Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Kadına Karşı Şiddet ve Ailenin Korunması Sorununun Türk Hukuk Mevzuatı ve Uluslararası Sözleşmelerdeki Yeri

Kadına Karşı Şiddet ve Ailenin Korunması Sorununun Türk Hukuk Mevzuatı ve Uluslararası Sözleşmelerdeki Yeri



Sayfa Sayısı
:  
179
Kitap Ölçüleri
:  
16x24
Basım Yılı
:  
2019
ISBN NO
:  
9789750253522

295,00 TL










Aile içi ya da toplumsal şiddet ayrımı gözetmeksizin, bilinen bariz ve apaçık bir gerçek vardır ki; kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık ülkemizde ve dünyada yıllardır büyük bir sorun, kadının toplum hayatına kazandırılmasının önünde bir engel, toplumun en önemli birimi olan aile için büyük bir elem kaynağıdır. Devletler için ise gerekli önlemlerin alınması ve üzerlerine düşen koruma ve denetim mekanizmalarını işlevsel kılmaları için adete bir sınavdır. Ülkemiz için üzücü olan şudur ki çerçeve yasa olduğu iddia edilen ve kadının ve ailenin derdine bu anlamda çözüm oluşturamadığı yargısı oluşturan 4320 sayılı Kanun ilga edilmesine ve yeni kazuistik, işlevsel ve daha donanımlı yaptırımlar ve koruyucu olmakla beraber önleyici tedbirleri de ihtiva eden 6284 sayılı Kanun yürürlüğe konulmuş olmasına rağmen şiddet olayları halen artarak devam etmesidir. Kanunun uygulanmasındaki tematik problemler, kolluğun kendini yetkin hissedip gerekli önlemleri almak hususunda çekimser kalması gibi başlıca faktörler, neredeyse her gün yazılı ve görsel medyadan bilgidar olduğumuz skandal kadın cinayetlerine sebep olmaya devam etmiştir. Esas itibariyle karşımıza her aşamada çıkan en büyük engel sosyal zihniyettedir. Sosyal ayrıştırmacı zihniyet, toplumsal cinsiyet ayrımı yapan bireylerin çoğunlukta olduğu bir halk yapısının olmasıdır. Bu hususta 6284 sayılı kanun belli konularda eksik kalsa dahi asgari düzeyde gerekli olabilecek hukuki düzenlemeye yer vermiştir ancak önemli arz eden, düzenlemelerin ne kadarının kâğıt üzerinde ve kanun metninde kaldığı ne kadarının hayata geçirilebildiğidir. Lakin güçlü devlet politikaları ve uygulamalarıyla desteklenmeyen bir kanun, sosyal ve kamusal hayatta karşılık bulamayacaktır. Bizim çalışmamızın asıl amacı, oldukça ses getiren 6284 sayılı Kanun üzerindeki eksiklikleri ve yenilikleri ortaya koyarak, ileride geliştirilecek olası çözüm önerileri için düşünce ve yazın dünyasına katkıda bulunabilmektir.