Bilişim Suçları ve Soruşturma - Kovuşturma Evreleri

Giriş

20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren ve günümüzde yaşanan bilişim dev­rimi, sanayi devriminden çok daha büyük bir etki, kapsam ve anlam ifade et­mektedir. 21. Yüzyılla birlikte bilişim devrimi ivmesini her geçen gün inanıl­maz biçimde artırmaktadır. Üstelik bu devrimin, ilerlemesi bitmemiştir ve so­nunun da gelebileceğini söylemek oldukça güçtür.

Bilişim devriminde, her gün yeni bir gelişme, buluş ve teknolojiye ulaşılır­ken, bir sonraki günde, önceki gelişme, buluş ve teknolojinin modasının geçmiş olması olağan bir hâl almıştır. Baş döndürücü ve ötesi tahmin edilemeyen bili­şim devriminde insanlık için pek çok fayda ve iyilik bulunurken, en az bir o kadar da kötüye ve insanlığın zararına kullanılabilme alanı ve olanağı yer al­maktadır.

Bilişim, sanal yapıda gerçeğin oluşturulmak istenildiği, sınırsız hayallerin global yapısıdır. Sınırlan bilinen ve içerisinde yaşadığımız dünyada hayat bulan bu sanal yapı, sürekli yeni dünyalara kapı açmakta, sınırlı yerkürede sınırsız bir dünya olmayı hedeflemektedir.

Bu alandaki aykırı davranışları, hukuk alanında, özel hukuk ve kamu huku­ku bakımından ayırmak mümkündür. Özel hukuktaki yorum ve kıyas olanağının kapsamı, kuralların genel niteliği ve bu hukuk dalma özgü hususlar dikkate alındığında, söz konusu aykırı davranışların giderilmesindeki zorluklar, kamu hukukuna göre daha geride kalmaktadır.

Ceza ve ceza yargılaması hukukundaki bilişim suçlarının işlendiği yer olan bilişim alanı, klasik suçların işlendiği suç alanından oldukça önemli farklılıklar taşımaktadır. Bilişim suçu, fiziki olmayan, kolay görülemeyen, dinamik ve daha önce bir örneği bulunmayan karmaşık bir yapıda işlenmektedir. Bu emsalsiz yapıda işlenen suçlar, pek çok tartışmalı, çözümü güç ve sıkıntılı konuları bera­berinde getirmektedir.

Bilişim alanındaki teknolojik gelişmeler büyük bir hızla sürerken, bilişim suçlarının işlenebilme olanakları da katlanarak inanılmaz biçimde artmaktadır. Bilişim suçlarıyla mücadele edilmeye çalışılırken, henüz dünyada işlenen bili­şim suçlarının tam ve sağlıklı bir istatistiği dahi yapılamamıştır. Bilişim suçları­nın mücadele edilmeye çalışılan boyutu, aysbergin su üstünde kalan kısmı gibi­dir; su altında kalan kısım ise yalnızca tahmin edilmeye çalışılmaktadır.

Özellikle