Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Anonim Şirketlerde Kuruluş - NECLA AKDAĞ GÜNEY

Anonim Şirketlerde Kuruluş - NECLA AKDAĞ GÜNEY

- Vedat Kitapçılık

Sayfa Sayısı
:  
363
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2014
ISBN NO
:  
9786054823376

700,00 TL












ÖNSÖZ

 

Bu çalışma anonim şirketler hukuku alanında yönetim kurulu, kuruluş, genel kurul ve paylar başlığı altında yazılması planlanan dört kitaplık serinin ikinci kitabıdır.

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu anonim şirketlerin esas sözleşmesi, kuruluşu ve kuruluştan doğan sorumluluklar bakımından oldukça esaslı değişiklikler getirmiştir. Tek kuruculu şirket, kuruluşta halka arz, anonim şirketin feshi, emredici hükümler ilkesi, farklılaştırılmış teselsül bu bağlamda anılabilecek başlıca yeniliklerdendir. Kuruluş ve esas sözleşmenin bir anonim şirketin temeli olduğu dikkate alındığında, bu alanda yapılan düzenlemelerin derinlemesine incelenmesi gereği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

 

Öte yandan yasalaşma sürecindeki şiddetli gelgitlerden, son dakika değişikliklerinden ve torba yasaların içinden çıkan sürpriz düzenlemelerden nasibini alan Türk Ticaret Kanunu ve anonim şirketlere ilişkin hükümleri, bir süredir ülkemizde olağan hale gelen ancak bir hukuk devletinde kabullenilemeyecek bu yeni kanun yapma tekniğinden olumsuz biçimde etkilenmiştir. Özellikle Meclisteki görüşmeler esnasında, üzerinde yeterince konuşulup tartışılmadan, teklif sahiplerinin çoğu zaman hukuki olmaktan uzak gerekçeleriyle kabul edilip son anda maddeye iliştirilen veya çıkarılan metinlerin yol açtığı sorunlar, yenilikleri ve bir kısmı milat niteliğindeki hükümleri gölgede bırakmış, yasanın kendi içindeki bütünlüğünü bozmuştur. Örneğin denetim konusunda getirilen yeni sistem, baskılara boyun eğilerek Kanun yürürlüğe girmeden çok kısa bir süre önce değişikliğe uğramış ve işlem denetçilerine ilişkin hükümler kanun metninden çıkarılmıştır. Böyle olunca kuruluş işlemlerini denetleyecek başkaca bir mekanizma da öngörülmediğinden anonim şirketlerin malvarlığını koruma ilkesi, önemli bir denetimin mekanizmasından mahrum kalmıştır. Bahsettiğimiz bu olumsuzlukların en önemli yansımalarından birisi, hukukçuların maddeleri analiz ederken ve yorumlarken sıkça başvurdukları “kanun koyucunun bilinçli tercihi” ve “kanun koyucu abesle iştigal etmez” argümanların geçerliğini yitirmesi olmuştur (iki örnek için bkz. TTK md. 553 ve 348 (2)’ye ilişkin gelişmeler).

 

Ticari hayatın can damarı niteliğindeki böylesine bir temel Kanunun hazırlanması ve yasalaşması elbette çok kolay bir iş değildir. Bazı hataların olması da kaçınılmazdır. Önemli olan bunların minimalize edilmesi ve yeni düzenlemelerin uygulanabilir kılınmasıdır. Bu bağlamda sunulabilecek en büyük katkı, maddeleri detaylı analiz eden, varsa hata ve eksikleri  ortaya koyan ve bunların düzeltilmesi için çözüm öneren çalışmalar yapılmasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na ilişkin yoğun akademik çalışmalar yapılması bu aşamada hem bir zorunluluk, hem de akademik sorumluluğun bir gereğidir. Kitap bu bakış açısıyla kaleme alınmıştır.

 

Bir yılı aşkın çalışmanın ürünü olan bu eserde, üç ana başlık altında kuruluş, kuruluştan doğan sorumluluk ve esas sözleşmeye ilişkin düzenlemeler karşılaştırmalı metot yöntemiyle incelenmiştir. Kanun koyucu, anonim şirketlerde tek bir hukuk sistemini örnek alarak düzenleme yapmadığı için, incelenen normun kaynağına göre kimi zaman Alman kimi zaman İsviçre Kanunları ve yeri geldiğinde AB Yönergeleri dikkate alınmış ve uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlar çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Bu bağlamda yorumlarımızda, Kanunun spesifik amaçlarının yanı sıra normun ihtiyaca cevap verebilme noktasında yeterliliği, ilgili olduğu diğer düzenlemelerle uyumu ve anonim şirketlerin temel prensipleri ile bağdaşabilirliği göz önünde bulundurulmuştur.

 

Çalışma boyunca medeni hukuk ile bağlantılı sorunlarda görüşle