Fikrî Hukukta Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi
Fikrî Hukukta Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi
B. Bahadır ERDEM
Sayfa Sayısı
:
510
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2003
ISBN NO
:
9752952321
ÖNSÖZ
İnsanın zihninin, düşüncesinin ve de ruhunun ürünleri olarak toplumun gelişmesinde ve insanlığın ilerlemesinde sağladıkları katkı ile bütün diğer haklardan ayrılan ve belki de hukuk tarafından korunmaya en fazla lâyık olan haklardan birisi olan fikrî haklar, Türk hukukunda 1995 yılından beri Avrupa Birliği hukuku ile uyum içinde ve günümüzün bu alanda gelişmiş olan devletlerinin hukukları ile eşit seviyede koruma hakkını, fikrî hak sahiplerine tanımaktadır.
Her zaman söylediğimiz üzere bir ülkedeki hukuk düzeninin gelişmişlik seviyesinin aynası olan ve bu nedenle de, diğer hukuk dallarına göre adeta bir ′creme de la creme′ haklar olarak nitelendirdiğimiz fikrî hakların korunmasının, ülkemizde ulaştığı aşamanın bir devrim niteliğinde olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Hiç şüphesiz ki fikrî hukuk korumasının bu seviyede ilerlemesinin Türkiye bakımından en faydalı ve önemli sonucu, zaman içinde yabancı sermayenin Türkiye′ye girişinde artış olarak da kendisini gösterecektir. Marka hakkı örneğinde olduğu gibi, sahip oldukları fikrî hakların çağın gereklerine uygun olarak korunmadığı bir ülkeye yabancı sermayenin de rahatlıkla geleceği söylenemez.
Fikrî hukuk alanındaki bütün bu olumlu gelişmelerin başlıca nedeni ise, Türkiye′nin 1995 tarihinde Avrupa Topluluğu ile arasında imzaladığı Gümrük Birliği Kararı ve Karara bağlı fikrî hakların korunması ile ilgili Ek 8′de yüklendiği yükümlülüklerdir. Fikrî hukuk korumasını Avrupa Birliği hukuku seviyesine getirmek için Türkiye, patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretleri koruyan Kanun Hükmünde Kararnameleri kabul etmiş ve ayrıca Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda da, 4110 ve 4630 sayılı Kanunlarla çeşitli değişiklikler yapmıştır.
Fikrî hukukun, ülkemizde son yıllarda ulaştığı aşamaya kadar Türkiye′de Avrupa hukuku ve çağdaş hukuk anlamında bir fikrî hak koruması olmaması ve konunun uygulamasının da âdeta hiç önemsenmemesi sonucunda bu alan, üzerinde en az çalışılan konulardan birisi olmuştur. Hâlbuki, özellikle taşıdığı ekonomik önemden dolayı fikrî haklar, hem maddî hukuk hem de uluslararası özel hukuk bakımından üzerinde en fazla çalışılması gereken alanlardan birisidir. Nitekim, uluslararası özel hukuk alanında son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalar yeterli olmasa da sevindiricidir. Patent hakları başta olmak üzere yabancılık unsuru taşıyan bütün fikrî hakların korunmasına uygulanacak hukuku ve özellikle patent lisansı sözleşmesi başta olmak üzere patent hakkının devrine uygulanacak hukuku incelediğimiz, ′Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk′ isimli çalışmamızda, fikrî hakları sadece kanunlar ihtilâfı bakımından incelenmiştik. Bu çalışmamızda ise, en az kanunlar ihtilâfı kadar önem taşıdığına inandığımız milletlerarası usul hukuku bakımından fikrî haklan incelemiş bulunuyoruz. Fikrî haklara ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini incelediğimiz bu çalışmamızın, uygulamaya da faydası olacağı inancını taşıyoruz.
Fikrî hukuk konusuna yakın bir hukukçu olarak itiraf etmeliyim ki maddî hukuk bakımından bu alanda Türk doktrininde yazılmış olan eserlerin yetersizliği ve tarih olarak eskiliği beni dahi şaşırttı. ′Fikrî Mülkiyet Hukuku′ isimli eseriyle tek başına bu boşluğu dolduran Hocam Sayın Prof.Dr. Ünal Tekinalp′e, şahsım adına teşekkür ederken, fikrî hak sahipleri ile fikrî hak sahiplerini korumak görevini taşıyan hukukçuların da çok şey borçlu olduğunu düşünüyorum.
′Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk′ adını taşıyan kitabımın önsözünü yazarken aileme, yaptığım doktora çalışmasının hazırlanması esnasında çektiğim ve yıllar süren sıkıntıları paylaştıkları için teşekkür etmiştim. Bu çalışmamın önsözünü yazarken de, bu anlamda değişen yeni bir şey yok. Bu çalışma için de en fazla teşekkürü yine sevgili ailem hak ediyor. Değişen tek şey ise, kızlarımın adedindeki artış. Doktora çalışmamda sadece en büyük kızımın adını anmıştım. Bugün ise teşekkür ederken üç sevgili kızıma, Pına-ra′a, Mina′ya ve Melis′e hep birlikte teşekkür etmem gerektiği için çok mutluyum. Kızlarımdan önce ise, bir akademisyenin eşi olmakla en zor görevlerden birine sahip olan ve ben bu çalışmaları yaparken hayatımızı kuran sevgili eşime ve oğullarının akademik kariyerindeki her yeni çalışmasını büyük bir hevesle bekleyen sevgili anneme ve babama, bu yeni çalışma ile yürekten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Okuyucuya faydalı olacağı ve kolaylık sağlayacağı düşüncesi ile kitaba, ilgili uluslararası mevzuat kısmı eklenmiştir. Ulusal mevzuatı oluşturan Kanun Hükmünde Kararnameler ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ise, basılan bir çok mevzuat kitabında bulunmaları nedeniyle ve özellikle kapsam olarak bir kitabı aşacağı düşüncesiyle, kitaba eklenmemiştir.
Çalışmanın kitap olarak basılma aşamasında uluslararası mevzuat kısmının kitaba eklenmesini gerçekleştiren ve tashihlerini yapan LU. Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Araştırma Görevlisi Faruk Kerem Giray başta olmak üzere kitabın tashihlerinin yapılmasındaki güleryüzlü ve özverili yardımlarından dolayı araştırma görevlileri Emre Esen′e, Mine Tan′a ve Levent Yünlü′ye teşekkür ederim. Bu kitabımın da basımını gerçekleştirerek yayınlarına dâhil eden Beta Yayınevine ve kitabın dizgisini titizlikle yerine getiren Gülgonca Çarpık′a da teşekkürlerimi sunuyorum.
Mayıs 2003, İstanbul
Dr. B. Bahadır ERDEM
I GİRİŞ
İnsan zihninin, düşüncesinin aklının, yaratıcı gücünün ve hatta telif haklarının konusu olan sanat eserleri düşünüldüğünde insan ruhunun ürünleri olarak, toplum ve insanlığın gelişimindeki önemlerinden dolayı korunan ve mucidine, yaratıcısına, sağladıkları haklar ile yaptıkları buluş, yarattıkları marka, endüstriyel tasarım veya sanat eseri için toplumun takdir ve şükranını ifade eden ve adetâ bir mükâfat niteliği taşıyan, fakat asıl amacı hak sahibine sağlanan bu koruma ile yeni fikir ürünlerinin yaratılmasını teşvik olan fikrî hakların korunması, bir devletin hukuk düzeninin gelişmişliği ile doğrudan orantılıdır.
Türk hukuku, fikrî hukuk alanındaki gelişmişliğe ve çağın gereklerine uygun hukukî düzenlemeye, 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasındaki gümrük birliğine ilişkin Gümrük Birliği Kararı ve Karara bağlı fikrî, sınaî ve ticarî mülkiyetin korunması ile ilgili Ek 8′de gösterilen ve Türkiye′nin ulusal hukukunda yapmayı üstlendiği düzenlemelerin yerine getirilmesi ile kavuşmuştur. Bu yükümlülüğü gereğince Türkiye, patent haklarının korunması amacıyla 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, marka haklarının korunması için 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, endüstriyel tasarımların korunması için 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve coğrafi işaretlerin korunması için de 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyi kabul etmiştir. Telif hakları bakımından ise, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda 4110 sayılı Kanun′la 1995 yılında ve 4630 sayılı Kanun′la 2001 yılında yaptığı değişikliklerle, telif haklarının korunmasında da çağın gereklerini yakalamıştır. 1995 tarihinde bir arada çıkarılan bütün bu Kanun Hükmünde Kararnameler ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda yapılan değişiklikler ve katılman milletlerarası sözleşmeler ile, fikrî haklara Türkiye′de sağlanan korumanın Avrupa Birliği ile uyumlu ve çağın gereklerini sağlayan bir aşamada olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ancak hiç şüphesiz ki, mevzuat bakımından fikrî hak sahiplerine sağlanan bu korumanın, uygulaması da oldukça önemlidir.
Fikrî hakların korunmasında sağlanan bu gelişme kadar önemli olan bir başka husus da, fikrî haklarla ilgili davalarda Türk mahkemelerinin yetkisine ilişkin kurallardır. Yani işin usul hukukuna ve milletlerarası hukuka ilişkin olan kısmıdır.
Fikrî haklarda ve özellikle de tescile tâbi patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarında geçerli olan ′ülkesellik′ prensibinin yani bu haklar ile hakları koruyan ülkeler arasındaki vazgeçilmez bağın, koruma ülkelerine verdiği yetki ile bugün için hiçbir devlet, fikrî hak konusundaki yetkisinden vazgeçmemektedir. Hiç şüphesiz ki fikrî hakların ülkeler bakımından taşıdıkları ekonomik önemin de bunda büyük payı bulunmaktadır.
Özellikle bir fikrî hakkın tesciline ilişkin veya geçersiz olduğuna ilişkin davalarda ya da başka bir deyişle fikrî hakkın hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda, her devletin mahkemelerinin münhasır yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir. Brüksel Antlaşması′nın, Lugano Antlaşması′nm, Brüksel Ant-laşması′nın üye devletler bakımından yerine geçen Avrupa Konseyi Tüzüğü′-nün, Avrupa Patent Antlaşması′nın ve çalışmamızda incelediğimiz isviçre hukukunun hükümlerine göre de, fikrî hakların hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda her devletin mahkemelerinin münhasır yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir.
Türk hukukunda fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin yetki kuralları, 1995 tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler′de ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda özel yetki kuralları ile düzenlenmiştir. Bütün Kanun Hükmünde Kararnameler′de düzenlenen yetki kuralları birbirinin aynı olarak hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Düzenlenen bu yetki kurallarında, hem fikrî hakların ihlâline ilişkin davalardaki hem de fikrî hakların hükümsüzlüğüne ilişkin davalardaki yetki kuralı bir arada düzenlenmiş bulunmaktadır. Hâlbuki, Brüksel Antlaşması, Lugano Antlaşması, Konsey Tüzüğü ve Avrupa Patent Antlaşması′nın düzenlemesinde, ihlâl davaları özel olarak düzenlenmemiş ve bu davalardaki yetki kuralları, usul hukukunun genel hükümlerine bırakılmıştır. Çalışmamızın amacı, her bir Kanun Hükmünde düzenlenen bu yetki hükümlerinin hangi davalar bakımından geçerli olduğunu tespit etmek ve incelediğimiz bu davalar bakımından geçerli olan mahkemenin yetkisine ilişkin hükümlerin niteliğini tespit etmektir.
Çalışmamızda öncelikle, genel olarak Türk mahkemelerinin milletlerarası yetki sistemi özet bir kapsamda incelenecektir. Daha sonra ise, fikrî hak kavramı, özellikleri ve fikrî hakların kapsadığı konular üzerinde durulacaktır. Fikrî hukukta mahkemelerin milletlerarası yetkisini incelerken ise işe
öncelikle, Brüksel Antlaşması′nm yetki kuralları ile başlanacaktır. Her ne kadar Avrupa Konseyi Tüzüğü, üye devletler bakımından Brüksel Antlaşması′nm yerine geçse de, Brüksel Antlaşmasında düzenlenen bütün yetki kuralları, gerek Lugano Antlaşması′nm, gerek Brüksel Antlaşması′nm yerine geçen Avrupa Konseyi Tüzüğü′nün hükümlerine ufak tefek bazı değişikliklerle ve ilâvelerle de olsa, çok benzer bir şekilde geçmiştir. Çalışma konumuzu oluşturan fikrî haklara ilişkin davalardaki yetki kuralları ise hemen hemen aynen Avrupa Konseyi Tüzüğü′nde de yerini korumuştur.
Brüksel Antlaşmasındaki yetki kurallarından sonra paralel konvansiyon olarak adlandırılan Lugano Antlaşmasındaki yetki kuralları incelenecektir. Lugano Antlaşmasından sonra ise, 1 Mart 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 22.12.2000 tarih ve 44/2001 sayılı Medenî ve Ticarî Hukuk Davalarında Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfi-zine İlişkin Avrupa Konseyi Tüzüğü′ndeki yetki hükümleri üzerinde durulacaktır. Avrupa Konseyi Tüzüğünün hükümleri, Türkiye, Avrupa Birliği′ne üye olduğunda hiçbir hukukî işleme ve tasarrufa gerek kalmaksızın Türk hukukunda da doğrudan doğruya uygulanacağından, özellikle önem taşımaktadır. Türkiye′nin, ekonomik ve sosyal refahı ve her türlü demokratik ve insan haklarının gelişmesi ve iyileşmesi bakımından mutlaka Avrupa Birliği′ne girmesine inanan ve savunan bir hukukçu olarak bu bölümün hükümleri şahsım için ayrı bir önem taşımaktadır.
Avrupa Konseyi Tüzüğü′nün hükümlerinden sonra ise Türkiye′nin taraf olması nedeniyle önem taşıyan Avrupa Patent Antlaşması′ndaki yetki sistemi ve Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili Kararların Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol′ün hükümleri incelenecektir. Avrupa patent Antlaşmasından sonra da, fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin milletlerarası yetkisi bakımından bazı noktalarda getirdiği farklı düzenleme ile önem taşıdığına ve fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin yetki kurallarının mantığının anlaşılmasında faydası olacağına inandığımız için İsviçre hukukunun sistemi incelenecektir.
Fikrî haklara ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetki sistemini incelemeye geçmeden önce fikrî haklara ilişkin davalarda görevli mahkeme üzerinde durulacaktır. Mahkemelerin yetkisi incelenirken de, her bir fikrî hak ve bu hakka ilişkin davalar ele alınacak ve incelenen bu davalarda yetkili olan mahkemeler belirlenecektir. Fikrî hakları koruyan davalar incelenirken, milletlerarası sözleşmeleri incelerken olduğu gibi öncelikle o fikrî hakkın ihlâline ilişkin davalar, daha sonra ise fikrî hakkın hükümsüzlüğüne ilişkin davalar, ele alınacaktır. Bu kısımda incelemeye öncelikle patent hakkına ilişkin davalarda mahkemelerin yetkisi ile başlanacak ve daha son-
ra marka hakkına ilişkin davalar, endüstriyel tasarım hakkına ilişkin davalar, coğrafi işaret hakkına ilişkin davalar ve son olarak da telif haklarına ilişkin davalar ile bu davalardaki mahkemelerin yetkisine ve milletlerarası yetkisine ilişkin kurallar sırasıyla incelenecektir.
Bütün bu davalar ile bu davalardaki mahkemelerin yetkisinin niteliği ise daha sonra aynı başlık altında birlikte incelenecektir. Fikrî haklara ilişkin davalardaki mahkemelerin yetki kuralları, bütün Kanun Hükmünde Karar-nameler′de birbirinin aynı yetki kuralları ile düzenlendiğinden, bu yetki hükümlerindeki mahkemelerin yetkisine ilişkin kuralların nitelendirilmesinin bütün fikrî haklar bakımından bir arada yapılmasının, konunun daha iyi anlaşılmasına faydası olacağına inanıyoruz. Telif haklarının, diğer tescile tâbi olan patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarından, hiçbir ülkenin tesciline gerek duymadan eser sahibi tarafından yaratılmakla doğmaları nedeniyle, FSEK.′daki yetki kuralları, sadece eser sahibinin hakkının ihlâline ilişkin davalarda mahkemelerin yetkisine ilişkin kurallar olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Fikrî haklarda yetki sözleşmesi yapılıp yapılamayacağı ve hangi şartlar altında yapılacağı da, mahkemelerin yetkisine ilişkin kuralların nitelendirilmesinden sonra ele alınacaktır.
Çalışmamızda son olarak üzerinde duracağımız konu ise ihtiyatî tedbir kararlarıdır. Fikrî hakların taşıdığı ekonomik önemden dolayı, ihtiyatî tedbir kararları, fikrî haklar bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarında ihtiyatî tedbir talepleri bütün Kanun Hükmünde Kararnamelerde özel olarak düzenlenmiştir. Keza, telif hakları bakımından da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, özel hüküm getirmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu′ndaki ihtiyatî tedbire ilişkin hükümler de, fikrî haklardaki ihtiyatî tedbir talepleri bakımından geçerli olduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu′nun da hükümleri üzerinde durulacaktır. Her bir fikrî hakta ihtiyatî tedbir talepleri incelendikten sonra ise bu tedbir kararları alacak olan mahkemenin yetkisi ve yabancılık unsuru taşıyan davalar bakımından milletlerarası yetkisi üzerinde durulacaktır. Fikrî haklara ilişkin davalarda ihtiyatî tedbir kararlarından sonra da son olarak konu ile ilgili fikirlerimiz sonuç kısmında toparlanarak çalışmamız sonlandırılacaktır.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ V
İÇİNDEKİLER VII
KISALTMALAR XI
KAYNAKÇA XIII
I - GİRİŞ 1
II - GENEL OLARAK MİLLETLARARASI YETKİ KAVRAMI 5
III - TÜRK MAHKEMELERİNİN MİLLETLERARASI YETKİ SİSTEMİ 6
A- Genel Yetki Kuralı 8
B - Özel Yetki Kuralları 11
C - Kesin Yetki Kuralı 18
IV - FİKRÃ HUKUKTA MAHKEMELERİN MİLLETLERARASI
YETKİSİ 19
A- Genel Olarak Fikrî Mülkiyet Hakları 19
1 - Fikrî Mülkiyet Kavramı 20
2 - Fikrî Hakların Özellikleri 22
a) Fikrî Hakların İnsan Zihninin Ürünü Olması 22
b) Fikrî Hakların Gayrimaddî Mallar Üzerinde
Kurulabilmesi 23
c) Fikrî Hakkın Konusu Olan Gayrimaddî Malların Sınırsız
Olarak Her Yerde Bulunması (Ubiquity Özelliği) 24
d) Fikrî Haklar Özel Hukuka İlişkin Haklardır 25
e) Fikrî Haklar Mutlak Haklardır 26
f) Fikrî Haklar Maddî ve Manevî Menfaatler Sağlar 28
3 - Fikrî Mülkiyetin Alanına Giren Konular , 28
a) Buluşlar 29
b) Endüstriyel Tasarımlar 32
c) Coğrafi İşaretler 34
d) Markalar 35
e) Telif Hakları 38
f) Cipler (Yarı İletken Ürün Topografyaları) 44
4 - Fikrî Hukukta Ülkesellik Prensibi 46
B- Fikrî Hukukta Mahkemelerin Milletlerarası Yetkisi 53
VIII
C - Brüksel Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin Milletlerarası
Yetki Kuralları 54
1 - Fikrî Hakkın İhlâline İlişkin Davalarda Mahkemelerin
Milletlerarası Yetkisi 61
2 - Fikrî Hakkın Tesciline veya Geçerliliğine İlişkin Davalarda
Mahkemelerin Milletlerarası Yetkisi 63
3- Derdestlik ve Bağlantılı Davalar 68
4 -Yetki Sözleşmesi 69
5 - İhtiyatî Tedbir Kararları 71
D - Lugano Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin Yetki Kuralları 72
E - Medenî ve Ticarî Hukuk Davalarında Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Avrupa
Konseyi Tüzüğü′ndeki Fikrî Haklara İlişkin Yetki Kuralları 77
F - Avrupa Patent Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin
Yargılama Kuralları 88
1 - Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili Kararların
Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol 96
G - İsviçre Hukuku′nda Fikrî Haklara İlişkin Milletlerarası
Yetki Kuralı 100
1 - Fikrî Hakkın İhlâline İlişkin Davalarda İsviçre
Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi 102
2 - Fikrî Hakkın Tesciline veya Geçerliliğine İlişkin Davalarda
İsviçre Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi 107
V - FİKRÃ HAKLARA İLİŞKİN DAVALARDA TÜRK
MAHKEMELERİNİN MİLLETLERARASI YETKİSİ 114
A- Genel Olarak 114
B - Fikrî Haklara İlişkin Davalarda Görevli Mahkeme 117
C - 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 119
1 - Patent Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere Karşı
Açılabilecek Davalar 121
2 - Patent Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 131
3 - Patent Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığına
İlişkin Dava 133
D - 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 135
1- Marka Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere Karşı
Açılabilecek Davalar 137
2 - Marka Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 145
3 - Marka Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığına
İlişkin Dava 150
4 Türk Patent Enstitüsü′nün Kararlarına Karşı Dava 151
IX
E - 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 162
1 - Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü
Kişilere Karşı Açılabilecek Davalar 164
2 - Endüstriyel Tasarım Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin
Davalar 168
3 - Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Mevcut
Olmadığına İlişkin Dava 170
F - 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 171
1 - Coğrafi İşaret Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere
Karşı Açılabilecek Davalar 172
2 - Coğrafi İşaret Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 175
G - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′ndaki Yetki Kuralları 177
1- Tecavüzün Refi Davası 178
2 - Tecavüzün Men′i Davası 184
3 - Tazminat Davaları 186
4- Eser Sahibinin Tespiti Davası 189
VI - FİKRÃ HAKLARA İLİŞKİN DAVALARDA MAHKEMELERİN
YETKİSİNİN NİTELİĞİ 191
VII- FİKRÃ HAKLARDA YETKİ SÖZLEŞMESİ 200
VIII - FİKRÃ HAKLARDA İHTİYATÃ TEDBİR KARARLARI 204
IX- SONUÇ 211
İLGİLİ ULUSLARARASI MEVZUAT
Brussels Convention on Jurisdiction and The Enforcement of
Judgements in Civil and Commercial Matters 219
Protocols Annexed to The Brussels Convention on Jurisdiction
and The Enforcement of Judgements in Civil and Commercial Matters 253
Lugano Convention Convention on Jurisdiction and The
Enforcement of Judgements in Civil and Commercial Matters 261
Protocol (No 1) On Certain Questions of Jurisdiction, Procedure and
Enforcement 293
Protocol (No 2) On The Uniform Interpretation of The Convention 296
Protocol (No 3) On The Application of Article 57 298
Council Regulation (EC) No 44/2001 of 22 December 2000 on
Jurisdiction and The Recognition and Enforcement of Judgments in
Civil and Commercial Matters 299
X
Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Avrupa Patent Antlaşması 331
Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Antlaşmanın Uygulama Şeklini
Gösterir Yönetmelik 403
5 Ekim 1973 tarihli APS-Avrupa Patent Sisteminin Merkezileştirilmesi ve
Sunulması Hakkında Protokol (Merkezileştirme Protokolü) 471
5 Ekim 1973 tarihli APS-Bir Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili
Kararların Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol
(Tanıma Protokolü) 477
5 Ekim 1973 tarihli APS-Avrupa Patent Organizasyonunun Ayrıcalıkları ve
Dokunulmazlıkları Hakkındaki Protokol (Ayrıcalık ve Dokunulmazlık
Protokolü) 481
20 Ekim 1977 tarihli APS-Ücretlere İlişkin Maddeler 489
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE TARAF OLAN DEVLETLERİN LİSTESİ
Hukukî ve Ticarî Konularda Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme
Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1968 tarihli
Brüksel Antlaşması′na Taraf Olan Devletler 509
Hukukî ve Ticarî Konularda Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme
Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 16 Eylül 1988 tarihli
Lugano Antlaşması′na Taraf Olan Devletler 510
Avrupa Patent Antlaşması′na Taraf Devletler 511
İnsanın zihninin, düşüncesinin ve de ruhunun ürünleri olarak toplumun gelişmesinde ve insanlığın ilerlemesinde sağladıkları katkı ile bütün diğer haklardan ayrılan ve belki de hukuk tarafından korunmaya en fazla lâyık olan haklardan birisi olan fikrî haklar, Türk hukukunda 1995 yılından beri Avrupa Birliği hukuku ile uyum içinde ve günümüzün bu alanda gelişmiş olan devletlerinin hukukları ile eşit seviyede koruma hakkını, fikrî hak sahiplerine tanımaktadır.
Her zaman söylediğimiz üzere bir ülkedeki hukuk düzeninin gelişmişlik seviyesinin aynası olan ve bu nedenle de, diğer hukuk dallarına göre adeta bir ′creme de la creme′ haklar olarak nitelendirdiğimiz fikrî hakların korunmasının, ülkemizde ulaştığı aşamanın bir devrim niteliğinde olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Hiç şüphesiz ki fikrî hukuk korumasının bu seviyede ilerlemesinin Türkiye bakımından en faydalı ve önemli sonucu, zaman içinde yabancı sermayenin Türkiye′ye girişinde artış olarak da kendisini gösterecektir. Marka hakkı örneğinde olduğu gibi, sahip oldukları fikrî hakların çağın gereklerine uygun olarak korunmadığı bir ülkeye yabancı sermayenin de rahatlıkla geleceği söylenemez.
Fikrî hukuk alanındaki bütün bu olumlu gelişmelerin başlıca nedeni ise, Türkiye′nin 1995 tarihinde Avrupa Topluluğu ile arasında imzaladığı Gümrük Birliği Kararı ve Karara bağlı fikrî hakların korunması ile ilgili Ek 8′de yüklendiği yükümlülüklerdir. Fikrî hukuk korumasını Avrupa Birliği hukuku seviyesine getirmek için Türkiye, patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretleri koruyan Kanun Hükmünde Kararnameleri kabul etmiş ve ayrıca Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda da, 4110 ve 4630 sayılı Kanunlarla çeşitli değişiklikler yapmıştır.
Fikrî hukukun, ülkemizde son yıllarda ulaştığı aşamaya kadar Türkiye′de Avrupa hukuku ve çağdaş hukuk anlamında bir fikrî hak koruması olmaması ve konunun uygulamasının da âdeta hiç önemsenmemesi sonucunda bu alan, üzerinde en az çalışılan konulardan birisi olmuştur. Hâlbuki, özellikle taşıdığı ekonomik önemden dolayı fikrî haklar, hem maddî hukuk hem de uluslararası özel hukuk bakımından üzerinde en fazla çalışılması gereken alanlardan birisidir. Nitekim, uluslararası özel hukuk alanında son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalar yeterli olmasa da sevindiricidir. Patent hakları başta olmak üzere yabancılık unsuru taşıyan bütün fikrî hakların korunmasına uygulanacak hukuku ve özellikle patent lisansı sözleşmesi başta olmak üzere patent hakkının devrine uygulanacak hukuku incelediğimiz, ′Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk′ isimli çalışmamızda, fikrî hakları sadece kanunlar ihtilâfı bakımından incelenmiştik. Bu çalışmamızda ise, en az kanunlar ihtilâfı kadar önem taşıdığına inandığımız milletlerarası usul hukuku bakımından fikrî haklan incelemiş bulunuyoruz. Fikrî haklara ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini incelediğimiz bu çalışmamızın, uygulamaya da faydası olacağı inancını taşıyoruz.
Fikrî hukuk konusuna yakın bir hukukçu olarak itiraf etmeliyim ki maddî hukuk bakımından bu alanda Türk doktrininde yazılmış olan eserlerin yetersizliği ve tarih olarak eskiliği beni dahi şaşırttı. ′Fikrî Mülkiyet Hukuku′ isimli eseriyle tek başına bu boşluğu dolduran Hocam Sayın Prof.Dr. Ünal Tekinalp′e, şahsım adına teşekkür ederken, fikrî hak sahipleri ile fikrî hak sahiplerini korumak görevini taşıyan hukukçuların da çok şey borçlu olduğunu düşünüyorum.
′Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk′ adını taşıyan kitabımın önsözünü yazarken aileme, yaptığım doktora çalışmasının hazırlanması esnasında çektiğim ve yıllar süren sıkıntıları paylaştıkları için teşekkür etmiştim. Bu çalışmamın önsözünü yazarken de, bu anlamda değişen yeni bir şey yok. Bu çalışma için de en fazla teşekkürü yine sevgili ailem hak ediyor. Değişen tek şey ise, kızlarımın adedindeki artış. Doktora çalışmamda sadece en büyük kızımın adını anmıştım. Bugün ise teşekkür ederken üç sevgili kızıma, Pına-ra′a, Mina′ya ve Melis′e hep birlikte teşekkür etmem gerektiği için çok mutluyum. Kızlarımdan önce ise, bir akademisyenin eşi olmakla en zor görevlerden birine sahip olan ve ben bu çalışmaları yaparken hayatımızı kuran sevgili eşime ve oğullarının akademik kariyerindeki her yeni çalışmasını büyük bir hevesle bekleyen sevgili anneme ve babama, bu yeni çalışma ile yürekten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Okuyucuya faydalı olacağı ve kolaylık sağlayacağı düşüncesi ile kitaba, ilgili uluslararası mevzuat kısmı eklenmiştir. Ulusal mevzuatı oluşturan Kanun Hükmünde Kararnameler ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ise, basılan bir çok mevzuat kitabında bulunmaları nedeniyle ve özellikle kapsam olarak bir kitabı aşacağı düşüncesiyle, kitaba eklenmemiştir.
Çalışmanın kitap olarak basılma aşamasında uluslararası mevzuat kısmının kitaba eklenmesini gerçekleştiren ve tashihlerini yapan LU. Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Araştırma Görevlisi Faruk Kerem Giray başta olmak üzere kitabın tashihlerinin yapılmasındaki güleryüzlü ve özverili yardımlarından dolayı araştırma görevlileri Emre Esen′e, Mine Tan′a ve Levent Yünlü′ye teşekkür ederim. Bu kitabımın da basımını gerçekleştirerek yayınlarına dâhil eden Beta Yayınevine ve kitabın dizgisini titizlikle yerine getiren Gülgonca Çarpık′a da teşekkürlerimi sunuyorum.
Mayıs 2003, İstanbul
Dr. B. Bahadır ERDEM
I GİRİŞ
İnsan zihninin, düşüncesinin aklının, yaratıcı gücünün ve hatta telif haklarının konusu olan sanat eserleri düşünüldüğünde insan ruhunun ürünleri olarak, toplum ve insanlığın gelişimindeki önemlerinden dolayı korunan ve mucidine, yaratıcısına, sağladıkları haklar ile yaptıkları buluş, yarattıkları marka, endüstriyel tasarım veya sanat eseri için toplumun takdir ve şükranını ifade eden ve adetâ bir mükâfat niteliği taşıyan, fakat asıl amacı hak sahibine sağlanan bu koruma ile yeni fikir ürünlerinin yaratılmasını teşvik olan fikrî hakların korunması, bir devletin hukuk düzeninin gelişmişliği ile doğrudan orantılıdır.
Türk hukuku, fikrî hukuk alanındaki gelişmişliğe ve çağın gereklerine uygun hukukî düzenlemeye, 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasındaki gümrük birliğine ilişkin Gümrük Birliği Kararı ve Karara bağlı fikrî, sınaî ve ticarî mülkiyetin korunması ile ilgili Ek 8′de gösterilen ve Türkiye′nin ulusal hukukunda yapmayı üstlendiği düzenlemelerin yerine getirilmesi ile kavuşmuştur. Bu yükümlülüğü gereğince Türkiye, patent haklarının korunması amacıyla 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, marka haklarının korunması için 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, endüstriyel tasarımların korunması için 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve coğrafi işaretlerin korunması için de 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyi kabul etmiştir. Telif hakları bakımından ise, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda 4110 sayılı Kanun′la 1995 yılında ve 4630 sayılı Kanun′la 2001 yılında yaptığı değişikliklerle, telif haklarının korunmasında da çağın gereklerini yakalamıştır. 1995 tarihinde bir arada çıkarılan bütün bu Kanun Hükmünde Kararnameler ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda yapılan değişiklikler ve katılman milletlerarası sözleşmeler ile, fikrî haklara Türkiye′de sağlanan korumanın Avrupa Birliği ile uyumlu ve çağın gereklerini sağlayan bir aşamada olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ancak hiç şüphesiz ki, mevzuat bakımından fikrî hak sahiplerine sağlanan bu korumanın, uygulaması da oldukça önemlidir.
Fikrî hakların korunmasında sağlanan bu gelişme kadar önemli olan bir başka husus da, fikrî haklarla ilgili davalarda Türk mahkemelerinin yetkisine ilişkin kurallardır. Yani işin usul hukukuna ve milletlerarası hukuka ilişkin olan kısmıdır.
Fikrî haklarda ve özellikle de tescile tâbi patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarında geçerli olan ′ülkesellik′ prensibinin yani bu haklar ile hakları koruyan ülkeler arasındaki vazgeçilmez bağın, koruma ülkelerine verdiği yetki ile bugün için hiçbir devlet, fikrî hak konusundaki yetkisinden vazgeçmemektedir. Hiç şüphesiz ki fikrî hakların ülkeler bakımından taşıdıkları ekonomik önemin de bunda büyük payı bulunmaktadır.
Özellikle bir fikrî hakkın tesciline ilişkin veya geçersiz olduğuna ilişkin davalarda ya da başka bir deyişle fikrî hakkın hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda, her devletin mahkemelerinin münhasır yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir. Brüksel Antlaşması′nın, Lugano Antlaşması′nm, Brüksel Ant-laşması′nın üye devletler bakımından yerine geçen Avrupa Konseyi Tüzüğü′-nün, Avrupa Patent Antlaşması′nın ve çalışmamızda incelediğimiz isviçre hukukunun hükümlerine göre de, fikrî hakların hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda her devletin mahkemelerinin münhasır yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir.
Türk hukukunda fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin yetki kuralları, 1995 tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler′de ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′nda özel yetki kuralları ile düzenlenmiştir. Bütün Kanun Hükmünde Kararnameler′de düzenlenen yetki kuralları birbirinin aynı olarak hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Düzenlenen bu yetki kurallarında, hem fikrî hakların ihlâline ilişkin davalardaki hem de fikrî hakların hükümsüzlüğüne ilişkin davalardaki yetki kuralı bir arada düzenlenmiş bulunmaktadır. Hâlbuki, Brüksel Antlaşması, Lugano Antlaşması, Konsey Tüzüğü ve Avrupa Patent Antlaşması′nın düzenlemesinde, ihlâl davaları özel olarak düzenlenmemiş ve bu davalardaki yetki kuralları, usul hukukunun genel hükümlerine bırakılmıştır. Çalışmamızın amacı, her bir Kanun Hükmünde düzenlenen bu yetki hükümlerinin hangi davalar bakımından geçerli olduğunu tespit etmek ve incelediğimiz bu davalar bakımından geçerli olan mahkemenin yetkisine ilişkin hükümlerin niteliğini tespit etmektir.
Çalışmamızda öncelikle, genel olarak Türk mahkemelerinin milletlerarası yetki sistemi özet bir kapsamda incelenecektir. Daha sonra ise, fikrî hak kavramı, özellikleri ve fikrî hakların kapsadığı konular üzerinde durulacaktır. Fikrî hukukta mahkemelerin milletlerarası yetkisini incelerken ise işe
öncelikle, Brüksel Antlaşması′nm yetki kuralları ile başlanacaktır. Her ne kadar Avrupa Konseyi Tüzüğü, üye devletler bakımından Brüksel Antlaşması′nm yerine geçse de, Brüksel Antlaşmasında düzenlenen bütün yetki kuralları, gerek Lugano Antlaşması′nm, gerek Brüksel Antlaşması′nm yerine geçen Avrupa Konseyi Tüzüğü′nün hükümlerine ufak tefek bazı değişikliklerle ve ilâvelerle de olsa, çok benzer bir şekilde geçmiştir. Çalışma konumuzu oluşturan fikrî haklara ilişkin davalardaki yetki kuralları ise hemen hemen aynen Avrupa Konseyi Tüzüğü′nde de yerini korumuştur.
Brüksel Antlaşmasındaki yetki kurallarından sonra paralel konvansiyon olarak adlandırılan Lugano Antlaşmasındaki yetki kuralları incelenecektir. Lugano Antlaşmasından sonra ise, 1 Mart 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 22.12.2000 tarih ve 44/2001 sayılı Medenî ve Ticarî Hukuk Davalarında Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfi-zine İlişkin Avrupa Konseyi Tüzüğü′ndeki yetki hükümleri üzerinde durulacaktır. Avrupa Konseyi Tüzüğünün hükümleri, Türkiye, Avrupa Birliği′ne üye olduğunda hiçbir hukukî işleme ve tasarrufa gerek kalmaksızın Türk hukukunda da doğrudan doğruya uygulanacağından, özellikle önem taşımaktadır. Türkiye′nin, ekonomik ve sosyal refahı ve her türlü demokratik ve insan haklarının gelişmesi ve iyileşmesi bakımından mutlaka Avrupa Birliği′ne girmesine inanan ve savunan bir hukukçu olarak bu bölümün hükümleri şahsım için ayrı bir önem taşımaktadır.
Avrupa Konseyi Tüzüğü′nün hükümlerinden sonra ise Türkiye′nin taraf olması nedeniyle önem taşıyan Avrupa Patent Antlaşması′ndaki yetki sistemi ve Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili Kararların Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol′ün hükümleri incelenecektir. Avrupa patent Antlaşmasından sonra da, fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin milletlerarası yetkisi bakımından bazı noktalarda getirdiği farklı düzenleme ile önem taşıdığına ve fikrî haklara ilişkin davalarda mahkemelerin yetki kurallarının mantığının anlaşılmasında faydası olacağına inandığımız için İsviçre hukukunun sistemi incelenecektir.
Fikrî haklara ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetki sistemini incelemeye geçmeden önce fikrî haklara ilişkin davalarda görevli mahkeme üzerinde durulacaktır. Mahkemelerin yetkisi incelenirken de, her bir fikrî hak ve bu hakka ilişkin davalar ele alınacak ve incelenen bu davalarda yetkili olan mahkemeler belirlenecektir. Fikrî hakları koruyan davalar incelenirken, milletlerarası sözleşmeleri incelerken olduğu gibi öncelikle o fikrî hakkın ihlâline ilişkin davalar, daha sonra ise fikrî hakkın hükümsüzlüğüne ilişkin davalar, ele alınacaktır. Bu kısımda incelemeye öncelikle patent hakkına ilişkin davalarda mahkemelerin yetkisi ile başlanacak ve daha son-
ra marka hakkına ilişkin davalar, endüstriyel tasarım hakkına ilişkin davalar, coğrafi işaret hakkına ilişkin davalar ve son olarak da telif haklarına ilişkin davalar ile bu davalardaki mahkemelerin yetkisine ve milletlerarası yetkisine ilişkin kurallar sırasıyla incelenecektir.
Bütün bu davalar ile bu davalardaki mahkemelerin yetkisinin niteliği ise daha sonra aynı başlık altında birlikte incelenecektir. Fikrî haklara ilişkin davalardaki mahkemelerin yetki kuralları, bütün Kanun Hükmünde Karar-nameler′de birbirinin aynı yetki kuralları ile düzenlendiğinden, bu yetki hükümlerindeki mahkemelerin yetkisine ilişkin kuralların nitelendirilmesinin bütün fikrî haklar bakımından bir arada yapılmasının, konunun daha iyi anlaşılmasına faydası olacağına inanıyoruz. Telif haklarının, diğer tescile tâbi olan patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarından, hiçbir ülkenin tesciline gerek duymadan eser sahibi tarafından yaratılmakla doğmaları nedeniyle, FSEK.′daki yetki kuralları, sadece eser sahibinin hakkının ihlâline ilişkin davalarda mahkemelerin yetkisine ilişkin kurallar olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Fikrî haklarda yetki sözleşmesi yapılıp yapılamayacağı ve hangi şartlar altında yapılacağı da, mahkemelerin yetkisine ilişkin kuralların nitelendirilmesinden sonra ele alınacaktır.
Çalışmamızda son olarak üzerinde duracağımız konu ise ihtiyatî tedbir kararlarıdır. Fikrî hakların taşıdığı ekonomik önemden dolayı, ihtiyatî tedbir kararları, fikrî haklar bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Patent, marka, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarında ihtiyatî tedbir talepleri bütün Kanun Hükmünde Kararnamelerde özel olarak düzenlenmiştir. Keza, telif hakları bakımından da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, özel hüküm getirmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu′ndaki ihtiyatî tedbire ilişkin hükümler de, fikrî haklardaki ihtiyatî tedbir talepleri bakımından geçerli olduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu′nun da hükümleri üzerinde durulacaktır. Her bir fikrî hakta ihtiyatî tedbir talepleri incelendikten sonra ise bu tedbir kararları alacak olan mahkemenin yetkisi ve yabancılık unsuru taşıyan davalar bakımından milletlerarası yetkisi üzerinde durulacaktır. Fikrî haklara ilişkin davalarda ihtiyatî tedbir kararlarından sonra da son olarak konu ile ilgili fikirlerimiz sonuç kısmında toparlanarak çalışmamız sonlandırılacaktır.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ V
İÇİNDEKİLER VII
KISALTMALAR XI
KAYNAKÇA XIII
I - GİRİŞ 1
II - GENEL OLARAK MİLLETLARARASI YETKİ KAVRAMI 5
III - TÜRK MAHKEMELERİNİN MİLLETLERARASI YETKİ SİSTEMİ 6
A- Genel Yetki Kuralı 8
B - Özel Yetki Kuralları 11
C - Kesin Yetki Kuralı 18
IV - FİKRÃ HUKUKTA MAHKEMELERİN MİLLETLERARASI
YETKİSİ 19
A- Genel Olarak Fikrî Mülkiyet Hakları 19
1 - Fikrî Mülkiyet Kavramı 20
2 - Fikrî Hakların Özellikleri 22
a) Fikrî Hakların İnsan Zihninin Ürünü Olması 22
b) Fikrî Hakların Gayrimaddî Mallar Üzerinde
Kurulabilmesi 23
c) Fikrî Hakkın Konusu Olan Gayrimaddî Malların Sınırsız
Olarak Her Yerde Bulunması (Ubiquity Özelliği) 24
d) Fikrî Haklar Özel Hukuka İlişkin Haklardır 25
e) Fikrî Haklar Mutlak Haklardır 26
f) Fikrî Haklar Maddî ve Manevî Menfaatler Sağlar 28
3 - Fikrî Mülkiyetin Alanına Giren Konular , 28
a) Buluşlar 29
b) Endüstriyel Tasarımlar 32
c) Coğrafi İşaretler 34
d) Markalar 35
e) Telif Hakları 38
f) Cipler (Yarı İletken Ürün Topografyaları) 44
4 - Fikrî Hukukta Ülkesellik Prensibi 46
B- Fikrî Hukukta Mahkemelerin Milletlerarası Yetkisi 53
VIII
C - Brüksel Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin Milletlerarası
Yetki Kuralları 54
1 - Fikrî Hakkın İhlâline İlişkin Davalarda Mahkemelerin
Milletlerarası Yetkisi 61
2 - Fikrî Hakkın Tesciline veya Geçerliliğine İlişkin Davalarda
Mahkemelerin Milletlerarası Yetkisi 63
3- Derdestlik ve Bağlantılı Davalar 68
4 -Yetki Sözleşmesi 69
5 - İhtiyatî Tedbir Kararları 71
D - Lugano Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin Yetki Kuralları 72
E - Medenî ve Ticarî Hukuk Davalarında Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Avrupa
Konseyi Tüzüğü′ndeki Fikrî Haklara İlişkin Yetki Kuralları 77
F - Avrupa Patent Antlaşmasındaki Fikrî Haklara İlişkin
Yargılama Kuralları 88
1 - Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili Kararların
Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol 96
G - İsviçre Hukuku′nda Fikrî Haklara İlişkin Milletlerarası
Yetki Kuralı 100
1 - Fikrî Hakkın İhlâline İlişkin Davalarda İsviçre
Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi 102
2 - Fikrî Hakkın Tesciline veya Geçerliliğine İlişkin Davalarda
İsviçre Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi 107
V - FİKRÃ HAKLARA İLİŞKİN DAVALARDA TÜRK
MAHKEMELERİNİN MİLLETLERARASI YETKİSİ 114
A- Genel Olarak 114
B - Fikrî Haklara İlişkin Davalarda Görevli Mahkeme 117
C - 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 119
1 - Patent Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere Karşı
Açılabilecek Davalar 121
2 - Patent Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 131
3 - Patent Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığına
İlişkin Dava 133
D - 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 135
1- Marka Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere Karşı
Açılabilecek Davalar 137
2 - Marka Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 145
3 - Marka Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığına
İlişkin Dava 150
4 Türk Patent Enstitüsü′nün Kararlarına Karşı Dava 151
IX
E - 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 162
1 - Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü
Kişilere Karşı Açılabilecek Davalar 164
2 - Endüstriyel Tasarım Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin
Davalar 168
3 - Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Mevcut
Olmadığına İlişkin Dava 170
F - 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname′deki Yetki Kuralları 171
1 - Coğrafi İşaret Hakkının İhlâli Halinde Üçüncü Kişilere
Karşı Açılabilecek Davalar 172
2 - Coğrafi İşaret Hakkının Hükümsüzlüğüne İlişkin Davalar 175
G - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu′ndaki Yetki Kuralları 177
1- Tecavüzün Refi Davası 178
2 - Tecavüzün Men′i Davası 184
3 - Tazminat Davaları 186
4- Eser Sahibinin Tespiti Davası 189
VI - FİKRÃ HAKLARA İLİŞKİN DAVALARDA MAHKEMELERİN
YETKİSİNİN NİTELİĞİ 191
VII- FİKRÃ HAKLARDA YETKİ SÖZLEŞMESİ 200
VIII - FİKRÃ HAKLARDA İHTİYATÃ TEDBİR KARARLARI 204
IX- SONUÇ 211
İLGİLİ ULUSLARARASI MEVZUAT
Brussels Convention on Jurisdiction and The Enforcement of
Judgements in Civil and Commercial Matters 219
Protocols Annexed to The Brussels Convention on Jurisdiction
and The Enforcement of Judgements in Civil and Commercial Matters 253
Lugano Convention Convention on Jurisdiction and The
Enforcement of Judgements in Civil and Commercial Matters 261
Protocol (No 1) On Certain Questions of Jurisdiction, Procedure and
Enforcement 293
Protocol (No 2) On The Uniform Interpretation of The Convention 296
Protocol (No 3) On The Application of Article 57 298
Council Regulation (EC) No 44/2001 of 22 December 2000 on
Jurisdiction and The Recognition and Enforcement of Judgments in
Civil and Commercial Matters 299
X
Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Avrupa Patent Antlaşması 331
Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Antlaşmanın Uygulama Şeklini
Gösterir Yönetmelik 403
5 Ekim 1973 tarihli APS-Avrupa Patent Sisteminin Merkezileştirilmesi ve
Sunulması Hakkında Protokol (Merkezileştirme Protokolü) 471
5 Ekim 1973 tarihli APS-Bir Avrupa Patentinin Verilmesi Hakkı İle İlgili
Kararların Yargı Yetkisi ve Tanınması Hakkında Protokol
(Tanıma Protokolü) 477
5 Ekim 1973 tarihli APS-Avrupa Patent Organizasyonunun Ayrıcalıkları ve
Dokunulmazlıkları Hakkındaki Protokol (Ayrıcalık ve Dokunulmazlık
Protokolü) 481
20 Ekim 1977 tarihli APS-Ücretlere İlişkin Maddeler 489
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE TARAF OLAN DEVLETLERİN LİSTESİ
Hukukî ve Ticarî Konularda Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme
Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1968 tarihli
Brüksel Antlaşması′na Taraf Olan Devletler 509
Hukukî ve Ticarî Konularda Mahkemelerin Yetkisi ve Mahkeme
Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 16 Eylül 1988 tarihli
Lugano Antlaşması′na Taraf Olan Devletler 510
Avrupa Patent Antlaşması′na Taraf Devletler 511