Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (50)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

İflasın Ertelenmesinin Etkileri

İflasın Ertelenmesinin Etkileri



Sayfa Sayısı
:  
208
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2008
ISBN NO
:  
9786054158010

37,00 TL









Prof. Dr. Seyithan DELİDUMAN



DOĞUM YERİ VE YILI

HORASAN 06/05/1971



EĞİTİM



Doktora: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümü (1995-1999)

Yüksek Lisans: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümü (1992 – 1994)

Üniversite: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1987 – 1991)

Lise : Ardahan Lisesi

İlk Öğrenim : Ardahan Ortaokulu



MEDENİ DURUMU



Evli

İLETİŞİM



seyithandeliduman@hotmail.com

seyithandeliduman@yalova.edu.tr






ALANI



Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku







öNSöZ



Hukuk sistemimiz içerisinde Türk Ticaret Kanununun 324. maddesi ile anonim ve limited şirketler bakımından1 düzenlemesi bulunan ve 4949 sayılı Kanunla2 işler hale getirilinceye kadar, bu kurumu düzenleyen hükümlerin yetersizliği sebebiyle adeta unutulan bir kurum3 haline gelmiş olan iflâsın ertelenmesi, 2002-2003 yıllarında İcra ve İflâs Kanunu Tadil Komisyonunda etraflı olarak ele alınmış ve İsviçre\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′deki gelişmelere paralel olarak, hatta bu gelişmelerin de ötesine geçecek şekilde yeniden düzenlenmiştir.


Buna göre, iflâsın ertelenmesi kurumu Türk hukukunda uzun zamandan beri mevcut olan, ancak 4949 sayılı Kanunla tüm sermaye şirketleri (ve kooperatifler) bakımından işlerlik kazanmış olan bir hukuki çaredir4.


Kanun koyucu, TTK m. 324 ve Koop. K. m. 63\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′te düzenlemesi bulunan 4949 sayılı Kanunla işlevsel hale getirilen iflâsın ertelenmesi kurumunun yararına inanmış olacak ki, 5092 sayılı Kanunla3 iflâsın ertelenmesi süresini toplam iki yıldan beş yıla çıkarmıştır6.


Sermaye şirketleri ve kooperatifler hakkında borca batıklık nedeniyle iflâsın ertelenmesi düzenlenmesinin altında yatan birçok neden vardır. Öncelikle, söz konusu ortaklıklarda hâkim olan ilke malvarlığıyla sorumluluktur (TTK m. 269,1)7.


TTK m. 324 hükmünün limited şirketler bakımından da uygulanması gerektiğine ilişkin olarak bkz.
Giriş
Bkz. 30.07.2003 tarihli Resmi Gazete.
Doktrinde bazı yazarlar, bu konuyu düzenleyen TTK m. 324 hükmünü, terk edilmiş (metrukiyete
uğramış) bir hüküm olarak nitelendirmişlerdir (Bkz. Musul, T., İflâsın Ertelenmesi, İstanbul 2008,
s.l).
Öztek, S., İflâsın Ertelenmesi, İstanbul 2007, s. V.5
Bkz. 21.02.2004 tarihli Resmi Gazete.
Doktrinde Öztek, bu durumun kurumun asli amacına ve geçici niteliğine tamamen aykm olduğunu
ifade etmektedir. Yazar\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′a göre, sürenin bu şekilde uzun tutulmasıyla kurumun uygulamada bir yeniden
yapılandırma aracı olarak algılanarak amacından sapmasının yolu açılmıştır. Erteleme süresini 1 yıl +
1 yıl olarak tespit etmiş bulunan 4949 sayılı Kanunun sonuçları henüz alınmadan, 6 ay 12 aylık
konkordato mühleti \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"fazla bulunarak\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\" indirilirken, 1 yıl+1 yıl olan iflâsın ertelenmesi süresinin hem
de 3 yıl birden uzatılması yerinde olmamıştır (Öztek, S., İflasın Ertelenmesi, Bankacılar Dergisi 2006,
S.59, s.39-40). İfade edelim ki, biz aynı kanaatte değiliz. Zira geçicilik özelliğinin yıl ile
belirlenmesi her zaman doğru olmayabilir. Bazı işletmeler bakımından iki yıllık süre uzun ve
yeterli sayılabilirken diğer bazı şirketler bakımından ise bu sürenin son derece yetersiz
kalabileceği durumlar olabilir. Aynca beş yıllık sürenin iflâsın ertelenmesi kurumunun amacına
aykırılık değil bilakis bu amaca hizmet edeceğini düşündüğümüzden, 5092 sayılı
Kanunla yapılan değişikliğin isabetli olduğu kanaatindeyiz.
Poroy, R/Tekinalp, Ü/Çamoğlu, E., Ortaklıklar Hukuku, İstanbul 2005, s. 235





Bir diğer ifade ile ortakların sorumluluğu, gerçek kişilerden ve şahıs şirketlerinden farklı olarak, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır (TTK m. 269, II)8. Bu nedenle kanun koyucu borca batıklık halini özel bir iflâs nedeni olarak düzenlemiştir. Bu düzenlemeyle, alacaklıların şirketin içinde bulunduğu durum nedeniyle zarara uğramalarının önlenmesi, yani onların korunmasının amaçlandığı ifade edilmektedir\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′.

Ekonomik hayat içerisinde önemli bir işlevi olan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borca batık hale gelmesiyle birlikte alacaklıların zarara uğrama tehlikesinin bulunduğunun adeta sinyalleri alınmaya başlandığından bu durumun önüne geçilmesi bağlamında aranan çarelerden birisi olarak iflâsın ertelenmesi görülmüştür. Ayrıca, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin istihdam bakımından arz ettiği önemden dolayı bunların ekonomik durumunda istihdamı etkileyecek düzeyde bir kötüleşme meydana geldiğinde, kendi hallerine bırakılamayacağı düşüncesi de iflâsın ertelenmesi kurumunun kabulü temelinde yatan düşüncelerden bir diğeridir.

İflâsın ertelenmesi kurumunun sermaye şirketleri ile kooperatifler bakımından kabul edilmekle birlikte, uygulamada daha çok sermaye şirketlerinin bu yola başvurdukları ve kooperatiflerin bu hukuki çareye başvurularının yok denecek kadar az olduğu görülmektedir.

İflâsın ertelenmesi kurumu ile ilgili yapılan çalışmaların giderek artmakta olduğu gözlenmektedir10. Bu durumun sevindirici olduğunu kabul etmek gerekir. Zira iflâsın ertelenmesi, yukarıda belirtildiği üzere, işlevsel hale getirilmesi çok yeni olmasına rağmen hızlı ve yoğun bir uygulama alanı bulmuş ve buna paralel olarak çok sayıda yeni sorunun ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.

Konuya ilişkin olarak şimdiye kadar yapılmış olan çalışmaların daha çok kurumun tümünü kapsayıcı ve ayrıntıyı içermeyecek şekilde genel nitelikte olması da dikkate alındığında, bu kurumun sadece belli kısımları üzerinde yoğunlaşan yeni

ıo

Kayar, İ., Anonim Ortaklıkta Mali Durumun Bozulması ve Alınacak Tedbirler, Konya 1997, s. 25; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 236. Bu şirketlerde ortakların şirket alacaklılarına karşı, kural olarak kişisel sorumluluğu bulunmamaktadır. Sermaye payı henüz yerine getirilmemişse, şirketin ortaktan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesini isteme hakkı vardır (Önal, B. S., Limited Şirketlerde Ortakların Sorumluluğu, Ankara 2007, s.68).
Berkin, N., İflâs Hukuku, İstanbul 1972, s. 186; Atalay, O., Anonim Şirketlerin İflâsı, İzmir 1996, s. 46.
Bu çalışmalardan bazıları şunlardır: Atalay O., Borca Batıklık ve İflâsın Ertelenmesi, İzmir 2007; Öztek, S., İflâsın Ertelenmesi, İstanbul 2007; Musul, T., İflâsın Ertelenmesi, İstanbul 2008; Ermenek, L, İflâsın Ertelenmesi, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2008; Çavdar, S.,/Biçkin, İ., İflâs ve İflâsın Ertelenmesi, Ankara 2006; Günel, Y.M., İflâs Davaları ve İflâsın Ertelenmesi, Ankara2006; Bilgen, M., İflâsın Ertelenmesi Ankara2008.


çalışmaların yapılması zarureti doğmuş bulunmaktadır. Bu amaçla biz de iflâsın ertelenmesinin etkileri üzerinde çalışmayı tercih etmiş bulunmaktayız.

İflâsın ertelenmesinin etkileri İİK 179/a ve 179/b maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak iflâsın ertelenmesinin etkileri anılan düzenlenenlerden ibaret değildir. Bir başka ifade ile, iflâsın ertelenmesinin kanunda düzenlenmemiş olan etkileri de vardır. İşte biz iflâsın ertelenmesinin etkileri adını taşıyan bu çalışmamızda gerek kanunda düzenlenmiş olan gerek düzenlenmemiş olan etkileri ele alıp inceleyeceğiz. Bununla birlikte, iflâsın ertelenmesinin yeni-başka etkilerinin olmadığı ve olmayacağı şeklinde bir iddiamız bulunmamaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse, iflâsın ertelenmesinin etkileri sınırlayıcı olmamak kaydı ile inceleme konusu yapılacaktır.

İfade etmek gerekir ki, iflâsın ertelenmesinin etkilerinin her birisi dahi ayrı bir monografık çalışmaya konu teşkil edebilecek düzey ve önemdedir. Bu sebeple bu çalışmamızın bu yöndeki yeni çalışmaları da teşvik edeceği umulmaktadır. Kanaatimce iflâsın ertelenmesi kurumu bundan böyle uzunca bir süre ve giderek artan bir trendle hukuk teori ve uygulamamızı meşgul etmeye devam edecektir.

Bu vesile ile ifade etmeliyim ki, iflâsın ertelenmesi kurumunun kaldırılacağı yönündeki beklentilerin, özellikle finans kuruluşlarının bu yöndeki beklentilerinin kısa vadede gerçekleşme ihtimali bulunmamaktadır. Çünkü İcra ve İflâs Kanunumuz bakımından, alacaklı ve borçlu arasındaki dengenin hep alacaklı lehine değiştirildiği yönündeki neredeyse yerleşik kanaat ilk defa iflâsın ertelenmesi kurumu ile dengelenmiş oldu. Bu kuruma alternatif olacak bir düzenleme olmadığı, özellikle konkordato kurumu ıslah edilmediği müddetçe iflâsın ertelenmesi kurumunun kaldırılması bir tarafa uygulanmasının zorlaştırılmasını dahi doğru bulmamaktayız.

Ayrıca iflâsın ertelenmesi kurumunun hukuk sistemimize nasıl bir etkisinin olduğu ve olacağına ilişkin sonuçlar henüz tam olarak alınmadan, örneğin en az beş yıl içerisinde kaç tane iflâsın ertelenmesi müracaatının olduğu, bunun ne kadarlık kısmının erteleme kararı verilmesiyle sonuçlandığı ve nihayet erteleme süresi sonunda borca bataklıktan kurtulup mali durumun düzeltilmesinin yüzde kaçlık bir orana tekabül ettiğine ilişkin istatistiki bilgiler elde edilmeden bu kurumun kaldırılması ihtimalinin tartışılması sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır.

İflâsın ertelenmesi isimli bu çalışmam sırasında ticaret mahkemeleri ile yoğun temasım oldu. Bu davalarda gerek bilirkişi olarak gerek kayyım olarak görev yapmam dolayısıyla karşılaşılan sorunları hâkimlerle ve konunun diğer ilgilileri ile konuşma, tartışma ve çözüm üretme imkânına sahip oldum. Bu vesile ile, çalışmalarım sırasında görüşlerimi paylaşma ve görüş ve tecrübelerinden yararlanma imkanı bulduğum (Kadıköy ve Bakırköy dâhil) İstanbul Asliye Ticaret

Mahkemeleri ile Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin sayın başkan ve üyelerine müteşekkirim.

Çalışmam sırasında yer yer gerek teorik gerek uygulama ile alakalı konularda değerli görüşlerinden yararlandığım Sayın Prof. Dr. Selçuk Öztek, Sayın Prof. Dr. Oğuz Atalay ve Doç. Dr. Timuçin Musul\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′a teşekkür borçluyum.

Çalışmamı yayımlayan mensubu olduğum Kocaeli Üniversitesinin, başta Saym Rektörümüz Sezer Şener Komsuoğlu olmak üzere tüm yetkililerine de teşekkür ederim.

Nihayet tashih çalışmalarında yardımcı olan Yrd. Doç. Dr. Murat Yavaş, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Aşık ve Turgut Kayan ile Kadıköy Matbaası yetkili ve çalışanlarına da teşekkür etmeliyim.

Çalışmamın tüm ilgililerine ve uygulamaya yararlı olacağı ümidini taşımaktayım.

02.12.2008 Ümraniye/İstanbul

GİRİŞ


4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce İcra ve İflâs Kanununda bulunmayan, ancak, Türk Ticaret Kanunu m. 3241,2 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 633 sebebiyle pozitif dayanağı olan iflâsın ertelenmesinin, mevcut düzenlemelerin eksikliği sebebiyle uygulaması son derece az olmuştur. Zira TTK m. 324 ile belirli şartların gerçekleşmesi halinde iflâsın ertelenmesine imkân tanınmış ise de, özellikle iflâsın ertelenmesi kararının sonuç ve etkilerinin neler olacağı konusuna bir açıklık getirilmediğinden uygulamada bu imkândan yeterince yararlanılamıyordu.

İflâsın ertelenmesi esasen Türk hukukuna özgü bir kurum değildir. Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nun 324. maddesi, İsviçre Borçlar Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nun (OR) 1936 değişikliğiyle kabul edilen 725. maddesinden esinlenerek düzenlenmiştir. Daha sonra İsviçre Borçlar Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nun 725. maddesinde 1991 yılında değişiklikler yapılmış ve söz konusu Kanuna iflâsın ertelenmesini ayrıca düzenleyen OR. 725a maddesi eklenmiştir4.

Konuya ilişkin TTK m. 324, II hükmünün ilgili kısmı şu şekildedir; \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"Şirketin aktifleri şirket alacaklılarının alacaklarım karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflâsına hükmeder. Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflâs kararını tehir edebilir\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\".
Bu madde limited şirketler hakkında da uygulanmaktaydı (TTK m. 546). Atalay\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′a göre, İİK.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′da yapılan değişiklikten önce iflâsın ertelenmesi kurumu sadece anonim şirketler için söz konusu idi. Yazara göre, bu düzenleme ile, daha önce sadece anonim şirketler için bulunan iflâsın ertelenmesi kurumu, tüm sermaye şirketleri ve kooperatifler için genel bir hükme kavuşturulmuştur (Atalay, O., İflâsın Ertelenmesi, Türkiye Barolar Birliği, 75. Yaş Günü İçin Prof.Dr. Baki Kuru Armağanı, Ankara 2004, s. 49). Yazarın bu görüşüne katılmak mümkün değildir. Zira TTK m. 546 hükmü gayet açık olup, bu hüküm açıkça TTK m. 324\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′e atıfta bulunmaktadır. Her ne kadar maddenin başlığı \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′sermayenin kısmen kaybı\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′ şeklinde ise de bu başlığın madde içeriğine nazaran yetersiz olduğu ve bu ibarenin (madde başlığının), madde metninde yer alan sermaye kaybı ile, TTK m. 324\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′e uygun olarak, mali durumun bozulmasının bütün tiplerini içerecek, bu bağlamda, borçların mevcuttan fazla olması (borca batıklık) ve aciz hallerini de kapsayacak şekilde anlaşılması gerektiği isabetli olarak ifade edilmiştir (Kayar, İ., Anonim ve Limited Ortaklıklarda Mali Durumun Bozulması Sebebiyle İflâs ve İflâsın Ertelenmesine İlişkin Bir Karar İncelemesi, YD 2000/1-2, s. 484). Yargıtay da verdiği bir kararında TTK m. 324 hükmünün limited şirketler bakımından uygulanması gerektiğini ifade etmiştir. Buna göre; \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"...TTK.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nun 546. maddesine göre Limited Şirketin esas sermayesinin yarısı kaybedilmiş veya şirketin borçlarının mevcudundan fazla tutması halinde, yahut şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa Anonim Şirketler hakkındaki TTK.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nun 324. maddesi hükmü uygulanır...\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"(19.HD 1.11.2001,4679/6959 : Muşul-Erteleme,s. 5,dn. 13).
Koop. K., m. 63\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′ün ilgili kısmı şu şekildedir; \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"Mali durumun düzeltilmesinin mümkün görülmesi halinde mahkeme yönetim kurulunun veya alacaklılardan birinin isteği üzerine iflâsın açılmasını erteleyebilir.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\".
Bu maddede iflâsın açılması ve ertelenmesi düzenlenmiştir. Geniş bilgi için bkz. Türk, A., Anonim Ortaklıkta Sermaye Kaybı ve Borca Batıklığm Hukuki Sonuçlan, Ankara 1999, s. 80 vd.

İflâsın ertelenmesi, İİK m. 179\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′da yapılan değişiklikle daha ayrıntılı olaral düzenlenmesiyle birlikte çok rağbet görmeye başlamış ve hızla artan uygulamas sebebiyle mevcut düzenleme de birçok açıdan ihtiyaca cevap veremez olmuştur.

Kabul etmek gerekir ki, iflâsın ertelenmesi kurumunun bu derece rağbet görmesin sadece bu kurumla ilgili olarak yapılan düzenlemelerle açıklamak mümkün değildir Şüphesiz bu hususun etkisi büyüktür. Ancak, iflâsın ertelenmesi uygulama bakımmdaı artık bir ihtiyaç halini almıştı. Özellikle son 7-8 yıllık süre içerisinde yaşanan ekonomil kriz ve sorunlar ekonomi alanında yapısal birtakım reformlarm yapılmasını gerektirdi Söz konusu yapısal reformların hayata geçirilmesi ve başarılı kılınabilmesi bu alandı hukuki birtakım düzenlemeleri de zorunlu kıldı5. Zira, konkordato6 ve uzlaşma suretiyl< yeniden yapılandırma7 kurumları, iflâsın ertelenmesine nazaran ihtiyaca cevaj verebilecek durumda değildir. Bu çerçevede hukuksal alanda en köklü değişiklikler İcr; ve İflâs Kanununda yapılmıştır8.

Kanaatimizce konkordato ve uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırmanın iflâsıı ertelenmesi ile karşılaştırılması yapılırken esas itibariyle, iflâsın ertelenmesinde borçlunun malvarlığına hakimiyetin daha çok borçluda, konkordato v< uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırmada ise bu hakimiyetin daha çol alacaklılarda olduğunun da dikkate alınması gereği vardır. Bu kurumlara başvurudak inisiyatifin daha çok borçluda olduğu nazara alındığında, borçlunun kendisi lehine dah; avantaj sağlayan ve malvarlığı üzerinde kendisinin daha çok hâkimiyetinin olduğu yoh tercih etmesi doğaldır.

Örneğin, IMF ve Dünya Bankası, ekonomik krizi aşmak için ihtiyaç duyulan kredinin teminini, IMI
programları çerçevesinde gerçekleştirilecek yapısal reformların ve onu destekleyecek hukuk
düzenlemelerin yapılması şartına bağlamıştı (Yılmaz, E., 4949 ve 5092 Sayılı Kanunla İflâı
Hükümlerinde Yapılan Değişiklikler, İcra ve İflâs Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nda Değişiklikler Semineri, İstanbul 2004
s. 89).
İfade etmek gerekir ki, 4949 sayılı Kanunla konkordato müessesine \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"Malvarlığının Terki Suretiyls
Konkordato\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\" türü de ilave edilmesine rağmen genel konkordato şartlarında olumsuz düzenlemele:
getirildiğinden konkordato kurumu uygulamadan fiilen işlemez bir duruma gelmiştir (geniş bilgi içir
bkz. Deliduman, S., Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato, İBD 2004/3, s. 1032 vd.; E\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′
akademi.org.2004, S.28, e.t: 8.6.2007)
Uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma konusunda geniş bilgi için bkz. Taşpınar Ayvaz, S., İcra- İflâs
Hukukunda Yeniden Yapılandırma, Ankara 2005, s. 217 vd.; Deliduman, S., Sermaye Şirketleri vs
Kooperatiflerin Yeniden Yapılandırılması, Yasa Hukuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2004 S.255, s.4\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"
vd.
Gerçekten de, İcra ve İflâs Kanununun 81. maddesinde 4949 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış vs
aynı yıl içerisinde 5092 sayılı Kanunla, içinde 4949 sayılı Kanunla yapılan bazı değişikliklerir
bulunduğu onbir madde daha değiştirilmiştir.




Ayrıca, iflâsın ertelenmesinin, hakime ve ilgililere daha geniş bir hareket imkanı sağlamasından başka9, konkordato ve yeniden yapılandırma sürecinin başarıya ulaşmasında alacaklıların (hem de belirli oranlarda) katkısı gerekli olduğu halde iflâsın ertelenmesinde böyle bir gereğin bulunmaması da bu yolun daha çok kullanılmasına sebebiyet vermektedir.

Tüm bunlara ilaveten, konkordato ve uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırmanın iflâsın ertelenmesine nazaran daha şekli ve uzun prosedürlere tabi olması ve ayrıca daha masraflı olması hususları da dikkate alındığında, iflâsın ertelenmesi kurumunun benzeri kurumlar karşısındaki avantaj lı konumu daha iyi anlaşılmaktadır.

O halde iflâsın ertelenmesi, borca batık olan bir işletmenin, benzer kurumların yeterli korumayı sağlayamadığı durumlarda, iflâs tasfiyesine tabi tutulup yok olmasının önlenerek mevcut tüzel kişiliği ayakta tutulmak suretiyle yeniden yapılandırılmasına son bir şans tanınması amacına hizmet etmek üzere düzenlenmiş bir kurumdur.

İflâsın ertelenmesi, mahkemeler bakımından yeni bir düzenleme olduğundan, bu süreç mahkemelerin normal yargılama kuralları ve sürelerine nazaran daha farklı hareket etmelerini gerektirmiştir. Örneğin, iflâsın ertelenmesi sürecinde mahkemenin hızlı bir şekilde kanaat edinmesi gerekir. Zira iflâsın ertelenmesi davaları ivedilikle görüşülmesi gereken işlerdendir. Bunun gereği olarak da hâkimin delilleri takdir yetkisi son derece geniş tutulmuştur.

İfade edilmelidir ki, iflâsın ertelenmesi kurumunun niteliği gereği öncelikle ve ivedilikle görülme hususunun mevcut yargılama düzeninde tam anlamıyla uygulanması mümkün değildir. Çünkü mahkemelerin mevcut iş yükü ve yargılama prosedürü dikkate alındığında iflâsın ertelenmesi davalarının genellikle bir yıldan önce karara bağlanması zordur. Nitekim uygulama da göstermiştir ki, mevcut sistemde iflâsın ertelenmesi talepleri en erken altı ayda karara bağlanmakta ve bazen bu süre bir yılı da aşmaktadır. Bize göre, mevcut sistem içerisinde sırf iflâs ve iflâsın ertelenmesi, konkordato ile uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma talepleri hakkında karar vermeye yetkili ihtisas mahkemelerinin kurulmasında büyük yarar vardır. Bu sayede özellik arz eden bu kurumların daha iyi işlerliği sağlanacak ve süreye bağlı olarak yaşanan olumsuzluk ve hak kayıplarının önüne geçilebilecektir.

9 Uyar, T., 4949 Sayılı ve 17.07.2003 Tarihli \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′İcra ve İflâs Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′un Getirdiği Yenilikler, TBB Dergisi, 2003/11-12, S. 49, s. 127.

Bir diğer önemli husus da hâkimin bu konuda daha çok bilirkişilik kurumundan yararlanmasıdır. İflâsın ertelenmesi kurumunda bilirkişinin konumu, bilirkişinin hâkimin (mahkemenin) yardımcısı olduğu10 yönündeki görüşü destekleyici niteliktedir.

Bu konuda belirtilmesi gereken diğer bir husus da, iflâsın ertelenmesi talebinin borca batıklık bildirimi ile yapılabileceği gibi, borca batıklık bildiriminden sonra, iflâsın açılması kararı verilinceye ve hatta iflâs kararı kesinleşinceye kadaı yapılabileceğidir.

Son olarak, İİK m. 179 hükmü ile TTK m. 324, II hükmü arasındaki ilişkiyi de kısaca ortaya koymak gerekir. Kanun koyucu, doğrudan doğruya iflâsa ilişkir hükümler arasında yer alan İİK m. 179 vd. hükümlerindeki düzenlemeyi yaparken Türi Ticaret Kanununda yer alan m. 324, II hükmünü muhafaza etmiştir. Yapılar değişiklikten sonra artık İİK m. 179 hükmü öncelikle uygulanacaktır. TTK m. 324,1] hükmü ise, borca batıklığm tespiti ve bu tespit için düzenlenecek ara bilançonun tab olduğu değerleme ilkeleri bakımından uygulama alanı bulacaktır\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′.


10 Bu konuda geniş bilgi için bkz. Deliduman, S., Türk ve Alman Hukukunda Bilirkişilik, Medeni Usu
ve İcra İflâs Hukukçuları Toplantısı III, Eskişehir 2004.
11 Türk, A., Sermaye Ortaklıklarının ve Kooperatiflerin Borca Batıklık Nedeniyle İflâsı ve İflâsı:
Ertelenmesi Konusunda İcra ve İflâs Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′nda Yapılan Son Değişikliklerin Değerlendirilmesi v
Öneriler DEÜHFD, C. 62004/1, s. 297; Toraman, s. 28.

İÇİNDEKİLER


ÖNSÖZ I
İÇİNDEKİLER XI
KİSALTMALAR XV
GİRİŞ 1


BİRİNCİ BÖLÜM
İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TANIMI, AMACI VE HUKUKİ NİTELİĞİ İLE
KOŞULLARI


§ 1. İFLÂSIN ERTELENMESİ KAVRAMI VE TANIMI, AMACI VE HUKUKİ
NİTELİĞİ 5
A. İFLÂSIN ERTELENMESİ KAVRAMI VE TANIMI 5
B. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN AMACI 8
I. İflâsın Ertelenmesinin Amacının Erteleme Kararından Yararlanan
Sermaye Şirketi veya Kooperatifin Yararını Korumayı Amaçladığı
Görüşü 9
II. İflâsın Ertelenmesinin Öncelikli Olarak Alacaklıların Yararını
Korumayı Amaçladığı Görüşü 11
III. İflâsın Ertelenmesinin, Alacaklı ve Borçlu Yararını Korumanın
Yanında, Esas Olarak Kamunun Yararını Korumayı Amaçladığı
Görüşü 12
IV. İflâsın Ertelenmesinin Esas Amacının Şirket Aktifinin Muhafazası
Olduğu Görüşü 14
V. İflâsın Ertelenmesinin Amacının Şirket ve Alacaklıların Menfaatlerini
Aynı Oranda Korumayı Amaçladığı Görüşü 14
VI. Görüşlerin Eleştirisi ve Görüşümüz 14

1. Görüşlerin Eleştirisi 14
2. Görüşümüz 17
C. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ 21
I. Genel Olarak 21
II. İflâsın Ertelenmesinin Bir Adlî Tedbir Olduğu Görüşü 21
III. İflâsın Ertelenmesinin Bağımsız Bir Prosedür ve Bir Dava
Olduğu Görüşü 23
IX

IV. İflâsın Ertelenmesinin Bir Hadise Olduğu Görüşü 24
V. İflâsın Ertelenmesinin Bir Çekişmesiz Yargı İşi Olduğu Görüşü 26
VI. İflâsın Ertelenmesinin Kendine Özgü Geçici Bir Hukuki Koruma
Olduğu Görüşü 28
VII. Görüşümüz 29
§ 2. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN KOŞULLARI 31
A. GENEL OLARAK 31
B. ŞEKLİ KOŞULLAR 31
I. Bir Sermaye Şirketi (anonim veya limited şirket) ya da
Kooperatifin Olması 31
II. İflâsın Ertelenmesi Talebi 32
III. Borca batıldık Bildirimi 35
IV. Bilançonun Mahkemeye Verilmesi 37
V. İyileştirme Projesinin Sunulması 40
VI. Masrafların Peşin Ödenmesi 41
VII. Fevkalade Mühletten Yararlanılmamış Olması 47
C. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN MADDİ KOŞULLARI 49
I. Borca Batıklık 49
II. İyileştirmenin Mümkün Olması 52
III. Alacaklıların Haklarının Korunması 54


İKİNCİ BÖLÜM
İFLÂSIN ERTELENMESİ KARARININ ETKİLERİ


§ 3. GENEL OLARAK İFLÂSIN ERTELENEMESİNİN ETKİLERİ
ERTELEME TEDBİRLERİNE KARAR VERİLMESİ 57
A. GENEL OLARAK 57
B. ERTELEME TEDBİRLERİNE KARAR VERİLMESİ 58
C. ERTELEME TEDBİRLERİ 61
I. Defter Tutulması 61
II. Kayyım Atanması 65
III. Erteleme Kararının İlanı (İlan Edilmesi) 68
IV. Diğer Koruma Önlemleri 72

1. Genel Bilgi 72
2. Şirket veya Kooperatife Ait Bazı Malların Satılması 72
3. İşletme Faaliyetinin Durdurulması 74
4. Hacizli Malları Durumu 76

§ 4. İFLÂS TALEBİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNİN BİR YIL
SONRAYA BIRAKILMASI (BİR YIL SÜRE İLE ERTELENMESİ) 82
§ 5. İYİLEŞTİRME PROJESİNİN UYGULANMASI 84
§ 6. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN BORÇLU ŞİRKET VEYA
KOOPERATİFİN TASARRUF YETKİSİNE ETKİSİ 86
§ 7. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN BAZI DAVALARA ETKİSİ 91
A. GENEL BİLGİ 91
B. İFLÂS DAVASI BAKIMINDAN ETKİSİ 91
C. İTİRAZIN İPTALİ DAVASI BAKIMINDAN ETKİSİ 93
§ 8. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TAKİPLERE ETKİSİ 98
A. GENEL OLARAK 98
B. MEVCUT TAKİPLERİN DURMASI 99
I. Genel Olarak 99
II. Duran Takiplerin Kapsamı 100

1. Genel Olarak 100
2. İcra Takip İşlemi 101
3. Kapsamı 102
a. Takip Yolu Bakımından Kapsam 102
aa. Haciz Yoluyla Takip Bakımından 103
bb. İflâs Yoluyla Takip Bakımından 103
b. Takibin Dayanağı Alacak Bakımından Kapsam 104
c. Takibin Dayanağı Alacağın Doğma Zamanı Bakımından
Kapsam 105
d. Kişi Bakımından Kapsam 106
III. Takiplerin Durmaya Ne Zaman Başlayacağı ve Durmanın
Ne Kadar Süreceği 106
IV. Durmaya Aykırı Harekete Karşı Başvuru Yolu, Süresi ve
Müeyyidesi 109
C. YENİ TAKİP YASAĞI 111
I. Genel Olarak 111
II. Yapılamayacak Olan Takiplerin Kapsamı 112

1. Genel Olarak 112
2. Yeni Takip Yasağının Kapsamı 116
XI


a. Takip Yolu Bakımından Kapsam 146
b. Takibin Dayanağı Alacak Bakımından Kapsam 117
c. Takibin Dayanağı Alacağın Doğma Zamanı Bakımından
Kapsam 118
d. Kişi Bakımından Kapsam 118
III. Takip Yasağının Ne Zaman Başlayacağı ve Yasağın Ne
Kadar Süreceği 121
IV. Yeni Takip Yasağına Aykırı Harekete Karşı Başvuru Yolu,
Süresi ve Müeyyidesi 122
9. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TAŞINIR VEYA TAŞINMAZ YADA
TİCARİ İŞLETME REHNİ İLE TEMİN EDİLMİŞ ALACAKLARA
İLİŞKİN TAKİPLER BAKIMINDAN ETKİSİ 124
A. GENEL OLARAK 124
B. REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE TAKİP. 127
I. Genel Bilgi 127
II. Faizlere Etkisi ve Teminat Gösterilmesi Zorunluluğu 128

1. İflâsın Ertelenmesinin Faizlere Etkisi 128
2. Ek Teminat Gösterme Zorunluluğu 128
a. Genel Olarak 128
b. Taşınır Rehni Bakımından Ek Teminat Gösterme
Zorunluluğu 130
c. Taşınmaz Rehni Bakımından Ek Teminat Gösterme
Zorunluluğu 132
III. Ek Teminat Gösterilmesinin Anlamı, Niteliği, Ek Teminat
Gösterilmesi ve Gösterilmemesinin Sonuçları, Ek Teminat
Miktarını Kimin Belirleyeceği ve Buna Karşı Başvuru 135
10. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN İMTİYAZLI ALACAKLARA
İLİŞKİN TAKİBE ETKİSİ 137
11. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN ERTELEME KARARININ
VERİLMESİNDEN SONRA DOĞAN ALACAKLARA ETKİSİ 140
12. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN İİK m.89 BAKIMINDAN ETKİSİ 147
A. GENEL OLARAK 147
B. İFLÂSI ERTELENEN ŞİRKET VEYA KOOPERATİFİN BORÇLU
OLMASI 148
XII

C. İFLÂSI ERTELENEN ŞİRKET VEYA KOOPERATİFİN ALACAKLI
OLMASI 149
D. İFLÂSI ERTELENEN ŞİRKET VEYA KOOPERATİFİN ÜÇÜNCÜ
ŞAHIS OLMASI 150
E. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN İŞLEMİNE KARŞI BAŞVURU
YOLU 152
13. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN SÖZLEŞMELERE ETKİSİ 153
A. GENEL OLARAK 153
B. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN BAZI SÖZLEŞME
TÜRLERİNE ETKİSİ 155
I. Kira Sözleşmesine Etkisi 155
1. Genel Olarak 155
2. İflâsı Ertelenen Şirketin Kiracı Olması 155
3. İflâsı Ertelenen Şirketin Kiralayan Olması 157
II. Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesine Etkisi 158
1. Genel Olarak 158
2. İflâsın Ertelenmesi Kararının Finansal Kiralama (Leasing)
Sözleşmenin Feshi Sonucunu Doğurup Doğurmayacağı 159
3. Kiracı Hakkında İflâsın Ertelenmesi Kararı Verilmiş Olması
veya İflâsın Ertelenmesi Davası Devam Ederken Sözleşmenin
Feshinin Tedbiren Engellenmesi 160
4. Sözleşmenin Feshinin Kabulü Halinde Buna Bağlanan
Sonuçlar ve Bu Bağlamda Verilmiş Olan Tedbir Kararının
Leasingli Mallan da Kapsayıp Kapsamayacağı 161
5. İflâsın Ertelenmesi Talebinde Bulunan Şirket Aleyhine
Yapılan Mevcut Takiplerin Durması ve Yeni Takip
Yapılamayacağı Şeklindeki Tedbir Kararının Leasingli
Mallan da Kapsayıp Kapsamayacağına İlişkin Olarak
Yargıtay\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\′ın Görüşü 163
III. Kefalet Sözleşmesine Etkisi 164
1. İflâsı Ertelenen Şirketin Asıl Borçlu Olması 164
2. İflâsı Ertelenen Şirketin Kefil Olması 166

IV. Bağışlama Taahhüdüne Etkisi 167
V. Satım Sözleşmesine Etkisi 170

1. Genel Olarak 170
2. Alıcının İflâsının Ertelenmesi 170
a. Taraflarca Herhangi Bir Kayıt Kararlaştırılmadan Yapılan
Satım 171
XIII

b. Alıcının Satım Bedelini Ödemeden Temerrüde Düşmesi
Halinde Satıcının Sözleşmeyi Fesih Hakkının Kararlaş
tırılmış Olması 176
3. Satıcının İflâsının Ertelenmesi 177
a. Genel Olarak 177
b. Taraflarca Herhangi Bir Kayıt Kararlaştırılmadan
Yapılan Satım 177
VI. Vekâlet Sözleşmesine Etkisi 180
C. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN ERTELEME SÜRESİNCE YAPILACAK
SÖZLEŞMELER BAKIMINDAN ETKİSİ 182
§ 14. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ
SÜRELERE ETKİSİ 184
§ 15. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINA
ETKİSİ 188
A. GENEL BİLGİ 188
B. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TASARRUFUN
İPTALİ DAVASINA ETKİSİ 189
I. İflâsı Ertelenen Şirket veya Kooperatifin Davacı Olması 189
II. İflâsı Ertelenen Şirket veya Kooperatifin Davalı Olması 190
III. Ertelemenin Sürelere Etkisi 190
§ 16. İFLÂSIN ERTELENMESİNİN TAKAS BAKIMINDAN ETKİSİ 192
KAYNAKÇA 195