Avrupa Birliği Külli Takip Hukukunda Temel Menfaatler Merkezi ( Centre Of Maın Interests ) Ve Forum Shoppıng
Avrupa Birliği Külli Takip Hukukunda Temel Menfaatler Merkezi ( Centre Of Maın Interests ) Ve Forum Shoppıng
Seda ÖZMUMCU
Sayfa Sayısı
:
101
Kitap Ölçüleri
:
16x23 cm
Basım Yılı
:
2010
ISBN NO
:
9786055865856
GİRİŞ
29 Mayıs 2000 tarihli, 2000/1346 sayılı Avrupa Birliği Külli Takip Tüzüğü, 31 Mayıs 2002 tarihinde, Avrupa Topluluğu′nu kuran Antlaşmaya uygun olarak Avrupa Birliği′nin üye devletlerinde Danimarka dışında yürürlüğe girmiştir. Tüzük, bütünüyle bağlayıcıyı olup, üye devletlerde doğrudan uygulanacaktır. Tüzüğün amacı, üye devletlerde açılan külli takip işlemlerinin karşılıklı olarak tanınması ile ilgili etkili ve verimli bir sistemi meydana getirmektir. Tüzüğün hedeflerinden biri de, müflis borçlunun malvarlığı ile ilgili alınacak tedbirler hususunda işbirliği yapmaktır. Bu bağlamda gerçek veya tüzel kişilerin girişimleri sonucu yerine getirdikleri aktiviteler sınır ötesi etkilere sahiptir. Dolayısı ile bu teşebbüslerin iflası, iç pazarın elverişli bir şekilde fonksiyonlarını yürütmesini de etkilemektedir. Müflis borçlunun malvarlığı ile ilgili tedbirlerin alınması babında işbirliğini gerektiren bir Topluluk Kanunu′na ihtiyaç hâsıl olmuştur. Avrupa Birliği′nde iflasın sınır ötesi etkilerini bir tüzük haline oluşturmak için uygun vasıtaları yaratmak kırk yılın üzerinde ve alışılmadık ölçüde uzun bir zaman almıştır. Tüzük üye devletlerin iç hukuklarının uyumlaştırılmasını sağlamamakta ancak kolektif külli takip işlemleri üzerine etki etmektedir. Sınır ötesi külli takip işlemleri, temel menfaatler merkezi diye ifade edilen terimle belirlenmektedir. Avrupa Birliği Külli Takip Tüzüğü, bu kadar uzun yıllar süren müzakerelerden sonra yürürlüğe girmiş ise de, Topluluk içinde iflas halinde sınır ötesi problemlerin tamamen çözülmesi mümkün olamamıştır. Tüzükte yargı yetkisini düzenleyen ve çalışmanın ana başlıklarından birinioluşturan temel menfaatler merkezi kavramı hakkındaki tartışmanın Avrupa doktrininde hala devam ettiği görülmektedir. Özellikle, çok uluslu grup şirketler hakkında külli takip işlemlerinin başlatılacağı hallerde, şirketin temel menfaatler merkezinin neresi olduğu meselesi, gerek Avrupa Adalet Divanı′nın vermiş olduğu kararlar gerek doktrindeki yazarların bu soruna gösterdikleri hassasiyet problemin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Kuşkusuz Topluluk içinde bu konudaki sorunun tam anlamıyla çözülememesi, beraberinde başka problemlerin de ortaya çıktığını göstermiştir. Bilhassa bu problemlerden biri de, borçlu hakkında külli takip işlemlerinin açılmasından kısa bir önce veya açıldıktan sonra, borçlunun üye devlette bulunan temel menfaatler merkezini bir başka üye devlete nakletmesi ve forum shopping ismi ile anılan bu durumun, borçluya daha elverişli bir yargı yetkisinin kendisine sağladığı menfaatlerden yararlanmak amacıyla taşıması karşısında ne şekilde hareket edilmesi gerektiğidir. Bu mesele de, çalışmamızın bir diğer başlığını oluşturmaktadır. Avrupa Birliği Külli Takip Tüzüğü, üye devletlerde yargı yetkileri arasında borçlunun malvarlığı transferini diğer bir ifade ile forum shopping olayını engellemeyi amaçlamakta ve bu yönde hükümler öngörmektedir. Sınır ötesi forum shopping farklı iflas hukuku rejimleri açısından son yıllarda artarak gündemde kalmayı başarmıştır. Özellikle bu konudaki son içtihatlar, forum shopping olayının muhtemelen öncekinden daha yaygın olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda kanun koyucular, mahkemeler ve akademik çevreler tarafından meseleye kuşku ile yaklaşılmaktadır. Nitekim 2000/1346 sayılı Avrupa Birliği Külli Takip Tüzüğü de, forum shopping olayının, Avrupa′ya ait iç pazarın işlevi üzerine olumsuz etkisi olduğu anlayışına dayanmaktadır. Çalışmamız, günümüzde Avrupa Birliği içinde yaşanan ve gündem oluşturan sınır ötesi iflaslarda, iflasa uygulanacak hukukun seçimi yönünden izlenecek prosedürün Avrupa Birliği Külli Takip Tüzüğü′nün düzenlediği temel menfaatler merkezi ve forum shopping kavramları çerçevesinde genel de olsa bir bakış açısı getirmek ve ortaya çıkan sorunlara gerek üye devlet mahkemeleri gerek Avrupa Adalet Divanı tarafından verilmiş kararlar ışığında, kabul edilen yaklaşımları sunabilmeyi amaçlamaktadır.