Bireysel Başvuru Seçme Kararlar (2015)
Bireysel Başvuru Seçme Kararlar (2015)
Zühtü ARSLAN
Sayfa Sayısı
:
1330
Kitap Ölçüleri
:
16*24
Basım Yılı
:
2016
ISBN NO
:
9789757427810
Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...
ÖNSÖZ
12 Eylül 2010 tarihli Anayasa değişikliğiyle hukuk düzenimize dâhil edilen
ve 23 Eylül 2012 tarihinde uygulanmaya başlayan bireysel başvuru sayesinde,
kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların neden olduğu hak ihlallerine karşı
ulusal hukuk düzeninde en üst düzeyde koruma sağlanması imkânı doğmuştur.
Mahkememizin benimsediği hak eksenli yaklaşım, temel hak ve özgürlüklerin
korunması ve kişilerin bu hak ve özgürlüklerden daha iyi istifade etmeleri
noktasında bireysel başvurunun etkili bir araç olabileceğini göstermiştir.
2014 yılına kadar olan dönemde bireysel başvuruya ilişkin çalışmalarının
önemli bir kısmını kabul edilebilirlik kriterlerine ilişkin meselelere yoğunlaştıran
Mahkememiz, kabul edilebilirlikle ilgili ilkelerin önemli ölçüde gelişmesi
ve yerleşik hale gelmesiyle temel hak ve özgürlüklerin esasına ilişkin kararlar
da vermeye başlamıştır. Bu dönemden itibaren ihlal kararlarının sayısı ve çeşitliliğinde
dikkate değer bir artış görülmektedir.
Mahkememiz 2015 yılında da farklı alanlarda verdiği kararlarla bir yandan
bireysel başvurudaki içtihadını zenginleştirirken diğer yandan temel haklara
ilişkin yaklaşımını daha açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koymuştur. 2015
yılının bireysel başvurunun işleyişi bakımından, Mahkememize bakan yönüyle
verimli bir yıl olduğunu ifade etmem gerekir.
2012-2013 ve 2014 yılları için hazırlanmış kitapların devamı niteliğinde olan
elinizdeki bu eserde, içtihadın gelişimi açısından önem taşıyan ve kamuoyunun
ilgisini çeken 2015 yılında verilmiş bir kısım kararlar yer almaktadır.
Kitabın ilgililer açısından faydalı olmasını dilerim.
Nisan 2016
Zühtü ARSLAN
Anayasa Mahkemesi Başkanı
I
SUNUŞ
2015 yılına kadar olan dönem itibarıyla, Anayasa Mahkemesinin bireysel
başvuru açısından kabul edilebilirlikle ilgili konuları önemli ölçüde açıklığa
kavuşturması sonrasında Mahkeme Bölümleri ve duruma göre Genel Kurul
bireysel başvuruların esası ile ilgili meselelere daha fazla yoğunlaşma imkânı
elde etmiştir. Bu imkân sayesinde verilen ihlal kararlarının sayısında ve çeşitliliğinde
dikkate değer bir artış görülmüştür. Nitekim haberleşme hürriyeti,
örgütlenme özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı konusunda
ilk ihlal kararları 2015 yılında verilmiştir.
Elinizdeki bu kitapta bireysel başvuruların esası hakkındaki kararlar yanında,
temel haklarla bağlantılı olan sınırlı sayıda kabul edilemezlik kararına
da yer verilmiştir. Başvuruların esasının incelendiği kararlar seçilirken özellikle
ihlal kararları esas alınarak bir çalışma yapılmış olmakla birlikte hak ihlalinin
bulunmadığı sonucuna ulaşılan bazı kararlar da kitapta yer bulmuştur.
Başvuruların esası hakkındaki kararlardan ayrı olarak kitapta; 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
49. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 73. maddesi çerçevesinde
verilen tedbire ilişkin ara kararlara da yer verilmiştir.
Önceki dönemlerde olduğu gibi, kitapta yer verilen kararların seçiminde;
söz konusu kararların içtihadın gelişimi açısından taşıdığı önem ve benzer nitelikteki
konularda emsal teşkil edebilecek olması ile kamuoyunca yakından
takip edilmesi gibi hususlar gözetilmiştir.
Kararların sınıflandırılmasında öncelikle temel hakların Anayasa’da yer aldığı
ilgili maddeler esas alınarak bir sıralama yapılmış, ardından her bir temel hakka
ilişkin kararlar karar tarihleri dikkate alınarak kronolojik olarak sıralanmıştır.
Bireysel başvuru kararlarında, bir kararın içerisinde birden fazla hakka
ilişkin şikâyetlerin değerlendirilmesi söz konusu olabilmektedir (aynı karar
içinde adil yargılanma hakkı, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti vb. haklara
ilişkin incelemeler söz konusu olabilir). Bu çerçevede kararın altında sınıflandırılacağı
temel hak başlığı seçilirken o kararda tartışılan temel mesele
üzerine odaklanılmış ve karar sadece bir temel hakla ilgili başlık altında sunulmuştur.
Ayrıca kitabın içindekiler bölümünde, kararın neden o hak başlığı
altında verildiğinin daha iyi anlaşılabilmesi ve karar hakkında genel bir fikir
edinilebilmesi açısından kısa özetlere yer verilmiştir.
12 Eylül 2010 tarihli Anayasa değişikliğiyle hukuk düzenimize dâhil edilen
ve 23 Eylül 2012 tarihinde uygulanmaya başlayan bireysel başvuru sayesinde,
kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların neden olduğu hak ihlallerine karşı
ulusal hukuk düzeninde en üst düzeyde koruma sağlanması imkânı doğmuştur.
Mahkememizin benimsediği hak eksenli yaklaşım, temel hak ve özgürlüklerin
korunması ve kişilerin bu hak ve özgürlüklerden daha iyi istifade etmeleri
noktasında bireysel başvurunun etkili bir araç olabileceğini göstermiştir.
2014 yılına kadar olan dönemde bireysel başvuruya ilişkin çalışmalarının
önemli bir kısmını kabul edilebilirlik kriterlerine ilişkin meselelere yoğunlaştıran
Mahkememiz, kabul edilebilirlikle ilgili ilkelerin önemli ölçüde gelişmesi
ve yerleşik hale gelmesiyle temel hak ve özgürlüklerin esasına ilişkin kararlar
da vermeye başlamıştır. Bu dönemden itibaren ihlal kararlarının sayısı ve çeşitliliğinde
dikkate değer bir artış görülmektedir.
Mahkememiz 2015 yılında da farklı alanlarda verdiği kararlarla bir yandan
bireysel başvurudaki içtihadını zenginleştirirken diğer yandan temel haklara
ilişkin yaklaşımını daha açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koymuştur. 2015
yılının bireysel başvurunun işleyişi bakımından, Mahkememize bakan yönüyle
verimli bir yıl olduğunu ifade etmem gerekir.
2012-2013 ve 2014 yılları için hazırlanmış kitapların devamı niteliğinde olan
elinizdeki bu eserde, içtihadın gelişimi açısından önem taşıyan ve kamuoyunun
ilgisini çeken 2015 yılında verilmiş bir kısım kararlar yer almaktadır.
Kitabın ilgililer açısından faydalı olmasını dilerim.
Nisan 2016
Zühtü ARSLAN
Anayasa Mahkemesi Başkanı
I
SUNUŞ
2015 yılına kadar olan dönem itibarıyla, Anayasa Mahkemesinin bireysel
başvuru açısından kabul edilebilirlikle ilgili konuları önemli ölçüde açıklığa
kavuşturması sonrasında Mahkeme Bölümleri ve duruma göre Genel Kurul
bireysel başvuruların esası ile ilgili meselelere daha fazla yoğunlaşma imkânı
elde etmiştir. Bu imkân sayesinde verilen ihlal kararlarının sayısında ve çeşitliliğinde
dikkate değer bir artış görülmüştür. Nitekim haberleşme hürriyeti,
örgütlenme özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı konusunda
ilk ihlal kararları 2015 yılında verilmiştir.
Elinizdeki bu kitapta bireysel başvuruların esası hakkındaki kararlar yanında,
temel haklarla bağlantılı olan sınırlı sayıda kabul edilemezlik kararına
da yer verilmiştir. Başvuruların esasının incelendiği kararlar seçilirken özellikle
ihlal kararları esas alınarak bir çalışma yapılmış olmakla birlikte hak ihlalinin
bulunmadığı sonucuna ulaşılan bazı kararlar da kitapta yer bulmuştur.
Başvuruların esası hakkındaki kararlardan ayrı olarak kitapta; 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
49. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 73. maddesi çerçevesinde
verilen tedbire ilişkin ara kararlara da yer verilmiştir.
Önceki dönemlerde olduğu gibi, kitapta yer verilen kararların seçiminde;
söz konusu kararların içtihadın gelişimi açısından taşıdığı önem ve benzer nitelikteki
konularda emsal teşkil edebilecek olması ile kamuoyunca yakından
takip edilmesi gibi hususlar gözetilmiştir.
Kararların sınıflandırılmasında öncelikle temel hakların Anayasa’da yer aldığı
ilgili maddeler esas alınarak bir sıralama yapılmış, ardından her bir temel hakka
ilişkin kararlar karar tarihleri dikkate alınarak kronolojik olarak sıralanmıştır.
Bireysel başvuru kararlarında, bir kararın içerisinde birden fazla hakka
ilişkin şikâyetlerin değerlendirilmesi söz konusu olabilmektedir (aynı karar
içinde adil yargılanma hakkı, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti vb. haklara
ilişkin incelemeler söz konusu olabilir). Bu çerçevede kararın altında sınıflandırılacağı
temel hak başlığı seçilirken o kararda tartışılan temel mesele
üzerine odaklanılmış ve karar sadece bir temel hakla ilgili başlık altında sunulmuştur.
Ayrıca kitabın içindekiler bölümünde, kararın neden o hak başlığı
altında verildiğinin daha iyi anlaşılabilmesi ve karar hakkında genel bir fikir
edinilebilmesi açısından kısa özetlere yer verilmiştir.