Demokrasi, Siyasi Partiler ve Seçim
Demokrasi, Siyasi Partiler ve Seçim
Turan ATEŞ
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
ÖNSÖZ
Siyasal yaşam biçimi ve özgürlükçü düzen olarak insanlık tarihinde çağımızın ülküsü değeriyle yer alan ""demokrasi'" ve bu yapıyı gerçekleştirecek öğelerin başlıcalarından siyasal partilerle seçimleri konu edinen kapsamlı, yararlı ve ayrıntılı bir çalışmayı kazanmış bulunuyoruz. Hukukun değişik dallarında beğeni toplayan yapıtlarıyla övgü alan Sayın Turan ATEŞ'in yoğun emek ürünü bu çalışması günümüz siyasal yaşamma ışık tutan bir kaynaktır.Kurumlar ve kurallar düzeni, genel ve eşitlikçi siyasal açılım niteliğiyle hukuksal güvence kaynağı yapılanmanın çok yanlış anlaşıldığı, kişilerinin kendi amacına göre tanımlandığı demokrasi, uygulama yanlışlıkları ve hukuksal sakıncalarla yakınma nedeni olmuştur. Siyasal partiler demokratik gereklere erişememiş, liderlerin tekelci yönetiminde demokrasiye hizmetten çok birer kulüp görüntüsüne indirgenmiştir. İçinde demokrasi sayının inanılır yönü yoktur.
Seçimler, devlet yönetimi için bir yarış olmaktan öte seçmenleri kandırma, değişik yol ve yöntemlerle oylarını satın alma biçimine dönüşmüş, baraj tartışmalarıyla iyice anlamından uzaklaşmıştır. Özellikle siyasal iktirdarların devlete, yerel yönetimlere ilişkin tüm olanakları sınırsız biçimde kullanarak yarattığı eşitsizlik yanında eğitimsizlikten kaynaklanan bilinçsizlik ve ilgisizlik sonuçlara etkili olmuştur.
Bu konularda yapılması gereken çalışmaları, hukuk öncelikli olarak ele almak yurttaşlık borcudur. Seçimler nedeniyle sık sık duyulan "demokrasi, hukuk devleti, anayasa, yargı bağımsızlığı, ulusal egemenlik" sözlerinin gerçek anlamını bulması, seçimlerin gerçek amacına kavuşması için her yurttaşa sorumluluk ve görev düşmektedir. Turan ATEŞ'in yapıtı, yalnız siyasetçilerin, hukukçuların, alanlarını ilgilendiren araştırmacı ve öğrencilerin değil, her yurttaşın yararlanacağı bir bilgi havuzudur. Merak edilen konulara değindiği gibi, yapılması gereken çalışmalara da yer vermiştir. Meslek yaşamının birikimlerini okurlarıyla paylaşan halkçı bir anlayışı yansıtmaktadır. İkinci basımın dizimi, doyurucu içeriğinin kanıtıdır.
Kendisini bu başarısı nedeniyle kutluyor, hukuka hizmetini övgüyle karşılıyor, içtenlikle çabalarının yararının artacağı umuduyla yurttaşlarımıza salık veriyorum.
Ankara - Temmuz 2014 Yekta Güngör ÖZDEN
İKİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
Dünyada 2000 li yıllara gelinirken; duvarlar yıkıldı... Demokrasiyi bünyesine kabul etmeyen, DİKTA REJİMLERİ yerini halk iradesi olan DEMOKRASİLERE BIRAKTI... Bizim CİCİ DEMOKRASİ ise, daha da geriye götürüldü. Siyasi güçlerin ve yetkilerin, çok kişi ve kurumlarla paylaşımı yerini, TEK KİŞİLİK bir yönetim anlayışına bırakılma sürecine girildi. BAŞKANLIK SİSTEMİ, bizim sınırlı demokrasimizde nasıl bir uygulaması yapılacak? Demokrasimiz, bu sistemi taşıyabilecek midir?
Demokrasi, siyasi erklerin ayrılması ve paylaşımıdır. Kendin gibi düşünmeyen veya düşünemeyenlerle uyum, tahammül ve gerektiğinde işbirliğidir. Bizim demokrasi anlayışımız, çoğunluğun kendisi düşünmeyen azınlığı, devre dışı bırakarak bunun üzerinde tahakkümdür. Kuvvetler ayrımı, Devletin organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sı-nırlı olan medeni bir iş bölümüdür. Üstünlük ise anayasa ve yasalardır.
Atatürk ilke ve inkilaplarının en önemlisi de LAİKLİKTİR. Anayasa Mahkemesi bir kararında;" Laiklik, Ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışını, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve insanlık idealinin ana temeli kılan bir uygar yaşam biçimidir. "Çağdaş bilim, skolastik düşünce tarzının yıkılması ile birlikte doğmuş ve gelişmiştir. Laiklik dar anlamda devlet işleri ile din işlerinin birbirinden ayrılması olarak tanımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi;" Laiklik, egemenliğe, demokrasi ile özgürlüğe ve bilgi bileşimine dayanan toplusal bir atılım; siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın da çağdaş düzenleyicisidir."
Dine dayalı düşünce ve değerlendirmelerin geçerli olduğu din kurallarına dayalı bir toplumda, SİYASAL ÖRGÜTLENMELER DİNSEL NİTELİKTE olmaktadır. Laik düzende din. siyasallaşmadan kurtarılarak da yönetim aracı olmaktan çıkarılır. Böylece din saygın bir şekilde yerinde tutularak, kişilerin vicdanlarına bırakılır. SİYASAL YAŞAMIN DAYANAĞI DA BİLİM ve ÇAĞDAŞ HUKUK OLUR. LAİKLİĞİN OLMADIĞI BİR TOPLUMDA DEMOKRASİ OLAMAZ... Arap Ülkelerindse ki demokrasi hareketleride bunun kanıtıdır. Demokrasinin namusu da sa- dece sandık değildir. Görev, yetki ve sorumluluklarında tek elden toplanlanmamasıdır. Birbirinden üstün olmayan kurumlarca da bunların paylaşımıdır.
Demokrasi, sandıktan sandığa gidip oy vermek olamaz. Bunun böyle kabulü sınırlı bir rejim olur. Toplumsal bir uzlaşı, demokrasilerin geleneğidir. Demokrasilerde, yara almış toplumsal vicdan, ancak onarılmak sureti ile TOPLUMSAL UZLAŞIYA ulaşılabilir. Demokratik bir hukuk devletinde, siyasal yönetimin parlementodan çoğunluğu ne olursa olsun her zaman hukuka bağlı kalacaktır. Hukuk kuralları, toplumlarda özgürlükçüdür. Demokratik hukuk devletinde özgürlükler, her zaman esastır. Sınırlama ise istisnadır.
Milli irade hiçbir zaman, seçimle işbaşına gelmiş ve çoğulculuk ye-rinede, çoğunluk-çuluğu benimsemekde değildir. Böyle bir sistem, daha da ileri giderek otoriter eğilimler benimsemeye başlayan siyasal yönetimlerin tercihleri olabilir. Milli irade de hiçbir zamanda, çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği siyasal değildir. Yönetiminde, devletin tüm kurumlarını ele geçirdiği ve insan yaşamının her alanına düzenleme getirerek bir müdahale etmeye soyunma yetkiside olmasa gerek. Milli irade, geçici olan bir çoğunluğun, geçici bir azınlığın üzerindeki mutlak etkinliğinin de kırılması ve kişilere de bir dayatmanın olmaması, olsa gerek.
Siyasal yönetimler, demokratik kitle örgütlerinin ve tüm sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerinden hoşnut olmazlar. Olmak zorunda da değildirler. Ancak, çoğulcu demokrasilerde siyasal yönetimlerin bu eleştirileri hoş karşılamalarıda demokrasinin gereğidir. Siyasal yönetimlerin de, parlementodaki çoğunluklarına dayanarak, sivil toplum örgütlerini de yok edemezler.
Ben bu kitabımda, DEMOKRASİNİN TAŞIYICI KOLONLAR OLAN; Siyasi Partiler ve Seçim müessesini detayları ile inceledim. Başta Yöneticiler olmak üzere tüm siyasi kadroların yararlanmaları içinde servis yaptım. Seçim mevzuatı, siyasiler başta olmak üzere seçim görevlilerince de yeterli bir şekilde de bilinmemektedir. Uygulamada gördüğüm sıkıntılarıda burada inceleme ve demokrasiye inanan herkeslede paylaşmak istedim.
Milli irade sandıkta oluşmakta; ama bu irade İktidar Partisi, Seçim Görevlileri ve Devletin Kolluk kuvvetlerince bozulmaktadır. İktidar Partisi tüm seçimlerde Devletin olanaklarını ve ekonomik gücünü kullanmaktadır. Yaz mevsiminde kömür-odun dağıtımı; elektriği olmayan kırsal yerlerdeki seçmenlere de çamaşır makinası dağıtım yapabilmektedir. Seçimde görevli kamu görevlileri üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturulmaktadır. Bu baskı başka yerlere atama baskılarıdır...
Seçim Sonuçlarının kayıtlara geçmesi safhasında yapılan hatalar... Bu hatalar yorgunluk ve gereken özenin gösterilmemesi sonucu yapılabilmektedir. Bunun yanında çoğu kez de bilinerek, istenerek ve kasıtlı olarak yapılan hatalardır. Bu gibi durumlar hata değil; KASITLI yapılmaktadır. Bazı Partilerin oyları, başka partilere-İktidar- yazılmaktadır. Bunlar ciddi birer SEÇİM HİLESİDİRLER... Henüz sandıklar yeni açılmış olmasına karşın saat 19.00 da ülke genelinde SEÇİM SONUÇLARI İLAN EDİLİP; İKTİDAR PARTİSİNİN SEÇİMİ KAZANDIĞI HABERLERİ YAYILMAKTADIR... BU DURUM SEÇİMİ İZLEYEN MUHALEFET PARTİLERİ GÖREVLİLERİ ARASINDA BİR PANİK YARATMAKTADIR...
Kolluk Kuvvetleri ise; tamamen İktidar Partisi yandaşıdırlar. Onlar üzerinde de aynı şekilde atama ve yerlerini değiştirme baskıları olmaktadır... Seçim torbaları Sandık Kurullarınca İlçe Seçim Kurullarına taşınırken, sıkıntılar olmaktadır... Bu safhada Kolluk Kuvvetlerinin göerevi, torbaları kimlerin Seçim Kuruluna taşıyacağı değil; torbaları ve görevlileri taşıyan araçlara eskortluk etmektir. Okul girişinde bulunup güvenliği sağlamaktır. Sandık mahalline ve başlarına Sandık Kurulu Başkanı çağırmadan girmemeleri gerekir. Uygulamada; Kolluk Kuvvetleri Seçim Görevlilerinin AMİRİ konumuna girmektedirler... Kollu Kuvvetleri; Seçim Kurullarının EMRİNDEDİRLER...
Yalnız "SİYASİ PARTİLER YASASI" değiştirilip; ADAYLARI BELİRLEME; MERKEZ ve İL-İLÇE YÖNETİMLERİNDEN ALINARAK PARTİLİ SEÇMENLERE BIRAKILMADAN DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ. ADAY BELİRLEME; SEÇMENE "DAYATMA" OLARAK SUNULMAKTADIR. TÜM SEÇMENLER BU KONUDA RAHATSIZDIRLAR...
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE ÖZGÜ OLARAK; OY PUSULARINA CUMHURBAŞKANI ADAYLARININ RESİMLERİNİN KONMASI DOĞRULTUSUNDA BİR KARAR ALDIĞI DUYUMU ALDIM. YSK.nun, BÖYLE KARAR ALMASI; SEÇİM YASASINA AYKIRIDIR....OY PUSULALARINDA;SADECE PARTİNİN "AMBLEMİ ve ADAYLARIN ADLARI" olur.
Bu kitabımda SEÇİM KURULLARINI ağır bir şekilde eleştirdim. Özelliklede Yüksek Seçim Kurulunun Başkan ve Üyelerine yönelik olarak yaptığım eleştiri; demokrasimizin ve bağımsız yargımızın gereğidir. Bu eleştirimin bu şekilde yorumlanması ve önerdiğim sisteminde, bir an önce uygulamaya konulmasını içtenlikle istiyorum...
TEMMUZ 2014
Turan ATEŞ E.HAKİM-AVUKAT
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ................................................................................................................................................. 5 İKİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ........................................................................................................... 7
ÖNSÖZ................................................................................................................................................. 9
SUNUM............................................................................................................................................... 11
§1. DEMOKRASİ.............................................................................................................................. 25
- Giriş:.......................................................................................................................................... 25
- Demokrasinin Unsurları:........................................................................................................ 26
- Demokrasinin Tasnifi:............................................................................................................ 27
- Temsili Demokrasi:............................................................................................................. 28
- Doğrudan Demokrasi:........................................................................................................ 28
- Parlamenter Sistem (Parlamenter Demokrasi):................................................................ 28
- Tek Başlı Parlamenter Sistem:..................................................................................... 28
- İki Başlı Parlamenter Sistem:........................................................................................ 28
d) Başkanlık Sistemi:............................................................................................................... 29
D) Demokrasinin Geçirdiği Dönemler:....................................................................................... 30
a) İlk Çağda Demokrasi:......................................................................................................... 30
1) Yunan Adalarında:........................................................................................................ 30
2)Roma'da:........................................................................................................................... 32
b) Orta Çağda Demokrasi:...................................................................................................... 32
- Fransa'da Feodal Düzen:.............................................................................................. 33
- Kiliselerin Doğuşu ve Etkinliği:.................................................................................. 33
- Bizans'ın Durumu:......................................................................................................... 34
- İslamiyet'in Etkileri:....................................................................................................... 34
- Avrupa'da Reform Hareketleri:.................................................................................... 36
c) Yeni Çağda Demokrasi:..................................................................................................... 36
- Genel:.............................................................................................................................. 36
- Totaliter Rejimler:.......................................................................................................... 38
- Sovyetler Birliği Sistemi:.............................................................................................. 39
- Ortadoğu ve Arap Ülkelerindeki Rejimler:................................................................. 42
- İskandinav Ülkelerindeki Rejimler:............................................................................. 43
E) Günümüzde Demokrasiden Güç Alan Örgütler:................................................................. 44
- AET:..................................................................................................................................... 44
- Avrupa Birliği:............................................