Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Ekonomik Yaptırımlar - SERDAR ACAR

Ekonomik Yaptırımlar - SERDAR ACAR

- Vedat Kitapçılık

Sayfa Sayısı
:  
520
Kitap Ölçüleri
:  
16*20
Basım Yılı
:  
2015
ISBN NO
:  
9786059263108

700,00 TL











GİRİŞ





  1. Ekonomik yaptırımlar, diplomasi ve savaş arasındaki bir dış politika enstrümanıdır. Bu durum, kitap isimleri ve panel reklamları gibi yerlerde sıkça “between words and wars” ibaresiyle ifade edilmektedir. Tarihi olarak, ilk şekli kuşatma ve müteakiben de donanmanın uyguladığı ablukadır. Fakat askeri güç, Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren ve kademeli olarak, yerini sivil makamlara ve ticaret hukuku araçlarına bıraktı. İhracat kontrolü, tarafsız gemiciliğe açık denizde müdahale, hatta tüzel kişilik perdesinin delinmesi gibi pek çok ticaret hukuku probleminin ilk uygulamaları, bu alanda görüldü. 20. yüzyılın ikinci yarısında, çok uluslu şirketlere dair kontrol sorumluluğu, işletme sorumluluğu gibi prensipler de ilk defa bu alanda tartışıldı. Aynı dönemde, bir ülkenin kendi parası üzerinden tutulan yabancı bankalardaki hesaplar üzerine bloke koyması gibi karmaşık finans hukuku problemleri de yine bu alanda ortaya çıktı.




  2. 2000’li yıllarda ise, açıklanan eğilim daha da arttı. Akıllı/hedef gözeten yaptırımlar (smart/targeted sanctions) konsepti gelişti. Bu konsept, akıllı füze sistemleri ile paralellik kurularak kısaca özetlenebilir. Günümüzde, Akdeniz’de bulunan bir gemiden ateşlenen füze, Mersin ve Gaziantep’ten geçtikten sonra, Irak hava sahasına girerek Bağdat’taki bir binanın belirlenen bir penceresini vurabilmektedir. Ticaret hukukunda da, bu sofistike teknolojiye karşılık gelen uygun araçlar vardır. Buna karşılık, bütün ülke üzerinde ağır bombardıman da yapılabilir. Ticaret hukukunda bunun da karşılığı vardır.




  3. Günümüzde, bir ülkeye toptan ambargo/boykot konabilir. Bir ülkeyle her türlü ihracat ve ithalat yasaklanabilir. Bu yasaklama, yeniden ihraç ve ithali de kapsayabilir. Çok uluslu şirketlerin yabancı bağlı şirketleri yasaklara uymak zorunda bırakılabilir. Yasaklara uymayan tarafsız ülkeler, taşıma yasakları ile buna zorlanabilir. Taşınamayan bir mal teslim edilemez. Yasaklara aldırmayan tarafsız ülke gemi ve uçakları üzerinde, sigorta yasakları ile baskı kurulabilir. Sigorta dışı kalan gemi ve uçaklar, sefer de yapamazlar. Yasaklara aldırmayan sigortacılar varsa, bunlara da reasürans teminatı verilmez. Böyle bir ticaret için USD/EUR üzerinden ödeme yapılamaz. Daima New York üzerinden geçen bu paraya el konur. Hiçbir banka böyle bir ticarete akreditif de açamaz. Açan olursa, ABD Hazinesi’nin vereceği astronomik cezayı öder ya da bir daha ABD finans kuruluşları ile iş yapamaz. Dolayısıyla, bedelin ödenemediği yerde mal da satılamaz. Hiçbir şirket hedef ülkede yatırım yapamaz. Çünkü orada ABD orijinli teknolojiyi kullanamayacağı gibi, böyle bir yatırım için hiçbir yerden kredi, garanti/karşı garanti, sigorta/reasürans bulamaz. Buna uymayan finans kuruluşlarının kaderi bellidir. Buna karşılık, hedef ülkenin sadece başkanı, kilit kadrosu ve şirketlerini hedef alan yaptırımlar da uygulanabilir. Bunların; nakit paradan hisse senedine, altından gayrimenkule, alacak haklarından ortaklık haklarına ve hatta borçlarına kadar her türlü varlıkları dondurulur. Bu, dünya çapında yapılabilir. Seyahat yasakları ve lüks mallara konan sınırlamalar, vb. yöntemlerle sadece yönetim de köşeye sıkıştırılabilir. Aynı tip yaptırımlara bir terörist örgütün lider kadrosu için de başvurulabilir.




  4. Tabiatıyla, ekonomik yaptırımlar, sadece ticaret hukukuyla, daha geniş ifade edilirse sadece ekonomi hukukuyla ilgili değildir. Hukukun başlıca dalları içinde, değmediği bir dal yoktur. Ayrıca, siyaset bilimciler ve iktisatçılar için de oldukça çekici bulunan bir konudur. Fakat bizim çalışmamızda, bu konu ticaret hukuku perspektifinden ele alınmaktadır.




 

Bu kapsamda, çalışmamız on bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, konunun tarihi gelişimi incelenecektir. Bu bölüm, belli başlı olaylar üzerinden bazı temel prensipleri açıklamaya yöneliktir. İkinci bölümde, temel kavramlar ve çalışmamıza çizdiğimiz çerçeve açıklanacaktır. Üçüncü bölümde, ekonomik yaptırımlar sınıflandırılacaktır. Dördüncü bölümde de, ekonomik yaptırımların etkileri ve etkililiği hakkında bilgi verilecektir. Beşinci bölümde ise, ekonomik yaptırımlar için uluslararası ve ulusal mekanizmalar incelenecektir. Müteakip dört bölüm ise, asıl inceleme konularımız olduğundan, genişçe yer ayrılacaktır. Ticari yaptırım araçları ve finansal yaptırım araçları, ayrı bölümlerde ve geniş şekilde açıklanacaktır. Listeleme problemleri, finansal yaptırımların merkezi konusu olmakla beraber, ticari yaptırımlarla da ilgili olduğu ve özellikle 2000’li yıllardan itibaren çok çetin tartışmalara yol açtığı için, ayrı bir bölüm içinde ele alınacaktır. Ekonomik yaptırımların çetin konularından diğeri olan ve her iki grup yaptırım aracıyla ilgisi bulunan sınır aşan yetki kullanımı da, yine özel bir başlık altında incelenecektir. Son bölüm ise, böyle çalışmalarda yapılması adet olan, bizim de büyük fayda gördüğümüz olay incelemesi (case study) yöntemi ile yapılan bir değerlendirmedir.

 

 


ÖNSÖZ



Bu çalışmayı hazırlama düşüncesi, 2009 yılında bir makale fikriyle ortaya çıktı. ABD’de ve AB’de, deniz ve hava taşımaları ile sigorta ve reasüransı kapsayan ekonomik yaptırım düzenlemeleri, o sırada birer taslaktı. Bu konu, daha önce P&I sigortası üzerine çalıştığım için oldukça ilgimi çekmişti. Bir süre sonra, tartışılan yaptırımlar bir BM Güvenlik Konseyi Kararı haline geldi. Üstelik, tam o sırada İran’ı Uranyum Takası Anlaşması’na sürpriz şekilde razı eden Türkiye, ABD’nin baskılarına rağmen, bir geçici üye olarak, 1929 (2010) sayılı Karar’da olumsuz oy kullandı. Ardından, kısa sürede bambaşka bir yöne evrilecek Arap Baharı patlak verdi ve Libya, Suriye gibi yeni yaptırım rejimleri ortaya çıktı. Bu sırada İran, Afganistan ve Kuzey Kore gibi yaptırım rejimleri devam ediyordu. Ukrayna ve Suriye krizleri üzerine de, ABD ile AB, Rusya’ya karşı ekonomik yaptırım kararı aldılar. Aynı yıllarda, iki yüksek Avrupa mahkemesi, El Kaide rejimindeki varlık dondurma problemleri üzerine, tarihte ilk kez, BM Güvenlik Konseyi kararlarını hukuki denetime açan önemli kararlar verdiler.


Böylece, Irak ambargosundan bu yana, ekonomik yaptırımlar ilk defa Türkiye gündeminde popülerlik kazandı. Sadece dış politika konusu olarak değil, aynı zamanda yaptırım uygulanan ülkelerle olan önemli ticari bağlarımız nedeniyle, böyle oldu.


Bu gelişmeler yaşanırken, doğru bir konu seçtiğim yönündeki inancım pekişti. Çünkü gerek arkadaşlarım ve gerekse hocalarım ne çalıştığımı sorduklarında; “ekonomik yaptırımlar” diyor, ardından da “ambargo, boykot, varlık dondurma gibi şeyler” diye açıklama yapmak zorunda kalıyordum. Bütün yorumlar; “daha ticaret hukukuna dair, daha uygulamanın içinde bir şeyler yazsaydın” şeklinde oluyordu. Konunun bilinmemesi nedeniyle, kendi açılarından haklıydılar. Fakat ben, pek çok farklı disiplini ilgilendirmesine rağmen, ekonomik yaptırımların özünde bir ticaret hukuku konusu olduğu fikrinde idim.


Tarihi olarak, eski tip abluka, Birinci Dünya Savaşı’nda yerini ticaret hukuku araçlarına bırakmaya başladı. İhracat kontrolü, gemiciliğin sertifika sistemiyle denetlenmesi, kara liste ve kontraband listeleri, varlık dondurma, tüzel kişilik perdesinin delinmesi, bu dönemde gelişti. Savaşın kaderinde etkili olan bu yeni sistem, geçmişte ticaret hukukuyla uğraşan Abluka Bakanı Lord Cecil’in eseri idi. Günümüzde ise, çok daha geliştirilen bu sisteme, sigorta/reasürans yasağı, finansman ve akreditif, garanti/karşı garanti, vb. finansal hizmetler sağlama yasağı, IMF gibi finans kuruluşlarıyla ilişkilerin bloke edilmesi, denizcilik ve havacılık şirketleriyle ilişkilerin kesilmesi, brokerlik gibi hizmetlerin, teknoloji transferinin ve yatırımların yasaklanması, vb. enstrümanlar eklendi. Ekonomik yaptırımlar, bir politik kararla uygulamaya konmakla beraber, bunların icrası daima ticaret hukuku araçlarıyla olmaktadır. Bunlardan ciddi ticari ihtilaflar çıkabileceği de, son yıllarda pek çok kez görüldü.


Bu şekilde ilgilenmeye başladığım ekonomik yaptırımlar, yaklaşık altı yılımı aldı. Böyle uzun süreli ve özellikle son dönemlerinde yoğunlaşan çalışmaların, kişinin özel hayatını ve çalışma hayatını etkilediği, iyi bilinen bir gerçektir. Bu yüzden, sabırlarını ve desteklerini hiç esirgemeyen herkese teşekkür etmeyi en zevkli borç bilirim. Bu kişilerin başında ailem vardır. Asla böyle bir düşünceye sahip olmaması gerektiği halde, beni aramak için bile en az yoğun olabileceğim saatleri kollamak inceliğini gösteren Sevgili Annem daima ilk sıradadır. Sevgili kardeşim Esra, sürekli desteğini gösterdiği, güzel haberleriyle motivasyonumu artırdığı için, ikinci sıradadır. Bu kitap kendisine armağan edilmiştir.


Doktora döneminden beri büyük desteğini gördüğüm Hocam Prof. Dr. Hüseyin ÜLGEN’e burada da teşekkür etmeyi borç sayarım. Sevgili arkadaşlarım Yard. Doç. Dr. Fatih ARICI ve Doç. Dr. Etem Hakan ERGEÇ, bu kitabın bazı kısımlarını okuyup, değerli eleştirilerde bulundular. Kürsümüzdeki genç meslektaşlarım Neytullah GÜL, Mehmet Beyazıt YILDIZ, Alperen AKKAYA ve Nihat Şenol UZUN, tashihler için süratle yardımcı oldular. Kendilerine teşekkür ederim. Sn. Vedat CARBAŞ’a, bu çalışmamın da yine özenli bir baskıyla okuyucu ile buluşmasını sağladığı için teşekkür ederim.


Kuşkusuz, her insan eseri gibi, bu kitapta da gözümden kaçan bazı eksiklikler ve hatalar olmuştur. Bunlar ise tamamen bana aittir.

Ataşehir, Ekim 2015

 

 

 


İÇİNDEKİLER


ÖNSÖZ I


KISALTMALAR IX


KAYNAKÇA XI


GİRİŞ 1


§ 1. EKONOMİK YAPTIRIMLARIN TARİHİ GELİŞİMİ 3


A) ESKİ DÖNEMLER 4


1. Megara Kararı 4


2. Kuşatmalar Dönemi 5


3. Ablukalar Dönemi 8


B) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI 12


C) MİLLETLER CEMİYETİ 17


D) İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI 22


E) BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 24


1. Soğuk Savaş Dönemi 25


2. Soğuk Savaş Sonrası 26


§ 2. TANIM, TERMİNOLOJİ VE KONUNUN SINIRLANMASI 29


A) TANIM 29


B) TERMİNOLOJİ 30


C) KONUNUN SINIRLANMASI 32


1. Askeri Amaçlı ve/veya Savaş Dönemi Yaptırımlar 32


2. Ekonomik Amaçlı Yaptırımlar 33


3. Ekonomik Olmayan Yaptırımlar 35


4. Havuç ve Sopa Yaklaşımı 36


§ 3. EKONOMİK YAPTIRIMLARIN SINIFLANDIRILMASI 39


A) TARAFLARINA GÖRE 39


1. Uygulayıcılarına Göre 39


2. Hedeflerine Göre 40


B) SEBEPLERİNE GÖRE 41


1. BMGK Yaptırımlarında 41


(a) Barışın Tehdit Edilmesi 42


Uluslararası Krizler 43


Ulusal Krizler 45


(b) Barışın İhlal Edilmesi 48


(c) Saldırganlık 48


2. Ulusal Yaptırımlarda 49


C) FONKSİYONLARINA GÖRE 49


D) AMAÇLARINA GÖRE 50


1. BMGK Yaptırımlarında 50


2. Ulusal Yaptırımlarda 53


E) ARAÇLARINA GÖRE 56


F) KONULARINA GÖRE 58


G) KAPSAMLARINA GÖRE 59


1. Kapsamlı Yaptırımlar 59


2. Akıllı/Hedef Gözeten Yaptırımlar 61


§ 4. EKONOMİK YAPTIRIMLARIN ETKİLERİ VE ETKİLİLİĞİ 67


A) EKONOMİK YAPTIRIMLARIN ETKİLERİ 68


1. Uygulayıcı Açısından 68


2. Hedef Açısından 69


3. Üçüncü Ülkeler Açısından 73


B) EKONOMİK YAPTIRIMLARIN ETKİLİLİĞİ 76


1. İzleme ve Değerlendirme 76


2. Kalibrasyon 81


3. İşbirliği ve Koordinasyon 85


4. Takdir Yetkisi 87


§ 5. EKONOMİK YAPTIRIM MEKANİZMALARI 89


A) ULUSLARARASI YAPTIRIM MEKANİZMALARI 89


1. Birleşmiş Milletler 89


(a) Hukuki Yapı 89


(b) Teşkilat Yapısı 91


Güvenlik Konseyi 91


Yaptırım Komiteleri 91


Özel Komisyon ve Çalışma Grupları 96


Uzman Grupları 97