Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mayıs (38)      Nisan (73)      Mart (139)      Şubat (116)

Adliye Yönetimi

Adliye Yönetimi



Sayfa Sayısı
:  
711
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2013
ISBN NO
:  
9786051461854

200,00 TL









ÖNSÖZ


\\\\\\\"Yargı Bağımsızlığı Bağlamında Karşılaştırmalı Hukukta ve Türk Hu¬kukunda Adliye Yönetimi\\\\\\\" konusu, akademik ilginin, yasama ve yürütme ilişkilerine yoğunlaştığı, yargının, diğer iki erke nazaran belirli olaylar öze¬linde, dönemsel ilgiye mazhar olabildiği ülkemizde, dikkatleri yargı bağım¬sızlığı ve onun önemli bir unsuru olduğuna inandığımız adliye yönetimi olgusu üzerine çekmek amacıyla üzerinde çalışılmaya değer bulunmuştur. Çalışmayı hazırlarken kapalı anlatımlarda bulunmamaya, her şeyi tüm açık¬lığıyla yazmaya çalıştık. İlk tayin olduğumuzda adliyede oda tahsis edilme¬sini beklerken, masamızda telefon olmadığında, kalemdeki yazıcı bozuldu¬ğunda bağımlılık ile yüzleştik, bazen yazıştık ama hiç konuşmadık. Konuş¬ma olanağı bulamayınca bu çalışma ile kendimizi, bağımlılık, yargı bürokra¬sisi ve Cumhuriyet başsavcılığı kurumu hakkında yazmaya zorladık. Böyle¬ce, madem bağımsızız, yargı bağımsızlığına katkıda bulunacak hiçbir şey yazmamış ve söylememiş olmayalım istedik. Pek de uzun sayılamayacak meslek hayatımızda görüp kavrayabildiklerimizi ortaya koyarak bazı kişileri de tartışmaya katılmaya mecbur bırakmak, hiç değilse bu yolla kendilerin¬den de bu soruna ilişkin tespit ve öneriler duyma olanağı bulmak ve adliye yönetimi olgusunun yargı bağımsızlığı ile ilişkisi konusundaki algılama sorunlarını irdeleme fırsatı yaratmak kaygısının eseri olan bu çalışmanın, acımasız bir iş yükü altında olduğumuz son altı yıllık süreçte hazırlanması sırasında, belge göndererek ve manevî desteklerini bildirerek yardımcı olan Pendik Yargıcı Sayın Ümit Müderrisoğlu\\\\\\\′na, Söke Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sayın Saim Köroğlu\\\\\\\′na, çok sayıda anket yollayarak katkıda bulu¬nan Bursa Cumhuriyet Savcısı Sayın Şemsettin Aksoy\\\\\\\′a, Silifke Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sayın Saim Nergiz\\\\\\\′e, anket verilerinin şekil ve grafikle¬rini hazırlamamda yardımcı olan ve tezi bitirebileceğim konusunda bana cesaret veren ilkokul arkadaşım Sayın Doç. Dr. Şebnem Aslan\\\\\\\′a, bu süreçte bana güvendiğini her fırsatta dile getiren ve yardımlarım esirgemeyen da¬nışman hocam Sayın Prof. Dr. Ömer Anayurt\\\\\\\′a teşekkür ederim. Bu günlere erişmemde emeklerin karşılığını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim anneme, ilkokul öğretmenim de olan rahmetli babama şükranlarımı sunarım. Yetiş¬memde katkıları olan tüm hocalarıma da minnettar olduğumu belirtirim.

14 Haziran 2013
Ali ALTINTAŞ


GİRİŞ

Maddi hukukun mahkemeler tarafından belli bir olaya uygulanması faaliyeti olarak tanımlanan yargı, epeyce bir süredir hem çok konuşulmak¬ta hem de çok konuşmaktadır. Yargının tartışılmasının ve bu tartışmaya yargı çevrelerinin de katılmasının ülkede demokratik usullerin yerleşmesi¬ne ve demokrasi kültürünün gelişmesine katkıları olacağı açıktır. Bu dü¬şünceden ve mesleki deneyim ve gözlemlerimizden yola çıkarak ülkemiz¬de uzun zamandan beri gündemde olan ve gün geçtikçe yoğunlaşan yar¬gıda reform tartışmaları arasında kendisine yer ve taraftar bulmakta zorla¬nan ve yargı bağımsızlığı kavramı içinde düşünülmeyen adliye yönetimi konusunda hazırladığımız bu çalışma, ilgisizlik duvarına çarpma riskini taşıyan ve başta yargıçlar olmak üzere birçok hukukçunun zihninde, \\\\\\\"ha¬vanda su dövme\\\\\\\" ya da \\\\\\\"akıntıya kürek çekme\\\\\\\" şeklinde beliren bir giri¬şim olarak görülebilir. Ancak bu anlaşılırlık, adliye yönetimi olgusunun, yargı bağımsızlığı kavramı içinde bir kenara atılmasına gerekçe olamaz. Zira hedefe ulaşmaktaki başarısızlıklar bile tartışmalı konuların biraz daha aydınlığa kavuşmasına yardım edebilir. İnsan uğraşıları açısından önemli olan, her zaman hedef değildir; onun yolunu açmak da önemlidir.

Adalet ilkesi, hukuk düzeninin temelini oluşturur. Bu işlevin anlam kazanabilmesi ve yaşama geçirilebilmesi için etkili, üretken, işlevsel ve hızlı işleyen bir adalet sisteminin kurulması kaçınılmazdır. Bu niteliklere sahip bir adalet sisteminin kurulması her şeyden önce bağımsız ve taraf¬sız bir yargı erkinin varlığını gerekli kılmaktadır. Başka bir deyişle, yargı | erkinin anayasa ile yüklendiği denetim işlevini eksiksiz yapabilmesi için bağımsız ve tarafsız olması zorunludur.

Yargının bağımsızlığı, yasama ve yürütmenin doğrudan veya dolaylı yollardan yargıyı yönlendirmemesi, baskı altında tutmaması ya da böyle bir izlenimi yaratacak tavırlardan kaçınmasını gerekli kılar. Yargıç bağım-Ş sizliği ise yargıcın görevini yaparken hiçbir baskı ve etki altında bulun¬maması, herhangi bir kişi ya da kurumdan emir almaması, her türlü kay¬gıdan uzak ve özgür olmasıdır. Bu kavramlar yargıya diğer erkler karşı¬sında üstünlük sağlama amacıyla değil, hak ve özgürlüklerin güvencesi f olan yargılama işleminin etkin biçimde yerine getirilebilmesi için yargıca, I onu, iç ve dış etkilerden koruyacak bir statü sağlama amacıyla ortaya |. atılmış ve genel kabul görerek anayasa ve yasalarda yer edinmiştir.
Öte yandan, hak arayan, adalet talep eden insanların haklarının ko¬runmasında ve halkın yargı sistemine olan güveninin sürmesinde yargı¬nın tarafsızlığının sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Yargısal ve etimolojik anlamda tarafsızlık kavramından anlaşılması gereken, yargı¬lama aşamasında yargıcın, davanın taraflarından birisi lehine veya aley¬hine bir eğilim içerisinde olmaması, hukuk kuralını taraflara eşit biçimde uygulaması ve bunun sistemsel olarak güvence altına alınmış olmasıdır. Anayasa ve yasalarda yargı bağımsızlığına ilişkin öngörülen güvenceler bir şekilde yargının tarafsız olma amacına hizmet etmektedir. Tarafsızlı¬ğı sağlamanın ilk önemli şartı elbette yargı mercilerinin bağımsızlığını sağlamaktır. Yargıcın tarafsız olmasının iki temel koşulu bulunmaktadır. Bunlar, nesnel ve öznel koşullardır. Nesnel koşullar, yargıcın tarafsız ve bağımsız görev yapabilmesinde organizasyona ilişkin güvence boyutla¬rını oluşturur. Öznel koşullar ise yargıcın kişisel anlamda önyargısız ve tarafsız olması ile ilgilidir.

Yargıya olası etki ve müdahalelerin \\\\\\\"kaynağına\\\\\\\" göre bağımsızlık; iç bağımsızlık ve dış bağımsızlık olarak ikiye ayrılır. İç bağımsızlık; yar¬gıçların bizzat yargı sisteminin içinden gelebilecek her türlü baskı ve müdahaleye karşı korunmasını ve kendi ideolojileri ve inançlarının etki¬sinde kalmamasını gerektirir. Yargının dış bağımsızlığı ise yargıçların yasama ve yürütme erkleri ile diğer kurum ve örgütlerden, medyadan, kamuoyundan ve davanın taraflarından gelebilecek her tür baskı ve müdahaleye karşı korunması anlamına gelmektedir.

Söz konusu etki ve müdahaleler \\\\\\\"hedeflerine\\\\\\\" göre de karar verme bağımsızlığı, bireysel bağımsızlık ve kurumsal bağımsızlık şeklinde bir ayrıma tabi tutulabilir. Karar verme bağımsızlığı; yani esas bağımsızlık; yargıcın karar verirken yalnızca kanunla bağlı olması, kendisini diğer erklerin, tarafların, medyanın, kamuoyunun etkisi ve baskısı altında hissetmemesi demektir. Bireysel bağımsızlık; yargıcın kişisel olarak baskı ve müdahalelere maruz kalmaması gerektiğine işaret eder. Kurumsal bağımsızlık ise bir bütün olarak yargı organının olumsuz iç ve dış etkile¬re karşı korunması, mahkeme işlemlerinin yargıç tarafından denetlen¬mesi anlamına gelir. Kurumsal düzeyde, hesap ve bütçe belirleme süre¬cinde yargıçlara danışmayı veya onların katılımını sağlamayı ve mah¬kemenin yönetimi sorumluluğunun yargıçlarda olmasını, yani diğer erklerden yapısal ayrılığı gerektirir. Kurumsal bağımsızlık olmadan bi¬reysel bağımsızlığın söz konusu olamayacağı belirtilir.

Mevcut konumunda mahkemeler, klasik anlamda ceza yargılaması¬nın taraflarından biri olan Cumhuriyet başsavcılığının (CBS) adliye yö¬netimindeki etkinliği ve adliyedeki öncelikli konumu nedeniyle bağımsız bir görüntü vermedikleri için kurumsal, yargıçlar da, Cumhuriyet baş¬savcısının, mahkemelerin idari ve mali meselelerinde karar verici ko¬numda olması nedeniyle bireysel anlamda bağımsız değildirler zira yar¬gı kararlarının her tür baskıdan uzak olarak hukukun sınırları içinde alınması için yargının kurumsal bağımsızlığı kadar yargıçların bireysel bağımsızlıklarının da sağlanması gerekir. Öte yandan yargıçlar, aynı kürsüyü paylaştıkları savcıların mensubu oldukları CBS\\\\\\\′nin kendi mah¬kemelerini yönetmekte, temsil etmekte, mali yetkileri haiz olarak tüm çalışma koşullarını belirlemekte oluşu karşısında nesnel, yargıçlık ve savcılık arasındaki sınırlar silikleştirildiği ve bu meslekler bir, bütün ve iç içe geçmiş bir görünüm sergilediği için de öznel manada tarafsız de¬ğildirler. Adliyeye yeni atanan bir yargıcın oturacağı odayı, görev yaptı¬ğı mahkemenin bütçesinin nereye ve nasıl harcanacağını iddia maka¬mında yer alan Cumhuriyet başsavcısının belirlediği, adliyeye tahsis edilen hizmet aracının, şehirlerarası görüşmeye açık telefonun, faks, fo¬tokopi vb. cihazların Cumhuriyet başsavcısının izni ile kullanılabildiği bir sistemde, yargıcın kurumsal ve bireysel anlamda bağımsız ve tarafsız olduğunu söyleyebilmek güçtür. Çünkü bağımsızlık, mali ve idari ba¬kımdan da bağımsız olmayı gerektirir.

Ne var ki, çok az sayıda yargı mensubu ya da araştırmacı, mahke¬melerin idari ve mali yönden CBS\\\\\\\′ye bağlı/bağımlı olmasını, bütçe¬si/ödeneği bulunmamasını, kısacası adliyelerdeki yönetim sistemini yar¬gı bağımsızlığına aykırılık olarak değerlendirmiştir. Dolayısıyla bugüne kadar adliyede yönetim, önemiyle orantılı sayıda çalışmaya konu edil¬memiş, ötelenmiştir. İşte bu çalışma, bu alandaki eksikliği gidermeye ve yargı reformu denildiğinde pek çoğumuzun aklına gelmeyen ve yargıda devrim olarak sunulan Yargı Reformu Strateji Belgesi\\\\\\\′nde (YRSB)1 bir kaç satırla geçiştirilen adliye yönetimi konusunu gündeme taşıma ama¬cıyla hazırlanmıştır. Çünkü verilen öneme paralel şekilde sözü edilen belgede de fazla bir yer ayrılmamış olan adliye yönetimi olgusu, yanı¬mızda olup bitenlere baktığımızda aslında yargının bağımsızlığının değil bağımlılığının bir tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır.

1. Çalışmanın Konusu
Yargı, ülkemizde reform ihtiyacının en belirgin şekilde hissedildiği alanlardan birini oluşturmaktadır. Adalet Bakanlığı\\\\\\\′nca (Ad.B) hazırla¬nan YRSB ile reform konusunda siyasi irade ortaya konularak yakın za¬manda bazı yasalar çıkarılmış ve uygulamaya geçirilmiş ise de; toplum¬sal talebin yeterince güçlü olmadığı görülmektedir. Devletin merkeziyet¬çi yapısı kadar bu yönde toplumsal talep gelmemesi de reforma ayak bağı olmaktadır. Sözü edilen belgede, on ana başlık altında yargının te¬mel sorunlarına çözüm arayışları dile getirilmektedir. Bu başlıklardan beşincisi, \\\\\\\"Yargı örgütü yönetim sisteminin geliştirilmesi\\\\\\\" olarak belir¬tilmiştir. Bu başlık altında yargıç ve savcıların idari ve mali konulardaki görev ve sorumluluklarının azaltılması ve yargı çalışanlarının görev ta¬nımlarının yapılması, iş standartlarının belirlenmesi ve yükseltilmesi hedeflerine yer verilmiş, Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı\\\\\\\′nda2 ise bu hedeflere giden yolda yapılacaklar sıralanmıştır.

Mevcut adliye yönetim sisteminde, Cumhuriyet başsavcısı idari ba¬kımdan oldukça güçlü bir konuma sahiptir. Mali işleri Ad.B ile koordine eden tek yetkilidir. Adliyenin genel yönetiminden sorumludur. Güven¬lik, sağlık, mali idare, tesis yönetimi, insan kaynakları yönetimi, Cumhu¬riyet başsavcısı tarafından icra edilen görevlerden birkaçıdır. İdari gö¬revlerin yalnızca bir kısmı adalet komisyonu başkanına aittir. Cumhuri¬yet başsavcısının bu güçlü konumu nedeniyle CBS ile ilişkilerinde mah¬kemeler, idari anlamda etkiden tamamen vareste değildirler. Başka bir deyişle, CBS\\\\\\\′nin mahkemeler üzerinde idari yapılanma temeline dayalı bir etkisi söz konusudur. CBS\\\\\\\′nin Ad.B bürokrasisi ile yakın ilişki ve işbirliğinin, adliyenin idari ve mali işlerinin yürütülmesinde giderek nesnellikten uzak tavırlar sergilenmesi sonucunu doğurduğu, yargıçların idari işlerle uğraşmamaları gerektiği söyleminin altında, Ad.B bürokrasi¬sinin yargıda devam ettirmeye çalıştığı etkin rolü meşrulaştırma amacı¬nın yattığı ileri sürülmektedir.

Çalışmanın temel çıkış noktası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi¬nin (AİHM) Delcourt-Belçika3 kararında sözünü ettiği ve tek cümleyle \\\\\\\"Mahkemenin bağımsız olması yetmez, bağımsız görünmesi de gerekir\\\\\\\" (Justice must not only be done, it must be seen to be done) şeklinde özetlenebilecek özdeyişi olmuştur. İçeriği bakımından bu çalışmayla birebir ilgili bu¬lunmasa bile kararın çağrıştırdığı bir başka boyut, ülkemizdeki adliye yönetim sistemidir.

2. Çalışmanın Önemi:
Günümüzde büyükşehir adliyeleri, her gün binlerce insanın girip çıktığı ve içinde postane, banka, kafeterya, berber, ayakkabı tamircisi, kuru temizleme vb. işyerlerini barmdıran birer büyük işletme haline gelmiştir. Bu yüzden adliyelerde kamu yönetimi, hukuk, mimari ve mü¬hendislikte bilgili/uzmanlaşmış ve uygun maliyetli yardıma ihtiyaç du¬yulmaktadır. Vatandaşlar da, yargıdan medeni, ticari ve idari ihtilafları çözmesini ve kamu düzeninin korunmasına katkı sağlamasını beklemek¬te, yargı hizmetinin mümkün olduğunca kısa bir sürede ve özel sektör¬deki kalite koşullarına yakın bir şekilde verilmesini istemektedir.

Birçok yönüyle artık tek başına ihtisas konusu haline gelmiş olan adliyelerdeki idari ve mali işler, adalet sisteminin tamamlayıcı parçası¬dır ve hizmet kalitesi söz konusu olduğunda kanunlardan daha az önemli değildir. İdari işlerde profesyonelleşme ve uzmanlaşma yargı kalitesini hissedilir ölçüde artıracaktır.4 Bu nedenle adliye yönetimine ilişkin görevlerin tamamının Cumhuriyet başsavcıları tarafından üstle¬nilmesi ve layıkıyla yerine getirilmesi imkân dâhilinde bulunmadığı için bazı görevler ve işler, diğer kişi ve kuruluşlara yüklenerek sınır-lanmalı, özellikle mahkemelerle ilgili idari ve mali tasarruflar adalet komisyonu başkanlığına (AKB) veya mahkeme başkanlarına veyahut yargıçlara veyahut da mahkeme yöneticilerine bırakılmalı, bu şekilde, etkin bir adliye yönetim sistemi geliştirilmelidir. Çünkü yargının ba¬ğımsızlığının temelinde adalet sisteminin iyi yönetilmesi yatar. Mah¬kemelerin etkin ve verimli çalışması için de yargıçlar veya onların gö¬zetim ve denetiminde profesyoneller tarafından yönetilmesi gerekir. Yargıçların mahkemenin yönetiminde rol almaları, adliye yönetim sis¬teminin yemden yapılandırılması ve yargı(ç) bağımsızlığının sağlan¬masının yanı sıra yargının etkinliğinin artırılması ve işlemlerin hızlan¬dırılmasına da katkıda bulunacaktır.

3. Çalışmanın Amacı:
Yargılama makamı olarak mahkemelerin, hukuka bağlı olarak karar verebilmeleri, yargı erkinin temsilcileri durumundaki yargıçların bağım¬sızlıklarının sağlanmasına bağlıdır. Yargının gerçekten bağımsız olması, idari ve mali bakımdan da bağımsız olması ile sağlanabilir. Fakat yargıç¬ların ve mahkemelerin kendilerine ait bir bütçeleri yoktur. Avrupa Ada¬letin Etkililiği Komisyonu\\\\\\\′nca (CEPEJ)5 2008 yılında hazırlanan rapora6 göre Türkiye, mahkemelerin ve savcılıkların ayrı bütçelere sahip olma¬dığı tek ülkedir.

Ad.B tarafından adliyelere gönderilen bütçeden Cumhuriyet baş¬savcıları sorumludur. Bu durum, mahkemelerin tarafsız görünmesi ko¬nusunda sorun yaratmaktadır, çünkü mahkeme bütçesi Cumhuriyet başsavcısının kontrolü altındadır. Mahkemeler gereksinimlerini CBS\\\\\\\′ye bildirmek durumundadır. Gereksinimin efektif olup olmadığının takdiri, bütçenin ne kadarının nereye harcanacağının kararı Cumhuriyet başsav¬cısına aittir. Herhangi bir yasada Cumhuriyet başsavcısına, mahkemeler ve yargıçlarla ilgili bir tasarrufta bulunma yetkisi verilmemişken fiilen tüm idari tasarruflar Cumhuriyet başsavcısı tarafından yerine getiril¬mekte, zaman zaman görevler yetki olarak algılanabilmekte, kuvvet ola¬rak kullanılabilmektedir. Örneğin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreterliği ihdas edilmeden önce yargıçların atama veya izin sonrası göreve başlama yazıları CBS tarafından Ad.B\\\\\\\′ye bildirilmekte idi. Halen, adliyelerdeki hizmet aracı, telefon, faks, fotokopi cihazı, kamera, bilgisayar vb. gereçler CBS\\\\\\\′nin izni ile kullanılabilmekte, bazen yargıç odaları başsavcı tarafından gerekçe gösterilmeksizin değiştirile¬bilmektedir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu olumsuzluklar karşı¬sında Cumhuriyet başsavcısını da üye sıfatıyla içinde barındırması ne¬deniyle CBS\\\\\\\′ye karşı denge unsuru olma görevini tam anlamıyla yerine getiremeyen AKB\\\\\\\′nin işlevsel etkinliğinin artırılmasının gereği ve önemi kendini göstermektedir.
Bu çerçevede çalışmanın temel amacı aşağıdaki sorulara yanıt bul¬maktır:
- Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü adliyeleri neden yargıçlar
değil de Cumhuriyet savcıları yönetmektedir?
- Adliyelerin Cumhuriyet savcıları tarafından yönetilmesinin yasal
dayanağı var mıdır?
- Ülkemizdeki idari yargı örgütünden ve yüksek yargı kuruluşla¬
rından, Avrupa\\\\\\\′daki birçok ülke sisteminden farklı olarak adli
yargıda adliyelerin yönetimi görevi neden Cumhuriyet savcıları¬
na verilmiştir?
- Adliyelerin Cumhuriyet savcıları tarafından yönetilmesi yargı(ç)
bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerinde nasıl bir etkide bulunmakta¬
dır?
- Yabancı uzmanlarca bireysel ve birlikte hazırlanan raporlardaki
eleştirilere ve tavsiyelere rağmen adliye yönetiminde yargıçlara
görev ve sorumluluk verilmesinden, inisiyatif tanınmasından
neden ısrarla kaçınılmaktadır?
- Kimi yargıçlar bu konuda neden geri planda kalmayı yeğlemektedir?
- Ad.B bürokrasisi bu sorunun neresindedir?
Tüm bu sorular, yargının kurumsal, yargıcın da bireysel bağımsızlı¬ğının ve tarafsızlığının sağlanması yolunda yanıtlanmayı hak etmektedir.
Bu yolda, diğer ülke uygulamaları da göz önünde bulundurularak yargı ve yargıç bağımsızlığını zedeleyecek şekilde \\\\\\\"bağımlı\\\\\\\", \\\\\\\"etkisiz\\\\\\\", \\\\\\\"muhtaç\\\\\\\" ve \\\\\\\"yönetilen\\\\\\\" görüntüsü veren yargıçların ve dolayısıyla mahkemelerin sadece yargısal değil idari ve mali bakımdan da bağımsız¬lıklarını sağlayarak onları adliye yönetiminde, en azından kendileri ve mahkemelerle ilgili iş ve işlemler bakımından söz sahibi, yetkili veya
te idi. Halen, adliyelerdeki hizmet aracı, telefon, faks, fotokopi cihazı, kamera, bilgisayar vb. gereçler CBS\\\\\\\′nin izni ile kullanılabilmekte, bazen yargıç odaları başsavcı tarafından gerekçe gösterilmeksizin değiştirile¬bilmektedir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu olumsuzluklar karşı¬sında Cumhuriyet başsavcısını da üye sıfatıyla içinde barındırması ne¬deniyle CBS\\\\\\\′ye karşı denge unsuru olma görevini tam anlamıyla yerine getiremeyen AKB\\\\\\\′nin işlevsel etkinliğinin artırılmasının gereği ve önemi kendini göstermektedir.

Bu çerçevede çalışmanın temel amacı aşağıdaki sorulara yanıt bul¬maktır:
- Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü adliyeleri neden yargıçlar
değil de Cumhuriyet savcıları yönetmektedir?
- Adliyelerin Cumhuriyet savcıları tarafından yönetilmesinin yasal
dayanağı var mıdır?
- Ülkemizdeki idari yargı örgütünden ve yüksek yargı kuruluşla¬
rından, Avrupa\\\\\\\′daki birçok ülke sisteminden farklı olarak adli
yargıda adliyelerin yönetimi görevi neden Cumhuriyet savcıları¬
na verilmiştir?
- Adliyelerin Cumhuriyet savcıları tarafından yönetilmesi yargı(ç)
bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerinde nasıl bir etkide bulunmaktadır?
- Yabancı uzmanlarca bireysel ve birlikte hazırlanan raporlardaki
eleştirilere ve tavsiyelere rağmen adliye yönetiminde yargıçlara
görev ve sorumluluk verilmesinden, inisiyatif tanınmasından
neden ısrarla kaçmılmaktadır?
- Kimi yargıçlar bu konuda neden geri planda kalmayı yeğlemek¬
tedir?
- Ad.B bürokrasisi bu sorunun neresindedir?
Tüm bu sorular, yargının kurumsal, yargıcın da bireysel bağımsızlı¬ğının ve tarafsızlığının sağlanması yolunda yanıtlanmayı hak etmektedir.

Bu yolda, diğer ülke uygulamaları da göz önünde bulundurularak yargı ve yargıç bağımsızlığını zedeleyecek şekilde \\\\\\\"bağımlı\\\\\\\", \\\\\\\"etkisiz\\\\\\\", \\\\\\\"muhtaç\\\\\\\" ve \\\\\\\"yönetilen\\\\\\\" görüntüsü veren yargıçların ve dolayısıyla mahkemelerin sadece yargısal değil idari ve mali bakımdan da bağımsız¬lıklarını sağlayarak onları adliye yönetiminde, en azından kendileri ve mahkemelerle ilgili iş ve işlemler bakımından söz sahibi, yetkili veya
denetleyen konumuna kavuşturacak bir adliye yönetim sisteminin ku¬rulması gerekliliği vurgulanmak istenmiş; yargıçların, idari ve mali ba¬kımdan hâkimi olamadıkları mahkemelerinin bağımsızlık sorunu, adli-yelerdeki, basit görünen ve fakat düşündürücü olay ve uygulamalarla da örneklendirilerek bağımsızlığın ne anlama geldiği, çağdaş bir adliye yö¬netim sisteminin anlam ve amacının ne olması gerektiği konusundaki temel sorun ile birlikte, çoğunlukla Avrupa ülkeleri uygulamalarından esinlenerek ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Araştırma, yargıç bağımsızlığının önündeki engellerin sadece Ad.B bürokrasisi ve resmi olmasa da fiilen Ad.B\\\\\\\′nin taşra teşkilatı konumun¬daki CBS\\\\\\\′nin işlem ve eylemlerinden kaynaklanmadığını, kimi yargıçla¬rın pasif tutum ve davranışları ile bağımlılığın giderek kökleşmesine istemeden de olsa neden olduklarını vurgulamayı ve bürokrasinin baskı¬sı ile CBS\\\\\\\′nin insafı arasında sıkışmış mahkeme bağımsızlığını gün yü¬züne çıkarmayı da amaç edinmiştir.

4. Çalışmanın Yöntemi
Çalışma, karşılaştırmalı inceleme ve alan araştırması içermektedir. Alan araştırması dışındaki bölümlerde literatür taraması yöntemi kulla¬nılmıştır. Sadece kitap, dergi, makale gibi basılı kaynaklar araştırılma¬mış, bölüm konuları ile ilgili yüksek lisans ve doktora tezlerinde ileri sürülen; seminer, sempozyum ve toplantılarda ortaya atılan görüşlere; dernek ve meslek örgütü gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının araştır¬ma, rapor, sorun tespiti ve çözüm önerilerine yer verilmiş, ulusal ve uluslararası hukuki düzenleme ve metinlerden; veri, kaynak ve kararla¬rın elde edilmesi amacına yönelik olarak da gazeteler, ulusal ve uluslara¬rası örgütler ile resmi kurum ve kuruluşların internet sitelerinden yarar¬lanılmıştır.

Cumhuriyet öncesi dönemdeki Osmanlı yargı teşkilatı, ayrı bir ça¬lışmayı gerektirecek genişlikte olduğu için çalışmanın ilk bölümünde Türk yargı örgütü yani mahkemeler, Cumhuriyet dönemi ile sınırlı ola¬rak incelemeye konu edilmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünü oluşturan yargının bağımsızlığı ve ta¬rafsızlığı konusu, neredeyse tek başına bir doktora tezinde ele alınacak boyutta olduğundan, yabancı kaynaklardan da faydalanılmak suretiyle her iki kavram sırasıyla tanımı, kapsamı, tarihi gelişimi boyutlarıyla ele alınmış, konuya ilişkin AİHM ve AYM kararlarına ve uluslararası kuru¬luşlarca yayımlanan ilkelere atıf yapılmıştır. Bağımsızlık kavramı; son yıllarda bu alandaki literatürün önemli birer unsuru haline gelen fakat ülkemizde bu boyutlarıyla pek tartışılmayan yargı içi bağımsızlık ve yargının kurumsal bağımsızlığı; tarafsızlık kavramı ise bağımsızlıkla ilişkisi bağlamında derinlikle ele alınmıştır. Bu bölüm, ilk bölümde tanı¬tılan ülkemiz adliyelerindeki yönetim sisteminin, yargının ve yargıcın bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelediğini, üçüncü bölüm ise diğer bazı ülke sistemlerinden farklılığını ortaya koymak suretiyle dördüncü bö¬lüme giriş yapma çabasının birer ürünüdür.

Üçüncü bölümde, 35 ülkedeki adliye/mahkeme yönetim sistemi ile yargı bütçesinin tedariki ve sarfı konuları \\\\\\\"Ülkeler\\\\\\\" başlığı altında ayrın¬tılı, bölüm sonunda ise karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Bu bölüm, büyük oranda yabancı kaynak taraması sonucu elde edilen bilgilerden oluşturulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Japonya dışında¬ki 33 ülke Avrupa kıtasından seçilmiştir. Ülkeler, sırasıyla mahkeme ve savcılık teşkilat yapısı ve adliye/mahkeme yönetim sistemi boyutları ile ele alındığı için her üç boyutu ile bilgi elde edilemeyen ülkeler kapsam dışı bırakılmıştır. Yine, inceleme konumuz ilk derece (mevcut olan ülke¬lerde ikinci derece (istinaf, bölge) mahkemeleri olduğundan Anayasa Mahkemesi (AYM), yüksek mahkemeler (Yargıtay), yüksek idare mah¬kemeleri (Danıştay) ve askeri mahkemeler kapsama alınmamıştır. Zira ülkemizde yüksek mahkemelerin yönetimi mahkeme başkanlarının so¬rumluluğunda olup sistemin değiştirilmesi ya da yetkinin paylaştırılma¬sı gerektiği yönünde bir tartışma söz konusu değildir.

\\\\\\\"Çalışmanın Amacı\\\\\\\" başlığı altındaki sorulara yanıtların da arandığı dördüncü bölümde; mahkemelerin CBS bünyesinde birer birim, yargıç¬ların da CBS\\\\\\\′de çalışan birer görevli olarak algılanmasına yol açan fak¬törler ile ileri sürülen hipotezlerin ispatına yarar rapor, görüş, saptama, eleştiri ve haberlere yer verilmiş; hipotezler, beşinci bölümdeki, yargıç ve savcılara yönelik anket tekniğinin kullanıldığı alan çalışması ile destek¬lenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgular, beşinci bölümde grafik ve tablo şeklinde, sonuç bölümünde ise metin içinde değerlendirilmiştir.
Ülkemiz adliyelerindeki yönetim sisteminin yargının bağımsız gö¬rünümünü ve yargıçların tarafsızlığını örselediği hipotezini kanıtlama¬nın, ancak sahadan veri ve bilgi toplanmasıyla mümkün olacağı düşün¬cesinden hareketle, tezin beşinci bölümünde yargıç ve savcılara yönelik olarak; adliyelerin idari ve mali işlerin kimin tarafından yerine getirilme¬si gerektiği, bu görevin Cumhuriyet savcıları tarafından yerine getiril meşinin yargının bağımsız görünümüne olumsuz etkide bulunup bu¬lunmadığı ve protokol sıradüzenine ilişkin 2010 yılı Haziran ve Aralık ayları arasında yapılan adliye yönetimi araştırmasından elde edilen bul¬gulara yer verilmiştir. Bulgular, yargıç ve savcıların sorulara yanıtları ve görüşlere yaklaşımları ile yanıtların ve yaklaşımların kıdeme göre deği¬şip değişmediği yönleri ile sınırlı olarak değerlendirilmiştir.

Soru, görüş ve değişken sayısının fazlalığı nedeniyle yanıtlar veya yaklaşımlar; görev yapılan yer, yaş ve cinsiyet yönünden ayrıma tabi tutulmamıştır. Soruların yanlış anlaşıldığını belirlemenin ve yanlış an¬lamayı düzeltmenin mümkün olmayışı, hedef kitlenin ankete katılma konusundaki isteksizliği ve katılımcıların anketi önemsememesi gibi durumlar anket uygulamalarının genelinde karşılaşıldığı üzere bu araş¬tırmada da yüz yüze kalman önemli birer kısıt olmuştur.

5. Çalışmanın İçeriği

Çalışma beş bölüme ayrılmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde genel hatlarıyla Türk yargı örgütü ve adliye teşkilatı incelenmiştir. Bu kapsamda adli ve idari yargı ilk ve üst derece mahkemeleri, askeri ceza yargısı ve askeri idari yargı, Uyuşmaz¬lık Mahkemesi (UM) ve AYM ile adliye teşkilatı yani CBS ve AKB ele alınmıştır. Çalışmanın ana hedefi, bürokrasi ile yakın işbirliği ve harca¬ma yetkisi yanında kolluk üzerindeki idari yetkileri nedeniyle adliye içinde en güçlü aktör konumuna gelen CBS\\\\\\\′nin, sahip olduğu ayrıcalık ve yetkiler nedeniyle yargının bağımsız görünümünü engelleyen bir konuma kavuştuğu hipotezini ortaya koyabilmek olduğu için CBS\\\\\\\′nin tarihçesi, kuruluş, görev ve yetkileri ile Cumhuriyet savcılarının statüle¬rine de bu bölümde yer verilmiş, bu suretle, çalışmanın hemen başında kurumun daha yakından tanıtılabilmesi amaçlanmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümü yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı kav¬ramlarına ayrılmıştır. Yargı bağımsızlığının tarihi gelişimi, boyutları, kurumsal modelleri, iç bağımsızlık ve dış bağımsızlık kavramları, yargıç ve mahkeme bağımsızlığı, yargıçlık güvencesi, bütçe politikasının yargı bağımsızlığı üzerine etkileri, yargı bağımsızlığı ve hesap verme sorumlu¬luğu konuları ile tarafsızlığın tarihi serüveni ve yargı bağımsızlığı ile ilişkisi üzerinde detaylı şekilde durulmuştur. Yargı bağımsızlığı ve taraf¬sızlığı ile ilgili mahkeme kararlarına ve uluslararası belgelere de bu bö¬lümde yer verilmiştir.

Adliye yönetimi konusunda doğru ve evrensel olduğu düşünülen modellerin somut olarak uygulanabilmesi için diğer ülke sistemlerinin incelenmesi gerekir. Üçüncü bölüm bu amaca özgülenmiştir. Karşılaş¬tırmalı bilgi sayesinde, kendi sistemimizin diğer ülkelerle olan benzerlik¬leri ve farkları daha iyi anlaşılabilecektir. Farklı sistemlerin analizi, hangi ülkelerin benzer sorunlarla karşılaştığını, sorunlara nasıl çözüm bulduk¬larını, sorunlara ve çözümlere karşı gösterilen tepkileri karşılaştırmamı¬za imkân verecektir.

Tezin dördüncü bölümünde, adalet, yönetim, adliye ve mahkeme yönetimi kavramları, mahkeme yönetimi modelleri, pilot adliyelerde uygulanmakta olan mahkeme yönetimi projesi ile Türkiye\\\\\\\′deki adliye yönetim sistemi irdelenmek suretiyle mevcut sistemin yargı ve yargıç bağımsızlığı açısından sakıncalı görülen yönleri tartışılacak, olması gere¬ken konusunda fikirler öne sürülecek, adliye yönetimi konusundaki ev¬rensel gelişmelerin yargı sistemine nasıl bir etkide bulunabileceği ve bu gelişmelerin adliye yönetiminde reformu neden zorunlu kıldığı ortaya konulmaya çalışılacak, ilkelerden ve genelleştirmelerden elde edilebile¬cek sonuçların, ülkemiz sistemine uygulanabilirliği üzerinde durulacak¬tır. Böylelikle mevcut adliye yönetim sistemindeki eksikliklerin ve ge¬reksinimlerin tespiti ile çağdaş standartların ve en iyi uygulamaların analizi yapılacaktır. Mahkemelerin CBS\\\\\\\′ye bağlı birer birim olarak algı¬lanmasına yol açan faktörler, adli ve idari yargıda ilk derece mahkemele¬ri ile ikinci ve üst derece mahkemelerindeki yönetim sistemi arasındaki farklılık, adliye yönetim sisteminin adil yargılanma hakkına etkisi, adliye yönetiminde etik sorunu ve yargının durumunu inceleyen yabancı uz¬manların raporlarından konuya ilişkin yansımalar ve eleştiriler de bu bölümde yer alacaktır. Özellikle AB temsilcileri Kjell Björnberg, Paul Richmond ve Ross Cranston tarafından hazırlanan istişari ziyaret rapor¬ları daha ayrıntılı biçimde ele alınacaktır. Bu bölümde ayrıca, çalışma konusu ile ilintili bir AYM kararının analizi yapılacak, yargıç, avukat ve akademisyenlerin konuya ilişkin görüşlerine ve basında çıkan haberlere yer verilecektir.

Tezin beşinci ve son bölümünde yargıçlar ve savcılara yönelik ola¬rak yapılan adliye yönetimi araştırmasına yer verilmiş, ayrıca 2010 yılın¬da yapılan Anayasa değişikliği sonrası yeniden yapılanan HSYK tarafın¬dan 24-25 ve 30-31 Aralık 2010 ile 7-8 ve 14-15 Ocak 2011 tarihlerinde yargıç ve savcıların katılımıyla 16 ilde, son kez İstanbul ve Ankara\\\\\\\′da ve daha kapsamlı olarak 28-29 Nisan 2011 tarihlerinde Sapanca\\\\\\\′da gerçek¬leştirilen Yargıda Durum Analizi toplantılarında çalışma konumuz olan adliye yönetimi ve türevlerine ilişkin ortaya konulan görüş ve önerilere değinilmiştir.

Ekler bölümünde; bazıları yargıçlar tarafından gönderilen, bazıları tarafımızca temin edilen ve kişi ve kurumlar nezdinde mahkemelerin CBS bünyesinde bir birim olarak algılandığına delalet eden resmi yazış¬malara ve belgelere yer verilmiştir.


İÇİNDEKİLER

GİRİŞ-1
Birinci Bölüm
TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ VE ADLİYE TEŞKİLATI
1. 1. -Türk Yargı Örgütü-13
1. 1. 1. -Adli Yargı-13
1. 1. 1. 1. -İlk Derece Mahkemeleri-14
1. 1. 1. 1. 1. -Hukuk Mahkemeleri-14
1. 1. 1. 1. 2. -Ceza Mahkemeleri-23
1. 1. 1. 2. -Üst Derece Mahkemeleri-33
1. 1. 1. 2. 1. -Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemeleri-33
1. 1. 1. 2. 2. -Yargıtay-35
1. 1. 2. -İdari Yargı-38
1. 1. 2. 1. -İlk Derece Mahkemeleri-39
1. 1. 2. 1. 1. -İdare Mahkemeleri-39
1. 1. 2. 1. 2. -Vergi Mahkemeleri-39
1. 1. 2. 2. -Üst Derece Mahkemeleri-40
1. 1. 2. 2. 1. -Bölge İdare Mahkemeleri-40
1. 1. 2. 2. 2. -Danıştay-41
1. 1. 3. -Askeri Yargı-45
1. 1. 3. 1. -Askeri Ceza Yargısı-46
1. 1. 3. 1. 1. -İlk Derece Mahkemeleri-46
1. 1. 3. 1. 2. -Üst Derece Mahkemesi: Askeri Yargıtay-49
1. 1. 3. 2. -Askeri İdari Yargı: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi-51
1. 1. 4. -Uyuşmazlık Yargısı-52
1. 1. 5. -Anayasa Yargısı-53
1. 2. -Adliye Teşkilatı-57
1. 2. 1. -Cumhuriyet Başsavcılığı-58
1. 2. 1. 1. -Tanımı-58
1. 2. 1. 2. -Kuruluşu-61
1. 2. 1. 1. 1. -Mahkeme Yanında Savcı-62
1. 2. 1. 1. 2. --Mahkeme Yanında- Konumunda Savcı-62
1. 2. 1. 1. 3. -Üst Savcılık-63
1. 2. 1. 3. -Tarihsel Gelişimi-64
1. 2. 1. 3. 1. -Batı’da Savcılık Teşkilatı-64
1. 2. 1. 3. 2. -İslam Hukukunda Savcılık-70
1. 2. 1. 3. 3. -Türk Hukukunda Savcılığın Tarihi Gelişimi-71
1. 2. 1. 4. -Cumhuriyet Başsavcılığının Görevleri-78
1. 2. 1. 4. 1. -Cumhuriyet Başsavcısının Görevleri-79
1. 2. 1. 4. 2. -Cumhuriyet Savcısının Görevleri-91
1. 2. 1. 5. -Cumhuriyet Savcılarının Statüsü-91
1. 2. 2. -Adalet Komisyonu Başkanlığı-106
1. 2. 2. 1. -Kuruluşu-107
1. 2. 2. 1. 1. -Başkan-107
1. 2. 2. 1. 2. -Üyeler-109
1. 2. 2. 2. -Görevleri-109
1. 2. 3. -Diğer Birimler-112
İkinci Bölüm
YARGININ BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI
2. 1. -Yargı Bağımsızlığı-113
2. 1. 1. -Tarihi Gelişim: Erkler Ayrılığı-116
2. 1. 2. -Kavram ve Kapsam-121
2. 1. 3. -Uluslararası Belgelerde Yargı Bağımsızlığı-124
2. 1. 4. -Yargının İç ve Dış Bağımsızlığı-130
2. 1. 4. 1. -Yargının İç Bağımsızlığı-130
2. 1. 4. 2. -Yargının Dış Bağımsızlığı-139
2. 1. 4. 2. 1. -Yargının Yasamaya Karşı Bağımsızlığı-140
2. 1. 4. 2. 2. -Yargının Yürütmeye Karşı Bağımsızlığı-142
2. 1. 4. 2. 3. -Yargının Medyaya, Kamuoyuna, Taraflara ve Üçüncü Kişilere Karşı Bağımsızlığı-146
2. 1. 5. -Yargı Bağımsızlığının Kurumsal Modelleri-150
2. 1. 5. 1. -Bağımsız Yargıçlar Bağımsız Yargı-150
2. 1. 5. 2. -Bağımsız Yargıçlar Bağımlı Yargı-151
2. 1. 5. 3. -Bağımlı Yargıçlar Bağımsız Yargı-151
2. 1. 5. 4. -Bağımlı Yargıçlar Bağımlı Yargı-152
2. 1. 6. -Yargı Bağımsızlığının Boyutları-152
2. 1. 6. 1. -Karar Verme Bağımsızlığı (Esas Bağımsızlık)-153
2. 1. 6. 2. -Kurumsal (İdari) Bağımsızlık-153
2. 1. 6. 3. -Bireysel Bağımsızlık-156
2. 1. 6. 3. 1. -Görev Süresi Güvenliği-158
2. 1. 6. 3. 2. -Tarafsız Atama-161
2. 1. 6. 3. 3. -Finansal Güvenlik-166
2. 1. 6. 3. 4. -Mahkeme Üyelerinin Nitelikleri-169
2. 1. 6. 3. 5. -Dış Baskılardan Korunmaları-169
2. 1. 6. 3. 6. -Mahkemelerin Görünümü-170
2. 1. 7. -Bütçe Politikasının Yargı Bağımsızlığı Üzerine Etkileri-171
2. 1. 8. -Yargı Bağımsızlığı ve Hesap Verme Sorumluluğu-172
2. 2. -Yargıç Bağımsızlığı-177
2. 3. -Yargıçlık Güvencesi-180
2. 4. -Mahkeme Bağımsızlığı-183
2. 5. -Yargının Tarafsızlığı-187
2. 5. 1. -Yargı Tarafsızlığı Kavramı-188
2. 5. 2. -Yargı Tarafsızlığının Tarihi Kökeni ve Gelişimi-190
2. 5. 2. 1. -Eski Mısır’da Yargı Tarafsızlığı: -Tarafsızlığın Şafağı--191
2. 5. 2. 2. -Hobbes’ci Toplumsal Sözleşme Kapsamında Tarafsızlık-194
2. 5. 3. -AİHM’nin Tarafsızlık Anlayışı-199
2. 5. 3. 1. -Öznel Tarafsızlık-200
2. 5. 3. 2. -Nesnel Tarafsızlık-201
2. 6. -Yargı Bağımsızlığı ile Yargının Tarafsızlığı Arasındaki İlişki-204
2. 6. 1. -Bağımsızlık Tarafsızlığın Ön Koşuludur-205
2. 6. 2. -Bağımsızlığın Sağlanması Tarafsızlığı Garanti Etmez-206
2. 6. 3. -Bağımsız Yargının Meşruiyeti Onun Tarafsızlığından Gelir-207
2. 6. 4. -Yargıçlara Tarafsızlık Güvenceleri Sağlanmalıdır-208
2. 7. -Yargı Bağımsızlığında ve Tarafsızlığında Kanunsuz Etki Yaklaşımı-209
Üçüncü Bölüm
KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ADLİYE YÖNETİMİ
3. 1. -Avrupa’da Yargının İdaresine Yönelik Modeller-216
3. 1. 1. -Üniter Model-216
3. 1. 2. -Klasik Model-216
3. 1. 3. -Özerk Yönelimli Model-217
3. 2. -Ülkeler-217
3. 2. 1. -Amerika Birleşik Devletleri-218
3. 2. 1. 1. -Mahkeme Teşkilatı-218
3. 2. 1. 2. -Mahkeme Yönetimi-220
3. 2. 1. 2. 1. -Mahkeme Yönetimi Sisteminin Gerekliliği-221
3. 2. 1. 2. 2. -Mahkeme Yöneticilerinin Görevleri-222
3. 2. 1. 2. 3. -Mahkeme Yöneticisinin Yargıçlar (Kurulu) ile İlişkisi-223
3. 2. 1. 2. 4. -Eyalet Mahkemesi Yönetimi-224
3. 2. 1. 2. 5. -Mahkeme Yöneticisinin İşe Alınması-226
3. 2. 1. 3. -Yargıçların Mahkeme Yöneticisi Algılamaları-226
3. 2. 2. -Fransa-227
3. 2. 2. 1. -Mahkeme Teşkilatı-227
3. 2. 2. 1. 1. -Adli Yargı-227
3. 2. 2. 1. 2. -İdari Yargı-229
3. 2. 2. 2. -Savcılık Teşkilatı-231
3. 2. 2. 3. -Mahkeme Yönetimi-234
3. 2. 2. 3. 1. -Adli Yargı-235
3. 2. 2. 3. 2. -İdari Yargı-237
3. 2. 3. -İtalya-239
3. 2. 3. 1. -Mahkeme Teşkilatı-239
3. 2. 3. 1. 1. -İlk Derece (Sulh) Mahkemeleri-239
3. 2. 3. 1. 2. -Tutuklama Mahkemeleri-240
3. 2. 3. 1. 3. -Çocuk Mahkemeleri-240
3. 2. 3. 1. 4. -Özel İkinci Derece Yargı Yetkisine Sahip İlk Derece (Asliye) Mahkemeleri-240
3. 2. 3. 1. 5. -İkinci Derece Mahkemeleri-241
3. 2. 3. 1. 6. -Yüksek Mahkeme (Yargıtay)-241
3. 2. 3. 2. -Savcılık Teşkilatı-241
3. 2. 3. 3. -Mahkeme Yönetimi-244
3. 2. 4. -İspanya-246
3. 2. 4. 1. -Mahkeme Teşkilatı-246
3. 2. 4. 2. -Savcılık Teşkilatı-248
3. 2. 4. 3. -Mahkeme Yönetimi-249
3. 2. 5. -İngiltere-250
3. 2. 6. -Almanya-253
3. 2. 7. -Macaristan-260
3. 2. 8. -Finlandiya-264
3. 2. 9. -Danimarka-267
3. 2. 10. -İzlanda-270
3. 2. 11. -Norveç-271
3. 2. 12. -İsveç-274
3. 2. 13. -Avusturya-278
3. 2. 14. -Hollanda-281
3. 2. 15. -Ukrayna-286
3. 2. 16. -Bulgaristan-288
3. 2. 17. -Çek Cumhuriyeti-290
3. 2. 18. -Estonya-293
3. 2. 19. -Letonya-296
3. 2. 20. -Litvanya-298
3. 2. 21. -Polonya-301
3. 2. 22. -Romanya-304
3. 2. 23. -Slovakya-307
3. 2. 24. -Slovenya-311
3. 2. 25. -İrlanda-316
3. 2. 26. -Malta-319
3. 2. 27. -İsviçre-321
3. 2. 28. -Lüksemburg-323
3. 2. 29. -Hırvatistan-325
3. 2. 30. -Makedonya-326
3. 2. 31. -Japonya-329
3. 2. 32. -Belçika-331
3. 2. 33. -Azerbaycan-334
3. 2. 34. -Rusya Federasyonu-336
3. 2. 35. -Sırbistan-341
3. 3. -Karşılaştırmalı Mahkeme Yönetimi-344
3. 4. -Karşılaştırmalı Mahkemeler Bütçesi-350
3. 5. -Karşılaştırmalı Savcılık Teşkilatının Görevleri-357
3. 5. 1. -Hukuk Davalarında Savcıların Görevleri-357
3. 5. 2. -İdari Davalarda Savcıların Görevleri-358
3. 5. 3. -Diğer Bazı Alanlarda Savcıların Görevleri-359
Dördüncü Bölüm
TÜRK HUKUKUNDA ADLİYE YÖNETİMİ
4. 1. -Adalet, Yönetim ve Adalet Yönetimi Kavramları: Adalet ve Yönetim Kavramları Arasındaki Karmaşık İlişki-361
4. 2. -Mahkeme Yönetimi Kavramı-365
4. 2. 1. -Kavramın Ortaya Çıkışı-365
4. 2. 2. -Mahkeme Yönetimi Modelleri-366
4. 2. 2. 1. -Yürütme Modeli-366
4. 2. 2. 2. -Bağımsız Komisyon Modeli-367
4. 2. 2. 3. -Ortaklık Modeli-367
4. 2. 2. 4. -Yürütmenin Koruyuculuğu Modeli-367
4. 2. 2. 5. -Sınırlı Özerlik Modeli-368
4. 2. 2. 6. -Sınırlı Özerlik ve Komisyon Modeli-368
4. 2. 2. 7. -Yargısal Model-368
4. 2. 3. -Adalet Bakanlığı Tarafından Hazırlanan Mahkeme Yönetimi Projesi-369
4. 2. 3. 1. -Projenin Öncesi-370
4. 2. 3. 2. -Projenin Amacı-371
4. 2. 3. 3. -Projenin Uygulanması-371
4. 2. 3. 4. -Projeden Beklenen Sonuçlar-372
4. 2. 3. 5. -Projede Adliye Yönetimine İlişkin Değerlendirmeler-372
4. 3. -Adliye ve Adliye Yönetimi Kavramları-376
4. 3. 1. -Adliye Yönetiminin Türk Kamu Yönetimi Disiplini İçindeki Yeri-377
4. 3. 2. -Adliye Yönetim Sistemi-382
4. 4. -Bağımlılık Algısına Yol Açan Faktörler-385
4. 4. 1. -Yargıç - Savcı Birlikteliği-385
4. 4. 1. 1. -1961 Anayasa’sı Öncesi Durum-386
4. 4. 1. 2. -1961 Anayasası’ndaki Düzenlemeler-388
4. 4. 1. 3. -1971 Değişikliği-390
4. 4. 1. 4. -1982 Anayasası’ndaki Düzenlemeler-391
4. 4. 1. 5. -2010 Anayasa Değişikliği-393
4. 4. 2. -Cumhuriyet Savcılarına Tevdi Edilen İdari Görevler-406
4. 4. 2. 1. -Mekân Tahsis ve Düzenleme Yetkisi-406
4. 4. 2. 2. -İta Amirliği Yetkisi-413
4. 4. 3. -Protokol (Tebrikata Giriş Sırası) Düzenlemesi-416
4. 4. 3. 1. -Protokol Kavramı-416
4. 4. 3. 2. -Protokolde Öndegelme ve Öncegelme-417
4. 4. 3. 3. -Devlet Protokolü-417
4. 4. 3. 4. -Adli Protokol-418
4. 4. 3. 5. -İl Protokolü-418
4. 4. 3. 6. -İlçe Protokolü-419
4. 4. 3. 7. -Temsilde ve Temsilci Seçiminde Hata-420
4. 4. 4. -Cumhuriyet Savcılarına Tanınan Ayrıcalıklar-427
4. 4. 4. 1. -Makam Odası-427
4. 4. 4. 2. -Makam Arabası-428
4. 4. 4. 3. -Sekretarya (Özel Kalem)-429
4. 4. 4. 4. -Koruma-430
4. 4. 5. -Adalet Komisyonu Başkanlığının Etkisizliği-433
4. 4. 6. -Mahkemelerin Bütçesinin Bulunmaması-434
4. 5. -Yargıtay ve Danıştay’da İşleyiş-441
4. 6. -Bölge Adliye Mahkemelerinde Öngörülen İşleyiş-442
4. 7. -İstişari Ziyaret Raporlarındaki, Cumhuriyet Savcılarının İdari Görevlerine İlişkin Saptamalar ve Öneriler-445
4. 8. -Mahkemelerin Yönetimi ve Adaletin Kalitesi Semineri’nde Ortaya Konulan Görüşler-448
4. 9. -Anayasa Mahkemesi Kararı: Kaçırılan Fırsat-451
4. 10. -Adliye Yönetim Sisteminin Adil Yargılanma Hakkı ile İlişkisi-459
4. 10. 1. -Adil Yargılanma Hakkı Kavramı-459
4. 10. 2. -Adil Yargılanma Hakkının İşlevleri-461
4. 10. 3. -Bağımsız ve Tarafsız Mahkeme-462
4. 10. 4. -Adliye Yönetim Sisteminin Adil Yargılanma Hakkına Etkisi: Silahların Eşitliği-471
4. 11. -Adliye Yönetiminde Etik Sorunu-488
4. 11. 1. -Etik Kavramı-488
4. 11. 1. 1. Kamusal Etik Kavramı-488
4. 11. 1. 2. Yönetsel Etik Kavramı-488
4. 12. Adliye Yönetimi ve Hesapverebilirlik-492
4. 13. -Mahkeme Yanındaki Savcılıktan, Savcılık Bünyesinde Mahkemeye-494
Beşinci Bölüm
ADLİYE YÖNETİMİ ARAŞTIRMASI
5. 1. -Anket Çalışması-511
5. 1. 1. -Araştırmanın Amacı-512
5. 1. 2. -Araştırmanın Yöntemi-512
5. 1. 2. 1. -Evren ve Örnekleme-512
5. 1. 2. 2. -Veri Toplama ve Analiz Yöntemi-512
5. 1. 3. -Anket Formunun Tasarımı ve Pilot Uygulama-513
5. 1. 4. -Araştırmanın Veri Toplama Yöntemi ve Kısıtları-513
5. 1. 5. -Araştırmanın Hipotezleri-513
5. 1. 6. -Araştırmanın Bulguları-519
5. 1. 6. 1. -Katılımcılara İlişkin Bilgiler-519
5. 1. 6. 2. -Adliyenin İdari ve Mali İşlerinin Yürütülmesine ve Protokol Sıradüzenine İlişkin Bulgular-524
5. 2. -Yargıda Durum Analizi Toplantıları-581
SONUÇ VE ÖNERİLER-589
KAYNAKÇA-613
EKLER-653