Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (68)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Bankacılık Terminolojisi ( Fransızca - İngilizce - Türkçe )

Bankacılık Terminolojisi ( Fransızca - İngilizce - Türkçe )



Sayfa Sayısı
:  
394
Kitap Ölçüleri
:  
13x19 cm
Basım Yılı
:  
2012
ISBN NO
:  
9789754646436

250,00 TL











öNSöZ Fransızea -İngilizce-Türkçe Bankacılık Terminolojisini hazırlar¬ken doğrusu bu kadar uzun zaman ve emek vereceğim aklıma gelme¬mişti.İşin içine girdiğim de konunun ne kadar çetrefilli bir iş olduğunu anladım, ama iş işten geçti. Bir kere başlamıştım, Bitirmeliydim. Zira; Ekonomi Hukuku Yaklaşımı ile Banka Hukuku adlı incelememi ya¬parken de ′Yazmak, bir düşüncenin baskısından kurtulmaktır, bir baş¬kasına kapılanmak için′ sözleri benim yakamı bırakmadı. Aym duygu¬lar bu sözlük çalışmalarında da beni çok etkiledi. Sonunda çalışmayı tamamladım. Yalnız burada bu sözleri YAKINMA′sının girişinde ka¬leme alan büyük şair ve edip, zamanın Başbakanlık Müsteşarı rahmetli Munis Faik Ozansoy Beyefendiyi anmadan geçemeyeceğim. Çünkü bana imzalayarak verdiği ′Hayal Ettiğim Gibi′ isimli şiir kitabında yayınlanan ′SON SÖZ ′başlıklı şiirinde; "San′at kolay değil, seneler nankör anladım. Varsın sokakta, kahvede söylenmesin adım. Hiçbir şey istemem; ne tanınmak, ne ölmemek, Varsın benim bu san′ata vakfettiğim emek, maddi ve manevi, bana bir şey getirmesin, kafidir, ey şiir, bana yalnız senin sesin! san′at kolay değil, seneler nankör, anladım Varsın,ölünce,bir daha söylenmesin adım" demektedir ama, biz söylüyoruz. Ankara Hukuk Fakültesinde Talebe Cemiyeti (öğrenci derneği) Başkanlığı yaptığım yıl (1968) tertiplediğimiz bir şiir gününde rah¬metli Arif Nihat Asya üstad Ozansoy ile beni tanıştırmıştı. Sonra bir süre Munis Faik Ozansoy′un önerisi ile Başbakanlık Kanunlar ve Ka¬rarlar Genel Müdürlüğünde daha sonra mütehassıs Müşavirlikte görev yaptım. Mütehassıs Müşavirimiz ise, meşhur Hafız Burhan′ın oğlu Tarık Scsyılmaz idi. Munis Bey dört yabancı dil biliyordu. Tarık Bey bir ansiklopodisti. Başbakanlığın önemli yazışmalarını birlikte hazır¬larlardı. Zaman zaman ben de, çalışmalara katılıyordum. Şimdi düşü-nüyorum da, aslında bu iki entelektüelin benden öğrenecekleri her¬hangi bir şey yoktu, ancak birşeyler öğrenmemi istiyorlardı, belli et¬meden bana ihtiyaçları varmış gibi görünüyorlardı. Onlardan çok şey öğrendim. Fakat bu sözlüğün tamamlanmasının uzun sürmesinin müsebbiblerinin de, onlar olduğunu itiraf ediyorum. Sebebine gelince; yazışma metinlerinin eskizlerini yaparken bazı kelimelerin anlamları üzerinde tereddüt oluştuğunda mutlaka sözlükle¬re bakar bazen anlamlarında tereddüt ettikleri kelimeleri benim bul¬mamı isterlerdi. Ancak, belki yüzlerce yazışma metni taslaklarında kullandıkları ve anlamlarında tereddüt ettikleri kelimelerin lügatlarda-ki karşılıklarının farklı olduğuna hiç raslamadım. Hazırladıkları ya¬zışma metinleri silinti olmadan daktilografa gönderilirdi. Buna rağmen her defasında lügatlara başvurmaktan çekinmezlerdi. İşte böyle bu iki entelektüelden mülhem ben de, anlamını çok iyi bildiğim kelimeler olmasına rağmen özellikle Munis Beyefendi′nin kulağımda kalmış sesiyle ifade ettiği; ...kamusa bakalım′ talimatı beni çok sayıda yerli yabancı sözlüklere bakmaya yöneltmiş, sonunda bu eser tamamlan¬mıştır. Tuğla′cının Sözlüğü′nün arka kapağında işaret edildiği üzere; sözlük yazmak çok büyük bir bilgi birikimi ve araştırmacılık gerekti¬rir. Bir sözlük ancak usta bir kalemden çıktığında iyi, güvenilir ve önerilir bir ürün olur. Prof. Dr.Kemal Çevik 10 OCAK 2011 Konutkent ANKARA