Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Çevre Hukukunda İhtiyat İlkesi

Çevre Hukukunda İhtiyat İlkesi



Sayfa Sayısı
:  
264
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2012
ISBN NO
:  
97860544490387

72,00 TL











ONSOZ

 

Elinizdeki eser, çevre hukukunun temel ilkelerinden biri olarak farklı düzeydeki birçok hukuki metinde yer bulmuş olan ihtiyat ilkesini ele almak¬tadır. Monografi niteliğindeki bu çalışmamız, ülkemizde hak ettiği ilgiyi ha¬len göremeyen çevre hukukuna mütevazı bir katkı sağlama niyetindedir. Ki¬tabın ortaya çıkışı sürecinde gösterdiği destek ve sabırdan ötürü öncelikle eşim Fatoş′a en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bunun dışında, bu ça¬lışmanın hazırlanması sırasında sağladığı hoşgörülü ortam ve destekten do¬layı Prof. Dr. Adem Sözüer′e şükranlarımı iletmek isterim. Ayrıca, 2011 ya¬zında Almanya′da kaldığım sürece değerli teşvik, yardım ve desteklerini esirgemeyen Bielefeld Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden kıymetli Hocam Prof. Dr. Andreas Fisahn′a teşekkürü zevkli bir borç sayı¬yorum. Aynı şekilde, kaynakların toplanması sürecinde katkı ve desteğini gördüğüm değerli dostum Tarkan Baran′′a, kitabın tashihinde değerli yar¬dımlarını esirgemeyen genç meslektaşım Araş. Gör. Melik Kartal′a ve kar¬deşim Rıdvan Güneş′e, ve kitabın baskı ve dizgisinin süratli bir biçimde ger¬çekleşmesini sağlayan başta Menderes Yavuz ve Kaan Çağrı Yavuz olmak üzere Bilge Yayınevi′nin genç ve dinamik çalışanlarına teşekkürlerimi sun¬mayı bir görev telakki ediyorum. Kitabın yararlı olması dileğiyle.... Dr. Ahmet M. Güneş Beyazıt-Nisan 2012 GİRİŞ Çevre sorunları, tüm dünyada etkisini hissettiren sanayileşme, kentleşme ve hızlı nüfus artışı gibi nedenlerden kaynaklanan çevresel felaketlere bağlı olarak, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren insanlık için önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Çevresel bozulmanın sebepleri ve bu bozulmanın önlen¬mesi için gerekli tedbirler, bu bağlamda yoğun tartışmalara konu olmuştur. Bu ge¬lişmelerin bir sonucu olarak, çevrenin korunmasında hukukun sunduğu olanaklar¬dan faydalanmak amacıyla çevrenin korunmasına ilişkin hükümler hukuki metin¬lerde yerini almaya başlamıştır. Bilhassa 1972 yılında Stockholm′de gerçekleştiri¬len Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansından itibaren, çevrenin korunma¬sına yönelik düzenlemelerin sayısının hızlı bir şekilde arttığı, bu bağlamda bir bü¬tün olarak çevreyi veya farklı çevresel unsurların korunmasını konu edinen birçok ulusal, ulusalüstü ve uluslararası düzenlemenin kabul edildiği gözlemlenmektedir. Bu gelişmeler neticesinde, önceleri özel hukuk ve ceza hukukunun sunduğu ola¬naklardan da faydalanmakla birlikte esasen idare hukukunun bir alt dalı olarak gö¬rülen çevre hukuku, kendine has müessese, yaklaşım ve ilkeleri ortaya koyarak, bağımsız bir hukuk dalı haline gelmiştir.1 Bu müessese, yaklaşım ve ilkeleri özel¬likle ekoloji biliminin verileri ışığında yapılandırması nedeniyle ekolojik hukuk o-larak da adlandırılan çevre hukuku, her ne kadar yeni bir hukuk alanı olsa da, çev¬renin korunması gerekliliği ve ekonomik gelişme talepleri arasında var olan çelişki¬lerden dolayı her geçen gün önemi artan bir hukuk dalı olarak karşımıza çıkmakta¬dır. Çevre hukuku günümüzde, çevrenin korunmasını konu edinen tüm düzenle¬meleri kapsayan bir hukuk dalı olarak tanımlanmaktadır. Çevre hukukunun temel ilkeleri ise, çevre hukukuna temel oluşturan, bu hukuk daimin bağımsız bir alan o-larak gelişmesinde ve kendine özgü bir karakter kazanmasında belirleyici olan düs¬turlardır. Çevre hukukunun temel ilkelerinden biri olan ihtiyat ilkesi, çalışmamızın asıl konusunu oluşturmaktadır. Altmışlı yılların sonunda önceleri politik bir yakla¬şım olarak ortaya çıkan ancak zamanla hukuki bir ilkeye dönüşen ihtiyat ilkesi, e-sasen batılı sanayi toplumlarının dönemin acil çevre sorunlarına bir yanıt olarak ge¬liştirilmiştir. Çevre sorunları ile mücadelede köklü bir paradigma değişikliğini tem¬sil eden ihtiyat ilkesinin tanım ve içeriği konusunda bir görüş birliğinin varlığından söz etmek zor olsa da, gerek ulusal gerek bölgesel gerekse uluslararası birçok hukuk metninde yer almasından dolayı ihtiyat ilkesinin günümüzde çevre hukukunun evrensel nitelikte bir ilkesi haline geldiğini ifade etmek yanlış olmayacaktır. Diğer taraftan, ihtiyat ilkesinin çevrenin korunması dışında gıda güvenliği, kamu sağlığı, iş güvenliği gibi birçok alanda da uygulanma kabiliyetine sahip olduğunu ifade et¬mek gerekir. İhtiyat ilkesi′nin ortaya çıkışında bilimsel belirsizlik olgusu belirleyici bir rol oynamıştır. Bilimsel belirsizliğin söz konusu olduğu durumlarda devreye girecek olan ihtiyat ilkesi, bilimsel belirsizliğin çevreyi korumak için girişimlerde bulun¬mamanın bir gerekçesi olarak kullanılmasının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. İh¬tiyat ilkesi bu doğrultuda, önleme ilkesince öngörülen önleyici tedbirlerin bilimsel belirsizlik durumlarında da alınmasını gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla, ihtiyat ilke¬si önleme ilkesinin bilimsel belirsizlik hallerinde uygulanma olanağına sahip yeni bir biçimi olarak nitelenmektedir. Bunun haricinde, modern toplumların sıkça risk toplumu olarak nitelendirildiği gözlemlenmektedir. Risk toplumlarında ise, denet-lenemezlik, öngörülemezlik ve belirsizliğin hâkim olduğu ifade edilmiştir. Özellik¬le son dönemlerde kaydedilen bilimsel ve teknik gelişmelerin bireylerin yaşamın¬daki risk ve belirsizlikleri azaltacak yerde bunların artışına neden olduğu düşünül¬düğünde, günümüz toplumlarının risk toplumu olarak adlandırılan toplum mode¬linden çok da uzak olmadığı anlaşılacaktır. Modern toplumlarda risklerin gerek sa¬yı gerekse türünde dikkat çeken artış ve bu durumun bir sonucu olarak ortaya çıkan belirsizlik, gündelik hayatta bireylerin gereksinim duyduğu güvenliğe karşı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Toplum güvenliğinin sağlanmasının devletlerin en önemli görevlerinden ve varlık nedenlerinden biri olduğu düşünüldüğünde, risk ve belirsizlikleri giderecek veya azaltacak bir güvenlik politikasının oluşturulması modern devletler bakımından bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Risk ve belirsizlikleri konu edinen hukuki düzenlemelerin öngörülmesi ise, bu tarz bir gü¬venlik politikasının hayata geçirilmesi bakımından kaçınılmazdır. İhtiyat ilkesi, bu bağlamda risk ve belirsizliklerin çevresel güvenlik politikaları kapsamında ne şe¬kilde ele alınması gerektiği sorusuna bir yanıt olarak geliştirilmiştir. İnsanlığın kar¬şı karşıya bulunduğu en güncel ve en önemli çevre sorunlarından olan küresel ı-sınma, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve elektromanyetik kirliliğin, bilimsel belirsizliğin etkisinin en fazla hissedildiği alanların başında gelmesi, ihtiyat ilkesi¬nin küresel nitelikteki birçok çevre sorunun çözümünde oynayabileceği önemli rolü ortaya koymaktadır. Beş bölümden müteşekkil olan çalışmamızın ilk bölümüne geçilmeden önce çevre hukukunun temel ilkelerine ilişkin genel açıklamalara ve bu ilkelere ilişkin özet bilgilere yer verilmiştir. Birinci bölümde ise, ihtiyat ilkesinin ortaya çıkışı, gelişimi ve içeriği ele alınmıştır. Bu doğrultuda, evvela ihtiyat ilkesinin ortaya çıkışı¬nı hazırlayan gelişmeler ve ihtiyat ilkesinin tarihsel gelişimine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Bunun akabinde, ihtiyat ilkesinin içeriğinin ortaya konmasına yöne¬lik izahatlara geçilmiştir. Bu çerçevede, ihtiyat düşüncesi ve ihtiyat ilkesi bağla¬mında önem arz eden bilimsel belirsizlik, risk, tehlike ve artık risk gibi kavramlara ilişkin teferruatlı açıklamalara yer verilmiştir. İhtiyat ilkesinin uygulamaya akta¬rılmasını konu edinen ikinci bölüm ise, ihtiyat ilkesinin hayata geçirilmesi bağla¬mında önem arz eden farklı hususları ele almaktadır. Bu doğrultuda, çevresel gü¬venlik modelleri, ihtiyat ilkesinin uygulanma prosedürü, ihtiyat ilkesinin uygula¬maya aktarılmasına yönelik yöntem ve araçlar, ihtiyat ilkesinin sınırları ve ihtiyat ilkesine yöneltilen eleştiriler gibi konular ayrıntılı bir biçimde işlenmiştir. Bunu ta¬kiben üçüncü bölümde, ihtiyat ilkesinin Avrupa Birliği hukukunda nasıl düzenlen¬diği sorusu yanıtlanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde ise, ihtiyat ilkesinin u-luslararası hukukta düzenlenişi konusu detaylı bir biçimde ele alınmıştır. Son ola¬rak beşinci bölümde, Almanya, İsveç, Fransa ve ABD gibi ülkelerde ihtiyat ilkesi¬nin ele almışına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Türk çevre mevzuatının ihtiyat ilkesi bağlamında değerlendirilmesi de, bu son bölümde gerçekleştirilmiştir.

İÇİNDEKİLER

 

BİRİNCİ BÖLÜM İHTİYAT İLKESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE İÇERİĞİ I. Risk Toplumu Teorisi ve Bilimsel Belirsizlik Olgusu 21 II. İhtiyat İlkesinin Tarihsel Gelişimi 25 III. İhtiyat İlkesine İlişkin Temel Kavramlar 33 A. Genel Olarak 33 B. Bilimsel Belirsizlik 36 C. Risk 44 D. Tehlike 50 E. Artık Risk 55 İKİNCİ BOLUM İHTİYAT İLKESİNİN UYGULAMAYA AKTARILMASI I. Çevresel Güvenlik Modelleri 59 A. Üç Aşamalı Model 59 B. İki Aşamalı Model 61 II. İhtiyat İlkesinin Devreye Girmesi 64 III. İhtiyat İlkesinin Uygulanma Süreci 65 A. Genel Olarak 65 B. Risk Tespiti 66 C. Risk Değerlendirmesi 71 D. Risk Yönetimi 73 E. Risk İletişim 77 IV. İhtiyat İlkesinin Uygulanma Biçimleri 78 A. Genel Olarak 78 B. Yasaklama 81 C. İspat Yükünün Tersine Çevrilmesi 84 D. Mevcut En İyi Teknolojinin Kullanılması 89 E. İzin Sistemlerinde Değişiklik 93 F. Karar Alma Usullerinde Değişiklik 95 G. Çevresel Standartların Sıkılaştırılması 96 H. Çevresel Etki Değerlendirmesi 98 I. Planlama 100 J. Bildirim ve Bilgilendirme Yükümlülükleri ve Halkın Katılımı 102 K. Diğer Yöntemler 105 V. İhtiyat İlkesinin Görünüm ve İşlevleri 108 A. İhtiyatın Düzenleniş Biçimleri 108 B. İhtiyat İlkesinin İşlevleri 114 VI. İhtiyat İlkesinin Sınırları 118 A. Genel Olarak 118 B. Ölçülülük İlkesi 119 C. Temel Haklar 125 D. Erişilebilir Tüm Bilgi Kaynaklarının Tüketilmesi 127 E. Değişen Şartların Dikkate Alınması 129 F. Gerekçelendirme Yükümlülüğü 131 VII. İhtiyat İlkesine Yöneltilen Bazı Eleştiriler 133 A. Genel Olarak 133 B. İhtiyatın Riskleri 134 C. Bilimin İşlevsizleştirilmesi 136 D. Eleştirilerin Değerlendirilmesi 137 UÇUNCU BOLUM AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNDA İHTİYAT İLKESİ I. Avrupa Birliği Çevre Hukukuna Genel Bir Bakış 143 II. İhtiyat İlkesinin Gelişimi 147 A. Çevre Eylem Programları 147 B. Maastricht Antlaşması 150 C. Amsterdam Antlaşması 151 D. Lizbon Antlaşması 153 III. İhtiyat İlkesinin Birincil Hukukta Düzenlenişi 154 A. Avrupa Birliği Çevre Politikasının Temel İlkeleri 154 B. İhtiyat İlkesi ve Önleme İlkesi Arasındaki İlişki 156 C. İhtiyat İlkesinin İçeriği 158 1. Genel Olarak 158 2. Komisyonun İhtiyat İlkesinin Uygulanmasına İlişkin Tebliği 161 3. İhtiyat İlkesine İlişkin Bazı Yargısal Kararlar 165 IV. İhtiyat İlkesinin İkincil Hukuktaki Bazı Yansımaları 172 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ULUSLARARASI HUKUKTA İHTİYAT İLKESİ I. Uluslararası Çevre Hukukuna Genel Bir Bakış 179 II. İhtiyat İlkesinin Gelişimi 182 III. İhtiyat İlkesinin Düzenlenişi 187 A. Genel Belirlemeler 187 B. Uluslararası Antlaşmalarda İhtiyat 192 C. Uluslararası Hukukun Yazılı Olmayan Bir Kuralı Olarak İhtiyat İlkesi 199 1. Genel Olarak 199 2. Yargısal Kararlar 200 3. Uluslararası Teamül Kuralı Olarak İhtiyat İlkesi 202 4. Hukukun Genel İlkesi Olarak İhtiyat İlkesi 207 BEŞİNCİ BÖLÜM İHTİYAT İLKESİNİN FARKLI ÜLKELERDE DÜZENLENİŞİ I. Almanya 209 A. Genel Olarak 209 B. Risk Esaslı İhtiyat ve Kaynak Esaslı İhtiyat 211 C. İhtiyat İlkesinin Pozitif Hukuktaki Yansımaları 217 II. İsveç 222 III. Fransa 225 IV. İsviçre 229 V. İngiltere 234 VI. Amerika Birleşik Devletleri 236 VII. Türkiye 239 SONUÇ 247 KAYNAKÇA 251