Anadille Eğitim Milliyetçilik ve AB Hukuku
Anadille Eğitim Milliyetçilik ve AB Hukuku
İrfan SÖNMEZ
ÖNSÖZ
"Adamın biri dört kişiye bir dirhem verdi. İçlerinden biri:
-
Bu parayla engûr alalım, dedi.
Diğeri Arap'tı: - Hayır, dedi, ben inep isterim, engûr değil. Üçüncüsü Türk'tü:
-
Ne engûr, ne inep, bununla üzüm alalım, diye tutturdu.
Dördüncüleri Rum'du, o da itiraz etti:
-Bırakın bu lafları, dedi, bununla istafil alalım.
Derken kavgaya başladılar. Birbirlerini yumrukluyor, tokatlıyorlardı. Pek çok dil bilen alim birisi onları gördü:
- Durun, dedi, hepinizin de istediği olacak. Parayı aldı, onlara üzüm
getirdi."
Mevlana'mn bu hikayesi, ortak bir dile sahip olmamanın sonuçlarına işaret etmekte, bir arada yaşamanın asgari şartrnın ortak bile sahip olmak olduğunu göstermektedir. Dil farklılığı, hepsi de üzüm isteyen dört kişiyi birbirlerini anlayamadıkları için kavgaya tutuşturmuştur.
Gerçekten de, son iki buçuk asra damgasını vuran etnik çatışmaların merkezinde dil farkMıklan bulunmaktadır. Uluslaşmaya çalışan her etnik küme, dili siyasallaştırarak işe başlamıştır. Dil haklarının, İnsan Haklarının bir parçası olması, dile dokunulmaz bir statü kazandırdığından, aynlıkçı amaçlarla kullanımını kolaylaştırmaktadır. Buna son yıllarda yaygınlaşan insan Haklan Emperyalizmi'nin katkılarını da eklemek gerekir.
İRFAN SÖNMEZ
Elazığ, Mart 2014
GİRİŞ
Ana dili ile eğitim Türkiye'de en çok tartışılan konuların başında geliyor. Tartışmanın terör gölgesinde yapılması, işin içine duygusal öğeleri de kattığından, sağlıklı bir tartışma zemininden söz etmek mümkün değil. Sosyal bir meselenin rahat konuşulabilmesi için duygusal zeminin de müsait olması gerekir.
Ana dille eğitim hep terörün bir parçası olarak gündeme geldi. Onun kirli bir uzantısı olarak görüldü. Onun için de yeterli bir akademik ilgiye mazhar olmadı. Daha çok ideolojik hareketlerin konusu oldu.
Bir fikrin doğruluğu, yanlışlığı kadar, onu savunanların kimliği de önemlidir. Kim savunuyor sorusu, çoğu zaman niçin savunuyor sorusunun cevabını da içinde taşır. Savunanın amacının, kimliğinde mündemiç olduğu düşünülür çünkü. Ana dille eğirim, hep bu çerçevede tartışıldı. Konunun kendisinden ziyade, sahiplenenlerin varmak istedikleri hedef sorgulandı.
Bu, abes bir tartışma değildi; ana dille eğitim, bizden önce başka ülkelerin de gündemine girmiş, sonuçlan alınmaya başlanmıştı. Ortaya çıkan netice bazıları için sevindirici, diğer bazıları için ise, ürkütücüydü. Bazıları dil ve kültürlerini muhafaza ettiklerini, ulus inşasına kapı araladıklarını düşünürken, diğer bazıları toplumda kompartımanların oluştuğunu, kültürel farklılaşmanın siyasi farklılaşmaya doğru gittiğini düşünüyordu. Herkes aynı noktaya bakıyor ama herkes farklı şeyler görüyordu.
Sorunun önemi de buradan kaynaklanıyor; dil nedir, sadece bir iletişim aracı mı, yoksa siyasal taleplerin bir paravanı mıdır?
Ana dille eğitim aslında yeni bir sorun. Ulus -devletler ve milliyetçilikler çağıyla yaşıt bir problem. Bu bakımdan dilsel talepleri anlamak, ulus-devletlerin yapısı ile milliyetçiliklerin amaç ve hedeflerini anlamaktan geçiyor. Bir topluluk ve onun diline dayanan ulus devlet, bir taraftan ulus inşa etmeye çalışırken, öte yandan paradoksal bir şekilde farklı azınlık tiplerinin ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Ana dille eğitim sorunu da böyle bir sürecin sonunda, dili ulusun (çoğunluğun) diliyle örtüşmeyen toplulukların bir sorunu olarak ortaya çıkmıştır. Tartışmaların amaç ve mahiyetini anlamak için sadece azınlık veya insan hakları ile ilgili metinleri incelemek yetmemektedir. Zira bu talepler bugün insan haklarından çok, siyasetin konusudur. Dolayısıyla, ana dille eğitimle ilgili her inceleme meselenin bu yönünü de görmek zorundadır.
Bu çalışmanın amacı, dilin uluslaşmaya katkısını milliyetçilik teorileri çerçevesinde ortaya koymak, dilsel talepleri Avrupa Birliği Hukuku (AB) ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AIHM) kararlan ışığında değerlendirmektir.
Dilin, millet, milliyetçilik ve ulus-devlet ile ilişkisinin ayrı, ayn incelenmesi, dilin bütün bu kavramlar açısından taşıdığı önem ve meselenin daha vazıh ve anlaşılır hale getirilmesi içindir. AİHM kararları ve AB üyesi ülkelerden seçilen örnekler ise hem AİHM içtihatları ile toplumsal algı arasındaki farklılığa işaret etmek, hem de, AB ülkeleri ile Türkiye uygulamaları arasında mukayese imkân sunma maksadına matuftur.
Çalışma altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde dil ile doğrudan alakalı olan ulus, ulus -devlet, azınlıklar ve azınlık haklarının tanımları üzerinde durulmuştur. Çünkü bu kavramları anlamadan ana dille eğitim taleplerinin arka planını anlamak mümkün gözükmemektedir.
İkinci bölümde, dil -milliyetçilik ilişkisi üzerinde durularak ana dil, resmi dil, lehçe ve dilin ulus inşasında oynadığı rol irdelenmiş, dil milliyetçilik ilişkisi, devlet kuran, kuramayan, çoğunluk veya azınlık milliyetçilikleri açısından analiz edilmiştir. Birçok çalışmada dilin kurucu işlevi ısrarla ıskalanmış, yalnızca iletişim yönü üzerinde durulmuştur. Oysa millet, milliyetçilik, ulus-devlet eksenli çalışmalarda asıl yoğunlaşılması gereken alan, dilin bu yönüdür. Aynı bölümde Katalonya, Bask ve Quebec örnekleri ile günümüzün dil milliyetçilikleri örneklendirilmiş, Türkiye'de dil tartışmalarının muhariki olan Kürt Milliyetçiliği ile dolaylı mukayese imkânı verilmiştir.
Üçüncü bölümde, Avrupa birliği (AB), Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyinin (AK) azınlık politikaları ele alınmış, tarihsel süreç, ortaya çıkan metin ve sözleşmeler ayn, ayrı derç edilmiştir.
Dördüncü bölümde, AB hukukunun kaynaklan, ana dil ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ana dili ile eğitime bakışı, mahkeme içtihatları ışığında değerlendirilmiştir. Okuyucuya kolaylık olması açısından, bu bölümde Milletler Cemiyetinden başlayarak günümüze kadar ihdas edilen sözleşme, bildirge veya senetlerde dil haklarına işaret eden maddeler tek tek gösterilmiştir. Beşinci bölümde, AB üyesi devletlerdeki uygulamalar mercek altına alınarak, ana dille eğitimin farklı ülkelerde nasıl karşılandığı, tatbikatta nelere dikkat edildiği ayrı, ayrı analiz edilmiştir. Seçilen örneklerin farklı siyasal birimler olmasına dikkat edilmiş, çok uluslu Büyük Britanya gibi yapıların yanında, Fransa gibi üniter devlet biçimleri de incelenerek, tatbikat farklılıklanyla siyasal sistemler arasındaki ilişkiye dikkat çekilmek istenmiştir. Altıncı bölümde, Osmanlı'dan Cumhuriyete Türkiye'nin eğitim alanında dil politikaları üzerinde durularak, hergeçen gün biraz daha kronikleşen Kürt Meselesinin dil boyutu, dil-milliyetçilik bağlamında ele alınmıştır. Tarihi akışın hala ulus- devletlerden yana olduğu günümüzde dil- milliyetçilik ilişkisini anlamak, insan haklan uygulamalarının uluslararası sistemin istikrarını bozmayacak tarzda tanzimi için de elzemdir. İnsan haklan ile ülkelerin bütünlük ve istikrarı arasında bir dengenin kurulması buna bağlıdır.
Çalışma boyunca geniş bir kaynak taraması yapılmış, dil, milliyetçilik, hukuk ve uygulamalar şeklinde bir sıra ve yöntem izlenmiştir. Sonuç kısmında ise, güncel tartışmalardan hareketle varılan sonuçlar, hülasa edilmiştir. Ana dille eğitim ve bu talebe hayat veren siyasal duruş, hala Türkiye'nin en büyük sorunudur. Bütün gelecek tasavvurları bu probleme vereceğimiz cevap ve sebep olacağı sonuçlara bağlıdır. Bu mütevazı çalışma elbette asırlık bir tartışmaya cevap olma iddiasında değildir.Ancak sorunun anlaşılmasına küçük bir katkısı bile görevini yapmış olmasına yetecektir.
İçindekiler
KISALTMALAR 11
ÖNSÖZ 13
GİRİŞ 15
BİRİNCİ BÖLÜM
ULUS, ULUS-DEVLET ve AZINLIKLAR 19
ULUS 19
Ulus- Devlet 24
Azınlık 27
Kendi Kaderini Tayin Hakkı 31
Azınlık Haklan 34
Milletler Cemiyeti Dönemi 37
Birleşmiş Milletler Dönemi 39
Avrupa ve Azınlık Haklan 42
İKİNCİ BÖLÜM
DİL VE MİLLİYETÇİLİK 45
DİL 45
Ana Dil 47
Resmi Dil 48
Lehçe 49
Dilin Fonksiyonlan 50
Dil - Millet İlişkisi 52
Milliyetçilik 57
Dil ve Milliyetçilik 61
2.2.4. Ulus Devlet ve Dil 65
Ulus Devlet ve Okul 69
DİL TEMELLİ AZINLIK MİLLİYETÇİLİKLERİ 73
Bask Milliyetçiliği 73
Katalan Milliyetçiliği 77
Quebec Milliyetçiliği 80
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ VE AZINLIKLAR 89
Avrupa Konseyi ve Azınlık Haklan 90
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi 91
Başvuru 93
Yargılama ve İşleyiş 94
Kararların Denetimi 95
Agik Süreci (AGİT) 96
Soğuk Savaştan Sonra Avrupa'da insan Haklan 98
Bölgesel ve Azınlık Dilleri Avrupa Şartı 98
Ulusal Azınlıklar Çerçeve Sözleşmesi 99
Avrupa Birliği ve Azınlık Haklan 101
Temel Haklar Şartı 105
Lizbon Antlaşması ve Sonrası 107
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM AB HUKUKU, AİHM KARARLARI 111
AB Hukunun Kaynaklan 111
Birincil Kaynaklar 112
ikincil Kaynaklar 113
Avrupa Birliği Hukukunun Özellikleri 115
Supranasyonel Hukuk Düzeni 115
Egemen Yetkilerin Kısmen Devri 116
Doğrudan Uygulanma ve Etki Doğurma 116
Avrupa Hukukunun Önceliği 117
İnsan Haklan Kavramının AB Hukukuna Girmesi 117
Avrupa Parlamentosu (AP) 119
Konsey 119
Komisyon 119
Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) 120
Adalet Divanının Yapısı ve Çalışma Biçimi121
AB'NİN AİHS'e Taraf Olması ve AB AD123
Dil Haklarına Vurgu Yapan Metinler (Sözleşmeler,
Antlaşmalar)129
BM Kapsamında Ortaya Çıkan Belgeler130
Avrupa'da (AB, AK ve AGİT Kapsamında) Ortaya Çıkan
Belgeler136
Hakların Sınırlanması149
Ana Dille Eğitim ve AİHM Kararlan153
Belçika Eğitim Dili Davası154
Şikâyetler154
Konuyla İlgili İç Hukuk155
Karar Gerekçesi156
Leeuw-Saint-Pierre Sakinlerinden Bir Grup ve Belçika
Karan (1968)158
Fryske Ulusal Partisi -Hollanda Davası (12 Aralık 1985
Başvuru No 11100/84)160
Sabrina Birk-Levy Davası162
BEŞİNCİ BÖLÜM
AB ÜLKELERİNDE EĞİTİMDE DİL POLİTİKALARI167
Federal Almanya Cumhuriyeti169
Büyük Britanya (İngiltere)173
İspanya Krallığı176
Bask Bölgesi177
Katalonya178
Galiçya180
Fransa180
Korsika185
Oksitanlar186
Brötonlar187
Basklar188
Katalanlar ve Fransız Polinezyası188
Alsaslılar189
Bulgaristan190
Yunanistan193
Pomaklar ve Romanlar197
Makedonlar197
Amavutlar199
Hollanda200
Frizyanlar201
Belçika202
Romanya205
Macaristan209
Slovakya210
İtalya212
Fransızca ve Franko-Provençal Konuşanlar214
Alman dil azınlıklan214
Sloven ve Friulian dil azınlığı215
Letonya216
ALTINCI BOLUM
TÜRKİYE219
Türkiye'nin Eğitimde Dil Politikaları221
Cumhurriyet Dönemi227
Lozan Antlaşması ve Azınlıklar231
Kürtçe Eğitim235
SONUÇ243
KAYNAKÇA251