Fikir Ve Sanat Eserleri Hukukunda Mimari Eserlerin Korunması
Fikir Ve Sanat Eserleri Hukukunda Mimari Eserlerin Korunması
Hayri BOZGEYİK
Sayfa Sayısı
:
317
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2010
ISBN NO
:
9789754645408
Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
GİRİŞ Fikir ve sanat eserleri hukuku, sahibinin hususiyetini taşıyan eserler üzerindeki telif haklarını düzenlemekte ve günümüzde hukukun en dinamik alanlarından birini oluşturmaktadır. Gayri maddi mülkiyetin öneminin gittikçe belirginleştiği çağımızda sosyo-ekonomik hayat bakımdan oldukça önemli bir role sahip olan bu hukuk dalı, telif haklan konusunda toplumun bulunduğu konuma da işaret eden önemli bir göstergedir1. Bu konumun, topluma ait sosyo-ekonomik göstergelerin yükselmesine paralel bir şekilde belirginleştiği görülmektedir. Mimarlık, hem bir bilim hem de sanat dalı olarak kabul edilmektedir. Güzel sanat eserlerinin korunmasına ilişkin düzenlemeler mimari eserler için öngörülen telif korumasının da esasını oluşturmaktadır. Bir mimar tarafından mesleki faaliyetleri kapsamında üretilen eserlerin niteliği, onun bilim ve sanat yeteneği başta olmak üzere birçok faktör ile ilgilidir. Bu eserlerin telif hukukunun öngördüğü koruma kapsamında yer alıp almadığı, bir bilim eseri (FSEK m.2) mi yoksa sanat eseri (FSEK m.4) olarak mı korunacağı, sadece eser sahibinin mimar sıfatına değil, her eser türü için değişen özel koruma şartlarını taşıyıp taşımadığına bağlıdır. Zira Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda (FSEK) öngörülen koruma, eserin değeri, amacı, kaynağı ve eser sahibinin sıfatı gibi kriterlerden bağımsızdır. Mimari eserlerin korunması, telif hukuku içinde özel bir yere sahiptir. Zira mimari eserler, telif hukukunda müellif ile mal sahibinin hak ve çıkarlarının birbiri ile en çok çatıştığı alan olma özelliğine sahiptir. Doktrin ve uygulamada, mimari proje ve mimari eser sahipliğinden doğan telif haklarının korunması konusunda bazı tereddütlerin bulunduğu görülmektedir. Bunların başında proje müelliflerinin, kendi projelerinden üretilen tüm yapılar üzerinde telif hakkına sahip olup olmadıkları gelmektedir. Bir başka önemli konu ise, mülk sahipleri tarafından yapılmak istenen değişikliklerin müellif tarafından hangi şartlarda engellenebileceğidir. Çalışmamızda, mimari eserlere (FSEK m.4 b.3) ilişkin telif haklarının yanı sıra, gerek bu kapsamın gerekse kapsam dışı hallerin belirlenebilmesi bakımından, mimari plan ve projelere ilişkin koruma da bütün yönleriyle ele alınmaktadır. Mimarlık veya mühendislik gibi ait oldukları bilimin kurallarına göre oluşturulan plan, proje ve çizimler FSEK m.2 b.3′de örnekseme yoluyla sayılmaktadır. Buna göre Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle2, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topografyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık3 ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri"ne ilişkin telif haklan korunmaktadır. Bu eserlerin çoğu çizim niteliği taşımakta, çizimler ise genellikle çeşitli somut biçimleri bilimsel ve teknik ilkelere göre tasvir etmektedir. Estetik vasıf taşısın veya taşımasın, bütün yapılarla birlikte, somut birçok ürün de bir plan ve proje dâhilinde üretilmektedir. FSEK m.2 bunların plan ve projelerini ilim ve edebiyat eseri olarak, FSEK m.4 ise estetik değer taşıyan somut formlarını güzel sanat eseri olarak korumaktadır. FSEK m.4de öngörülen koruma somut (inşa edilmiş) mimari eserlere ilişkin olmakla birlikte, telif hukukundaki genel ilke (FSEK m. 13 f.2) uyarınca, mimari eserlerin taslakları da bukorumakapsamında yer almaktadır. Bu yaklaşım, FSEK m.4de sayılan diğer güzel sanat eserlerinin taslaklarının bilimsel nitelik taşımaması halinde, yani ait oldukları bilimin ilkelerine göre yapılmış bir çizim mahiyetinde olmadıkları takdirde ortaya çıkan tereddüdü ortadan kaldırmaktadır. Örneğin heykeller, güzel sanat eseri olarak korunurken, bunların taslakları bilimsel ilkelere göre hazırlanmış olmasa da, sadece estetik nitelikteki bir eserin tasarımını göstermesi itibariyle FSEK m.4de öngörülen korumadan yararlanacaktır. FSEK m.22 f.2de plan, proje ve krokilerin uygulanması çoğaltma hakkının ihlali olarak belirtilirken, bu hususun sadece mimarlık eserleri bakımından ifade edildiği görülmektedir. FSEK m.2′de öngörülen korumadan farklı olarak, FSEK m.4′de sayılan eserlere ilişkin hususiyete sahip taslaklar bilimsel ve teknik nitelikte olmasalar da güzel sanat eseri korumasından yararlanacak, bir başka ifadeyle, bunların müellifleri söz konusu taslakların tasvir ettiği somut yapılar üzerinde telif hakkına sahip olacaktır. Sonuç olarak, bir taslak ister somut bir eşya veya yapı biçiminde (uygulanmış, üç boyutlu), isterse de bunu gösteren herhangi bir şey üzerinde gösterilmiş olsun (örneğin, sadece kâğıt üzerinde iki boyutlu, bilgisayar ortamında herhangi bir şekilde veya maket biçiminde), estetik değeri haiz olduğu takdirde güzel sanat eseri için öngörülen korumadan yararlanacak, bunların bilimsel ve teknik nitelik taşıyan plan ve projeleri ise ayrıca FSEK m.2 kapsamında korunacaktır. Bu durumda mimari eserlere ilişkin telif korumasının kapsamına; FSEK m.4 b.3de sayılan, estetik değeri haiz mimarlıkeserleri, yani güzel sanat eseri niteliği taşıyan somut mimariyapılar ile İnşa edilmiş olsun veya olmasın, bilimsel ve teknik niteliktaşısın veya taşımasın bu mimari eserlerin herhangi birformdaki (iki veya üç boyutlu, somut veya dijital) taslaklarıgirmektedir. Mimari eserlerin, estetik nitelik taşımayan yapıların, bir plan ve projeye uygun olarak üretilen tüm şeylerin bilimsel ve teknik ilkelere göre hazırlanan tüm plan ve projeleri ile somut bir nesne üretiminde kullanılmamakla birlikte, bilimsel ve teknik alanda cari ilkelere göre hazırlanan tüm plan ve projeler, geniş anlamıyla bilimsel nitelik taşıyan tüm çizimler (örneğin, mekanik ve anatomik çizimler, astronomikçizelgeler ve mühendislik diyagramları4) FSEK m.2 anlamında bir ilim eseri olarak korunmaktadır. Estetik niteliğe sahip olmayan yapılar, FSEK m.4 b.3 kapsamına girmediklerinden, telif hukukunun konuları arasında yer almamaktadır. Bu yapıların bir mimari projeye dayanması varılan sonucu değiştirmemektedir. Bunların bilimsel ve teknik ilkelere göre hazırlanmış plan ve projeleri FSEK m.2 anlamında bilimsel eser olarak korunmakla birlikte bu koruma, bu yapılara mimari eser niteliği kazandırmamakta, dolayısıyla bu projelerin müellifleri, üretilen somut yapılar üzerinde herhangi bir telif hakkına sahip olmamaktadır. Bir mimari projeye göre inşa edilmesi, herhangi bir yapıyı kendiliğinden FSEK m.4 b.3 anlamında telif hakkına konu bir mimari eser haline getirmemektedir. FSEK m.4 b.3 anlamında mimari eser niteliği taşımayan yapılar, bu eserlerden daha net bir şekilde ayırt etmek amacıyla, çalışma içinde sadece yapı veya bina5 kavramları ile ifade edilmiştir. Bir esere ilişkin mali ve manevi haklar eser sahibine aittir. Eser sahibi, eseri meydana getiren kişiyi ifade etmektedir (FSEK m.l/B (b)). Müellif kavramı ise, sözlükte "farklı şeyleri bir araya getiren, onları ülfet ve imtizaç ettiren, kitap tertip eden" anlamlarına gelmekte olup6, mimarlık mesleğinde "eser sahibi"ne7 karşılık olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle çalışmada her iki kavrama da yer verilmiştir. Tasarım, mimari üretimler bakımından büyük bir öneme sahiptir. Kavram, aynı zamanda fikri mülkiyet alanındaki temel kavramlardan birisidir. Genel anlamda tasarım, bir fikri tasavvurun insan zihninde şekillenmesinden sonra kendine özgü bir kalıp içinde ifade edilmesi faaliyetidir8. Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında 554 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre tasarım, genel anlamı ile tasarım fiilini değil, bu Kanun Hükmünde Kararname′ye göre korunabilir nitelikte olan, iki veya üç boyutlu bir ürünün insan tarafından görerek veya dokunarak algılanabilen tam veya kısmi görünüm özelliklerini ifade etmektedir (554 Sayılı KHK m.3 (a))9. Telif hukuku ile özel tasarım mevzuatı farklı koruma ilkelerine sahiptir. Bu çalışmada ise tasarım, aksi belirtilmediği sürece genel anlamda veya estetik değeri haiz bir mimari eserin telif hukuku tarafından korunmaya layık görünümünü tasvir eden çizimleri (taslakları) ifade etmek üzere kullanılmış olup, bununla 554 Sayılı KHK anlamında endüstriyel tasarımlar kastedilmemektedir. Fikri mülkiyet hukukundaki temel ilkelerden birisi kümülâtif korumadır. İlke, bir fikri ürünün aynı anda, özel koruma şartlarına sahip olmak şartıyla, farklı fikri mülkiyet haklarına konu olabileceğini ifade etmektedir. Marka, patent, endüstriyel tasarım veya telif gibi fikri mülkiyet haklan için öngörülen özel korumalar sadece kendi özel şartları varsa uygulanmakta, bunların koruma süreleri de farklı olmaktadır10. FSEK m.4 f.2de, krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model (tasarım)11 ve resim olarak kulla-nılması, düşünce ve sanat eseri olma sıfatlarını etkilemez hükmü yer almaktadır. Telif hakkına konu bir eserin genel görünümünün çeşitli eşyalar üzerinde desen olarak kullanılması örneğinde olduğu gibi, sayılan eserlerin aynı zamanda endüstriyel tasarım olarak kullanılması da mümkündür. Bir eser telif hukuku tarafından korunuyor olsa bile tasarımlar için öngörülen özel koruma şartları farklıdır. Bir tasarımının 554 Sayılı KHK kapsamında korunabilir olması, onun telif hukuku anlamında da korunabilirliğini garanti etmemektedir. FSEK hükümlerine göre korunan bir eserin genel hükümlere veya farklı düzenlemelere göre de korunması mümkün olmakla birlikte, çalışma doğrudan bu konulara odaklanmayacaktır. Örneğin TTK m.56 vd.da düzenlenen haksız rekabete ilişkin hükümler, ticari hayattaki rekabet düzenini korumayı amaçlamaktadır. Özel koruma hükümlerinin uygulanabildiği hallerde, zarar görenin haksız rekabete ilişkin genel hükümlere dayanma imkânı devam etmektedir. Haksız rekabet hukuku, FSEK gibi özel düzenlemelerin uygulanmadığı hallerde devreye giren yedek veya alternatif bir koruma öngörmemektedir. FSEKde öngörülen koruma şartlarına sahip olmayan eserler haksız rekabet hükümleri ile ve üstelik süresiz bir şekilde koruma kapsamında kalmaya devam etmemektedir. Örneğin, hususiyete sahip olmadığından veya koruma süresi dolduğundan artık FSEKe göre korunmayan bir eser için haksız rekabet koruması kendiliğinden devreye girmemektedir12. Mimari eserler hazır yapılı (ready-made) eserler gibi olmadığından, bir mimari eser genellikle onu finanse edecek birisi bulunduğunda ortaya çıkmaktadır. Gelinen süreçte telif hukukunun korumayı amaçladığı mimari eserlerin nitelik ve nicelik bakımından göreceli olarak az olması, uygulamada bilimsel ve teknik nitelikte bir mimari projeyle üretilen tüm yapıların mimari eser olarak kabul edilmesi gibi yanlış bir yaklaşımın yerleşmesine neden olmuştur. Çalışma içinde bu yaklaşımın yeterli bir hukuki dayanağının bulunmadığı ortaya konulmaktadır. Türk hukuk literatüründe mimari eserlere ilişkin telif haklarını konu alan değerli çalışmalar bulunmakla birlikte13, konu bağımsız ve kapsamlı bir monografik çalışmada henüz ele alınmamıştır. Bunun temel nedeni, günümüzde daha fazla görülmeye başlanan, hakları koruma ve menfaatleri dengeleme ihtiyacının yakın geçmişte aynı ölçüde hissedilmemesidir. Alman, İsviçre ve Amerikan hukuk sistemlerinde konuyu çeşitli yönleriyle ele alan ve kapsam bakımından fark-lılaşan çok sayıda bilimsel inceleme bulunmaktadır. Bu nedenle çalışma, mukayeseli hukuktaki koruma rejimleri, uygulamalar ve bilimsel görüşleri de dikkate alarak, ülkemiz için daha kapsamlı eserlerin ortaya çıkması için bir başlangıç oluşturmayı hedeflemektedir. Çalışma dört bölüm olarak planlanmıştır: Birinci bölümde mimari eserlere ilişkin telif hakkı korunmasının tarihi gelişim seyri incelenerek, koruma şartlan belirlenmiştir. Bu bölümde öncelikle Bern Sözleşmesi, Amerikan, Alman, Türk ve kısaca İsviçre hukuklarmdaki tarihi gelişim süreci ve düzenlemeler özetlenmiş, daha sonra ise, Türk hukuku bakımından mimari eser, mimari plan ve proje, mimari maket ve eser sahibi kavramları ile bunlara ilişkin koruma şartlan belirlenmiştir. İkinci Bölüm mimari eserlere ilişkin telif haklarına ayrılmıştır. Bu bölümde telif hakları FSEKdeki sistematik paralelinde ele alınmış ve bu haklar için öngörülen yasal sınırlamalar incelenmiştir. Üçüncü Bölüm, uygulamada birçok uyuşmazlığın kaynağı olan, mimari eserlerdeki değişikliklere ilişkindir. Bu bölümde, eser sahibinin değişiklikleri önleme hakkının kapsamı ile mülk sahibinin eserde değişiklik yapmasını haklı kılan nedenler ele alınmış, ayrıca bu taraflar arasındaki menfaatlerin dengelenmesine ilişkin ilkeler incelenmiştir. Dördüncü Bölümde ise, mimari eserlere ilişkin telif hakkı ihlalleri kapsamında açılabilecek hukuk davalarına yer verilmiş, FSEKde tüm eser türlerini içine alan düzenlemenin mimari eserler bakımından gösterdiği özelliklere işaret edilmiştir. Çalışma içinde ağırlıklı olarak Türk hukukundaki düzenlemeler esas alınmış olmakla birlikte, başta Almanya olmak üzere İsviçre ve kendine özgü bir telif rejimine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri sistemindeki yargı kararlan ve bilimsel görüşlerden de yararlanılmıştır14. ÖNSÖZ Bütün akademik çalışmalar gibi bu çalışma da birçok değerli destek ve katkı sayesinde ortaya çıkmıştır. Desteklerinden dolayı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumuna, çalışma imkânı sağladıklarından dolayı Münih MaxPlanc Institut für Geistiges Eigentum, Wettbewerbs und Steuerrecht adına Prof. Dr. Reto Hiltyye, ilgilerinden dolayı Dr. Eva-Marina Bastiana ve özverilerinden dolayı başta Ines Saler olmak üzere tüm kütüphane görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmanın mimari eserlerin korunması bağlamında Türk telif hukuku ve uygulamasına katkıda bulunmasını dilerim. Hayri Bozgeyik İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 KISALTMALAR 13 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM TARİHİ GELİŞİM VE KORUMA ŞARTLARI I. TARİHİ GELİŞİM 27 A. Bern Sözleşmesi 28 B. Alman Hukuku 30 C. Amerikan Hukuku 33 D. İsviçre Hukuku 40 E. Türk Hukuku 41 II. KORUMA ŞARTLARI 46 A. Telif Hukukunda Eser Kavramı ve Koruma Şartları 46 B. Mimari Eserler İçin Öngörülen Koruma 56 1. Mimari Eserler 56 2. Mimari Eser Taslakları 81 C. Mimari Plan ve Projeler İçin Öngörülen Koruma 84 D. Mimari Maketlerin Korunması 97 E. Mimari Eser Sahipliği 99 İKİNCİ BÖLÜM MİMARİ ESERLERE İLİŞKİN TELİF HAKLARI I. HAKKIN NİTELİĞİ 107 II. MALİ HAKLAR 108 A. İşleme Hakkı 109 B. Çoğaltma Hakkı 115 1. Mimari Plan ve Projeler Bakımından 117 2. Mimari Eserler Bakımından 120 C. Yayma Hakkı 130 D. Diğer Haklar 132 III. MANEVİ HAKLAR. 134 A. Umuma Arz Hakkı 135 B. Adm Belirtilmesi Hakkı 137 C. Değişiklikleri Önleme Hakkı 142 1. Hakkın Amacı ve Kapsamı 142 2. Genel Değiştirme Yasağı 150 a. Yasağın Anlamı ve Kapsamı 150 b. Yasağın Ortadan Kalkması 152 3. Mutlak Değiştirme Yasağı 156 IV. HAKLARIN SINIRLANDIRILMASI 164 A. Şahsen Kullanım 164 B. Kopya ve Teşhir 165 V. MALİ VE MANEVİ HAK İHLALLERİNİN BELİRLENMESİ 170 VI. KORUMA SÜRELERİ 175 VII. SÖZLEŞMELER 179 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MİMARİ ESERLERDEKİ DEĞİŞİKLİKLER VE MENFAATLERİN DENGELENMESİ I. MİMARİ ESERLERDEKİ DEĞİŞİKLİKLER 187 A. Değiştirme Yetkisi 187 B. Değişikliklerde Çeşitli Etkenler 192 1. Kullanıma Bağlı Değişiklikler 193 2. Faydalı ve Lüzumlu Değişiklikler 195 3. Haklı Sebeple Değişiklikler 201 C. Mimari Projelerin Değiştirilmesi ve İnşa Sırasında Yapılan Değişiklikler 205 D. Mimari Eserlerin Tahribi 219 II. MENFAATLERİN DENGELENMESİ 224 III. SIRADAN YAPILARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER 233 IV. DEĞİŞİKLİKLER KONUSUNDA ÇEŞİTLİ İHTİMALLER 235 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TELİF HAKLARININ KORUNMASINA İLİŞKİN HUKUK DAVALARI I. TESPİT DAVALARI 243 II. MEN DAVALARI 244 III. REF DAVALARI 246 A. Genel Olarak 246 B. Manevi Hakların İhlalinde 247 1. Haksız Değişikliklerde 247 a. Mimari Projelerde 248 b. Mimari Eserlerde 250 2. Umuma Arz Yetkisinin İhlalinde 257 3. Adın Belirtilmesi Hakkının İhlalinde 260 C. Mali Hakların İhlalinde 261 1. İzinsiz veya Sözleşmeye Aykırı Çoğaltma 261 2. Korsan Çoğaltma 267 IV. TAZMİNAT DAVALARI 270 A. Maddi Tazminat Davası 270 B. Manevi Tazminat Davası 272 V. DAVANIN TARAFLARI 272 VI. YETKİ 275 VII. GÖREV 275 VIII. ZAMANAŞIMI 276 SONUÇ KAVRAM DİZİNİ KARARLAR DİZİNİ KAYNAKLAR