimi 45 2.1.1. Şirket Planlama Literatürü 46 2.1.2. Sistem Teorisi Literatürü 47 2.1.3. Şirketlerin Sosyal Sorumluluk Literatürü 48 2.1.4. Organizasyon Teorisi Literatürü 50 2.1.5. Paydaş Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar 51 2.2. Paydaş Yönetiminin Ayırt Edici Özellikleri 54 2.3. Paydaş Yaklaşımı 56 2.4. Paydaş Yaklaşımının ilkeleri 61 2.5. Şirket Yönetiminde Paydaş Yaklaşımı Süreci 64 2.6. Paydaşların Sınıflandırılması 70 2.6.1. Şirket İçi Paydaş Gruplar 71 2.6.1.1. Hissedarlar 71 2.6.1.2. Yöneticiler 72 2.6.1.3. Şirket Çalışanları 72 2.6.2. Şirket Dışı Paydaş Gruplar 73 2.6.2.1.Birinci Derecede Şirket Dışı Paydaş Grupları 73 2.6.2.1.1. Müşteriler (Tüketiciler) 73 2.6.2.1.2. Tedarikçiler 74 2.6.2.1.3. Sendikalar 75 2.6.2.1.4. Yerel Topluluklar ve Yönetimler 75 2.6.2.2. İkinci Derecede Şirket Dışı Paydaş Grupları 76 2.6.2.2.1. Rakipler 76 2.6.2.2.2. Devlet, Hükümet, Hükümet Temsilcileri ve Yöneticileri 77 2.6.2.2.3. Çevresel Baskı Grupları (Sivil Toplum Kuruluşları) 78 2.6.2.2.4. Medya Kuruluşları 79 2.7. Şirket Yöneticileri ve Paydaş Analizi 80 2.7.1. Pazarlama ve Satış Yöneticisinin Sorumlulukları 80 2.7.2. Ar-Ge Yöneticisinin Sorumlulukları 81 2.7.3. Halkla İlişkiler Yöneticisinin Sorumlulukları 81 2.7.4. Üretim Yöneticisi ve Mühendislerinin Sorumlulukları 82 2.7.5. İnsan Kaynaklan Yöneticisinin Sorumlulukları 83 2.7.6. Fonksiyonel Yöneticiler ve Paydaş Analizi 83 2.8. Paydaş Yaklaşımına Getirilen Eleştiriler 84 2.9. Şirketlerin Topluma Karşı Sorumluluğu 88 2.9.1. Şirketlerin Vicdanı Olmadığı Yönündeki Klasik Yaklaşım 89 2.9.2. Şirketlerin Vicdanı Olduğu Yönündeki Modern Yaklaşım 90 2.9.3. Sosyal ve Ekonomik Bir Paydaş Olarak Şirket Yaklaşımı 91 2.9.4. Yirmi Birinci Yüzyılda Şirket ve Paydaş Yönetimi 93 2.10. Şirketin Sosyal ve Finansal Performansı Arasındaki İlişki 95 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İMKB 100 ŞİRKETLERİNİN KURUMSAL YÖNETİM ANLAYIŞINI BELİRLEMEYE YÖNELİK UYGULAMA 3.1. Amaç 99 3.2. Yöntem 100 3.3. Kapsam ve Sınırlılıklar 100 3.4. Varsayımlar. 103 3.5. Cevaplanma Yüzdesi ve Dağılımı 103 3.6. İstatistiksel Analiz 104 3.6.1. Örneklemdeki Firmaların ve Katılımcıların Özellikleri ile Değerlendirmeler 104 3.6.1.1. Ankete Katılanların Şirket İçindeki Pozisyonları 104 3.6.1.2. Ankete Katılanların Uzmanlık Alanları 105 3.6.1.3. Örneklemdeki Şirketlerin Faaliyet Süreleri 106 3.6.1.4. Örneklemdeki Şirketlerin Halka Açıklık Oranları 107 3.6.1.5. Örneklemdeki Şirketlerin İMKB′de İşlem Görme Süreleri 108 3.6.1.6. Örneklemdeki Şirketlerde Çalışan Sayıları 108 3.6.1.7.Örneklemdeki Şirketlerin Piyasa Değerleri 109 3.6.1.8.Örneklemdeki Şirketlerin Sektörel Dağılımı 110 3.6.2. Paydaşlara Verilen Önemin Analizi 111 3.6.2.1. Örneklemdeki Tüm Şirketlerin Paydaşlarına Verdikleri Önem Sıralaması 111 3.6.2.2. Sınai Sektör Şirketlerinin Paydaşlarına Verdikleri Önem Sıralaması 112 3.6.2.3. Mali Sektör Şirketlerinin Paydaşlarına Verdikleri Önem Sıralaması 113 3.6.2.4. Hizmetler Sektörü Şirketlerinin Paydaşlarına Verdikleri Önem Sıralaması 115 3.6.3. Anket Sorularına Verilen Yanıtlann Yüzde Dağılımları ve Değerlendirmeler 116 3.6.3.1. Şirketin Paydaşlarına Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları , 116 3.6.3.1.1. Şirket Çalışanlarına Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 117 3.6.3.1.2. Pay Sahiplerine Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 120 3.6.3.1.3. Yönetim Kurulu ve Üst Yönetime Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 122 3.6.3.1.4. Denetim ve Denetçilere Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 124 3.6.3.1.5. Müşterilere Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 125 3.6.3.1.6. Tedarikçilere Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 126 3.6.3.1.7. Sendikalara Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 127 3.6.3.1.8. Yerel Yönetimlere Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 128 3.6.3.1.9. Rakiplere Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 129 3.6.3.l.lO.Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 130 3.6.3.1.11.Medyaya Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 130 3.6.3.1.12.Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 132 3.6.3.2. İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluğa Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 132 3.6.3.3. Şirketlerde Yüksek Oranda Uygulanan Kurumsal Yönetim İlkeleri 134 3.6.3.4. Şirketlerde Düşük Oranda Uygulanan Kurumsal Yönetim İlkeleri 136 3.6.4. Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performans Ölçümü ve Değerlendirmeler 138 3.6.5. Hipotezlerin Test Edilmesi 142 3.6.5.1. Birinci Hipotezin Testi 142 3.6.5.2. İkinci Hipotezin Testi 145 3.6.5.3. Üçüncü Hipotezin Testi 148 3.6.5.4. Dördüncü Hipotezin Testi 150 3.6.5.5. Beşinci Hipotezin Testi 153 3.6.5.6. Altıncı Hipotezin Testi 155 3.6.5. Bulguların Genel Değerlendirmesi 157 SONUÇ 161 EKLER EK 1: Anket Formu 169 EK 2: Anket Sorularına Verilmesi Beklenen Cevaplar 170 EK 3: 01.04.2003- 30.06.2003 Döneminde İMKB-100 Endeksinde Yer Alan Tüm Şirketler 186 EK 4: Kurumsal Yönetim ve Yönetişim Kavramlarının Katılımcılar Tarafından Tanımlanması 191 TÜRKÇE ÖZET 193 KAYNAKÇA 195 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: Bölgelere Göre Finansal Performans İle Yönetişim Performansının Karşılaştırılması 29 Tablo 2: Yönetişim Uygulamalarının Yatınm Kararlarına Etkisi 29 Tablo 3: Bölgelere Göre İyi Yönetime Ek Prim Ödeme İsteği (%) 30 Tablo 4: İyi Yönetim Uygulamalarına Ödenen Ek Prim Oranı (%) 31 Tablo 5: Yatırımcıların Şirket Yönetiminden Öncelikli Beklentileri 31 Tablo 6: Yatırımcıların Şirketlerden Öncelikli Beklentileri 32 Tablo 7: Tüm Şirketlerin Paydaşlanna Verdikleri Önem Sıralaması 111 Tablo 8: Sınai Sektör Şirketlerinin Paydaşlanna Verdikleri Önem Sıralaması ..113 Tablo 9: Mali Sektör Şirketlerinin Paydaşlanna Verdikleri Önem Sıralaması... 114 Tablo 10: Hizmetler Sektörü Şirketlerinin Paydaşlanna Verdikleri Önem Sıralaması 115 Tablo 11: Tüm Paydaşlara Yönelik Kurumsal Yönetim Uygulamaları 117 Tablo 12: Çalışanlara Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 118 Tablo 13: Pay Sahiplerine Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 121 Tablo 14: Yönetim Kurulu ve Üst Yönetime Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 123 Tablo 15: Denetim ve Denetçilere Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 125 Tablo 16: Müşterilere Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 126 Tablo 17: Tedarikçilere Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 127 Tablo 18: Sendikalara Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 128 Tablo 19: Yerel Yönetimlere Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 129 Tablo 20: Rakiplere Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 129 Tablo 21: Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 130 Tablo 22: Medyaya Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 131 Tablo 23: Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Sorulara Verilen Cevapların Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 132 Tablo 24: İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluğa Yönelik Sorulara Verilen Cevaplarının Sektörlere Göre Yüzde Dağılımları 133 Tablo 25: Yüksek Oranda Uygulanan Kurumsal Yönetim İlkeleri 135 Tablo 26: "Hayır" Cevabı Beklenen Sorularda Beklentiye Uygunluk Derecesi En Yüksek Olan Cevaplar 136 Tablo 27: Düşük Oranda Uygulanan Kuramsal Yönetim İlkeleri 137 Tablo 28: "Hayır" Cevabı Beklenen Sorularda Beklentiye Uygunluk Derecesi En Düşük Olan Cevaplar 138 Tablo 29: Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performansı ve Derecesi 139 Tablo 30: Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performans Derecelerinin Dağılımı 141 Tablo 31: Sınai Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performansları 143 Tablo 32: Mali Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performansları 144 Tablo 33: Hizmet Şirketlerinin Kurumsal Yönetim Performansları 144 Tablo 34: Sektörlere Göre Kurumsal Yönetim Performans Derecelerinin Dağılımı 145 Tablo 35: İkinci Hipoteze İlişkin Özet Tablo : 146 Tablo 36: Performans Derecesi * Faaliyet Süresi Çapraz Tablosu 146 Tablo 37: Ki Kare Testi (Performans Derecesi * Faaliyet Süresi) 147 Tablo 38: Üçüncü Hipoteze İlişkin Özet Tablo. 192 148 Tablo 39: Performans Derecesi * Halka Açıklık Oranı Çapraz Tablosu 149 XI Tablo 40: Ki Kare Testi (Performans Derecesi * Halka Açıklık Oranı) 149 Tablo 41: Dördüncü Hipoteze İlişkin Özet Tablo 151 Tablo 42: Performans Derecesi * İMKB′de İşlem Görme Süresi Çapraz Tablosu 151 Tablo 43: Ki Kare Testi (Performans Derecesi * İMKB′de İşlem Görme Süresi) 152 Tablo 44: Beşinci Hipoteze İlişkin Özet Tablo 153 Tablo 45: Performans Derecesi * Çalışan Sayısı Çapraz Tablosu 153 Tablo 46: Ki Kare Testi (Performans Derecesi * Çalışan Sayısı) 154 Tablo 47: Altıncı Hipoteze İlişkin Özet Tablo 155 Tablo 48: Performans Derecesi * Piyasa Değeri Çapraz Tablosu 156 Tablo 49: Ki Kare Testi (Performans Derecesi * Piyasa Değeri) 156 GRAFİKLER ve ŞEKİLLER LİSTESİ Grafik 1: OECD Yönetişim Endeksi 33 Grafik 2: Türkiye Yönetişim Endeksi 33 Grafik 3: Ankete Katılanların Şirket İçi Pozisyonu 105 Grafik 4: Katılımcıların Uzmanlık Alanları 106 Grafik 5: Şirketlerin FaalijCt Süreleri 106 Grafik 6: Şirketlerin Halka Açıklık Oranları 107 Grafik 7: Şirketlerin İMKB′de İşlem Görme Süresi 108 Grafik 8: Şirketlerin Çalışan Sayıları 109 Grafik 9: Şirketlerin Piyasa Değerleri 110 Grafik 10: Şirketlerin Sektörel Dağılımları 110 Grafik 11: Çalışanların Bilgilendirilme Sıklığı 119 Grafik 12: Medyanın Bilgilendirilme Sıklığı 131 Grafik 13: Şirketlerin Kurumsal Yönetim Performansları 141 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Kurumsal Yönetimin İç ve Dış Yapısı 39 Şekil 2: Büyük Bir İşletmenin Paylaşımcı Haritası 65 Şekil 3: İşletmenin Ahlaki Sorumluluk Matrisi 69 Şekil 4: Sosyal Performans, Finansal Performans ve Şirket İtibarı Arasındaki İlişki Birinci Bakış Açısı 96 Şekil 5: Sosyal Performans, Finansal Performans ve Şirket İtibarı Arasındaki İlişki İkinci Bakış Açısı 96 Şekil 6: Sosyal Performans, Finansal Performans ve Şirket İtibarı Arasındaki İlişki Üçüncü Bakış Açısı 97