Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Avrupa Birliğinde Fikri ve Sınai Haklar

Avrupa Birliğinde Fikri ve Sınai Haklar



Sayfa Sayısı
:  
230
Kitap Ölçüleri
:  
21x18 cm
Basım Yılı
:  
1999
ISBN NO
:  
97559111189

260,00 TL











öNSöZ Gittikçe globalleşen dünyada siyasi ve hukuki alanlarda batı ile bütünleşmeyi temel hedef olarak belirleyen Ülkemiz 1995 yılından bu yana fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında yoğun bir çalışmanın içine girmiştir. Fikri hukuk alanındaki bu bütünleşme çabaları sonucunda Avrupa Birliği hukuk normlarının bir çoğu ülkemize adapte edilmiştir. Teknolojinin baş döndürücü gelişmesine paralel olarak önemi gittikçe artan fikri hukuk alanında, Ülkemizde çok az sayıda eser olması ve Avrupa Birliği′nin fikri hukuk mevzuatının malların serbest dolaşımı ile ilişkisi konusunun ele alınmamış olması bizi bu alanda çalışmaya yönelten etkenler olmuştur. Eserimizde Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları bünyesinde oluşan doktrinler geniş olarak ele alınarak uygulamaya yönelik bir çabanın içine girilmiştir. Bu eser "Avrupa Birliği′nde Fikri Hakların Düzenlenmesi ve Malların Serbest Dolaşımına Etkisi" adlı doktora tezinin özgün yapısında önemli bir değişiklik yapılmadan kaleme alınmıştır. Eserin ortaya çıkmasında birçok kişinin katkısı olmuştur. Bunların başında tezimi yazmaya başladığım İngiltere′de bana 1 yıl tez danişmalığı yapan Allison Coleman′a teşekkür etmek isterim. Ancak tezin yazılmasında yaptığı yorumlar, yönlendirmeler ve teşvikleri ile çok büyük katkılar sağlayan danışmanım Doç. Dr. Enver Bozkurt olmasa bu eserin ortaya çıkması mümkün değildi. Bu nedenle sayın hocama her zaman müteşekkirim. Çalışmaların sırasında daima desteklerini ve teşviklerini gördüğüm mesai arkadaşlarıma ve sayın Prof. Bilal Eryılmaz hocama teşekkürü bir borç bilirim. Son olarak varlıklarını her zaman yanımda hissettiğim aile büyüklerime ve 5 yıldan beri kendilerine ayırmam gereken zamanlan bu eserin ortaya çıkması için bilgisayar başında harcamama izin veren eşim Fatma ve çocuklarım M.Hikmet ve R. Melahat′a teşekkür ederim. Dr. Mehmet Özcan Ankara, Ekim 1999 SUMMARY One of the main objectives of the EC is to abolish ali obstacles to the free movement of goods, capital, people and services within the Community. Intellectual Property Rights (IPRs) are mainly affected by one of these basic freedoms of the European Community namely; "Free movement of goods" which are contained in Articles 30 to 36 of the Treaty. At first sight, there is an ′inherent conflict′ betvveen national IPRs whether patents, copyright, or trade marks which are territorial in nature and the Treaty provisions on free movement of goods. in other words their territorial nature conflicts with the goals of the EC Treaty.Therefore it scems difficult to reconcile the objective removing ali barriers to free movement of goods with the exercise of a property right granted or guaranteed by national legislation and national courts of Member States. The main aim of this study is to find out a proper balance between the need to ensure the free movement of goods within the Community on the one hand, proteetion of national IPRs on the other hand. To this end this study suggest some solution after eveluating European Union′s judicial and legislativc attempts. This also had been an ultimate goal of the ECJ when dealing with the İP related cases. European Court of Justice had tried to solve this conflict by way of creating doctrines when cases referred to it from courts of Member States. The Commission and Council of the EU also has long been harmonised this thorny issue. Hovvever it could be said at least for the time being that, as long as İP law has not been properly harmonised by the Communily law, Member States will remain competent to determine in their national laws the scope of proteetion of İP rights. The disparities betv/een the national legislations will result in restrictions on the free movement of goods, which, however have to be accepted as long as a Community harmonisation has not been adopted. ÖZET Fikri sınai mülkiyet hukuku, doğası gereği hem bölgeseldir (ülkesel) hem de, diğer bütün hukuk alanları gibi içinden çıktığı toplumun izlerini taşır. Dolayısıyla fikri ve sınai mülkiyet yasaları ülkelere ve bölgelere bağlı olarak farklılıklar gösterirler. AB′nin ekonomik bir birlikten öte, bir çok alanda ortak kurallar oluşturarak belki de sonuçta federal bir devlet olmaya gittiği süreçte, bu hakların, Avrupa Birliği′nin temelini oluşturan malların serbest dolaşım ilkesinin uygulanmasına engel olması hiç de istenen bir durum değildir. Ancak Avrupa Topluluğu′nun kuruluşundan bu yana malların serbest dolaşımı ile bu haklar arasındaki çatışma tarihsel olarak süregelmiştir. Avrupa Birliği organları bu konunun çözümü için çeşitli girişimlerde bulunmuş, bir yandan Adalet Divanı yaptığı yorumlar ile meseleye katkıda bulunmuş, diğer yandan da Komisyon ve Konsey çıkardığı tüzük ve yönetmeliklerle üye devletlerde farklı yasal düzenlemeler ile koruma altına alınan bu hakları, uyumlaştırma gayreti içine girmiştir. Bu yollarla meselenin çözümünde çok önemli mesafeler alınmış olsa da henüz, bu hakların malların serbest dolaşımını engellenmesinin önüne mutlak olarak geçilememiştir. ; Eserimizde konuyla ilgili 1966 yılında Adalet Divam′nın incelediği ilk karardan günümüze kadar geçen 33 yıllık sürede önüne gelen birçok dava incelenmiş Adalet Divam′nın verdiği kararlar değerlendirilmiştir. Eserimizde yine AB organlarının yapmış oldukları yasama faaliyetleri ele alınmış, incelenmiş ve yapılan bu faaliyetlerin yeterli olup olmadıkları tartışılmıştır. Tüm bu değerlendirmelerin ışığında acaba Avrupa Birliği bünyesinde, bu hakların malların serbest dolaşımına engel olmaması için ne yapılması gerekir sorusuna bir yanıt aranmıştır. GİRİŞ 1950′li yıllarda ekonomik ve güvenlik amaçlarıyla temeli atılan Avrupa ülkelerinin bir çatı altında toplanması düşüncesi, altı Avrupa devleti ile ortaya çıkmasına rağmen bugün sayıları on beşi bulan üyesi ve toplam 374 milyonun üzerindeki nüfusu1 ile dünyanın en büyük ekonomik alanlarından birisini oluşturan Avrupa Birliği′nin doğmasına neden olmuştur. Üye devletler arasında ekonomik entegrasyonu sağlayabilmek için Avrupa Birliği (AB) dört temel prensip belirlemiştir. Bunlar; malların, sermayenin, hizmetlerin ve kişilerin, AB′ni oluşturan devletler arasında serbestçe dolaşımının sağlanmasıdır. Ancak bu prensipleri AB bünyesinde yerleştirmek hiç de kolay olmamıştır. Bir taraftan sahip olduğu değerleri ve kökleşmiş sistemlerini bırakmak istemeyen devletlerin ulusal çıkarları, diğer taraftan AB içindeki tüm sınırları kaldırmayı amaçlayan AB kuralları arasında daima belirli çatışmalar ortaya çıkmış ve bu çatışmalar devam etmiştir. Gümrük duvarlarını zamana yayarak kaldıran AB üye devletleri, temel hedeflerinden biri olan malların AB sınırlan içinde serbestçe bir ülkeden diğerine geçişi konusunda daima problemlerle karşılaşmış, devletler bu alanda kendi ulusal çıkarlarını korumak için çeşitli yollara başvurmuştur. Örneğin, A markası adı altında X üye devletinde piyasaya arzedilen bir tekstil ürününün yasal koruması sadece bu ülke sınırları dahilinde geçerlidir. Marka hakkı sahibi, Y üye devletinde bu hakkını korumak istiyorsa o devlette de tescil için gerekli işlemleri yaptırması gerekmektedir. Diyelim ki A markasını taşıyan ürünü marka sahibi, Y devletinde bu hakkını tescil ettirmiş ve piyasada bir yer edinebilmek için kendi ülkesindeki piyasa fiyatından daha düşük bir fiyattan pazarlamaya başlamıştır. Söz konusu ürün bu ülkede bulunan bir başka firma tarafından düşük fiyattan satın alınarak X ülkesine ihraç edilmeye başlan-sa ve firmanın kendi satış fiyatından daha düşük fiyattan piyasaya sürülse marka hakkı sahibi bu hakkına dayanarak ihracat işlemine engel olabilecek midir? Îşte ′ Federal Hükümetin Basın ve Enformasyon Dairesi, "Bir Bakışta AB", Deutschland (Türkçe), S. 6/98, Aralık/Ocak, 1998, s. 23. bu ve buna benzer daha birçok konuda fikri ve sınai mülkiyet haklan sahipleri bu haklarını kullanırken ister istemez malların serbest dolaşım ilkesini ihlal etmektedirler. Bu problemlerin çözümü konusunda 1957 tarihli Roma Antlaşması (RA) bünyesinde yapılan düzenlemeler bir yandan meseleye çözüm yolu üretirken diğer yandan ise malların serbest dolaşımı ile fikri ve sınai mülkiyet haklan arasında bir çatışmanın başlamasına neden olmuştur. Nitekim RA′nın 30 ve 34. maddeleri serbest dolaşımın temini bakımından ithalatta ve ihracatta yapılan her türlü miktar kısıtlamalarının ve bu kısıtlamalara eş etkili önlemlerin kaldırılmasını öngörmektedir. Bu maddeler tam olarak uygulanacak olsa ortaya herhangi bir problem çıkmayacaktır. Ancak, yine RA′nın 36. maddesinde malların serbest dolaşımı ilkesine 5 adet istisna getirilmiştir. Bu istisnalardan biride malların serbest dolaşımını büyük ölçüde engelleme kapasitesine sahip olan fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması amacıyla malların serbest dolaşımının engellenmesidir. Bu istisnai hükümlere yer verilmesi belki ulusal çıkarların korunması için kaçınılmazdır ama, uygulamada ortaya çıkan durum malların serbest dolaşım ilkesinin ciddi şekilde engellenmesi ile sonuçlanmaktadır. Eserimizde Avrupa Birliği içinde çatışan bu menfaatlerin nasıl dengelendiği veya dengelenmeye çalışıldığı, bu konuda nelerin yetersiz kaldığı incelenecektir. Dengeleme konusunda yapılan çabaların yetersiz kalmasının nedenleri ve çözüm önerileri özellikle Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Antlaşmasını imzalamış olan Türkiye açısından önümüzdeki yıllarda yol gösterici bir kaynak olacağını umuyorum. Eserimizde yukarıda sözünü ettiğimiz malların serbest dolaşımına engel olan yasal engellemelerin nasıl kullanılacağı, ne ölçüde bu fikri ve smai mülkiyet haklan istisnasına yer verileceği gibi sorunlar, özelikle konuya çözüm bulma konusunda en büyük yükün üzerine düştüğü Adalet Divanı kararları ışığında çözüme kavuşturulması amaçlanan önemli konuların başında gelecektir. Konuyu biraz daha açarsak yukarıda sözünü ettiğimiz malların serbest dolaşımı ile fikri ve sınai mülkiyet haklan arasındaki çatışma daha iyi anlaşılabilir. Geleneksel olarak monopolcü olan fikri ve sınai mülkiyet haklarının yani, telif hakkının, patentin, ticari markaların, tasarım hakkının sahipleri, bu haklar üzerinde mutlak yetkilere sahiptir. Fikri mülkiyet hukuku, doğası gereği hem bölgeseldir (ülkesel) hem de, diğer bütün hukuk alanları gibi içinden çıktığı toplumun izlerini taşır dolayısıyla fikri ve sınai mülkiyet yasaları devletlere ve bölgelere bağlı olan farklılıklar gösterirler. Yukarıda bahsettiğimiz AB′yi oluşturan temel ilkeler özellikle malların serbest dolaşım ilkesi, ulusal fikri ve sınai mülkiyet hukukunun temelindeki bu özellikleri ile doğrudan çelişmektedir. Bir başka ifade ile bu hakların kullanılması otomatik olarak malların serbest dolaşımının engellenmesi sonucunu doğurmaktadır. Öte yandan bu haklar sayesinde ortaya çıkan ekonomik güçten de vazgeçmek mümkün değildir. Aynı zamanda, RA′nın 222. maddesi ulusal mülkiyet haklarına dokunulmayacağını garanti altına almıştır. Dolayısıyla hem ulusal fikri mülkiyet hukukunun ilkeleri hem de malların serbest dolaşım ilkesini birarada yaşatacak, uzlaştıracak formüllere ihtiyaç vardır. RA′nın 36. maddesine konulan istisnai hüküm meselenin çözümünde faydalı olsa bile, bu istisnanın mutlak olarak uygulanması halinde serbest dolaşım ilkesini büyük ölçüde zedeleyeceği aşikardır. Kurucu Antlaşma hükümlerinde de yer alan bu çatışma, doğal olarak Topluluğun kurulduğu ilk yıllardan itibaren Avrupa Birliği (AB) yargı organı olan Adalet Divanfnın önüne, konu ile ilgili birçok uyuşmazlığın gelmesine neden olmuştur. Adalet Divanı bu uyuşmazlıkları karara bağlarken, zaman içinde birçok teori geliştirmiş meselenin çözümünü kolaylaştırmış, bazen de çelişkili kararlar ile meseleyi daha da çıkmaza sokmuştur. Yargısal olarak bu çatışmaya bir çözüm bulmaya çalışan Adalet Divanı′nın yanında diğer Avrupa Birliği organları da yapmış oldukları yasama faaliyetleri ile bu soruna çözümler aramışlardır. Tüm bu bilgilerden sonra eserimizin temel amacı Avrupa Birliği′nin fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda yapmış olduğu yasal düzenlemeler çerçevesinde fikri ve sınai mülkiyet haklarına bakışı ve malların serbest dolaşımı ilkesi karşısında bu hakları ne ölçüde koruduğunun tespitidir. Eserimizde öncelikle, hukuki bir konuda asıl kuralı tam olarak bilmeden bu kuralın istisnalarını anlamanın mümkün olmadığı gerçeğinden hareketle, (AB)′nde malların serbest dolaşımı ilkesi, konumuza bakan yönleriyle detaylı bir şekilde incelenecektir. Bu bağlamda, 36. maddede sayılan diğer istisnai hallerin nasıl uygulandığı konusu da fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması amacıyla getirilen istisnai hükmün uygulanması ile karşılaştırma imkanı vereceğinden ve daha iyi anlaşılmasını temin bakımından ele alınacaktır. Bu konu incelendikten sonra RA′nın 36. maddesindeki fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması amacıyla malların serbest dolaşımını kısıtlamaya izin veren istisnai hükmün uygulanması ve uygulamanın sınırlarını tespit açısından özellikle Adalet Divanı′nın bu konuda vermiş olduğu kararlar incelenecek ve oluşturduğu doktrinler tartışılacaktır. Bu yapılırken Adalet Divanı′nın 1966 yılında vermiş olduğu karardan başlanarak bu konuda önem arzeden tüm kararlar incelenecektir. Eserimizde ayrıca, çatışan bu değerlerin dengelenmesi amacına yönelik olarak Avrupa Birliği′ne üye devletler arasında yasal düzenlemelerin uyumlu hale getirilmesi için Avrupa Birliği organları tarafından yapılan çalışmalar ele alınacaktır. Malların serbest dolaşımı ile fikri ve sınai mülkiyet hakları arasındaki çatışmayı önlemek için Adalet Divanı yanında AB′nin diğer organlarına da ciddi görevler düşmektedir. Bu önemli konunun çözümünün sadece yargıya bırakılması uzun vadeli ve sağlıklı bir çözüm yolu değildir. Bu nedenle AB organlarının yasamaya ilişkin olarak nasıl bir çözüm yolu arayacağı önem arzeder. İşte bu çözüm yolları tezimizde ayrıntılı olarak ele alınan bir diğer konudur. Bu inceleme yapılırken fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin olarak yapılan mevzuat uyumlaştırma işlemleri ayrı ayrı ele alınacak ve yapılan işlemin fikri mülkiyet hukuku anlamında "yeni bir hak türü" yaratıp yaratmadığı gibi sorunlara cevaplar aranacaktır. Acaba bu süreçte yapılan çalışmalar ile üye devletlerde mevcut bulunan fikri ve sınai mülkiyet haklan ortadan kaldırılıp bunların yerine tüm AB çapında geçerli olan, tek bir fikri ve sınai mülkiyet hakkı mı yaratılacaktır? Tüm bu bilgilerin ışığında dört bölümden oluşacak çalışmamızın sistematiği şöyle olacaktır: Birinci Bölümde ilk olarak Avrupa Birliği′nin tarihsel süreç içinde ortaya çıkışı, nedenleri, oluşumu ve gelişimi yönündeki önemli olaylar, fazla detaya girilmeden kısaca ele alınacaktır. Avrupa Birliği′nin genişleme sürecinde aday devletler ve bu arada Türkiye′nin durumuna da değinilecektir. 7 Şubat 1992 tarihinde Hollanda′nın Maastricht şehrinde imzalanan Avrupa Birliği Antlaşması ile yapılan değişiklikler ele alınarak, ilk kez AB hukukuna pozitif anlamda dahil edilen, hem hukuki hem de siyasi etkisi olabilecek olan subsidiarty (ikin-cillik, yerellik)2 ilkesi ele alınacaktır. Ayrıca, Avrupa Birliği Antlaşması ile karar alma sürecinde meydana gelen değişiklikler, mevzuat uyumlaştırma işlemlerini ciddi şekilde etkilediğinden dolayı ele alınacak ve bu karmaşık yapının daha iyi anlaşılabilmesi için tablolar şeklinde gösterilecektir. 2 Sııbsidiarity kavramı I. Bölümde açıklanacağı gibi Avrupa Birliği bünyesinde bir karar alınacak ise bu kararın halka en yakın yönetsel organ tarafından alınmasını gerektiren bir kavramdır. Kavramın türkçeye çevirisi ise kamu yönetimi dan "yerellik veya hizmette yerellik" olarak yapılırken Avrupa Birliği hukukunda "ikincillik" olar: ıılmaktadır. Biz eserimizde kavramı, kullanıldığı yere göre bazen "yerellik" olarak bazen de "ikincillil"" ■. kullanacağız. Bu bölümde ele alınacak olan bir diğer konu da AB hukukunun özellikleridir. Supranasyonel bir örgüt olan Avrupa Birliği, hukuki yapısı ile de sui generis bir yapıya sahiptir. Bu sui generis yapının temel özellikleri olan üstünlük ve doğrudan etki prensibi Adalet Divanı kararlan ışığında ele alınacaktır. Daha sonra Avrupa Birliği′nin temel organları olan Konsey, Komisyon, Avrupa Parlamentosu ve Adalet Divanı′nın oluşumu ve işleyişi Adalet Divanı′na daha geniş yer verilmek suretiyle incelenecektir. Avrupa Birliği′nin diğer organlarından da kısaca bahsedilecektir. Adalet Divanına geniş yer verilmesinin nedeni eserimizin üçüncü bölümünde Divanın kararlarının incelenecek olmasıdır. İşleyişi ve oluşumu hakkında bir bilgi vermeden bir mahkemenin kararlarını incelemek bizi sağlıklı neticelere götürmeyeceği kanısındayım. İkinci Bölümde fikri ve sınai mülkiyet haklan karşısında en büyük engel olarak kabul eden RA′nın 30 - 37. maddelerinde düzenlenen malların serbest dolaşımı ilkesi incelenecektir. Çünkü RA′nın 36. maddesinde sınai ve ticari mülkiyet haklarının3 korunması amacına yönelik olarak üye devletlerin malların serbest dolaşımını engellemesine izin veren istisnai bir hüküm (diğer istisnalar ile birlikte) mevcuttur. Eserimizin asıl problematiğini teşkil eden malların serbest dolaşımı ile bu istisnai hükmün nasıl uyumlaştırılacağı konusu yukarıda da değinildiği gibi malların serbest dolaşım hükümlerini bilmeden incelenemez. Bu inceleme yapılırken, öncelikle malların serbest dolaşımının temeli olan gümrük birliği konusu, hem üye devletler arası gümrük resim ve harçların kaldırılması hem de üçüncü devletlerden gelen mallara karşı uygulanacak olan Ortak Gümrük Tarifesi boyutuyla ele alınacaktır. Daha sonra RA′nın 30 ve 34. maddelerinde yer alan ve Topluluk-içi ticari ilişkileri engelleyen her türlü yasal düzenlemeyi yasaklayan hükümler, Adalet Divanı′nın bu konuda geliştirmiş olduğu Dassonville ve Cassis De Dijon formülleri çerçevesinde Adalet Divanı tarafından geliştirilen AB hukuku ele alınacaktır. Bu iki karar Adalet Divanı′nın bu konuda şimdiye kadar vermiş olduğu en önemli kararlardır. Bu formüller ışığında karara bağlanan diğer bazı davalar da incelecektir. Bu bölümde son olarak malların serbest dolaşımı ilkesine 36. maddede ve diğer maddelerde veya Adalet Divanı tarafından geliştirilen içtihat hukuku 3 "Sınai, ticari mülkiyet haklan" kavramı RA′nın 36. maddesinde yer alan "protection of industrial and commercıal property rights" kavramının karşılığı olarak kullanılmaktadır. Ancak biz daha ziyade "fikri ve sınai mülkiyet haklan" kavramını kullanacağız. Zira her ne kadar RA metni "sınai ticari mülkiyet hakları" kavramına yer verse de bu kavramın "fikri haklan" da kapsadığı yönünde hiçbir şüphe yoktur. Hem doktrinde hem de Adalet Divanı kararlarında kullanılan kavram daha ziyade "intellectual and industrial property rigths" yani "fikri ve sınai mülkiyet haklan" kavramıdır. Dolayısıyla biz de bu kavramı tercih edeceğiz. Bu tercihimizin bir diğer nedeni, ülkemizde de bu kavramın daha çok kabul gören bir kavram olmasıdır. vesilesiyle getirilen istisnalar incelenecektir. RA′nın 36. maddesinde yer alan malların serbest dolaşımına ulusal sınai ve ticari mülkiyet haklarına dayanarak engel olunması istisnası ise eserimizin üçüncü bölümünde ele alınacaktır. Bu istisnanın önemini ve malların serbest dolaşımına olan etkisini daha iyi anlayabilmek için 36. maddedeki diğer istisnaların kısa da olsa ele alınması fikri ve sınai mülkiyet haklan istisnasının diğer istisnalar ile karşılaştırılması açısından yararlı olacaktır. Zira 36. maddede yer alan beş istisnadan malların serbest dolaşımı ilkesine en büyük darbeyi vuran sınai ve ticari mülkiyet hakları istisnası olmaktadır. Üçüncü Bölümde ise Adalet Divanı′nın fikri ve sınai mülkiyet haklarına dayanılarak malların serbest dolaşımına engel olunması durumlarına ilişkin olarak vermiş olduğu kararlar ele alınacaktır. Yukarıda da değinildiği gibi malların serbest dolaşımına engel olan en ciddi istisna, ulusal fikri ve sınai mülkiyet haklarına dayanarak yapılan engellemelerdir. Bu istisnanın mutlak olarak uygulanması özellikle Ortak Pazar fikrine vurulacak en büyük darbedir. Adalet Divanı, kararlarında bu iki hususu bağdaştırmaya çalışmıştır. Bir yanda Avrupa Birliği′nin olmazsa olmaz kuralı olarak nitelendireceğimiz malların serbest dolaşımı ilkesi, diğer yanda ulusal fikri ve sınai mülkiyet haklarının ülkesel karakteri arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmak, en azından minimum bir düzeye çekmek, yıllar boyunca hem AB yasama organlarının, hem de yargı organı olan Adalet Divanı′nın temel hedefleri arasında yer almıştır. Adalet Divanı yıllar içinde önüne gelen uyuşmazlıklarda çeşitli doktrinler, teoriler geliştirmiştir. Eserimizde Adalet Divanı′nın bu doktrinler çerçevesinde karara bağladığı davalar bazen önemi dolayısıyla geniş şekilde ele alınacak, bazen de sadece hüküm itibariyle ele alınacaktır. İncelenen dava sayısının fazla oluşu doktrinlerin daha iyi kavranılması için kaçınılmazdır. Ayrıca fikri ve sınai mülkiyet hakları konularında Adalet Divanı önüne gelen dava sayısının çok fazla oluşu da bu konuya etki yapan diğer bir faktördür. Beş ana başlık altında incelenen bu doktrinler ve ilgili davalar ile, Adalet Divanı′nın bu konuda AB hukukuna yapmış olduğu katkı gözler önüne serilecektir. Son bölüm olan dördüncü bölümde ise Avrupa Birliği organlarının ulusal fikri ve sınai mülkiyet hakları arasında mevcut bulunan farklılıkları ortadan kaldırmak için yapmış olduğu mevzuat uyumlaştırma işlemleri, ayrı ayrı başlıklar altında ele alınacaktır. Telif haklan bağlamında, teknolojinin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan bilgisayar programlarının ve veri tabanlarının yasal korunması konusunda üye devletlerin uyması gereken standartlar ve kurallar, Yönergeler vasıtasıyla belirtilmiştir. Komşu haklar, telif haklarında süre prob- lemi gibi konular da bu bölümde incelenecek konular arasında yer alacaktır. Bu bölümde ayrıca, Ticari markalar ile ilgili olarak yapılan yasal düzenlemeler ele alınacak ve Topluluk Ticari Markası Tüzüğü ile AB bakımından bir ilk olan Topluluk Ticari Markası yaratılması konusu incelenecektir. Buna paralel olarak Topluluk tasarımı ve Topluluk patenti gibi, daha ziyade sınai mülkiyet kavramı ile açıklanan konular da ele alınacaktır. Biyoteknolojik buluşlara patent koruması sağlanması konusu ve bu konuda oluşan etik itirazlar da bu bölümde ele alınacak olan diğer bir konudur. Bu bölümde incelenecek olan bir başka konu da, mevzuat uyumlaştırma işlemlerinin temelinde yatan temel gerekçelerdir. Müzik, sinema eserleri ve bilgisayar sektöründe dünya ile özellikle ABD ve Japon firmaları ile rekabet etme durumunda olan Avrupa firmalarına uygun bir yasal zemin hazırlama düşüncesi, Avrupa Birliği organlarını harekete geçiren bir faktör olmuştur. Ayrıca teknolojik gelişmelerin arkasında her zaman ihtiyaç duyulan ve itici güç olan modern bir hukuk sistemine sahip olma düşüncesi de, mevzuat uyumlaştırma işlemlerinde Avrupa Birliği tarafından her zaman göz önünde bulundurulan önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölümde son olarak Avrupa Birliği′nde fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda yapılan çalışmaların 1995 yılında Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Antlaşmasına imza atan Türkiye′ye etkilerine yer verilmiştir. Türkiye bu tarihten itibaren fikri ve sınai mülkiyet hakları ile ilgili mevzuat uyumlaştırma amacına yönelik olarak, yoğun bir çabanın içine girmiştir. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen birçok Tüzük ve Yönerge doğrultusunda hem fikri haklarda, hem de sınai haklarda yeni düzenlemelere gidilmiştir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında kurulan Ortaklık Konseyi Kararının 29. maddesi ve 8 sayılı ekinde Türkiye bazı yükümlülükler altına girmiştir. Bu yükümlülükler, fikri ve sınai mülkiyet haklan ile ilgili birçok uluslararası antlaşmalara katılma, özellikle General Agreement on Tariff and Trade (GATT)4 antlaşmasının bir eki olan Agreement on Trade-Related Aspects of Intellectual Property Rights5 (TRIPS) metninin kabul edilmesidir. 4 Genel Gümrük ve Ticaret Anlaşması. 5 Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması. İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER V KISALTMALAR XI SUMMARY XV ÖZET XVI GİRİŞ 1 BİRİNCİ BOLUM AVRUPA BİRLİĞİ′NİN TARİHSEL GELİŞİMİ, HUKUKİ YAPISI VE ORGANLARI l.l.TARİHSEL GELİŞİM 9 1.1.1. AVRUPA TOPLULUKLARININ ORTAYA ÇIKIŞI VE NEDENLERİ 9 1.1.2.AVRUPA TOPLULUKLARI (AKÇT, AAET, AET 10 1.1.3. AVRUPA BİRLİĞİ′NİN GENİŞLEME SÜRECİ 12 1.1.3.1. Kuruluşundan Günümüze Avrupa Birliği′ne Katılan Ülkeler 12 1.1.3.2. Avrupa Birliği′ne Aday Ülkeler Ve Türkiye′nin Durumu 14 1.1.4. AVRUPA TEK SENEDİ 16 1.1.5. AVRUPA BİRLİĞİ ANTLAŞMASI 18 1.1.5.1. Subsidiarity Prensibi (İkincillik, Yerellik İlkesi) Ve Avrupa Birliği 20 1.1.5.2. Karar Alma (Hukuk Koyma) Sürecinde Meydana Gelen Değişiklikler 22 1.1.6. AMSTERDAM ANTLAŞMASI 24 1.2. AVRUPA BİRLİĞİ′NİN HUKUKİ YAPISI VE HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ 25 1.2.1. HUKUKİ YAPISI 25 1.2.2. AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ 27 1.2.2.1.Avrupa Birliği Hukukunun Birliği 27 1.2.2.2.Avrupa Birliği Hukukunun Özerkliği 28 1.2.2.3.Avrupa Birliği Hukukunun Doğrudan Etkili Olması 29 1.2,2.4. Avrupa Birliği Hukukunun Üstünlüğü 33 VI 1.3. AVRUPA BİRLİĞİ′NİN ORGANLARI 35 1.3.1. AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI 35 1.3.1.1.Tarihçe 35 1.3.1.2. Adalet Divanı′nın Yapısı 37 1.3.1.3. Hakim ve Savcıların Nitelikleri 37 1.3.1.4. Adalet Divanı′nın Çalışması 37 1.3.1.5. Adalet Divanı′nın Görev Alanı 38 1.3.1.6. Adalet Divanı′nın Yargı Yetkisinin Özellikleri 38 1.3.1.7. Adalet Divanı′nın Baktığı Davalar 39 1.3.1.7.1. Yorum Davaları 39 1.3.1.7.1.1. Üye devletlerin Antlaşmada Öngörülen Yükümlülüklerini Yerine Getirmemeleri Nedeni ile Açılan Davalar (İhlal 1.3.1.7.1.2. Dava Prosedürü 1.3.1.7.2. İptal Davaları 1.3.1.7.3. Tam Yargı Davaları 1.2.1.8. Önkarar Prosedürü (ATA m. 177). 1.3.1.8. İlk Derece Mahkemesi Davaları) 39 40 41 42 43 44 1.3.2. AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU 45 13.2.1. Komisyonun Oluşumu 45 1.3.2.2. Komisyonun Çalışması 46 1.3.2.3. Komisyonun Görev Ve Yetkileri 47 1.3.2.3.1. Komisyon Kurucu Antlaşmaların Koruyucusudur 47 1.3.2.3.2. İhlal Davası Açabilir 48 1.3.2.3.3. Komisyon Bir Yürütme Organıdır.. ..48 1.3.2.3.4. Komisyonun Bir Diğer Önemli Görevi de Yasama Sürecine İlişkindir 48 1.3.2.3.5. Komisyon Diğer Görevleri 49 1.3.3. AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ 49 1.3.3.1. Konseyin Görev Ve Yetkilen 50 1.3.3.2. Konsey′in Oluşumu 51 VII 1.3.3.3. Konsey′de Karar Alma Yeter Sayısı; Oylama 51 1.3.3.3.1. Basit Çoğunlukla Karar Alma 52 1.3.3.3.2. Nitelikli (Ağırlıklı) Çoğunluk İle Karar Alma 52 1.3.3.3.3. Oybirliği İle Karar Alma 53 1.3.4. AVRUPA PARLAMENTOSU 53 1.3.4.1. Parlamentonun Oluşumu 54 1.3.4.2. AP′nun Çalışma Şekli 55 1.3.4.3. AP′nun Görev ve Yetkileri 55 1.3.5. DENETİM KURUMU (SAYIŞTAY) 57 1.3.6. DİĞER ORGANLAR 58 1.3.6.1. Ekonomik ve Sosyal Komite 58 1.3.6.2. Bölgeler Komitesi 59 İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİNDE MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI 2.1. GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ 62 2.1.1. ORTAK GÜMRÜK TARİFESİ (OGT) 62 2.1.2. İTHALATTA VE İHRACATTA MALLARA UYGULANACAK OLAN GÜMRÜK VERGİLERİNİN VE EŞ ETKİLİ ÖNLEMLERİN KALDIRILMASI 64 2.1.3. GERÇEK VERGİLER, GÜMRÜK BİRLİĞİ VE AYIRIMCI DAHİLİ VERGİ UYGULAMASI YASAĞI 67 2.2. İTHALAT VE İHRACATTA MİKTAR SINIRLAMALARININ VE EŞ ETKİLİ KISITLAMALARIN KALDIRILMASI (30 - 34. MADDELER) 70 2.2.1. DASSONVİLLE FORMÜLÜ 73 2.2.1.1. Dassonville Davası 73 2.2.1.2. Adalet Divanı Tarafından Dassonville Formülü Çerçevesinde Verilen Kararlar 76 2.2.2. 70/50 SAYILI KOMİSYON YÖNERGE 78 2.2.2.1. Ayırım Gözetilerek Uygulanan Hükümler 79 2.2.2.2. Ayırım Gözetilmeksizin Uygulanan Hükümler 81 VIII 2.2.3. CASSİS DE DİJON FORMÜLÜ 82 2.2.3.1. Cassis de Dijon Davası 83 2.2.3.2. Adalet Divanı Tarafından Cassis de Dijon Formülü Çerçevesinde Alınan Kararlar 86 2.3. MALLARIN SERBEST DOLAŞIMININ ENGELLENMESİ 89 2.3.1. ADALET DİVANI TARAFINDAN KABUL EDİLEN, SERBEST DOLAŞIMI ENGELLEYEN ZORUNLU HALLER VE HAKLI GEREKÇELER 89 2.3.2. MALLARIN SERBEST DOLAŞIMINA ROMA ANTLAŞMASININ 36. MADDESİNDE GETİRİLEN İSTİSNALAR ......93 2.3.2.1. Kamu Ahlakının Korunması Nedeniyle Yapılan Kısıtlamalar 94 2.3.2.2. Kamu Düzeni Veya Kamu Güvenliğinin Korunması Nedeniyle Yapılan Kısıtlamalar 95 2.3.2.3. İnsan Hayatının Ve Sağlığının Korunması, Hayvan Ve Bitkilerin Hayatlarının Korunması Nedeniyle Yapılan Kısıtlamalar 98 2.3.2.4. Sanatsal, Tarihsel, Arkeolojik Ve Artistik Değeri Olan Milli Servetlerin Korunması Nedeniyle Yapılan Kısıtlamalar 102 2.3.2.5. Sınai Ve Ticari Mülkiyetin Korunması Nedeniyle Yapılan Kısıtlamalar 102 2.3.3. 36. MADDE DIŞINDA TOPLULUK ANTLAŞMALARINDA YER ALAN DİĞER İSTİSNAİ HÜKÜMLER 103 ÜÇÜNCÜ BOLÜM RA′NIN 36. MADDESİNİN BİR İSTİSNASI OLARAK FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI VE ADALET DİVANININ BU KONUDAKİ KARARLARI 3.1. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ VARLIĞI-KULLANILMASI İKİLEMİ 109 3.2. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ SPESİFİK KONUSU DOKTRİNİ 112 3.2.1. Patent Haklarının Spesifik Konusu 115 3.2.2. Ticari Markaların Spesifik Konusu 1 17 3.2.3. Telif Haklarının Spesifik Konusu 120 3.2.4. Tasarım Haklarının Spesifik Konusu ′. 121 IX 3.3. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ ASIL FONKSİYONU DOKTRİNİ 122 D. HAKLARIN TÜKETİLMESİ/HAKKIN KULLANILMASINA ONAY (RIZA) VERİLMESİ 125 3.4.1. Patent Hakkının Tüketilmesi 126 3.4.2. Ticari Markalarda Hakların Tüketilmesi 130 3.4.3. Telif Haklarında Hakların Tüketilmesi 132 3.4.4. AB Üyesi Olmayan Ülkelerden Gelen Mallara İlişkin Olarak Hakların Tüketilmesi Doktrininin Uygulanması 136 3.5. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ ORTAK MENŞEİ (KAYNAĞI) DOKTRİNİ 140 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİNDE FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ DÜZENLENMESİ VE MEVZUAT UYUMLAŞTIRMA ÇALIŞMALARI 4.1. MEVZUAT UYUMLAŞTIRMA İŞLEMLERİNİN ARKASINDAKİ EKONOMİK VE POLİTİK ZORUNLULUK 147 4.2. TELİF HAKLARI VE KOMŞU HAKLARDA HARMONİZASYON VE MEVZUAT UYUMLAŞTIRMA ÇALIŞMALARI 148 4.2.1. BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ KORUNMASI 152 4.2.2. VERİ TABANLARININ KORUNMASI 156 4.2.3. UYDU YAYINLARI VE KABLOLU YAYINLARIN KORUNMASI 159 4.2.3. KİRALAMA VE ÖDÜNÇ VERME HAKKI 167 4.2.5. TELİF HAKLARINDA SÜRELER 171 4.2.6. BERN SÖZLEŞMESİNİN 1971 TARİHLİ PARİS ANTLAŞMASININ VE 1961 TARİHLİ ROMA SÖZLEŞMESİNİN ÜYE DEVLETLER TARAFINDAN İMZALANMASI ZORUNLULUĞU 175 4.3. SINAİ MÜLKİYET HAKLARINDA MEVZUAT UYUMLAŞTIRMA ÇALIŞMALARI 175 4.3.1. TİCARİ MARKALARLA İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR 175 4.3.1.1. Ticari Markalar Yönergesi 178 X 4.3.1.2. Ticari Markalar Tüzüğü 179 4.3.1.3. Ticari Marka Ofisinin Özellikleri Ve Görevleri 180 4.3.1.4. Topluluk Ticari Markasının Avantajları 181 4.3.2. PATENT HAKLARI KONUSUNDA YAPILAN MEVZUAT UYUMLAŞTIRMA İŞLEMLERİ 182 4.3.2.1. Topluluk Patent Sözleşmesi 184 4.3.2.2. Avrupa Patent Sözleşmesi 186 4.3.2.3. Biyoteknolojik Buluşlar Yönergesi 187 4.3.2.4. Avrupa Birliği′nde Faydalı Model Koruması 189 4.3.3. SINAİ (ENDÜSTRİYEL) TASARIM HAKKI KORUMASI 191 4.4. AB′DEKİ FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİN TÜRKİYE′YE ETKİLERİ 195 SONUÇ 203 KAYNAKÇA 211