Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

30 Soruda TOPLANTI ve GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI

30 Soruda TOPLANTI ve GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI



Sayfa Sayısı
:  
198
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2013
ISBN NO
:  
9786051520476

40,00 TL

Bu ürün şu anda stoklarımızda yok!
Yazarın diğer ürünlerine gözatmanızı tavsiye ederiz...











Dr. Tolga ŞİRİN

1984 yılında İzmirde doğmuştur. Orta ve Lise eğitimini İzmir Anadolu Lisesinde (Almanca) tamamladıktan sonra 2002-2006 yılları arasında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans, aynı üniversi¬tenin 2007-2009 yılları arasında yüksek lisans, 2009-2013 yılları arasında doktora programlarında eğitim almıştır. Lisans eğitimi sonrasında Lond¬ra Birkbeck Üniversitesinde insan hakları eğitim programlarına katılmış, bir süre İstanbul Barosu bünyesinde avukatlık ve İnsan Hakları Merkezi Yürütme Kurulu üyeliği yapmıştır. Progress bursiyeri olarak Trier Avrupa Hukuk Akademisinde, TÜBİTAK bursiyeri olarak Köln Üniversitesinde çalışmalarda bulunmuştur. 2010 Kapani-Savcı İnsan Haklan makale ya¬rışması birinciliği bulunan ve çeşitli gazete, dergi ve derlemelere katkı su¬nan Tolga Şirin, halen Marmara Üniversitesi hukuk fakültesinde araştırma görevlisi ve Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneğinde yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaktadır.


ÖNSÖZ

Türkiye'de, 2013 yılının haziran ayma girerken ülkenin siyasal tarihi açısından oldukça önemli olaylar yaşandı. Gezi parkındaki ağaçların sökülmesi ve park alanına alış-veriş mer­kezi yapılmasına karşı başlatılan bu gösteriler, kolluk güçlerinin orantısız müdahalesiyle daha da büyüdü ve dünya çapında takip edilen ve haftalara yayılan gösteriler dizisine neden oldu. Bu gösteriler sırasında trajik şekilde, biri polis, beşi sivil, altı insanı­mız yaşamını kaybetti. Çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alındı veya tutuklandı.

Tüm bu yaşananlar sırasında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin yaygın bir tartışma yeniden başlamış oldu. Bu tartışmalar, gerek kolluk güçlerinin gerekse sivillerin bu anayasal hak konusunda fahiş hatalara düştüğünü gösterdi. Elinizdeki çalışma, anılan olayların yaşandığı tarihlerde, yaşanan trajedilere karşı sorumluluk duygusuyla ve kamuoyundaki toplantı ve gös­teri yürüyüşü hakkına ilişkin bilgi edinme talebine mütevazı da olsa yanıt ürete-bilmek için hazırlandı. Nitekim soru ve cevaplar biçimindeki metot, bu hassasiyet dikkate alınarak tercih edildi. Tüketici bir nitelik taşımasa da bu çalışmanın, gerçekten de insan haklarına inanan hak öznelerine, kolluk güçlerine ve yetkililere yardımcı olacağını umuyorum.

Soru ve yanıtlara geçmeden önce Gezi Parkı olayları hak­kında kısa bir not düşmeden yapamayacağım: 2013'ün yaz mevsiminde yaşananlar, günlük siyasal tar­tışmalar ve gösterilerin yarattığı toz-duman ortadan kalktıktan sonra Türkiye'deki sosyal hareketler açısından önemli bir tecrübe bırakacaktır. Çünkü kitleselleşmiş top-lumsal hareket, yarattığı sinerjiyle zamanın ruhuna, yani çağın düşünce ve duygu biçimine katkı sağlar. Bu tarz toplumsal olaylar, (günahı ve sevabıyla) toplumlarda bir yan-dan yeni bir dil ve kültürün oluşumuna katkı sunar, diğer yandan bu sürecin içindeki veya bu sürece ucundan veya köşesinden dokunan kesimlerin kendi içindeki çelişkilerin gözden geçirilmesine neden olur.

Örneğin özellikle batıda 1968 ve sonrasında yaşananlar, siyasal bir devrimin önünü açmamış olsa da, sosyal bir devini­me kapı aralamıştır. 6O'lı yıllar öncesi ABD'sindeki işveren-işçi, birey-aile, birey-devlet, kadm-erkek, hetero-seksüel-homosek-süel, insan-doğa arasındaki ilişki ve çelişkiler (kademe kademe) köklü bir değişiklik yaşamıştır. Bugün dahi birçok ülkedeki siyasi yelpazenin özgün renkleri, bu sosyal devinimin tezahürüdür. Dahası bu tarz karşı çıkışlar, ülkedeki tüm siyasi öznelerin de programlarını ve hassasiyetlerini canlandırır, siyasi kodlarını güncelleştirir. Mesela Almanya'da Yeşiller hareketinin ortaya çıkışı, tüm siyasi partilerin ister istemez çevre siyaseti üzerine bir konum almasını ve söz söylemesini zorunlu kılmıştır. Yine son dönemde Almanya'da Korsan Partisi'nin yükselişi, tüm siyasi partilerin programlarını internet özgürlükleri temelinde güncel­lemesine neden olmuştur.

Bu bakımdan kolluğun orantısızlığı, manipülasyonlar ve göstericilerin kaba şiddete yönelen bazı sorunlu bileşenleri göz ardı edildiğinde, Türkiye'deki birlik içinde çeşitlilik temelinde görünür olan #direngeziparki olayı, tüm toz duman ortadan kalktıktan sonra, geriye İslamofobik veya homofobik algıda açı­lan bir gedik, basın ve internet özgürlükleri konusunda yaygın bir tartışma, çevre politikaları konusunda ilgi, Kürt sorununa ilişkin bir empati ve totali-tarizm potansiyeline karşı sivil özgür­lükler lehine bir hassasiyet bırakabilir. İşte tam da bu nedenle, demokratik toplum düzeninin en önemli bileşenlerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı sıradan bir hak sayılamaz. Bu tarz eylemler sıradan bir hak kulla­nımın ötesinde de etkilere neden olur.



Cinsiyetçi erkekler, orantısız kamu gücüyle karşısında ka­dınların cesur tutumlarını gördüklerinde algılarında kırılma ya­şarlar. Milliyetçi Türkler, yıllarca TV'den izleyip basmakalıplarla lanet yağdırdıkları Kürtlerin (İHAM karar-larıyla da sabit olan) mağduriyetlerini anlamaya başlarlar. İslamofobik endişeliler, mütedeyyinlerin bir "öcü" olmadı-ğını kavrarlar. Mütedeyyinler, endişelilerin topyekûn "darbeci" olmadığını anlarlar. Bu, top­lumda yatay biçimde bir dönüşüme kapı aralar.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, bu dönüşümün ger­çekleşeceği demokratik toplum düzeninin kalbinde yer alan haklardandır. Bu ve benzeri haklar, demokrasiye seçim sandığın ötesinde bir anlam verirler. Açık fikirlilik, hoşgörü ve çoğulcu­lukla anlamını bulan demokratik toplum düzeninde insanlar bel­li aralıklara seçim sandığa giderler, doğrudur. Ancak demokrasi­lerde insanlar, aynı zamanda, seçtiği kişilerin faaliyetlerini baskı altında olmayan basın yoluyla öğrenirler, (bkz. basın özgürlüğü) Öğrendikleri karşısında icabında seçilmişleri eleştiriler (bkz. ifa­de özgürlüğü) Bu eleştirilerin tek başına bir anlam taşımadığını düşündükleri yerde, kendi gibi düşünenlerle bir araya gelirler (bkz. örgütlenme özgürlüğü) ve bu düşüncelerini toplu halde ifade ederler (bkz. toplantı ve gösteri yü-rüyüşü özgürlüğü)

Elinizdeki kitap, demokratik toplum düzeninde siyasal katılma araçları zincirinin bir halkası olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıyla sınırlıdır. Bu hakkın, demokratik devletin ve demokratik toplumun diğer unsurları göz ardı edildiğinde tek başına bir anlam taşımadığını hatırlatılmalıdır. Kitabın bu pers­pektifle okunması önerilir.

2013 yılının yaz aylarında makaleler dizisi şeklinde baş­layan ve ancak talep üzerine oldukça hızlı (bu nedenle yer yer tekrara düşülen) bir kitapçığa dönüşen bu yayının bütüncül bir insan hakları yaklaşımına katkı sağlaması ve hak özneleri ve yet­kililere faydalı olması dileklerimle...


Dr. Tolga Şirin


Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi


Anayasa Hukuku Anabilim Dalı


Haydarpaşa- 15.07.2013

 

 




  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Ne Demektir?



  • Basın Açıklamaları, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Sayılabilir mi?



  • Toplu ifade Açıklamalarının 2911 Sayılı Kanuna Tabi Olması Güvence Getirir mi?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü için izin ve Bildirim Yükümlülüğü Var mıdır?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşünün Barışçıl, Silahsız ve Saldırısız Olması Ne Anlama Gelmektedir?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Sırasında Türkçe'den Başka Bir Dil Kullanılabilir mi?





  • Çocuklar ve Sınırlı Ehliyetliler, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkının Öznesi Olabilir mi?



  • Yabancılar, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkının Öznesi Olabilir mi?



  • Kamu Personelleri Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkının Öznesi Olabilir mi?



  • Karşıt Gruplar Aynı Anda ve Aynı Mekânda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleyebilirler mi?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinin Mekânsal Sınırları Var mıdır?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğünün Zamansal Sınırları Var mıdır?





  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Müdahale Kriterleri Nelerdir?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşünün izinsiz ve Bildirimsiz Olması Kolluğa Derhal Müdahale Yetkisi Verir mi?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Biber Gazıyla Müdahale Edilebilir mi?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Katılanların Bir Kısmının Şiddete Başvurması Diğer Kişilerin Haklarına



Müdahale Gerekçesi Olabilir mi?

- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Sırasında Şiddet Tonları İçeren Sloganlar Atılması Müdahaleyi Haklılaştırır mı?

- Toplumun Çoğunluğun Toplantı ve Gösteri Yürüyüşündeki Görüşlerden Rahatsız Olması Müdahale Sebebi

Sayılabilir mi?



  • Kolluk Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri Sırasında Kanunsuz Emirleri Yerine Getirmek Zorunda mıdır?



  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Sırasında Zorunluluk Hali ve Meşru Müdafaa Hükümleri Uygulanabilir mi?



  • Devletin Olağanüstü Hallerde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Rejiminde Farklılık Var mıdır?





  • Seçim Dönemlerinde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Rejiminde Farklılık Var mıdır?



  • Devletin Orantısız Müdahalede Bulunan Kolluk Güçleri Hakkındaki Yükümlülükleri Nelerdir?



  • Hak ihlali Halinde Yargısal Olmayan Ulusal Başvuru Yolları Nelerdir?